Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nedeni ile KDV dahil 199.925,04 TL kazanç kaybı oluştuğunu, servis hizmetinin üç yıl süre ile yapılacağı ön görüldüğü için yeni araç satın alındığını, sözleşmenin erken feshi nedeni ile bir kısım araçlara ihtiyaç kalmadığını, yeni iş de bulamadığı için davacının altı adet aracı piyasa fiyatlarının altında satarak 116.103,00 TL zarar ettiğini, sözleşmenin düzenlenmesi sırasında ayrıca 20.334,60 TL damga vergisi ödendiğini ileri sürerek 336.731,34 TL maddi tazminat ile 500.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir....

    Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamında; sözleşmenin 9.2.b. maddesindeki süre koşuluna uyulmak suretiyle davalı tarafça sözleşmenin usulüne uygun olarak feshedildiği, davacı tarafın usulüne uygun olarak feshedilen sözleşme nedeniyle davalıdan tazminat talep edemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı davacı vekili temyiz etmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, hizmet sözleşmesi uyarınca, sözleşmenin haksız feshi nedeni ile uğranılan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Yanlar arasında imzalanan sözleşmenin 9/b maddesi “Müşteri işbu sözleşmede belirtilmeyen bir gerekçeyi ileri sürerek sözleşmeyi sona erdirmek istediği takdirde asgari 3 ay önceden noter marifeti ile feshi ihbar yapabilir...” hükmünü içermektedir. Davalı şirket tarafından gönderilen fesih ihbarnamesinde sözleşmenin 28.02.2011 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere feshedildiği görülmüştür....

      üzerine 21.12.2010 tarihinde sözleşmenin davalı tarafından haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek; sözleşmenin haksız feshi nedeniyle, sözleşme bedeli olan 589.000,00 USD'nin 13.10.2010 tarihinden işleyecek bankalarca uygulanan en yüksek mevduat faiziyle birlikte tahsiline ve 24.11.2009 tarihli 35.340,00 USD bedelli teminat mektubunun iadesine karar verilmesini istemiş, birleşen dosyada ise; teminat mektubu bedelinin paraya çevrildiği tarihten işleyecek en yüksek mevduat faiziyle birlikte, sözleşmenin haksız feshi nedeniyle 10.000,00 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminat ile teminat mektubunun haksız olarak paraya çevrilmesi nedeniyle 10.000,00 TL manevi tazminatın avans faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar tarafından, davalı aleyhine 03.02.2003 gününde verilen dilekçe ile intifa hakkının terkini, bayilik sözleşmesinin feshi talep edilmiş, karşı davada da tazminat istenmesi üzerine bozma ilamına da uyularak yapılan duruşma sonunda; intifa hakkının terkini, sözleşmenin feshi ve tazminat isteminin kısmen kabulüne dair verilen 13.12.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar(k.davalılar) vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yerel mahkemece, Dairemiz bozma ilamı doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılarak verilmiş olan karar usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, 28.03.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

          tarihi olan 18/12/2015 tarihinden itibaren yürütülecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davalının haksız fesih uygulamasının davacının kişilik haklarına saldırı olarak kabulü mümkün olmadığı gerekçesi ile manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiştir....

            Asıl dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi ve eksik işler bedeli ile tazminat, karşı dava ise terditli olarak sözleşmenin feshi ve imalat bedelinin tahsili, mümkün olmazsa 7 ve 12 numaralı dairelerin yüklenici adına tescili istemlerine ilişkindir. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri tarafların karşılıklı anlaşması ile feshedilebilir. Feshin ileriye/geriye etkili olacağı konusunda taraf iradelerinin uyuşmaması halinde, iki tarafa borç yükleyen eser sözleşmesinin feshi kural olarak geriye etkili sonuç doğurur. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin “geriye etkili” olarak feshine karar verilmesi durumunda ise 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 108. maddesi ve ayrıca aynı Kanun'un 61 ve izleyen maddeleri uyarınca taraflar, karşılıklı olarak verdiklerinin iadesini talep etme haklarını elde ederler....

