Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi ve tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. Davacı vekili, müvekkili ile davalı şirket arasında... Noterliği'nin ... tarih ve .. yevmiye numaralı düzenleme şeklinde gayrimenkul satış ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, sözleşmeye ilişkin edimlerin davalı yanca yerine getirilmediğini ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik ... TL menfi zararının sözleşmenin bitim tarihi olan ... tarihinden işleyecek temerrüt faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tazminat Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tazminat davasına dair karar, davacı ve davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava kiracılar tarafından açılan sözleşmenin feshi, peşin ödenen kiranın iadesi ve tazminat istemine ilişkindir....

      Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesi ise, sözleşmenin feshi nedeniyle uğranılan tazminat istemine ilişkin uyuşmazlığın çözümünde Fikrî ve Sınaî Haklar Mahkemelerinin görevli olmadığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 5846 sayılı FSEK'nın 1. ve 1/A. maddelerinde amaç ve kapsamı düzenlenmiş olup, fikir ve sanat eserlerini meydana getiren eser sahiplerinin ürünleri üzerindeki manevi ve mali haklarını belirlemek, korumak, bu ürünlerden yararlanma şartlarını düzenlemek, öngörülen esas ve usullere aykırı yararlanma halinde yaptırımları tespit etmektir....

        Davalı yüklenici birleşen davasında feshe karşı çıkmadığı, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tazminat isteminde bulunmakla fesih konusunda taraf iradeleri birleştiği gibi mahkemenin de kabulünde olduğu üzere, yüklenici temerrüdü gerçekleştiğinden sözleşme haklı nedenle feshedilmiştir. Yüklenicinin birleşen davada istediği tazminat sözleşmenin feshi sonucu gerçekleştirdiği imalât bedelinin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre arsa sahiplerinden tahsiline yöneliktir. Uygulama ve Dairemizin yerleşik içtihatlarında arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmelerinin geriye etkili feshi halinde yüklenicinin gerçekleştirdiği sözleşme ve ekleri, tasdikli projesi ve ruhsatı ile imara uygun ve arsa sahiplerinin yararlanabileceği, ekonomik değeri haiz olan imalât bedelini, feshin kesinleştiği ya da fesih iradelerinin birleştiği tarihteki mahalli piyasa rayiçlerine göre isteyebileceği kabul edilmektedir....

          Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2008/273 Esas sayılı dosyasındaki sözleşmenin feshi talebinin kabulüne, manevi tazminat isteminin reddine, maddi tazminat talebinin kısmen kabulüne, bu dosyada arsa sahibi ...’ın açtığı karşı davada sözleşmenin feshi ile ilgili harcı ödenerek açılmış bir dava bulunmadığından bu dava ile ilgili karar verilmesine yer olmadığına, tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. Yerel mahkemenin verdiği bu üçüncü kararın da taraf vekillerince temyizi üzerine Yargıtay 23....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen sözleşmenin feshi, tazminat, tapu iptali ve tescil davası sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin 04.11.2014 gün ve 2014/4792 Esas, 6928 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü. - KARAR - Davacı vekili, taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince davalı yüklenicinin edimlerini yerine getirmediğini, inşaata başlamadığı gibi kendi payına düşecek daireleri üçüncü şahıslara sattığını ileri sürerek, sözleşmenin geriye etkili feshi ile cezai şartın tahsiline ve tapu iptal ve tescile karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, 10.01.2014 tarihli duruşmadaki beyanında; akdin geriye yönelik feshinin kabul edilmesi halinde, ifaya ekli cezanın reddi ile imalat bedelinin tahsiline karar verilmesini istemiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak, sözleşmenin feshi, tapu iptali ve tescil davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....

                Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile taraflar arasındaki sözleşmenin geriye etkili şekilde feshine, istemle bağlı kalınarak 500,00 TL cezai şart alacağının davalıdan tahsiline, davacının menfi zarar ve manevi tazminat istemlerinin reddine dair verilen karar taraf vekillerince temyiz edilmiş, ... .... Hukuk Dairesinin 08.....2010 tarih 2009/4955 Esas, 2010/6747 Karar sayılı ilamıyla, davacıların tüm davalının diğer temyiz istemlerinin reddine karar verilerek, ifaya ekli cezai şart niteliğinde olan davacının cezai şart isteminin, sözleşmenin geriye etkili feshi nedeniyle reddi yerine kabulüne karar verilmesi doğru görülmeyerek karar davalı yararına bozulmuş, bozmaya uyulmasına karar veren mahkemece, daha önce kesinleşen fesih ve manevi tazminat istemleri hakkında yeniden karar verilmesine yer olmadığına, menfi tazminat ve cezai şart isteminin reddine karar verilmiştir. Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir....

                  Dava, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesi gereğince sözleşmenin haksız feshinden kaynaklanan  kar mahrumiyeti ve cezai şart alacağının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece taraflar arasındaki sözleşmenin 25. maddesi hükmü uyarınca davacı firmanın 25. maddedeki yükümlülüklere uymaması nedeniyle kar mahrumiyeti ve cezai şart isteminde bulunulamayacağı belirtilmiş ise de, sözleşmenin 25. maddesindeki hüküm taraflar arasındaki sözleşmenin davacı tedarikçi firma tarafından feshi halinde uyulması gereken maddeleri içermekte olup, söz konusu sözleşme davalı bayi tarafından herhangi bir gerekçe gösterilmeksizin feshedilmesi nedeniyle davacıdan sözleşmenin 25. madde hükmüne uygun hareket etmesi beklenemez....

                    İstanbul 15.Sulh Hukuk Mahkemesince, takibin geçersiz sözleşmeye dayandığı iddiasıyla “sözleşmenin iptali” iddiasıyla menfi tespit talebiyle dava açıldığı, takip tarihi olan 17.6.2010 tarihine göre geçerli bir sözleşmenin bulunmadığı davacı tarafça ileri sürülmekle davanın aktin feshi talebi olarak değerlendirilemiyeceği uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinin görev alanına girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. HUMK'nun 8/ll-1 madde ve fıkrasında İcra ve İflas Kanununun onuncu babında yer alan 269 ve 272 nci ve sonraki maddeleri hükümleri hariç olmak üzere, kira sözleşmesine dayalı her türlü tahliye, akdin feshi yahut tesbit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları ve bunlara karşılık olarak açılan davalara Sulh Hukuk Mahkemesinde bakılacağı hükmüne yer verilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu