Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece davanın kabulüne, davaya konu 4.000,00 TL lık çek ile 2.500,00 TL lık çek olmak üzere toplam 6.500 TL için davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı, davalının, sözleşmenin icrasını imkansız hale getirdiğini ve belirtilen şartlarda eğitim vermediğini ileri sürerek, davaya konu çeklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti, çek bedellerinin ödenmesi halinde ödenen paranın istirdadı için eldeki davayı açmış, mahkemece istirdat talebi konusunda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiştir. Davacı, dava dilekçesinde aynı zamanda istirdat talebinde de bulunduğuna göre, davacı tarafından dava konusu çeklere ilişkin ödeme yapılıp yapılmadığı araştırılarak hasıl olacak sonuca göre, istirdat talebi konusunda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, bu kalem istek hakkında karar verilmemiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. 2-Bozma nedenine göre davalı ...'...

    Aynı Kanunun 33/1 maddesine göre "Sözleşmenin kiralayan tarafından feshi ile 30 uncu maddenin ikinci fıkrası uyarınca kiracı tarafından feshi hâllerinde, kiracı malı iade ile yükümlüdür." hükmü öngörülmüştür. Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller, ... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2020/... D.iş Sayılı kararı, ... Noterliği'nin 29/01/2020 tarih ... yevmiye nolu ödeme yevmiye sayılı ihtanamesi ve tüm dosya içeriğine göre, davacı ...Ş. ile davalı ... San. ve Tic. A.Ş. arasında; ... nezdinde 07.06.2018 tarih ... tescil no.lu 04.06.2018 tarihli ... sözleşme numaralı Finansal Kiralama Sözleşmesi ve bu sözleşmeye ek olarak ... nin 24.05.2019 tarih ... tescil numaftası ile tescilli Finansal Kiralama Tadil Sözleşmesi akdedilmiş olduğu, kiralamanın konusunu; Satıcısı ... San. ve Tic....

      Bu hali ile, davacının yapı kullanma izninin bulunmadığı tesiste tatil hakkını kullanma ve sözleşmeyi ayakta tutma zorunluluğu yoktur. Bu nedenle , mahkemece sözleşmenin feshi ile ödenen bedelin iadesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, 26.05.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Bu hali ile, davacının yapı kullanma izninin bulunmadığı tesiste tatil hakkını kullanma ve sözleşmeyi ayakta tutma zorunluluğu yoktur. Bu nedenle , mahkemece sözleşmenin feshi ile ödenen bedelin iadesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, 12.5.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Mahkemece, arsa sahipleri tarafından açılan davanın reddine,davacı şirket için kabulüne karar verilmiş; davalının temyizi sonucu hüküm Dairemizce 4822 sayılı yasanın 6/A maddesi uyarınca sözleşmenin feshi için alıcının hangi koşullarda temerrüde düştüğünün araştırılması gereğine değinilerek bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda 4822 sayılı yasanın 6-A maddesindeki şartların gerçekleşmediğine dayanılarak davanın reddine karar verilmiş; hüküm taraflarca temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle, bozmaya ve yasaya uygun gerektirici nedenlere , özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2008/7288-13874 2–Davacı, ihtara rağmen taksitlerin ödenmemesi nedeniyle sözleşmenin feshi talebi ile davayı açmıştır. Mahkemece davanın reddine, davalı lehine maktu oranda vekalet ücretine hükmedilmiştir....

            (6) numaralı maddelerinde yer alan hükümler uygulanır. 1.02.2012 tarihinde imzalanan protokolden önceki protokollerde sözleşmenin feshi ve cezai şart gerektiren maddelerden bu protokolde kaldırılmış olanlar nedeniyle sözleşme feshi ve/veya cezai şart uygulanmış olan işlemler,konusu kalmadığından durdurulur ve işlem yapılmaz....

              Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 28/06/2016 tarih ve 2015/325-2016/702 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkilinin davalı ile 07/06/2011 tarihinde franchising sözleşmesi akdettiğini, sözleşmeye göre davalı tarafın 5 yıl boyunca müvekkilinin marka ve logolarını kullanması gerektiğini, fakat 06/06/2012 tarihinde sözleşmenin davalı tarafça feshedildiğini, sözleşmenin özel şartlar bölümünün 8. maddesinde sözleşmenin ihlal edilmesi halinde 25.000,00 USD cezai şartın ödeneceğinin kararlaştırıldığını, bu madde doğrultusunda davalı tarafça müvekkili lehine teminat senedi verildiğini, sözleşmenin davalı tarafça haksız feshi nedeniyle müvekkilinin cezai...

                Noterliğinin 16/01/2015 tarih ve 2055 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile herhangi bir gerekçe ileri sürülmeden feshedildiğini, sözleşmenin feshinin haksız olmakla, müvekkilinin sözleşmenin haksız surette feshinden doğan zararların tazminine karar verilmesi gerektiğini, zira davalı tarafından müvekkili ile akdedilen sözleşmenin haksız feshi nedeniyle müvekkilinin şayet sözleşme devam etse idi, sözleşmenin sonlanma tarihi olan 31/12/2015 tarihine kadar 11 ay daha davalı yana hizmet verecek ve gelir elde edecek olacağını, bu nedenle müvekkilinin sözleşmenin süresinden önce haksız nedenle feshinden kaynaklı elde etmekten mahrum kaldığı karın tazminine karar verilmesi gerektiğini belirterek davanın kabulü ile sözleşmenin haksız ve süresinden önce feshi nedeniyle HMK 107 gereği müvekkilinin elde etmekten mahrum kaldığı karın konusunda uzman bilirkişi marifetiyle hesaplattırılarak harcı daha sonradan tamamlanmak suretiyle 1.000,00 TL'nin davalı yandan dönemlere göre işletilecek ticari faizi ile...

                Dolayısıyla sözleşme özgürlüğü, sözleşmenin tek taraflı tasfiyesine yönelik olarak sona erdirilmesini amaçlayan fesih hakkını da içermektedir. Görüldüğü üzere, kural olarak kişinin sözleşmenin feshi yoluna gitme konusunda irade özerkliği sonucu takdir hakkı bulunmakla birlikte, feshin haksız olması halinde, karşı tarafın bundan doğan zararlarından sorumluluğunun da bulunacağı tabiidir. Dairemizin 22/10/2014 tarih, 2014/7542 E - 2014/16209 K. ilamında da belirtildiği üzere sözleşmede herhangi bir sebep gösterilmeksizin fesih hakkının bulunduğuna dair bir hüküm olması halinde dahi, sözleşmenin feshi için haklı bir sebebin bulunması gerekmektedir..." şeklindedir. TMK'nun 2. maddesi gereğince, hak ve borçların kullanımı ve ifasında dürüstlük kurallarına uyulması gerekmekte olup, bu ilkeye somut dosyada olduğu gibi taraflarca imzalanmış sözleşmenin yürütümü ve feshi sürecinde de uyulması gerekmektedir....

                  Noterliği'nin ... tarih ve ... yevmiye numaralı ihtarnameler keşide edildiğini ihtarname ile vadesi gelen tüm borçların, temerrüt faizleriyle birlikte yasal sürede ödemeleri, ödemelerin 60 günlük yasal sürede ödenmediği takdirde takdirde sözleşmenin 60 günlük süre sonunda fesih olacağını, sözleşmenin fesholması halinde de vadesi gelmeyen borçların da muaccel olacağını, bu nedenle 60. günü takip eden 3 gün içinde sözleşme konusu malların müvekkili şirkete teslim edilmesi ve tüm borçların bu süre içinde ödenmesinin ihtar edildiğini, ihtarname davalıya tebliğ edilmiş olmasına rağmen, 60 günlük yasal sürede (60+3 günlük yasal süre dolduğunu) müvekkili şirkete olan borçlar ödenmeyen, finansal kiralama sözleşmesi fesih olduğunu, davalı kiracı şirket ve diğer tüm muhataplar, fesih ihtarında belirtilen sürelerde borçlarını tam ve eksiksiz olarak ödemediklerini ve sözleşme konusu malları müvekkili şirkete teslim etmediklerini, davalı ile akdedilen finansal kiralama sözleşmesinin feshi neticesinde...

                    UYAP Entegrasyonu