Kira sözleşmenin 10. maddesinde "Kiracı kira süresinin bitiminde derhal, sözleşmenin feshi halinde tebligatı müteakip 15 gün içinde taşınmazı tahliye etmek zorundadır. Kiracı taşınmazı tahliye etmezse, 2886 sayılı Kanunun 75. maddesine göre kiracının tahliyesi sağlanacaktır" ve 14. maddesinde '' Kira süresinin sona ermesi veya sözleşmenin feshi halinde taşınmazın idareye teslim edilmeksizin geçen her gün için, cari yıl kira bedelinin %1'i oranında ceza, itirazsız olarak ödenir '' hükmü bulunmaktadır. 2886 Sayılı Devlet İhale Kanununun “Ecrimisil ve Tahliye” başlıklı 75.maddesinin 3 ve 4.fıkrasında; “Kira sözleşmesinin bitim tarihinden itibaren işgalin devam etmesi halinde, sözleşmede hüküm var ise ona göre hareket edilir. Aksi halde ecrimisil alınır. İşgal edilen taşınmaz mal, idarenin talebi üzerine bulunduğu yer mülkiye amirince en geç onbeş gün içinde tahliye ettirilerek, idareye teslim edilir.” hükmü bulunmaktadır. Bu madde ile tahliye konusunda bir ayrıcalık tanınmıştır....
İlişkiler sonlandırılmadığından yıkım ruhsatı alınamadığını ve onay aşamasına geçilemediğini, yıkım ruhsatı işleminin tamamlanabilmesi için dava konusu taşınmazın nezdinde bulunan tüm aboneliklerin sonlandırılıp ilişiği yoktur belgesi alınması gerektiğini, taşınmaz tahliye edilmediğinden projenin onay aşamasına geçilemediğini, 6098 Sayılı Yasanın 350. maddesinin yeniden inşa nedeniyle tahliyeye imkan tanıdığını belirterek, sözleşmenin 25.07.2015 tarihinde sona ermesi nedeniyle davaya konu kiralananın yıkılarak yeni bir bina yapılacağından kira sözleşmesinin feshi ile dava konusu taşınmazın tahliyesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davacının yeniden inşa ve imar amacı ile esaslı onarımı nedeniyle tahliye isteğinin samimi olmadığını, onaylatılmış proje bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur....
feshi mümkün bulunmadığından reddine, davacının dava konusu taşınmazın tahliyesi ve boş olarak teslimine ilişnin davasının Türk Borçlar Kanunun 351. maddesi uyarınca kabulüne, davalının taşınmazdan tahliyesi ile taşınmazın boş olarak davacıya teslimine karar verilmiştir....
Tüm dosya kapsamı ile davanın Ggaziantep ili Şehitkamil ilçesi 15 Temmuz Mahallesi 3378 ada 3248 parsel sayılı bağ vasıflı taşınmazdan davalı- kiracının tahliyesi talebine yönelik olduğu, mahkemece, davacıların dava konusu taşınmaz üzerinde paylı mülkiyet hükümlerine göre paydaş oldukları, dava konusu taşınmazda davalının peyzaj işi yaptığı, kiralanan taşınmazın çatısız olduğu konusunda , keza taraflar arasında düzenlenen 01.01.2000 başlangıç tarihli kira sözleşmesinde herhangi bir süre belirtilmemiş ve kiralanan yerin “fidancılık” işi için kullanıldığı hususlarında taraflar arasında uyuşmazlık olmadığı, hakimin Türk hukukunu resen uygulaması ilkesi gereği, sözü edilen sözleşmenin genel hükümlere tabi, 01/01/2000 başlangıç tarihli olup belirsiz süreli olduğu, sözleşmenin taraflarının davacı kiralayan T1 ve davalı kiracı T6 olduğu, davanın 08/01/2020 tarihinde açıldığı, davanın açılış tarihi itibariyle Türk Borçlar Kanununun 329.maddesindeki sürelere uyularak dönem sonu olan 01/01/2020...
