"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi, Kullanım Bedeli Ve Ecrimisil K A R A R Her ne kadar. 1.Hukuk Dairesi Başkanlığı tarafından, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 09.02.2018 târih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 21.02.2018 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2018 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesinin Yargıtay 8.Hukuk Dairesi'ne ait bulunduğu gerekçesi ile dosya Dairemize gönderilmiş ise de; dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin feshi nedeniyle taşınmazın tahliyesi, aylık kullanım bedeli ve ecrimisil bedelinin tazmini istemlerine ilişkindir....
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. ...- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. ...- Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi ve cezai şart istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki ....09.2006 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine taşınmazın tüm paydaşlarının katılmadığı hususu uyuşmazlık dışıdır. TMK'nın 692. maddesi gereğince olağanüstü tasarruf niteliğinde olduğundan taşınmazın tüm paydaşları ile yapılmayan sözleşmenin ifa olanağı bulunmayıp, geçersizdir. Sözleşmenin feshi talebi aynı zamanda niteliği itibariyle geçersizliğin tespitini de içermektedir. Buna göre, mahkemece, sözleşmenin geçersizliğinin tespitine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır....
Maddesinde kiralananın alt kiraya verilemeyeceği, ortak alınamayacağı , devir ve temlik edilemeyeceğine yer verildiğini, davalı kiracı tarafından anılan maddeye aykırı olarak taşınmazın alt kiracıya kiralanmış olduğunu, kira sözleşmesi gereğince davalı tarafın söz konusu taşınmazın sadece bir kısmını kullanacağını kabul ettiğini ancak taşınmazın tamamını kullanmakta olduğunu, taşınmazın maliklerce kullanımının engellendiğini, müvekkillerince taşınmazın tahliye edilmesi yönünde talepte bulunulduğunu ancak davalı tarafın tahliyeyi gerçekleştirmediğini, davalı tarafa tahliye talepli ihtarname gönderildiğini, ihtarnamenin davalı tarafça 15/06/2021 tarihinde tebellüğ edildiğini ancak davalı tarafından ihtara cevap verilmediğini, anılan nedenlerle 15/08/2020 tarihli kira sözleşmesinin feshine, süresinin sona ermesi ve sözleşmenini feshi nedeniyle davalının taşınmazdan tahliyesine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilmesini talep etmiştir....
Tüketici Mahkemesince, sözleşmenin feshi talepli davanın sonucunda taşınmazın devrinin söz konusu olması halinde feshedilen sözleşmenin sonucu olarak da tapunun eski hale getirilmesi gerekeceği, bu haliyle taşınmazın aynına yönelik bir hüküm kurulacağından HMK'daki kesin yetki kurallarının uygulanması ve taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinin yetkili olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Yalova 4....
Sözleşmenin kurulduğu tarihe nazaran 29.06.2020 tarihinde dava açılabilmesi için altı aylık dönem olan (01.05.2020- 01.11.2020) dönemi için feshi ihbarın üç ay önceden yani 01.11.2019- 01.02.2020 tarihleri arasında çekilmiş olması gerekir. Davacı tarafından davalıya gönderilen feshi ihbar bildirimi davalıya 01.02.2020 tarihinde tebliğ edilmiş olup feshi ihbar bildirimi yukarıda anlatıldığı gibi altı aylık dönemin üç ay öncesine rastladığından açılan dava süresinde olup tahliyeye karar verilmesi doğrudur. Her ne kadar derdestlik dava şartı nedeniyle davanın reddinin gerektiği hususu istinaf nedeni yapılmış ise de her iki davanın tarafları aynı olmakla birlikte konuları farklı dönem için feshi ihbar nedeniyle tahliye istemi olup derdestlik söz konusu değildir....
KARAR Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle taraflar arasındaki sözleşmenin 3. maddesinde taşınmazın tahliyesi halinde yapılan tüm imalatların tazminat istenmeksizin kiracıya bırakılacağının kararlaştırılmış olmasına, davacı kiracının ... 6. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2005/1171 Esas sayılı dosyası kesinleşmeden iki yıllık kira süresinin dolmasından sonra kiralananı tahliye etmiş olmasına göre yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 1.60 TL kalan harcın temyiz edenden alınmasına, 23.6.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:SULH HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki kiralananın tahliyesi ve alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda kiralananın tahliyesi davasının feragat nedeni ile reddine, alacak davasının kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, dava konusu taşınmazın 08.11.2013 tarihinde tefevvüz edildiğini, gelinen aşamada dava konusu taşınmazda icra takip borçlusu ... ve 3. şahıs davalı ...'in bulunduğunu, davalılara 29.07.2015 tarihli ihtarname ile 08.11.2013 - 29.07.2015 tarihleri arasında aylık 300.-TL 'den 6.300.-TL ecrimisil bedelinin ödenmesi ve taşınmazın tahliye edilmesi hususu bildirildiği halde kira bedellerini ödemediklerini belirterek davalıların taşınmazdan tahliyesini ve 6.300....
Kaldı ki; davacı vekilinin dava dilekçesi ile sözleşmenin feshi ve tahliye talebinde bulunduğ,u tahliyeye karar verilmeyecek bile olsa, sözleşmeye aykırılık nedeniyle sözleşmenin feshi şartlarının oluştuğu anlaşılmaktadır. Bu itibarla da verilen kararın zuhulen bozulduğu, yeniden yapılan inceleme sonucunda anlaşıldığından, davacı vekilinin bu yöne yönelik karar düzeltme isteminin kabulü ile, Dairemizce verilen 08.10.2019 günlü ve 2018/1715 E. - 2019/7558 K. sayılı bozma ilamının kaldırılmasına ve belirtilen gerekçeyle hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir....
Olayımıza gelince; davacı, davalı ile aralarında ... ada ... parselde kayıtlı taşınmazın çatı kısmına baz istasyonu kurulması amacıyla 19.10.2006 başlangıç tarihli ve beş yıl süreli kira sözleşmesi düzenlendiğini, davalıya 28.06.2011 keşide tarihli ihtarla akdin yenilenmeyeceğinin ve tahliye isteminin bildirilmesine rağmen taşınmazın tahliye edilmediğini belirterek akdin feshi ve tahliye isteminde bulunmuştur. Davalı, sözleşmenin 5.maddesi gereğince fesih hakkının kiracıya ait olduğunu,kiracı tarafından bu hak kullanılmadığından sözleşmenin beş yıl ile yenilendiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davanın süre bitiminden itibaren bir ay içerisinde açılmadığından bahisle davanın reddine karar karar verilmiştir. Taraflar arasında 19.10.2006 başlangıç tarihli ve beş yıl süreli kira sözleşmesinin imzalandığı hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kira sözleşmesinde, kiralananın taşınmazın çatı kısımı olduğu ve baz istasyonu için kullanılacağı kararlaştırılmıştır....
Somut olayda, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan ilamlı takibin kesinleşmesi sonrası dava konusu taşınmazın 10/09/2020 tarihinde alacağa mahsuben ihale edildiği, icra müdürlüğünce süresinde ihalenin feshi davası açılmadığından 14/10/2020 tarihinde taşınmazın alıcısına tescili yönünde ilgili tapu sicil müdürlüğüne yazı yazıldığı, tescil işleminin gerçekleştiği ve taşınmazın tahliyesi yönünde taşımazın bulunduğu adrese gidildiği, 02/01/2021 tarihinde şikayetçi 3. kişiye tahliye emrinin tebliğ edildiği, borçluların ihalenin feshi davası açtığı, davanın süre aşımından reddine karar verildiği, kararın kesinleşmediği anlaşılmış, ihaleden sonra 7 günlük sürenin geçtiği ve taşınmazın tapuda alıcı adına tescilinin de tamamlandığı anlaşılmaktadır. Bu aşamada icra müdürünün İİK.nun 135/2. maddesi gereğince tahliyeye yönelik işlem yapması yasaya uygundur....