Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

hüküm olup sözleşmenin tarafları açısından bağlayıcı olduğunu, uygulamada özellikle yüklenici alacaklarının teminat veya teminat mektuplarını haczetmeye çalıştıkları malum olup anayasal güvence olan kuvvetler ayrılığının gereği ve adil yargılanma hakkının sonucu olarak mahkemeler benzeri durumlarda yeterli delil ve gecikmesinde sakınca doğacağı halleri nazara alarak teminatların nakte çevrilmesini tedbiren durdurduğunu, -Davalarında kesinleştiğini ve vekil edenin alacaklı olduğuna ilişkin mahkeme kararı olduğunu, sadece usulü bir eksiklik yönünden teminat mektubuna ilişkin hüküm bozulduğunu, dava ile talep edilmesi emredildiğini, dava ile de bu usulü eksiklik giderilerek teminat mektubunun iadesi talep ve dava konusu edildiğini, kesinleşmiş yargı kararı gereğince; teminat mektubunun iadesi gerçekleşeceğini, bu yargılama süresince teminat mektubu haksız bir şekilde tanzim edilmeye çalışıldığından ihtiyati tedbir taleplerinin hukuka uygun ve yerinde olduğunu, -Dava dilekçesi ekinde sunulan...

Hukuk Dairesinin bozma ilamının 1 nolu bendinde yer verildiği üzere davacı yüklenici vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar verilerek, yapılan imalatlar arsa sahibinin yararına ise yüklenici imalat bedelini isteyebileceğinden, davalı arsa sahibinin yararına olan imalatların sözleşmenin feshi tarihindeki rayiç değer üzerinden bedelinin tespiti ile hüküm altına alınması gerektiği belirtilmiş ve yerel mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir. Bu durumda teminat mektubunun iadesi talebinin reddine dair yerel mahkeme kararının temyizen incelenmesi neticesinde davacının bu husustaki temyiz itirazlarının reddine karar verilerek, teminat mektubunun iadesi talebinin reddi kararının bozma kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş ve bozmaya uyulmakla bozma ilamı lehine olan taraf açısından usuli kazanılmış hak oluşmuştur....

    sayılı içtihadı birleştirme kararında da açıklandığı üzere, teminat mektubunun iadesi ile ilgili bir davada teminat mektubunun iadesini isteyen tarafın hukuki yararı bulunduğu sürece zamanaşımı iddiası dinlenmez. Mahkemenin vereceği teminat mektubunun iadesi veya iptali kararı, teminat mektubunun yerini alacak olup, teminat mektubunun başlı başına maddi bir değeri bulunmadığından zamanaşımı söz konusu olamaz. Bu itibarla mahkemece davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi isabetli olmamıştır. Davalı iş sahibi, davacının ... ilişiksiz belgesi sunmaması ve davacı firmanın vergi borçlarının bulunması hususlarının teminatın iade edilmesine engel teşkil ettiğini savunmaktadır. Taraflar arasında imzalanan sözleşme 10/06/1997 tarihli olup, sözleşmenin 12. maddesinde teminat mektuplarının serbest bırakılması için ... ilişiksiz belgesi sunulması gereğinden bahsedilmiştir. Vergi borçlarının bulunması sözleşmede teminatın iadesi için bir koşul olarak öngörülmemiştir....

      Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya göre, davalı tarafın teminat mektubunun 04.03.2014 tarihinde ilgili banka şubesine iadesine ilişkin kargo kaşesi bulunan yazının bir örneğini dosyaya sunduğu, kar kaybına dayalı olarak açılan davaya ilişkin karar Yargıtay Bozma kararı kapsamı dışında bırakılmakla kesinleştiğinden bu konuda yeniden karar verilmesine yer olmadığı, davalı vekilince dava konusu teminat mektubunun muhatap Bankanın Ankara...Şubesine iade edildiği belirtilerek buna ilişkin kayıt sunulması sebebiyle dava konusu teminat mektubunun davalı tarafça iade edildiği kanaatine varıldığı, bu kısma ilişkin davanın da konusuz kaldığı, taraflar arasındaki sözleşme ve ek protokol feshedildiğine ve taraflar arasında bu kapsamda hukuki bir ilişki kalmadığına ve davalının da sözleşmenin feshi dolayısıyla zararının oluştuğu iddiası ile karşı taraftan bir talebinin de bulunmamasına göre dava konusu teminat mektubunun davalı yedinde tutulmasının haklı bir gerekçesi kalmadığı...

        itibaren avans faizi yürütülmesine, teminat mektubunun iadesi ve komisyon bedeli alacağının ise reddine..." karar verilmiştir....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Sözleşmenin Feshi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık * kira sözleşmesinin iptali ve verilen teminat mektubunun iadesi istemine ilişkin olup hükmün sulh hukuk mahkemesince verilmiş olmakla, inceleme görevi Yargıtay * 3. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Dosyanın görevli Yargıtay * 3. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 15.12.2008 (pzt.)...

            Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar arasında 20.04.2001 tarihinde yetkili satıcılık sözleşmesi imzalandığı, sözleşmenin 7 nci maddesinde sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren 1 yıl olacağının düzenlendiği devam eden maddesinde ise fesih ve infisah şartlarının hüküm altına alındığı, müddet sonunda yenilenmemesinin de bu şartlardan biri olduğu, 20.04.2002 tarihinde sözleşmenin sona erdiği, her yıl düzenlenen yetki belgeleriyle taraflar arasındaki ilişkinin devam ettiği, en son verilen yetki ile sözleşmenin 6 aylık süreyle 31.12.2008 tarihine kadar uzatıldığı, sözleşmenin 3.1.5 maddesi hükmünde teminat mektubunun sözleşmenin yürürlük şartı olarak düzenlendiği, sözleşmenin son yenileme süresinin bittiği 31.12.2008 tarihinden sonra davacı tarafından gönderilen 13.01.2009 tarihli faks mesajı ile davalıya sözleşme kapsamında verilen teminat mektubunun geri istendiği, faks mesajı sonrası davalının sözleşmenin sona erdiğine...

              Mahkemece, toplanan delillere göre, davacı bankanın dava dışı firma (yüklenici) ile davalı arasında akdedilen sözleşmeye istinaden davaya konu teminat mektubunu verdiği, sözleşmenin mahkeme kararı ile feshedilmesiyle yüklenicinin hesabının genel hükümlere göre tasfiye edilerek, kesin teminat ve varsa ek kesin teminatların iadesi gerektiği, ancak davalının bu aşamada icra müdürlüklerinden gönderilen haciz ihbarnameleri nedeniyle davaya konu teminat mektubunun nakde çevrilmesini davacıdan istediği, oysa garanti sözleşmesi mahiyetinde olan teminat mektubunda lehtarın akit durumunda olmadığı, teminat mektubu ile lehtar lehine doğmuş veya doğacak bir hak bulunmadığı, lehtarın borcu için teminat mektubunun haczedilemeyeceği, teminat mektubunun hangi iş için verilmiş ise o iş için geçerli olup, belirli ve bağımsız bir riski garanti ettiği, risk gerçekleştiği ölçüde sorumlu olduğu gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne, davacının 06.06.2011 tarihli, 5.377.000,00 TL bedelli teminat mektubundan dolayı...

                Karaköy şubesine ait 01/10/2001 tarih ve 25.000 USD bedelli süresiz teminat mektubu verdiğini, sözleşmenin 31/12/2004 tarihinde sona erdiğini, müvekkilinin edimlerini tam ve gereği gibi yerine getirmesine rağmen davalının teminat mektubunu iade etmediğini, teminat mektubunun iadesi gereken 31/12/2004 tarihinden 30/09/2011 tarihine kadar iade edilmemesi nedeniyle bankaya 5.327,68 TL komisyon ücreti ödendiğini ve halen ödenmeye devam edildiğini belirterek teminat mektubunun iadesini ve bankaya ödenen 5.237,68 TL'nin ve dava sonuçlanıncaya kadar ödenmek zorunda kalınacak komisyon bedelinin davalı şirketin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                  , taraflar arasında teminat mektubunun güvence oluşturduğu tarihin garanti süresinin sonu olarak anlaşılması gerektiğini, bu nedenle teminat mektubunun garanti süresinin sonuna kadar oluşacak riskler bakımından teminat işlevi sağlayacağını, dosyada yer alan bilgi ve belgelerden somut olarak dava konusu teminat mektubunun davacı şirket tarafından yazılı olarak talep edilip edilmediğinin belirlenemediğini, taraflar arasında gerek borç-alacak ilişkisi devam ettiğinden, gerekse de yukarıda belirtilen hususlar değerlendirildiğinde dava konusu teminat mektubunun iadesine ilişkin şartların nitelik ve nicelik açısından oluşmadığını tespit ve mütalaa etmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu