Mahkemece; tapuya mülk kullanım sözleşmesi adı altında şerh edilen sözleşmenin Devre Tatil sözleşmesi niteliğinde olduğu, Devre Tatil sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda 4077 sayılı Kanunun 6/B ve 23.maddeleri uyarınca tüketici mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiştir. 4077 sayılı Kanunun 6/B maddesinde devre tatil sözleşmesi; en az üç yıl süre için yapılan ve bu süre zarfında yıl içinde belirli veya belirlenebilecek ve bir haftadan az olmayacak bir dönem için bir veya daha fazla taşınmazın kullanım hakkının devri veya devri taahhüdünü içeren sözleşme olarak tanımlanmıştır. Yani devre tatil sözleşmesinde devre tatil sahibi yaptığı sözleşme çerçevesinde yılın belirli bir dönem veya dönemlerinde tesislerden yararlanma hakkını elde etmektedir....
Somut olayda, davalı ile davacı T1 arasında Öğrenci Kantin - kafeteryasının 01/07/2014- 30/06/2017 tarihleri arası kira sözleşmesinin imzalandığı, kira sözleşmesinin 10.maddesinde "kiracı kira süresinin bitiminde derhal sözleşmenin feshi halinde ise tebligata müteakip onbeş gün için içinde taşınmazı tahliye etmek zorundadır. şeklinde, yine 11.maddesinde "kira süresinin sona ermesi veya sözleşmenin veya sözleşmenin feshi halinde, kiralananın teslim edilmemesi durumunda, tahliye edilmeyen her gün için cari yıl kira bedelinin yüzde biri oranında ceza ödenmesi, taşınmazın kullanılmasına ve tahliyenin geciktirilmesine neden olunamayacağı, sonradan sözleşme ve şartnamede yazılı hususlara yapılan itirazların kabul edilemeyeceği" şeklinde düzenleme yapıldığı anlaşılmıştır. Üniversiteler 7103 sayılı yasanın 23. Maddesi ile değişik 2886 sayılı yasanın 75. Maddesi uyarınca 21/03/2018 tarihinden itibaren 2886 sayılı yasanın 75....
Sözleşmenin ... taraflı feshedildiği davacıya 21.8.2002 tarihli yazı ile bildirilip 24.8.2002 tarihinde tebliğ edilerek davacı kiracıdan kiralananın tahliyesi istendiğine göre kira sözleşmesinin taşınmaz mal kira şartnamesinin 15. ve ... şartlar 1.maddesi 2.fıkrasına uygun olarak feshedildiğinin kabulü zorunludur. O nedenle davanın reddi gerekir. Mahkemece sözleşmenin 15. ve 1/2 maddesi hükmü yanlış değerlendirilerek yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. 2-5442 sayılı Devlet Tiyatrosu Kuruluşu Hakkında Kanunun 14.maddesine göre davalı ...'nün harçtan muaf olduğu halde harç ile sorumlu tutulması doğru olmayıp, bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın temyiz eden davalılar yararına BOZULMASINA, 3.7.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....
nun 355. maddesi hükmüne göre istinaf incelemesinin bu yönde sunulan dilekçede belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılması ancak kamu düzenine aykırılık görülmesi halinde bu hususun re'sen gözetilmesi gerektiği dikkate alınarak davalı alacaklı vekilinin istinaf sebeplerinin değerlendirilmesinde; Davalı - alacaklı vekilince taşınmazın tahliye edildiği ve davanın konusunun kalmadığı, davacının davayı açmakta aktif husumetinin bulunmadığı ileri sürülmüş ise de; davacının halen tahliyesi talep edilen taşınmazda oturduğu, dava dilekçesinde belirtmiş olduğu protokole ilişkin olarak yapmış olduğu şikayetten aktif husumetinin bulunduğu gibi, Her dava ve şikayet, açıldığı tarihteki hukuki durum gözetilerek hükme bağlanır. (28.11.1956 tarih ve 15/15 sayılı İ.B.K. ve HGK'nun 17/03/1954 tarih ve 3/40- 49 sayılı kararı). Sonradan gelişen, değişen olaylar, değerlendirmeye katılamaz (Hukuk Genel Kurulu’nun 11.05.2011 tarih ve 2011/12- 177 esas, 2011/300 karar sayılı kararı)....
Özgür irade ile kararlaştırılmış bu şart geçerlidir ve tarafları bağlar. Kiralanan ihale ile kiraya verilmiş olup, 2886 Sayılı Kanunun 75. Maddesi maddesi gereği süre sonunda taşınmazın tahliyesi gerekir. Ayrıca taraflar arasındaki kira sözleşmesine göre kiralanan arsa niteliğinde olup bu haliyle Borçlar Kanunu’nun adi kira hükümlerine tabidir. Borçlar Kanunu kapsamındaki taşınmazlara ilişkin süreli kira sözleşmeleri süre sonunda sona erer. Mahkemece sözleşme süresinin sona erdiği 26.08.2013 tarihi ile kiralananın tahliye ve teslim edildiği 29.11.2013 tarihleri arasındaki gün sayısı tespit edilip bu süre için hesaplanacak cezai şart bedeli saptanarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken davalının kira sözleşmesinin uzatılmasına ilişkin talebine geç cevap verildiğinden bahisle davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır....
Davada dayanılan ve hükme esas alınan 01.05.2007 başlangıç tarihli ve 1 yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmeyi davacılardan ... kiralayan, davalılar ise kiracı sıfatıyla imzalamışlardır. Kiralayan tarafından keşide edilen feshi ihbar bildirimi davalılara 03.04.2008 tarihinde tebliğ edilmiş, dava ise 30.05.2008 tarihinde açılmıştır. Bu haliyle davanın süresinde olduğu düşünülebilir ise de, sözleşmenin 19. Maddesinde özel bir feshi ihbar koşuluna yer verilmiştir. Sözleşmedeki bu düzenlemeye göre kontratın sona ermesinden bir ay evvel taraflarca bildirimde bulunulmadığı takdirde sözleşmenin yenileneceği kabul edilmiştir. Sözleşmedeki bu koşul geçerli olup tarafları bağlar. Kira sözleşmesinde tahliye için sözleşme sona ermeden belli süre önce feshi ihbar koşulu öngörülmüş olduğundan buna uygun ihbarı takiben kira sözleşmesinin sonunda dava açılması gerekir....
Davacı vekili dilekçesinde; davacının yazılı kira sözleşmesine istinaden davalıya ait taşınmazda kiracı olduğunu, davalının 6570 Sayılı Yasaya aykırı olarak taşınmazın 3 gün içinde tahliyesi için ihtarname gönderdiğini ve sözkonusu yerin yıkılarak yeni çarşı yapılacağını sözlü olarak bildirdiğini, oysa sözleşme süresi bittiğinde 6570 Sayılı Yasaya göre 1 yıl uzadığını, tahliye isteminin yasaya aykırı olduğunu belirterek, buna göre kira süresinin uzadığını tespiti ile taraflar arasındaki çekişmenin önlenmesi ve kira sözleşmesinin geçerliğinin kabulünü talep ve dava etmiştir. Mahkemece; 6570 Sayılı Yasada öngörülen sürede bir ihtar ve açılmış bir tahliye davası bulunmadığı, sözleşmenin kendiliğinden yenilenmiş olduğu gerekçe gösterilerek davanın kabulüne karar verilmiştir. Somut olayda uyuşmazlık, taşınmazdaki kiracılık sıfatının ve geçerli bir kira sözleşmesinin varlığının tespiti ile muarazanın giderilmesine ilişkindir....
Taraflar, bu durumda, açık bir anlaşma olmaksızın kira ilişkisini sürdürürlerse, kira sözleşmesi belirsiz süreli sözleşmeye dönüşür.Taşınmaz ve taşınır yapı kiralarıyla ilgili belirsiz süreli kira sözleşmelerinde feshi ihbar süresi Türk Borçlar Kanun'unun 329.maddesi hükmüne göre belirlenir. Anılan madde hükmü gereğince süresiz sözleşmelerde 6 (altı) aylık dönem için 3 (üç) ay önceden kiracıya fesih bildiriminin tebliğ ettirilmesi ve o dönem sonunda tahliye davası açılması gerekir. Fesih dönemlerinin hesabında kira sözleşmesinin başlangıç tarihi esas alınır. Sözleşmede veya kanunda belirtilen fesih dönemine veya bildirim süresine uyulmamışsa, bildirim bir sonraki fesih dönemi için geçerli olur. Konut ve çatılı işyeri kiraları dışındaki diğer kira ilişkilerinde kiralananın tahliyesi için feshi ihbar yeterli olup, başka bir sebep aramaya gerek yoktur....
Asıl ve birleşen davalarda davacı vekili asıl ve birleşen dosya davalısı yüklenicinin kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile inşa etmeyi taahhüt ettiği binayı imara ve ruhsata aykırı imâl ettiğini, diğer davalılara da arsa payı devri yaptığını beyan ederek yapının imara ve ruhsata aykırı inşa edilmiş olması nedeniyle sözleşmenin feshi ile tazminat, ayrıca davalı yüklenici ve diğer davalılara devredilen arsa paylarının tapusunun iptâli ile müvekkili adına tescilini, taşınmaza yapılan müdahalenin meni ile taşınmazın tahliyesi taleplerinde bulunmuş, davalılar davanın reddini savunmuş, mahkemece yapılan bilirkişi incelemesinde yapının ruhsata ve imara aykırı inşa edildiği tespit edilmiştir. Mahkemece alınan ilk kararın bozulmasından sonra ancak bozma ilamına uymadan önce ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin dava dosyası bakımından tefrik kararı verilmiş ise de tefrik edilen ... 1....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kiralananın tahliyesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına ve İslam Vakfı sözleşmesinin feshi konusunda, fesih iradesi gerçekleşmiş ise de taşınmazın teslimini sağlayamamasına göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenden alınmasına 28.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....