"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi, şerhin terkini davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasında 09.09.2011 tarihinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, davalı yüklenici şirketin sözleşmedeki sürelere uymadığını, müvekkilinin başka firmalarla sözleşme yapmasını engellemek amacıyla sözleşme süresinin bittiği tarihten sonra tapuya sözleşmeyi şerh ettirdiğini, sözleşmenin imzalanmasından bu yana 2 yıl geçmesine rağmen inşaat yapımına ilişkin hiç bir çalışma yapılmadığını ileri sürerek, haklı nedenlerle sözleşmenin feshi ile tapudaki şerhin terkinini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, cevap dilekçesi sunmamıştır....
Tahliye davası para borcu olmayıp, somut olayda davalı yerleşim yeri ile sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemeleri yetkili mahkemedir. Davalının yerleşim yeri Atakum/Samsun olduğu, tahliye borcunun para borcu olmadığı, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinin de taşınmazın bulunduğu yer mahkemesi olduğu, davacının yerleşim yerinin yetkili mahkemelerden biri olmadığı ortadadır. Taraflar tacir olmayıp sözleşmede kararlaştırılan yetki şartı da geçerli değildir. Yukarıda açıklanan nedenlerle yukarıda mahkemece yetkisizlik kararı verilerek dosyanın yetkili Samsun mahkemelerine gönderilmesi gerekirken, yazılı şekilde işin esasının incelenmesi hatalı olduğundan, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK'nun 353(1)-a-3 maddesi gereği hükmün kaldırılıp dosyanın mahkemesi iadesine karar verilmesi gerektiği kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Mahkemece, davanın taşınmazın aynına ilişkin olduğu ve bu nedenle taşınmazın bulunduğu yer olan İhsaniye Mahkemelerinin yetkili bulunduğu gerekçesiyle, yetkisizlik kararı verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı eldeki davada, davalıyla aralarında yapılan hisseli gayrimenkul satış sözleşmesinin feshini, tapuların iptalini ve ödediği bedelin iadesini istemekte olup, davanın tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılmak üzere açıldığı, davacının tüketici olduğu ve taraflar arasındaki ihtilafın 4077 sayılı yasa kapsamında bulunduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Davacı eldeki davada, iradesinin sakatlandığından bahisle sözleşmenin feshini, ödediği bedelin tahsilini ve adına olan tapuların iptalini istemekte olup, davacının asıl talebi sözleşmenin feshi ile ödediği bedelin istirdadına ilişkindir. Sözleşmenin feshine karar verilmesi halinde, davacı adına olan tapuların iptali uyuşmazlığın ve davanın doğal sonucudur....
Asliye Hukuk (Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: -KARAR- Dava, devremülk sözleşmesinden cayma nedeniyle sözleşmenin feshi ve verilenlerin iadesi istemine ilişkindir. İstanbul Anadolu 6. Tüketici Mahkemesince, davanın taşınmazın aynına yönelik olması nedeniyle taşınmazın bulunduğu Yalova Tüketici Mahkemelerinin yetkili olduğu gerekçesiyle yetkisizliğine karar verilmiştir. Karar davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18....