İstinaf Sebepleri Davacı vekili; davanın taşınmazın aynına ilişkin olup arabuluculuk şartının uygulanmaması gerektiğini ileri sürerek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; taşınmazın mülkiyetinin davacıda olduğu, uyuşmazlığın ise taraflar arasında yapılan harici gayrimenkul satış sözleşmesi gereğince davalının ödemesi gereken taksitleri ödemediği iddiasına dayalı gayrimenkul satış sözleşmesinin feshi ve müdahalenin önlenmesi (taşınmazın tahliyesi) taleplerine ilişkin bulunduğu, taraflar arasında mülkiyet uyuşmazlığı bulunmadığı bu nedenle Mahkemece dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....
DAVA TÜRÜ : Kiralananın tahliyesi DOSYANIN DAİREYE GELİŞ TARİHİ:25.12.2015 K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık adi kira ve hasılat kiralarına ait takipten aktin feshi ve taşınmazın tahliyesi istiğine ilişkindir. Yargıtay Kanunu 14. maddesi uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (6.) Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. 11 Nisan 2015 tarihi itibariyle Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6644 sayılı Kanun'un 2. maddesi ile değişik 2797 sayılı Kanun'un 60. maddesinin 1. ve 3. fıkraları uyarınca dosyanın görevli daireyi belirlemek üzere HUKUK İŞBÖLÜMÜ İNCELEME KURULU'NA GÖNDERİLMESİNE, 13.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkili şirketin ...Tesisleri'nin işletme hakkı devri sözleşmesi ve eki niteliğindeki sözleşmeler gereğince davalıya teslim edildiğini, bu sözleşmenin damga vergisinin de aynı noterliğe işlem sırasında taraflarca ödendiğini, sözleşmenin konusunun kira sözleşmesi olduğunun belirtildiğini, sözleşmenin imzasından sonra geçen süre zarfında davalı şirketin sözleşme ve eklerine aykırı davrandığı sözleşmenin feshedildiğini, fesih işlemi davalıya tebliğ edilmiş olmasına rağmen davalının söz konusu tesisleri müvekkiline teslim etmediğini ileri sürerek, davalının işletme hakkı devri sözleşmesine konu bütün taşınır ve taşınmazlardan tahliyesine ve sözleşmeye aykırılık nedeniyle cezai şart ve diğer alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Anılan madde hükmü gereğince, akde aykırılıktan dolayı kiracının tahliyesine karar verilebilmesi için, kiracıya akde aykırı davranışına son vermesi hususunda kiralayan tarafından süreli bir ihtar tebliğ ettirilmesi ve tanınan bu süre içerisinde de akde aykırılığın giderilmemiş olması gerekir. Kiralananın açıktan fena kullanılması durumunda akde aykırılığın giderilmesi amacıyla kiracıya ihtar gönderilmesine gerek yoktur. Olayımıza gelince; Davada dayanılan ve hükme esas alınan 15.12.2002 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı, sözleşmenin özel şartlar bölümünün 9. ve 16. maddesinde yapılan düzenlemeye dayanarak akde aykırılık nedeniyle sözleşmenin feshi ile tahliye isteminde bulunmuştur....
işini üstlendiği sözleşmenin 9.1. maddesinde sözleşme süresinin belirtildiğini, sözleşmenin 01.01.2020 başlangıç tarihli olduğunu, 31.12.2022 tarihinde sözleşmenin sona ereceğini, 3 yıl sonunda sözleşmenin uzatılmasını engelleyen mucbir yasal bir neden yok ise işletmecinin de sorumluluklarını yerine getirdiği takdirde sözleşmenin 3+3+3 yıl uzatılacağının sözleşmede açıkça belirlendiğini, müvekkilinin üstlenmiş olduğu ilk üç yıllık dönemin pandemi sürecine denk geldiğini, buna rağmen müvekkilinin tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, idarenin sözleşmenin feshi işlemine gerekçe yaptığı Diyarbakır 7....
edilmediği ve idareye yapılan ödemelerin bu meblağı karışlamaması ihtimaline binaen bu miktarlara ilişkin talep ve dava hakları ile fazlaya ilişkin haklarını saklı tuttuklarını beyan ederek, taşınmazın tahliyesine kadar geçecek süre için emsal kira bedeli ile taşınmaza verilen hasarın tahsilini teminen ikame edilecek dava ve talep haklarının saklı kalmak kaydı ile satış sözleşmesinin feshi ile idareleri mülkiyetinde bulunan ( Erzurum Palandöken Malmeydanı 3....