Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sözleşmenin İdare’ce feshi halinde, İdare fesih tarihine kadar alıcı tarafından yapılan ödemeleri ...... emsal kira bedeli, alıcıya ait olup da ödenmemiş olan elektrik, su, doğalgaz, ortak gider aidatları, yönetim giderleri,... ve varsa İdarece tespit edilen tahribat karşılığını düşerek Alıcı’ya iade eder. Alıcı’nın sözleşmenin feshi tarihine kadar yaptığı ödemeler için faiz tahakkuk ettirilmez....

Dava, davalı taraf ile yapılmış olan gayrimenkul satış sözleşmesinin feshi nedenine dayalı müdahalenin önlenmesi ve taşınmazın tahliyesi talebine ilişkindir....

Noterliğinin 01/10/2010 tarih ve 08905 yevmiye numaralı kira sözleşmesinin düzenlendiğini, 01/10/2010 başlangıç tarihli 2 yıl süreli kira sözleşmesi TBK hükümleri gereği 30/09/2012 tarihinde sona erdiğini, 01/10/2012 tarihi itibari ile belirsiz süreli hale geldiğini, 01/10/2010 başlangıçlı kira akdinde taşınmazın boş arsa niteliğinde olması nedeniyle TBK hükümleri uygulanmak suretiyle 31/03/2022 tarihinde kira akdinin sona ereceğini, sözleşmenin vekil edenler tarafından yenilenmeyeceği, akdin feshedileceği, akdin bitim tarihi olan 31/03/2022 tarihinde arsa vasfındaki taşınmazın tahliyesi ile 01/04/2022 tarihinde vekil edenlere olarak teslimini, aksi takdirde davalının aleyhinde akdin feshi ile tahliye davasının açılacağı, Bandırma 3....

Taşınmazın kira sözleşmesinde açıklanan niteliğine göre musakkaf olup olmadığı Borçlar Kanunu'na mı yoksa 6570 sayılı yasaya mı tabi bulunduğunun belirlenmesi gerekir. Zira taşınmazın Borçlar Kanunu'na tabi olması halinde Borçlar Kanunu'nun 262. Maddesi gereğince akit süresiz hale gelmişse altı aylık dönemler için üç ay önce davalıya feshi ihbar tebliğ ettirmesi ve o dönemin sonunda da tahliye davasının açılması gerekir. Altı aylık dönemin birinde tebliğ ettirilen ihtar ancak o dönemin sonunda dava açma hakkını verir. Daha sonra ki dönem için hukuki sonuç doğurmaz. Borçlar Kanunu kapsamına giren yerlerin tahliyesi için koşulları taşıyan feshi ihbar yeterlidir. Başka bir sebep aramaya gerek yoktur....

    Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2018/518 E. sayılı dosyası üzerinden alacak davası açtıklarını ve davanın devam ettiğini, davalı firmanın tasarladığı yanlış uygulama projesi ve hatalı imalat nedeniyle sözleşmenin feshi neticesinde 2018-2019 yılı içinde çevre mevzuatı ve ocak emniyeti gereği suların ocağa girişinin engellenmesi ve tahliyesi için yapılan çalışmalar sebebiyle doğan zararlarının tahsili amacıyla da ek davalar açılmış olup, açılan davaların ... 9.Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2018/518 E. sayılı dosyası ile birleştirildiğini, bu defa, davalı firmanın tasarladığı yanlış uygulama projesi ve hatalı imalat nedeniyle sözleşmenin feshi neticesinde 2020 yılı içinde çevre mevzuatı ve ocak emniyeti gereği suların ocağa girişinin engellenmesi ve tahliyesi için yapılan çalışmalar sebebiyle doğan 147.055,00-TL zararın, zararın doğum tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir....

      nun mirasçılarının mirası reddettikleri ve müteveffanın ödemesi gereken taksitlerin ödenmediği gerekçesi ile davanın kabulüne, davalı ... ile davacı idare arasında akdedilen gayrimenkul satış sözleşmesinin temerrüt nedeniyle feshine, davalıların dava konusu taşınmaza el atmalarının önlenmesine, taşınmazın tahliyesine karar verilmiş; hüküm, dahili davalılardan ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, sözleşme hükümlerinin yerine getirilmemesi sebebiyle fesih ve taşınmazın tahliyesi istemine ilişkindir. Davacı ile davalıların murisi arasında 15.05.2006 tarihinde yapılan Gayrimenkul Satış Sözleşmesi başlıklı sözleşmenin 9.1. maddesi; “Alıcı Sözleşmeden veya yasalardan doğan yükümlülüklerini yerine getirmezse ve İDARE'nin yazılı ihtarına rağmen ihtar tarihinden itibaren 20 (yirmi) gün içerisinde yerine getirmezse veya 20 (yirmi) gün içerisinde yerine getirse bile bu durum bir takvim yılı içinde iki kez tekrar ederse İDARE işbu Sözleşmeyi feshedebilir....

        Mahkemece; davanın kabulüne dair verilen karar Dairece 27.09.2017 tarih ve 17-2378 E. 2017/12783 K sayılı ilamı ile; ''...Olayımızda; Davaya konu kiralanan davacıya defterdarlık tarafından 2886 sayılı yasa gereği ihale ile kiralanmış, sözleşmenin başladığı yer teslimi tarihi olan 20/05/2014 tarihinden itibaren sözleşme süresi olan 12 ay sonunda 20/05/2015 tarihinde sözleşme bitmiştir. Sözleşmede süre sonunda taraflar feshi ihbarda bulunmazlarsa sözleşmenin uzayacağına ilişkin hüküm de bulunmamaktadır. Davacı kiracı sözleşme bitiminde yasa gereği fuzuli şagil durumuna düşmüş olup sözleşmenin sona erdiği tarihten itibaren kiraya verilen yerin TBK'nın genel hükümlerine veya konut ve çatılı iş yeri kiraları hükümlerine tabi olup, olmadığına bakılmaksızın mahkemeden veya mülki amirden tahliyesi istenebilir. Bu durumda davanın reddine karar verilmesi gerekirken, kiracılık ilişkisinin devam ettiğinin tespitine karar verilmesi doğru değildir.'' gerekçesi ile bozulmuştur....

          KARAR Davacı, davalı ile aralarında imzalanan 04.10.2007 tarihli gayrimenkul satış sözleşmesi hükümleri gereğince taşınmazın davalıya teslim edildiği, fakat davacının sözleşmede belirlenen bedeli ödemeyerek yükümlülüklerini yerine getirmediği, bu nedenlerle taşınmaza el atmanın önlenmesi ile taşınmazın tahliyesine karar verilmesini istedi. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, sözleşme hükümlerinin yerine getirilmemesi nedeniyle taşınmazın tahliyesi istemine ilişkindir. Davacı idare, 01.06.2012 tarih 1449430 no ve 12.09.2012 tarih 23810 nolu ihtarnameler ile taraflar arasında imzalanan sözleşmenin, fesih hükümlerini düzenleyen 9.1 ve devamı maddelerinde yazıldığı şekilde usulüne uygun olarak tebliğ etmiş ve sözleşmenin fesih şartları gerçekleşmiştir. O halde mahkemece, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....

            Somut olayda davaya dayanak yapılan 10/01/2020 tarihli "Ticari Kira Sözleşmesi"nin incelenmesinden; konusunun, taraflar arasında sözleşmede adresi yazılı taşınmazın 10 yıl süre ile kiralanmasına ilişkin olduğu ve tadilata ilişkin özel şartlar taşıdığı, bu haliyle sözleşmenin TBK'nın 299.vd. maddelerinde düzenlenen "Kira Sözleşmesi" niteliğinde olduğu; özel şartlarda kararlaştırılan hükümlerin, davacı tarafın ileri sürdüğü eser ve hizmet sözleşmesinin unsurlarını taşımadığı; dolayısı ile eldeki davanın kira sözleşmesinden kaynaklı kiralanan taşınmazın tahliyesi ile sözleşmenin ihlali iddiasına dayalı cezai şart istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK'nın 4.maddesi gereğince tarafların sıfatına bakılmaksızın aralarındaki uyuşmazlığa bakma, delilleri değerlendirme ve uyuşmazlığı çözme görevinin Sulh Mahkemelerine ait olduğu anlaşılmış olup, mahkememizin görevsizliğine ilişkin aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir....

              Noterliğinin 09/10/2017 tarih ve 24687 yevmiye sayılı 19/12/2017 tarih ve 42586 yevmiye sayılı 09/11/2018 tarih ve 39503 yevmiye sayılı ve 13/12/2018 tarih 53262 yevmiye sayılı ihtarnameleri keşide edildiğini, söz konusu ihtarnamelerin davalıya usulüne uygun olarak tebliğ edildiğini, birinci ihtarda sözleşmenin feshedilerek tahliye işlemlerine başlanacağını, ikinci ihtarda ise sözleşmenin feshedilerek konutun stoka çekilerek satışa sunulacağını, konutun 15 gün içinde tahliye edilmesi ve fesih tarihine kadar davalı tarafından yapılan ödemelerin faizsiz olarak iade edilebilmesi için öncelikle emsal kira ve tahribat karşılığını belirlemek üzere konutun ekspertizi yapılacağından konutun anahtarının bankaya teslim edilmesinin ihtar edildiği ancak davalı tarafından borç ödenmemekle birlikte konut tahliye edilmediğini ve idareye teslim edilmediğini belirterek tüm bu nedenlerle dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla satış sözleşmesinin feshi ile müvekkili idare mülkiyetinde bulunan (Erzurum...

              UYAP Entegrasyonu