WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

olduğu, sözleşmenin feshi neticesinde tarafların karşılıklı olarak aldıklarını vermesi gerektiği bu itibarla tapu iptal ve tescilin gerektiği, söz konusu devre mülk satış sözleşmesinin feshi koşullarının oluştuğunun anlaşılması halinde, davacı üzerinde yer alan tapunun sözleşmenin feshinin doğal sonucu olarak davalıya iadesi gerekeceğinden tapusu iade edilecek taşınmazın da ......

    na kiraladığını, taraflarca kira akdine konu olan taşınmazın mermer ocağı yolu olarak kullanılması üzerinde anlaşıldığını ve sözleşmenin tapuya şerh edildiğini, murisin ölümünden sonra taşınmaz kendisine intikal eden mirasçı ...'ın taşınmazı ve kira ilişkisini araştırdığında, kiracı ...'nun kira akdine aykırı davrandığını gördüğünü, taşınmazın mermer ocağı yolu olarak kiraya verildiği halde, üzerine bina inşa edildiğini, tarlanın oyularak tahrip edildiğini, tarlaya büyük kaya bloklarını yığıldığını, sözleşmeye göre kira sona erdiğinde ne şekilde teslim alındıysa o şekilde teslim edilmesi gerekmekte iken eski haline getirilmesinin neredeyse imkansız olduğunu, ayrıca kiralananın 3.bir şahsa alt kiraya verilmesinin yasaklandığı halde muvafakat olmadan diğer davalı ...'...

      Mahkemece, sözleşmenin feshi isteminin yasal koşullarının oluşmaması nedeniyle sözleşmenin feshi isteminin reddine, 3.600 TL maddi tazminat ile 5.500 TL kira alacağı olarak toplam 9.100 TL'nin dava tarihinden itibaren değişken yasal faiz oranı uygulanmak suretiyle hesaplanacak işlemiş faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin isteminin reddine, karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinde; davacı, dairenin satış sözleşmesi gereği, lejanttta yazılı olan 30.06.2010 tarihinde teslim edilmesi gerekirken geç teslim nedeniyle oluşan kira kaybı tazminatının tahsili amacıyla eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, taşınmazın davalı tarafından 5.5 ay geç teslim edildiği kabul edilerek bilirkişilerce belirlenen aylık emsal rayiç kira bedelide göz önünde bulundurularak davanın kabulüne karar verilmiştir....

        Mevcut uyuşmazlığın tüketici mahkemelerinde görülmesi için davaya konu sözleşmenin resmi şekilde düzenlenmesi gerekli olmayıp, şekil şartına uyulup uyulmadığı hususunun tüketici mahkemesince tartışılarak bir karara varılması gerektiğinden, 6502 sayılı Kanun kapsamındaki uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. Somut olayda, dava taraflar arasındaki devremülk sözleşmesinin cayma hakkı kullanıldığından bahisle sözleşmenin feshi ve verilenin iadesi istemine ilişkin olup, dava dilekçesi ve dosya kapsamından taşınmazın aynına ilişkin bir dava olmadığı anlaşılmaktadır. Sözleşmenin feshi ve verilenlerin iadesi istemine ilişkin davalarda yetki konusunda özel bir düzenleme bulunmadığına göre, yetkili mahkeme genel yetki kuralı gereği davalının yerleşim yeri mahkemesidir. HMK'nın 6/1. maddesi uyarınca "Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir."...

          Davalılar ... ve ... davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre taşınmazın tamamlanma oranı, eksik işler ve projeye aykırılıkların ekonomik bir değerinin olmayışı, taşınmazın hali hazırda kullanılıyor olmasına göre, davacının sözleşmenin feshi ve bununla birlikte davalılar adına olan tapunun iptali talebinin reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı arsa sahibi ... vekili temyiz etmiştir. 1-Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan sözleşmenin feshi ve tapu iptali tescil isteğine ilişkindir. Davacı arsa sahibi ile dava dışı yüklenici... arasında ... 19. Noterliği'nin 26.04.2006 tarih ve 20948 yevmiye sayılı düzenleme şeklinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlenmiştir. Arsa sahibi tarafından açılan dava ile, taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi ile birlikte, yüklenicinin taşınmazdan tapuda bağımsız bölüm devri yaptığı üçüncü kişiler üzerindeki tapuların iptali ile adına tescili talep edilmektedir....