              KARAR Davacı, davalı şirket elemanlarınca aldatıcı vaad ve taahhütler ile psikolojik baskı altında 13.8.2005 tarihinde devre tatil sözleşmesi imzalandığını, kendisine cayma bildirim belgesi verilmediğini, aidatları düzenli olarak ödediğini, 2008 yılında tatil hakkını kullanmak istediğini bildirdiğini ancak davalı tarafça sadece odanın açık olduğu diğer aktivitelerin bu dönemde kapalı olduğunun ayrıca tahsis edilen odadan başka bir odanın tahsis edileceğinin bildirildiğini, bu nedenlerle fesih koşullarının oluştuğunu ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile ödediği 5350 euro sözleşme bedeli ile aidat ve masraflar karşılığı 1031 TL.nin ve % 10 tazminat bedelinin faizi ile ödetilmesini istemiştir. Davalı, davacının tesisi görerek sozleşmeyi imzaladığını, kapıdan satışın söz konusu olmadığını süresinde cayma hakkını kullanmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir....

                Mahkemece, 27/08/2013 tarihli mülkiyeti muhafaza kaydı ile satış sözleşmesinin feshi ile; .. plakalı aracın davacıya iadesine, hor kullanma ve kira bedeline ilişkin taleplerin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, mülkiyeti muhafaza kaydı ile yapılan araç satış sözleşmesinin feshi ile aracın iadesi, ayrıca uygun kira ve hor kullanma bedelinin tahsili istemine ilişkindir. 27.8.2013 tarihli sözleşme gereğince davalının edimini yerine getirmediği anlaşılmaktadır. Mülkiyeti muhafaza kaydıyla yapılan satış sözleşmenin feshi halinde aracın, alıcının yedinde kaldığı süre nedeniyle satıcı, uygun bir kira bedeli ve ayrıca varsa hor kullanma tazminatı talep edebilir. Nitekim taraflar arasındaki sözleşmenin 7. maddesinde de bu husus “Satış sözleşmesinin feshi halinde taraflar birbirinden aldıklarını geri vermekle yükümlüdür....

                  İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesinin 24/09/2020 tarih ve 2018/144 Esas, 2020/172 Karar sayılı kararında özetle; "yüklenicinin sözleşmenin 11/1 maddesine aykırı davrandığı, buna göre düzenlediği projeyi arsa sahibinin onayına sunmadığı, dolayısıyla davacının sözleşmenin feshi isteğinde haklı olduğu, ancak kendisine kira yardımı ve birtakım ödemeler yapılmakla tazminat talebinin yerinde olmadığı" gerekçesi ile, davanın kısmen kabulüne sözleşmenin iptaline, tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. İş bu karar, BAM 22. Hukuk Dairesi'nin 02/03/2023 tarih ve 2021/71 Esas 2023/466 Karar sayılı kararında özetle; "sözleşmenin feshi yönünden peşin harç ikmali yapılmadığı" gerekçesi ile kaldırılmıştır....

                  Davalı arsa sahipleri inşaatın sürede tamamlanamayacağından bahisle 23.08.2007 tarihli ihtarnameleri ile sözleşmenin feshedildiğini davacı yükleniciye bildirmişlerdir. Kural olarak arsa payı karşılığı sözleşmelerin feshi, taraf iradelerinin birleşmesi, olmadığı taktirde mahkeme kararı ile mümkündür. Asıl davada yüklenicinin öncelikle istemi ek süre verilerek inşaatı tamamlama yönündedir. Ancak mahkemenin feshin haksızlığını kabul etmesi ve davacının da feshe bağlı tazminat isteminin kısmen kabulüne karşı ifaya yönelik temyiz isteminde bulunmayarak fesih kararına karşı çıkmadığından; böylece fesih konusunda taraf iradelerenin birleştiği kabul edilmelidir. Buna göre sözleşmenin 10. maddesinde, mal sahipleri taahhütlerinden vazgeçerse müteahhit firmanın yaptığı her türlü plan, proje, etüd, imalât ve masrafların en son tarihi itibariyle Bayındırlık ve İskân Bakanlığı’nın birim fiyatlarından iki misli ile 10.000,00 TL tazminat ödemesi kabul edilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu