Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Her ne kadar, “sözleşmenin feshine ilişkin” muarazanın önlenmesi konusunda açılan dava, davacı yararına sonuçlanıp, kesinleşmişse de, davacı ..., “tahrifat yapılmış reçeteleri kuruma fatura ettiği” sabit olup, davalı kurumun, sözleşmenin feshini düzenleyen yukarıda belirtilen hükme aykırı davranıldığı gerekçesi ile sözleşmeyi feshetmesinde, tazminat ödemesini gerektiren kusurlu bir davranışı bulunmamaktadır. Fesih hakkının kötüye kullanıldığından da söz edilemez....

    Davalı vekili, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 12/a maddesi uyarınca davacının talebinin yerinde olmadığı, sözleşmenin süresinden önce feshedilmediğini bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davalının sözleşmeyi fesih hakkını sözleşmeye uygun olarak kullandığı, sözleşmenin 12/a maddesi uyarınca feshi nedeniyle davacının cezai şart ve tazminat talep edemeyeceği, davacının saha otomosyon projesi ödemesini kendi rızası ile yaptığı ve bir süre sonra da bu ödemeyi davalıyı temerrüde düşürmeden ve ihtirazi kayıt ileri sürmeden geri aldığı dolayısıyla bu ödemeyle ilgili faiz isteminin de yerinde olmadığı, davacının tek başına müşteri portföyünün artışını sağlandığını ispatlayamadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

      Mahkemece, bayilik sözleşmesinin 31.12.2003 tarihinde son bulduğu, bu tarihten sonra sözleşmenin belirsiz süreli hale geldiği, bu durumda taraflardan her birinin tek yanlı beyanla belirsiz süreli borç ilişkisini sona erdirebileceği, bayilik sözleşmesi açısından kanunda düzenlenen fesih süresi olmadığı, davacının sözleşmeyi haklı nedenle feshettiğini davalıya bildirmeden önce davalı yanca bayilik sözleşmesinin 02.07.2004 tarihinde keşide edilen ihtarname ile olağan fesih yolu ile sona erdirildiği, bu durumda sözleşmenin 27 ve 28. maddelerinde düzenlenen cezai şarta ilişkin istemlerin davalıdan istenemeyeceği, davalıca sözleşmenin süre verilmeden feshi nedeniyle yoksun kalınan kâr kaybının (15-30 gün olabilir) istenebileceği, bu yönde talep hakkının saklı tutulduğu, ancak bu yönde bir talepte bulunulmadığı gerekçesiyle davacının tazminat istemlerinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Menfi tespit-Tazminat Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit ve tazminat davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava kiracı tarafından kiraya verene karşı açılan sözleşmenin haksız yere feshedilmesi nedeniyle bakiye süreye ilişkin kira bedelinin iadesi, kira borcu için verilen senet nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti, kazanç kaybı ile faydalı ve zorunlu masraf alacağı istemine ilişkindir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAZMİNAT -KARAR- Dava, sözleşmenin feshi tazminat isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 13.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 03.11.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Noterliğinin 20.04.2018 tarih, ... yevmiye no.lu ihtarnamesi fesih edildiğini, taraflar arasında imzalanan 05.02.2018 tarihli sözleşmenin; Davalı için düzenlenmiş olan Sözleşmenin 6.2 Feshi Maddesinde; Sözleşmenin feshi halinde davacı şirketin herhangi bir hak alacak veya tazminat talebinde bulunmayacağının hüküm altına alındığını, ilgil. Madde de; Fesih halinde Şirket(Davacı, sözleşmede şirket olarak anılmaktadır) tarafından fesih tarihine kadar ifa edilmiş işler ve ödenmiş bedellere konu hizmetler haricinde beklenen kar kaybı vs. herhangi bir hak, alacak veya tazminat talebinde bulunulmayacaktır....

              Mahkemece, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, inşaatın çekme mesafelerine aykırı yapıldığı, belediyece yıkım kararı alındığı imara aykırı yapı için ifaya bağlı tazminat değil, ancak sözleşmenin feshi istenebileceği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1) Mahkemece, davacının ifaya bağlı tazminat değil, sözleşmenin feshini talep edebileceği, nazara alınarak davanın reddine karar verilmiştir. Ne var ki, davacı yanca verilen 06.11.2014 günlü dilekçede talebin ıslah edildiği belirtilerek, öncelikle taraflar arasındaki sözleşmenin feshi ve mevcut binanın kaline karar verilmesi istenmiş, anılan dilekçe karşı tarafa tebliğ edilmiş ancak herhangi bir cevap verilmemiştir. Bu durumda, davacının seçimlik hakkını değiştirdiği dikkate alınarak, öncelikle fesih ve kal talebi hakkında inceleme ve değerlendirme yapılıp, sonucuna uygun bir hüküm tesisi gerekirken, yazılı gerekçe ile sonuca varılması yerinde görülmemiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Sözleşmenin feshi, tazminat, itirazın iptali ve kira ortak gider ve reklam katkı payının tahsili Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı sözleşmenin feshi, tazminat, itirazın iptali ve kira ortak gider ve reklam katkı payının tahsili davasına dair kararın temyiz incelemesi duruşmalı olarak davalı-birleşen dosya davacısı ve davacı-karşı davalı tarafından süresi içinde istenilmekle gün tayin edilerek taraflara gönderilen davetiyelerin tebliğ edilmesi üzerine belli günde davacı-karşı davalı vekili Av. ... ve davalı-karşı davacı şirket vekili Av. ... geldiler. Hazır bulunanların sözlü beyanları dinlendikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü....

                  İlk derece mahkemesince, davalı idarenin ÇSGB İstanbul Bölge Müdürlüğünün 23/02/2012 tarihli raporuna uymakla yükümlü olduğundan hizmet alım sözleşmesini haklı sebeple fesih ettiği, taraflar arasındaki sözleşmenin 29. maddesinin; sözleşme kapsamında yaptırılacak ilave işler, iş eksilişi ve işin tasfiyesine ilişkin olduğu, davalı idare tarafından sözleşmenin devamında işin daha eksiltilebileceği ve sözleşmenin bedelinin %80 'inden daha düşük bedelle tamamlanacağının anlaşıldığı durumlarda uygulama alanı bulacağının görüldüğü, sözleşmenin feshi halinde sözleşmenin 29. maddesi uyarınca davacının tazminat talep edebilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. İlk derece mahkemesince davanın reddine dair karara karşı davacı vekilince yapılan istinaf başvurusu, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17....

                    Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkilinin ---- davalı şirketin------ yapmak üzere------ imzaladığını (ekte mevcut), sözleşmenin davalı tarafından ---- yevmiye numaralı fesihname ve azilname ile feshedildiğini, ticari ilişkinin sonlandırıldığını, tahsilat yetkisinin de kaldırıldığını, sözleşmenin, acentelik sözleşmesindeki 3 aylık süreye ihbar süresine uyulmaksızın sonlandırıldığını, bu nedenle maddi tazminat ve ----- tazminatına hak kazanıldığını belirterek belirttiği alacağa dava tarihinden itibaren ticari faiz işletilmek suretiyle hükmedilmesini talep etmiş; davalı ise, sözleşmenin acentenin verimsizliği nedenine bağlı olarak haklı sebeple feshedildiği, verimsizlik nedenine dayalı feshilerin derhal yapılabileceği (sözleşmenin 10 uncu maddesi), ------ tazminatı hak kazanılabilmesi için sözleşmenin acentenin kusurlu davranışları nedeniyle feshedilmemesi gerektiğini belirterek portföy tazminatı şartlarının oluşmadığı savunmasında bulunmuştur....

                      UYAP Entegrasyonu