            Mahkemece, tarafların iddia ve savunmaları, toplanan kanıtlar, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, tevhit işlemleri sonucu oluşan 203 ada 74 parsel sayılı taşınmazın ortaklığın giderilmesi sonucu davalı tarafından alındığı, sözleşmenin yapıldığı tarih ile mülkiyetin kurulması anındaki koşulların farklı olduğu, taraf iradelerinin sözleşmenin feshi konusunda uyuştuğu, davacının sözleşmenin imzalanmasından itibaren sözleşmede taraf olmayan diğer paydaşlarla makul süre içinde sözleşme imzalamadığı, inşaatın yapılmasının olanaksız hale geldiği, davalının değişen hisse durumuna göre başka bir yüklenici ile anlaşmasında kötüniyetli olmadığı, bu sonucun meydana gelmesinde kusurlu olduğunun kanıtlanamadığı, davacı yüklenicinin kusurlu olduğu ve tazminat isteyemeyeceği gerekçesi ile, davanın kısmen kabulüne, sözleşmenin feshine ve tazminat istemlerinin reddine karar verilmiştir....

              Mevcut uyuşmazlığın tüketici mahkemelerinde görülmesi için davaya konu sözleşmenin resmi şekilde düzenlenmesi gerekli olmayıp, şekil şartına uyulup uyulmadığı hususunun tüketici mahkemesince tartışılarak bir karara varılması gerektiğinden, 6502 sayılı Kanun kapsamındaki uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. 28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 73/5. maddesinde tüketici davalarının tüketicinin yerleşim yerinin bağlı bulunduğu mahkemelerde de açılabileceği hükmü düzenlenmiştir. Somut olayda, dava taraflar arasındaki devremülk sözleşmesinin cayma hakkı kullanıldığından bahisle sözleşmenin feshi ve verilenin iadesi istemine ilişkin olup, dava dilekçesi ve dosya kapsamından taşınmazın aynına ilişkin bir dava olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın, davanın ilk açıldığı yer mahkemesi olan Van 5....

                Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın ihtiyacının bulunduğunu, protokol gereği belediye başkanlığının kiralanan taşınmazın bir an önce kaldırılmasını istediğini, bu talep doğrultusunda davalıya 30.11.06 tarihinde ihtarname keşide edilmiş ise de sonuç alınamadığını belirterek, davalının ihtiyaç nedeniyle tahliyesini talep etmiştir. Davalı vekili, davacının kiralanana ihtiyacının bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Borçlar Kanunu’na tabi süresiz sözleşmelerde feshi ihbar süresi bu kanunun 262. maddesi hükmüne göre belirlenir. Anılan madde hükmü gereğince süresiz sözleşmelerde üç ay önceden kiracıya feshi ihbar tebliğ ettirilmesi ve o dönem sonunda dava açılması gerekir. Altı aylık dönemin birinde tebliğ ettirilen feshi ihbar ancak bu dönem sonunda dava açma hakkı verir. Bu feshi ihbar sonraki dönem için kullanılamaz. Borçlar Kanunu’nun kapsamına giren yerlerin tahliyesi için feshi ihbar yeterli olup başka sebep aramaya gerek yoktur....

                  Süresiz akiflerde BK'nun 262. maddesi hükmünce 6 aylık dönemler için üç ay önceden davalı kiralayanın feshi ihbarda bulunması ve o dönemin sonunda da tahliye davası açması gerekir. 6 aylık dönemin birinde tebliğ ettirilen ihtar ancak o dönemin sonunda, kiracının tahliyesi hususunda kiralayana tahliye talep hakkı verir. Davalı kiralayanın az yukarıda açıklanan yasanın öngördüğü sürelere riayet etmeksizin 5.2.2008 tarihli yazısıyla 11.3.2008 tarihinden itibaren sözleşmeyi yenilemeyeceğini bildirmesinin hiçbir hukuksal dayanağı yoktur. Hal böyle olunca mahkremece, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile reddi usül ve yasaya aykırı oyup, bozmayı gerektirir. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, 17.3.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    Somut olayda, dava taraflar arasındaki devremülk sözleşmesinin cayma hakkı kullanıldığından bahisle sözleşmenin feshi ve verilenin iadesi istemine ilişkin olup, dava dilekçesi ve dosya kapsamından taşınmazın aynına ilişkin bir dava olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın, davanın ilk açıldığı yer mahkemesi olan İstanbul 6. Tüketici Mahkemesi'nde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri ile 5235 sayılı Kanun'un 36/3. maddesi gereğince İstanbul 6. Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 14/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu