"İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, 18.09.1998 tarihli kat karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin aynen ifası, mümkün olmadığı takdirde akdin feshi ve tazminat talepleri ile açılmış, mahkemece sözleşmenin feshine, tazminat isteminin reddine dair verilen karar davalı vekilince temyiz edilmiştir. 18.09.1998 tarihli sözleşme ile davacıya ait 4853 parsel nolu arsa üzerine bodrum + zemin + 5 normal katlı ve her katta iki daire olmak üzere inşaat yapımı kararlaştırılmış iken, alınan inşaat ruhsatına göre bodrum, zemin ve iki katlı olarak inşaata başlandığı, ancak fiilen bodrum, zemin ve üç normal katlı binanın yapıldığı anlaşılmıştır. Mahkemece tespit raporundaki bulgulara dayanılarak sonuca gidilmiştir....
Mahkemece para cezasının ve sözleşmenin feshi işleminin iptali isteminin kabulüne, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı eczacının, davalı ile yaptığı 2009 yılı protokolünün 6.3.2 maddesi hükmüne göre 250 TL cezai şart uygulanarak yine aynı madde gereğince 3 ay süre ile sözleşmenin feshine karar verilmiştir. Sözkonusu fesih maddesinde; “eczanede yapılan denetimde eczacı, eczane çalışanları ve bakmakla yükümlü oldukları kişiler hariç bu protokol kapsamındaki kişilere ve TEB ile ilaç hizmeti sunumuna yönelik olarak protokol imzalamış diğer kurum mensuplarına ait sağlık karneleri ve/veya sağlık raporu aslı veya fotokopisi bulundurulduğunun tespiti halinde 250 TL cezai şart uygulanarak evzane yazılı olarak uyarılır, tekrarı halinde 250 TL cezai şart uygulanarak sözlşeme feshedilir ve 2 ay süreyle sözleşme yapılmaz....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi ve para cezasının iptali, tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü....
Mahkemece sözleşmenin tanımlar başlığı altında sıralanan ürünler ile faturadaki ürünleri kategori bazında tam olarak karşılaştırmasının mümkün olmadığını, bunun nedeninin sözleşmenin yeterince açık olarak kaleme alınmamasından kaynaklandığı, 25.04.2001 tarihli sözleşmenin yoruma açık maddeleri taşıdığı, sözleşmeye davacının tek başına düzenlemesi ve çalıştığı çap nazara alındığında pek çok şirkete bu hizmeti veren davacının sözleşmeyi daha yoruma az ve daha çelişkisiz kaleme alması gerektiği, konunun uzmanı teknik bilirkişinin dahi faturadaki hizmetleri kategorize ederken hangi ürünün hangi kategoride olduğunu teknik anlamda saptayamamış olmakla bu şüpheli durumun yaratacağı olumsuz sonuçlara da basiretli bir iş adamı gibi davacı yanın katlanması gerektiği, bu nedenle davalının feshi ihbar süresinin üç ay olduğunu kabul etmesi, buna göre önel vermesi ve üç aylık hizmeti de ödemesi karşısında davacının davasında haksız olduğu, davacının kötüniyetli olmadığı gerekçesi ile davanın ve davalının...
Birleşen dava davacı .... vekili, ilk davaya ek olarak ....000 TL kira bedelinin fesih tarihinden itibaren yasal faizi ile mükerrer olmamak koşulu ile 90.000 TL de cezai şart bedelinin tahsilini talep ve dava etmiştir. Asıl ve Birleşen davalarda davalılar vekili, sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğini, davacıların taleplerinin zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia savunma bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, sözleşmenin feshi durumunda cezai şart haklı olan tarafın maruz kaldığı tüm zararlarını karşılamak üzere bizzat ödeme yükümü altına giren borçlu tarafından kabul edildiğinden, borçlu ya ifayı yerine getirir ve cezayı ödemekten kurtulur ya da cezayı ödeyerek akitten cayma hakkını kullanır. Sözleşme konusu işe hiç başlanamadığı, davalı ......
