WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi ve ödenen bedelin iadesi, ecrimisil ve cezai şartın tahsili davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davacı vekili ve katılma yoluyla davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I 1-Davalının katılma yoluyla temyiz istemi yönünden; Davalı vekili, davacı vekilinin temyiz dilekçesine karşı düzenlediği temyize cevap dilekçesinde hükme ilişkin temyiz itirazlarını ileri sürmüşse de söz konusu dilekçenin HUMK'nun 433. maddesinde öngörülen on günlük yasal süre içerisinde mahkemeye verilmediği anlaşılmaktadır....

    Mevcut uyuşmazlığın tüketici mahkemelerinde görülmesi için davaya konu sözleşmenin resmi şekilde düzenlenmesi gerekli olmayıp, şekil şartına uyulup uyulmadığı hususunun tüketici mahkemesince tartışılarak bir karara varılması gerektiğinden, 6502 sayılı Kanun kapsamındaki uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. Somut olayda, dava taraflar arasındaki devremülk sözleşmesinin cayma hakkı kullanıldığından bahisle sözleşmenin feshi ve verilenin iadesi istemine ilişkin olup, dava dilekçesi ve dosya kapsamından taşınmazın aynına ilişkin bir dava olmadığı anlaşılmaktadır. Sözleşmenin feshi ve verilenlerin iadesi istemine ilişkin davalarda yetki konusunda özel bir düzenleme bulunmadığına göre, yetkili mahkeme genel yetki kuralı gereği davalının yerleşim yeri mahkemesidir. HMK'nın 6/1. maddesi uyarınca "Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir."...

      Davacı tarafça sözleşmenin feshedildiği, davalı tarafın sözleşmenin feshedilmesinde herhangi bir kusurunun bulunmadığı, davacı tarafça gönderilen ihtarname ile 250.000-TL cayma bedelinin iadesinin istenildiği, davalı tarafça gönderilen ihtarname ile cayma bedelinin iadesinin kabul edilmediği, taraflar arasında imzalanan sözleşme ile sözleşmenin ifası halinde asıl alacaktan düşülecek ön ödeme bedeli 250.000-TL'nin sözleşmenin devralan davacı yanca ifa edilmemesi halinde yasanın aradığı şekilde iadesi olmayacağının açıkça kararlaştırıldığı, işbu nedenlerle davacının ilamsız takibe konu 250.000-TL'lik bedeli talep edemeyeceği anlaşıldığından, davanın reddine karar vermek gerekmiştir....

        Bu tip satışlar, tecrübe ve muayene koşullu satışlardan olduğundan, cayma hakkı ancak hizmetin ifasından sonra, başka bir ifade ile tatil hakkı kullanıldıktan sonra işlemeye başlayacak olup, bu süre içinde sözleşme askıdadır. Davacının sözleşmeye uygun kullanımı bulunmadığına göre, bu durumda cayma hakkını kullanma süresi henüz başlamamış olup, davacının cayma hakkını kullanması mümkündür. Mahkemece sözleşmenin feshi ile ödenen bedelin iadesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenle temyiz edilen kararın davacı yararına BOZULMASINA,peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 12.12.2013 gününde oyçokluğuyla karar verildi....

          İlk Derece mahkemesince; Davanın kabulü ile; Taraflar arasındaki 12.10.2013 tarihli devre mülk satış vaadi sözleşmesinin feshine, davacı tüketici yanca davalıya ödenen 8.000,00- TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesi üzerine davalı vekilince yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğundan kaldırılmasını talep etmiştir. Davacı ile davalı arasında 12/10/2013 tarihli adi yazılı sözleşme ile dava konusu devremülkün davalı tarafından 8.000 TL karşılığında satışının kararlaştırıldığı, davacı tarafından sunulan dekontlardan bedelin davacı tarafından davalıya ödendiği, ayrıca, sözleşmeye konu 147 ada 1 parselin parselde davacı adına kayıtlı taşınmaz kaydı bulunmadığı anlaşılmaktadır. Davacı vekili devre mülk satış sözleşmesinin feshi nedeniyle ödediği bedelin iadesi başlatılan takibe yapılan itirazın kaldırılması istemiyle eldeki davayı açmıştır....

          "İçtihat Metni"Dava, taraflar arasında düzenlenen devremülk sözleşmesinin iptali, ödenen bedelin iadesi ve senetlerin iadesi istemine ilişkin olarak açılan davada ....Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taraflar arasında düzenlenen devremülk sözleşmesinin iptali, ödenen bedelin iadesi ve senetlerin iadesi istemine ilişkindir. .... taşınmazın aynına ilişkin davalarda taşınmazın bulunduğu yer...

            Sıfatıyla) Taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin iptali, ödenen bedelin iadesi ile borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkin olarak açılan davada Kocaeli 1. Tüketici ve Yalova 4....

              Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesi ile ... 2. Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, devremülk sözleşmesinden cayma nedeniyle sözleşmenin feshi, verilenlerin iadesi istemine ilişkindir. ... 4....

                Noterliği 04.11.2021 tarih ve ... yevmiye numaralı ihtarname ile taraflar arasındaki sözleşmenin feshi ve ödenen bedelin faizi ile birlikte iadesi için davalı şirkete ihtarname keşide edildiğini, ihtarnamenin davalı şirkete 08.11.2021 tarihinde tebliğ edildiğini, davalı şirketçe ödenen bedel iade edilmediğini, ......

                  Davalı yüklenici şirket karşı edimini, yani işin yapılıp teslim edilmesini yerine getirmediğinden sözleşmenin feshi istenmiştir. Bu durumda sözleşmenin feshinde kusurlu olan davalı yüklenici şirkettir. Sözleşme feshedildiğine göre, davacı iş sahibi verdiği iş bedelinin tamamını geri istemekte haklıdır. Mahkemece bu durum gözden kaçırılarak, sözleşmenin 5. maddesi yanlış yorumlanmak suretiyle davacı tarafından ödenen iş bedelinin kısmen iadesine karar verilmesi doğru olmamıştır. Yapılacak iş, davacı iş sahibi tarafından davalı yükleniciye ödenen iş bedelinin tamamının davalı yükleniciden tahsiline karar verilmesinden ibarettir. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın davacı iş sahibi yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 14.12.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu