Mevcut uyuşmazlığın tüketici mahkemelerinde görülmesi için davaya konu sözleşmenin resmi şekilde düzenlenmesi gerekli olmayıp, şekil şartına uyulup uyulmadığı hususunun tüketici mahkemesince tartışılarak bir karara varılması gerektiğinden, 6502 sayılı Kanun kapsamındaki uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. Somut olayda, dava taraflar arasındaki devremülk sözleşmesinin cayma hakkı kullanıldığından bahisle sözleşmenin feshi ve verilenin iadesi istemine ilişkin olup, dava dilekçesi ve dosya kapsamından taşınmazın aynına ilişkin bir dava olmadığı anlaşılmaktadır. Sözleşmenin feshi ve verilenlerin iadesi istemine ilişkin davalarda yetki konusunda özel bir düzenleme bulunmadığına göre, yetkili mahkeme genel yetki kuralı gereği davalının yerleşim yeri mahkemesidir. HMK'nın 6/1. maddesi uyarınca "Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir."...
Mevcut uyuşmazlığın tüketici mahkemelerinde görülmesi için davaya konu sözleşmenin resmi şekilde düzenlenmesi gerekli olmayıp, şekil şartına uyulup uyulmadığı hususunun tüketici mahkemesince tartışılarak bir karara varılması gerektiğinden, 6502 sayılı Kanun kapsamındaki uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. Somut olayda, dava taraflar arasındaki devremülk sözleşmesinin cayma hakkı kullanıldığından bahisle sözleşmenin feshi ve verilenin iadesi istemine ilişkin olup, dava dilekçesi ve dosya kapsamından taşınmazın aynına ilişkin bir dava olmadığı anlaşılmaktadır. Sözleşmenin feshi ve verilenlerin iadesi istemine ilişkin davalarda yetki konusunda özel bir düzenleme bulunmadığına göre, yetkili mahkeme genel yetki kuralı gereği davalının yerleşim yeri mahkemesidir. HMK'nın 6/1. maddesi uyarınca "Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir."...
Bedel üzerinden alacağa mahsuben ihale edildiği, icra müdürlüğünce süresinde ihalenin feshi davası açılmadığından 17.01.2018 tarihinde taşınmazın alıcısına tescili yönünde ilgili tapu sicil müdürlüğüne yazı yazıldığı, tescil işleminin gerçekleştiği ve taşınmazın tahliyesi yönünde taşımazın bulunduğu adrese gidildiği ve taşınmazda davacı 3.kişinin bulunduğunun tespiti üzerine davacı 3.kişi adına 17.12.2019 tarihinde tahliye emri tebliğ edildiği, dava konusu taşınmaz yönünden borçlu Saadet Işık tarafından ihalenin feshi davası açılmakla ilk derece ilamında dava kabul edilmiş ise de Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesinin 2019/289 esas 2019/2218 karar sayılı ilamı ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak, dava konusu taşınmaz yönünden hukuki yarar yokluğu nedeniyle ihalenin feshi davasının reddine karar verildiği, kararın kesinleşmediği (dava konusu taşınmazın muhammen bedeli 253.453,12 TL. Olup ihale bedeli 356.000,00 TL....
Davalı vekili cevap dilekçesinde; kira sözleşmesinin 5.maddesi ile kira sözleşmesini fesih hakkının kiracı müvekkiline tanındığını, ancak müvekkili şirketin kira sözleşmesinin feshi yönünde herhangi bir talebi bulunmadığından sözleşmenin 5 yıl süreyle 06.11.2018 tarihine kadar uzadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, kiracı sözleşmede kararlaştırılan sürede fesih hakkını kullanmadığından sözleşmenin 06.11.2013 tarihinden itibaren 5 yıl süreyle yenilendiği, sözleşmede kiracıya tanınan bu hakkın kiralayanın ihtarı ile tek taraflı olarak ortadan kaldırılamayacağı gerekçesiyle davacının tahliye isteminin reddine, ayrıca davacı tarafça tahsili istenilen 13.500 TL kira bedelinin dava devam ederken davalı tarafça 24.12.2014 tarihinde 6.000 Dolar havale edilmek suretiyle ödendiği, bu durumda davacıların kira alacağı talebinin konusu kalmadığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....
Yanlar arasında yapılan ve zorunlu şekil koşuluna uygun olarak düzenlenen tarih ve sayıları yukarıda belirtilen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin, Türk Medeni Kanunu’nun 1009. maddesi ve sözleşme hükümleri gereğince, sözleşme konusu (8) parsel sayılı taşınmazın tapu kaydına şerhi verilmiştir. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi, tapulu taşınmazın veya tapulu taşınmaz payının devrini içermesi nedeniyle karşı tarafın kabulü yoksa, tek taraflı fesh edilemez; feshe hakim karar verir. Somut olayda, arsa sahiplerince sözleşmenin tek yanlı fesih olunduğunun mahkemece kabulünde, açıklanan hukuksal sebeple isabet görülmemiştir. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin tarafı olan yüklenici şirket tarafından fesih bildirimi kabul edilmemiştir. Başka bir anlatımla, sözleşmenin feshinde taraf iradeleri birleşmediği gibi sözleşmelerin feshi hakkında kesinleşmiş mahkeme kararı da bulunmamaktadır. Kaldı ki, yüklenici şirket ... 4....
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; yüklenicilerin süresi içerisinde edimini yerine getirmedikleri, yapılan inşaatların da kaçak hükmünde olup yıkım kararı verildiği gerekçesiyle sözleşmenin feshi talebinin kabulüne, sözleşmenin geriye etkili olarak feshi nedeniyle sözleşme uyarınca yükleniciye devredilen ve yükleniciden temlik alınan dairelerle ilgili tesciller hukuki sebepten yoksun hale geldiklerinden davalılar adına kayıtlı ..., ... ve ... nolu dairelerin tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tesciline, ... no'lu bağımsız bölüme yönelik davanın ise davacı vekili tarafından atiye terk edildiği gerekçesiyle, açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Kararı, davalılar ...,... vekili temyiz etmiştir. ...-Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi sebebiyle tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kiralananın tahliyesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar, davacı ve davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, yeni malikin esaslı tamir ve tadilat nedeniyle kira akdinin feshi ve kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir....
Hukuk Dairesince, taraflar arasındaki sözleşmenin devre mülk sözleşmesi olduğu ve sözleşmeye konu taşınmazın ise davacı adına 03/09/2015 tarihinde tapuya tescil edildiği, sözleşmenin feshi ve ödenen bedelin iadesi halinde aynı zamanda tapu iptal ve tescil de gerekeceğinden davacı talep etmese de bu yönde karar verilmesi gerektiği, bu durumda taşınmazın aynına ilişkin olması nedeniyle taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinin HMK m.12 gereği kesin yetkili olduğu, kesin yetki hususunun mahkemece resen yargılamanın her aşamasında göz önünde bulundurulması gerektiği, somut olayda dava konusu taşınmazı ... ... ilçesinde olduğundan ... Asliye Hukuk Mahkemesi (tüketici mahkemesi sıfatıyla) ihtilafa bakmakla görevli olduğu gerekçesiyle İstinaf Başvurusunun KABULÜ ile ... 4. TÜKETİCİ MAHKEMESİ'nin 15/06/2017 Tarih, 2017/75 Esas, 2017/227 Karar sayılı Mahkeme KARARININ KALDIRILMASINA, dosyanın yetkili ve görevli ......
de hizmet akdi ile istihdam edilmesi nedeniyle lojman tahsis edildiğini, ancak davalının hizmet akdinin 04.11.2010 tarihinde sona erdiğini ve Lojmanlardan yararlanma Yönetmeliğine göre iş akdinin feshi tarihinden itibaren 3 ay içerisinde tahsis edilen lojmanı tahliye etmesi gerektiğini, davalıya ihtarname gönderildiğini ancak taşınmazı boşaltmadığını ileri sürerek, davalının taşınmazdan tahliyesi ile taşınmazın boş olarak teslimine karar verilmesi isteminde bulunmuştur. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacı ve davalı arasındaki iş akdinin devam ettiği ve davalının dava tarihi itibariyle haksız işgalinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...’in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....
de hizmet akdi ile istihdam edilmesi nedeniyle lojman tahsis edildiğini, ancak davalının hizmet akdinin 04.11.2010 tarihinde sona erdiğini ve Lojmanlardan Yararlanma Yönetmeliğine göre iş akdinin feshi tarihinden itibaren 3 ay içerisinde tahsis edilen lojmanı tahliye etmesi gerektiğini, davalıya ihtarname gönderildiğini ancak taşınmazı boşaltmadığını ileri sürerek, davalının taşınmazdan tahliyesi ile taşınmazın boş olarak teslimine karar verilmesi isteminde bulunmuştur. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacı ve davalı arasındaki iş akdinin devam ettiği ve davalının dava tarihi itibariyle haksız işgalinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...’in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....