Kararı, asıl ve birleşen 2010/319 E. sayılı davada davacı- birleşen 2010/730 E. sayılı davada davalı ... vekili temyiz etmiştir. 1-Asıl ve birleşen davalar, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı sözleşmenin feshi, tazminat ve menfi tespit istemlerine ilişkindir....
Davacı tarafından sözleşmeye göre verildiği iddia olunarak 31.05.2002 vade tarihli, 3.600,00 TL bedelli ve 31.10.2002 vade tarihli 6.000,00 TL bedelli senet örnekleri ile yapılan ödemelere ilişkin olduğu belirtilerek havale makbuzları ve davalı imzasına havi yazılı belge örneği dosyaya sunulmuştur. Yargıtay Yüksek Hukuk Genel Kurulu'nun 29.09.2010 tarih ve 2010/14-386-427 Esas ve Karar sayılı ilamında da tanımlandığı üzere; müspet zarar, aktin hiç veya gereği gibi ifa edilmemesinden doğan zarardır. Borcun yerine getirilmesinin kusurla imkansız hale gelmesinde temerrüde düşen borçludan, gecikmiş ifa ile birlikte gecikme dolayısıyla tazminat istenmesinde ya da borçlunun temerrüdü halinde ifadan vazgeçilip, ifa yerine tazminat istenmesinde ve sözleşmenin olumlu biçimde ihlalinde müspet zararın tazmini söz konusu olur....
Taraflar arasında imzalanan 12.03.2010 tarihli ek protokolün ana sözleşmenin feshi blıklı 2.maddesinde “... ile ... arasında imza edilen ana sözleşmenin ... tarafından haklı bir nedene dayanması kaydıyla her ne suretle olursa olsun feshi durumunda, ... ile bayi arasındaki bayilik sözleşmesi de, bu feshi takiben 6 (altı) ay içinde hükümsüz duruma gelir” şeklinde bir düzenlemeye yer verilmiştir. Dava dışı ... (...)’in davacı ... .’ne gönderdiği 04.08.2010 tarihli fesih ihbarnamesinde, fesih ihbarnamesinin tebliğinden itibaren 3 ay sonra sözleşmenin feshedileceği bildirilmiştir. Söz konusu ihtarname davacı ... .’ne 05.08.2010 tarihinde tebliğ edildiğine göre fesih tarihi 05.11.2010 olacaktır. Bu fesih tarihinden 6 aylık sürenin sonunda ise sözleşme uyarınca davacı ile davalı arasındaki sözleşme hükümsüz hale gelecektir....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2005/73 Esas sayılı dosyasından feragat edeceklerini taahhüt etmelerine rağmen davaya devam edip, dava sonunda sözleşmenin feshine karar verildiğini, davalıların haksız ve hukuka aykırı yollarla inşaatın devamını engelleyip ve sözleşmenin feshi kararı alarak müvekkilini zarara uğrattıklarını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik ....000,00 TL'nin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekilleri, davaya bakma görev ve yetkisinin ......
-K A R A R- Davacı vekili, davalı ile müvekkili arasında 04.06.2007 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiğini, sözleşmenin imzalanmasından bu tarafa 4 yıl geçmesine rağmen davalının inşaata başlamadığını, davalının inşaatı tamamlamasının bu aşamadan sonra imkansız olduğunu ileri sürerek, sözleşmenin feshine, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla sözleşmeye göre davacıya teslim edilecek daire karşılığında 210.000,00 TL tazminat ile 60.000,00 TL cezai şartın ve 1.000,00 TL munzam zararın dava tarihinden itibaren ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkili şirket hakkında iflas kararı verildiğini, müvekkilinin elinde olmayan nedenlerle inşaat ruhsatının henüz alınamadığı, sözleşmedeki taliki şartın henüz gerçekleşmediği, ayrıca sözleşmenin feshi halinde müspet zararın istenilemeyeceği, sadece menfi zararların talep edilebileceğini savunarak, davanın reddini istemiştir....