Sözleşme hükümleri incelendiğinde tarafların gerçek iradelerinin ve aralarında düzenlenen sözleşmenin kira sözleşmesi olduğunun kabulü gerekir. Sözleşmenin hukuksal niteliğinin saptanmasından sonra davada görevli mahkemenin belirlenmesine gelince; Dava, 31.08.2009 tarihinde açılmış olup dava tarihinde yürürlükte bulunan 1086 sayılı HUMK’ya göre alacak davalarında görev, dava değerine göre belirlenir. Bu ana kuraldan farklı olarak HUMK’nın 8. maddesinin 2. bendine göre, kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, aktin feshi yahut tesbit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları ve bunlara karşılık olarak açılan davalar dava konusu şeyin değerine bakılmaksızın sulh hukuk mahkemesinin görevine girmektedir. Eldeki davada davacı-karşı davalı tarafından asıl davada alacak, birleşen davada sözleşmenin feshi ve tahliye, karşı davada ise sözleşmenin feshi talep edilmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2019/5086 Esas sayılı dosyasında ihale alıcısı olduğunu, dosya borçlusu Doğada İnşaat Şirketi tarafından ihalenin feshi davası açıldığını, taşınmazda halen taşınmaz maliki olan T2 oturduğunu, ihalenin feshi davası kesinleşene kadar taşınmazı bedava kullanma amacının bulunduğunu, bu sebeple icra dairesinden İİK md. 134/1- 2. cümle hükmüne göre önlem alınması talebinde bulunulduğunu, talebin icra müdürlüğünce red edildiğini belirterek, memur muamelesine şikayetin kabulü ile icra dairesinin 10/08/2021 tarihli kararının kaldırılmasını, İİK md. 134/1- 2. cümle uyarınca taşınmazın bulunduğu bölgenin piyasa rayicine uygun bedelde ecrimisil tutarı olan aylık (misal) 6500 TL’nin (veya icra dairesince belirlenecek tutarın), ihale tarihi olan 09/07/2021’den itibaren her ay için peşin olarak icra dosyasına taşınmaz malikince depo edilmesine, ihalenin feshi davasının sonucuna göre icra dosyasında birikecek bu paranın hak sahiplerine (davanın reddi halinde ihale alıcısına, davanın...
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda; Dava, davalı tarafların murisi ile yapılmış olan gayrimenkul satış sözleşmesinin feshi nedenine dayalı müdahalenin önlenmesi ve taşınmazın tahliyesi talebine ilişkindir....
Noterliğinin 20/02/2020 tarih ve 2813 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalıya 26/03/2020 tarihinde bildirildiğini ancak davalının taşınmazı tahliye etmediğini, bu nedenle TBK 347/1 maddesi gereği taşınmazın tahliyesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili ile davası arasında eskiye dayanan bir kira sözleşmesi var ise de kiralayanın bilgisi dahilinde yapılan yeni sözleşme uyarınca taşınmazın Nimet Ünal'a kiralandığını, bu yüzden taraflar arasında kiracı-kiralayan ilişkisi bulunmadığından davanın husumet yokluğundan reddi gerektiği, ihtarnamede tahliyesi talep edilen taşınmazla dava dilekçesinde tahliyesi talep edilen taşınmaz adresinin farklı olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiği, kira akdinin feshini haklı kılacak bir sebep bulunmadığı bu yüzden davanın reddini savunmuştur....
Mevcut uyuşmazlığın tüketici mahkemelerinde görülmesi için davaya konu sözleşmenin resmi şekilde düzenlenmesi gerekli olmayıp, şekil şartına uyulup uyulmadığı hususunun tüketici mahkemesince tartışılarak bir karara varılması gerektiğinden, 6502 sayılı Kanun kapsamındaki uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. Somut olayda, dava taraflar arasındaki devremülk sözleşmesinin cayma hakkı kullanıldığından bahisle sözleşmenin feshi ve verilenin iadesi istemine ilişkin olup, dava dilekçesi ve dosya kapsamından taşınmazın aynına ilişkin bir dava olmadığı anlaşılmaktadır. Sözleşmenin feshi ve verilenlerin iadesi istemine ilişkin davalarda yetki konusunda özel bir düzenleme bulunmadığına göre, yetkili mahkeme genel yetki kuralı gereği davalının yerleşim yeri mahkemesidir. HMK'nın 6/1. maddesi uyarınca "Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir."...
Tüketici Mahkemesince, devremülk satış sözleşmesinin feshinin koşullarının oluştuğunun anlaşılması halinde davacı üzerinde yer alan tapunun sözleşmenin feshinin doğal sonucu olarak davalıya iadesi gerekeceği, iadesi gereken taşınmazın Yalova ilinde yer alması nedeniyle taşınmazın aynına ilişkin davalarda taşınmazın bulunduğu yer mahkemelerinin HMK'nın 12/1 maddesi gereğince kesin yetkili olduğu gözetilerek yetkisizlik kararı verilmesi gerektiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Yalova 4....