Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Sözleşmenin feshi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı sözleşmenin feshi davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Taraflar arasında, kira alacağına ilişkin .... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/75 Esas sayılı dosyası delil olarak davalı tarafından bildirilmiş ise de, dosya arasında bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki kira sözleşmesinden kaynaklanan alacağa ilişkin dava dosyasının mahkemesinden getirtilerek evrak arasına alındıktan sonra gönderilmesi için dosyanın mahal mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 23.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    , prim tahsilatında % 90,30 oranına ulaştığını, bu olgulara karşın davalı şirketin 10/06/2009 tarihinde hiçbir açıklama yapmaksızın ve gerekçesiz olarak müvekkili elindeki tüm yetkileri alarak vekillikten azlettiğini ve dolayısıyla sözleşmenin feshedildiğini, sözleşmenin 17. maddesinin 2. cümlesindeki 1 aylık feshi ihbar süresine de uyulmadığını, “sözleşmenin acente veya şirket tarafından feshi halinde acente portföy mülkiyeti veya başka bir tazminat talebinde bulunamaz" şeklindeki maddenin tarafların konumları arasında dengesizlik yarattığından geçersiz olduğunu ve bu maddenin kabulünün hakkaniyet ilkesiyle de bağdaşmadığını, sözleşmenin haksız ve gerekçesiz olarak sona erdirilmesi nedeniyle müvekkili şirketin zarara uğradığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 40.000 TL portföy tazminatı ile sözleşmenin haksız feshine bağlı manevi zarar adı altında 10.000 TL tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....

      yevmiye numaralı ihtarname ile sözleşmenin feshedileceğinin ihtar edildiği, ihtarda 6361 sayılı Kanun ve ilgili yönetmelik ile sözleşme gereği (satın alma hakkı bulunan sözleşme nedeniyle) 60 günlük süre tanınmış olduğu, ihtarnamenin davalıya finansal kiralama sözleşmesinde belirtilen adresine tebliğe gönderildiği, ihtarın tebliğine rağmen borç ödenmediği gibi kiralananın da teslim edilmediği, sözleşmede davacı defter ve kayıtlarının delil kabul edileceğine dair delil sözleşmesi de bulunduğu, sözleşmenin fesih ve malların mülkiyet sahibi davacıya iadesi koşullarının oluştuğu anlaşıldığından, aşağıdaki şekilde davanın kabulüne ve finansal kiralamaya konu malların davacıya iadesine karar vermek gerekmiştir....

        Maddesi ve 6361 sayılı Finansal Kiralama Kanunu'nun 3l.maddesi gereği davalının temerrüdü nedeniyle, sözleşmeyi feshetme hakkının bulunduğu, Taraflar arasındaki sözleşmenin feshedilmiş olması nedeniyle, sözleşmenin 31. maddesi ve 6361 sayılı Finansal Kitalama Kanunu'nun 33.maddesi gereğince, finansal kiralama konusu malın davalı tatafından davacı şirkete aynen iade ve teslimi koşullarının oluştuğu..." İstanbul BAM 16. Hukuk Dairesi'nin 15/06/2022 tarihli ve 2020/1180 E. - 2022/1070 K. sayılı kararı özetle şöyledir: Dava, finansal kiralama konusu malın iadesi talebine ilişkindir. Davacı tarafça gönderilen ihtarnamede verilen sürede talep edilen borcun ödenmediği ve sözleşmenin usulüne uygun olarak feshedildiği dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Sözleşmenin feshi nedeniyle davalı taraf finansal kiralama konusu malı iade etmekle yükümlüdür....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili ,taraflar arasında taşınmaz satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalanıp sözleşme gereğince davalı tarafın 18 aylık süre içerisinde tevhit işlemlerini tamamlayıp inşaata başlaması gerekirken 18 aylık süre sonunda herhangi bir işlem gerçekleştirilmediğini ileri sürerek sözleşmenin feshini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, sözleşmenin feshi koşulları bulunmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir....

            Davalı vekili duruşmadaki beyanlarında; taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında sözleşmenin feshinden sonra yapılan görüşmeler neticesinde ve varılan mutabakat doğrultusunda söz konusu 94.000,00 TL'nin alındığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Tarafların iddia ve savunmasından; taraflar arasındaki akaryakıt bayilik sözleşmesi kapsamında davalıya teslim edilen davaya konu 250.000,00 TL tutarlı teminat mektubunun sözleşmenin feshinden sonra davacıya iadesi için taraflar arasında yeni bir sözleşme yapıldığı ve bu sözleşme kapsamında davacının davalıya 94.000,00 TL ödeyerek teminat mektubunu iade aldığı anlaşılmaktadır. Davacı yapılan bu sözleşmenin geçersizliğine dair herhangi bir neden ileri sürmediği gibi 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nda düzenlenen irade fesadı hallerinden biri de söz konusu değildir....

              Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu edilen taşınmaz hakkında Anıtlar Kurulunca koruma kararı verildiği, inşaatın yapımı ile ilgili engelleme çıktığı, sözleşmenin 6. maddesine göre, sözleşmenin geçerlilik şartının gerçekleşmediği, bu nedenle davacının sözleşmenin feshi talebinin kabulünün gerektiği, Anıtlar Kurulu'nun 24.05.2005 tarihli yıkım durdurma yazısı ile dava konusu taşınmaz üzerindeki binanın sözleşmeden önce yıkıldığının sabit olduğu, davacının nizalı taşınmazın Anıtlar Kurulu ile problemli olduğunu bilerek sözleşmeyi imzaladığı dosya kapsamından anlaşıldığı, davacının dava dilekçesinde 21.08.2008 tarihli Anıtlar Kurulu'nun yazısını dayanak göstererek fesih iradesini ortaya koyduğundan ancak dava tarihine kadar sözleşmenin feshi yönünde davalı tarafa bir bildirimde bulunmadığından, 31.08.2008 tarihine kadar ve sonrasında yaptığı 4 adet kira ödemesinden ve diğer yapılan 8.800,00 TL'lik ödemenin ödeneceği sözleşme ile kararlaştırılmış bir ödeme olmasa...

                aleyhine 26.1.2005 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil davacı ... vekili tarafından davalı ... aleyhini 7.3.2005 gününde verilen dilekçe ile sözleşmenin feshi, tazminat istenmesi üzerine birlikte yapılan duruşma sonunda; ...'ın tescil isteminin reddine, ...'in karşı davasının kısmen kabulüne dair verilen 4.4.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Karşı davada biçimine uygun düzenlenen 17.02.2003 günlü satış vaadi sözleşmesinin temerrüd nedeniyle feshi, haklı fesih nedeniyle menfi zarar tutarı olan 2000 YTL, davacı ve karşı davalının elatmasının önlenmesi, 4200 YTL ecrimisil tahsili istenmiştir....

                  Sözleşmenin bu maddesinde kararlaştırılan cezanın sözleşmelerin yanlarınca karşılıklı feshi ya da yüklenicinin sözleşmeyi tek taraflı olarak feshi halinde ve 7 günlük süre içerisinde şerhin kaldırılmaması durumunda uygulanması mümkün olup somut olayda yüklenicinin tek taraflı feshi söz konusu olmadığı gibi yanların mutabakatı ile karşılıklı fesih hali de söz konusu olmadığı ve arsa sahiplerinin tek taraflı fesih beyanı ile arsa payı devrini de içeren kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi mümkün olmayıp sözleşmenin 20. maddesinde bu halde de cezai şart ödemesi kararlaştırılmadığından davanın cezai şart yönünden tümden reddi yerine kısmen kabulü doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir....

                    Aynı Kanunun 33/1 maddesine göre; "Sözleşmenin kiralayan tarafından feshi ile 30. maddenin ikinci fıkrası uyarınca kiracı tarafından feshi hâllerinde, kiracı malı iade ile yükümlüdür."...

                      UYAP Entegrasyonu