Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili, sözleşmenin ifa edilememesinde müvekkilin kusurunun bulunmadığını, sözleşmenin imzalanmasından sonra inşaat ana kalemlerinde öngörülmesi mümkün olmayan aşırı fiyat artışları olduğunu, işin bu götürü bedelle yapılmasının mümkün olmadığını, bu hususların davacıya bildirilerek sözleşmenin iptal edilerek kesin teminatın iadesinin istendiğini, ancak davacı tarafça hiç bir işlem yapılmadığını, ayrıca birinci ve ikinci ihalenin ve yapılan sözleşmelerin aynı olup olmadığı, farklı projelere ilişkin olup olmadığı konularında da açıklık bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. .../... S.2 Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; taraflar arasında, ......

    Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı kurumla aralarında davaya konu taşınmaza ilişkin 27.02.2002 tarihli kira sözleşmesinin imzalandığını, sözleşmenin 12. maddesinin ikinci fıkrasında sözleşmenin sona erme tarihinden bir önceki ay ... tarafından yayınlanan ... oranında veya taşınmazın çevresindeki gelişmeler dikkate alınarak tespit edilen rayiç bedel üzerinden artış yapılır denildiğini, 15.12.2017 tarihli ek sözleşmenin 3.4 maddesinde her yıl kira bedeli .,,,,,.. oranı ve çevresel rayice göre belirlenecektir şeklinde ifade edildiğini, bu hükümleri uyarınca kiralanan taşınmaza ilişkin kira bedelinin çevresel gelişmeler dikkate alınarak artış yapıldığını, bu hususun davacı kuruma bildirildiğini, davacı kuruma bildirilen 2020 yılına ilişkin kira bedelinin kabul edildiğini ve ödeme yaparak kiracılık ilişkisinin devamını sağlandığını, zira davacı kurumun söz konusu bedeli kabul etmeyip ödemeseydi 27.02.2002 tarihli sözleşmenin 11 ve 12. madde hükümleri gereğince sözleşme feshi ve...

      Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı kurumla aralarında davaya konu taşınmaza ilişkin 27.02.2002 tarihli kira sözleşmesinin imzalandığını, sözleşmenin 12. maddesinin ikinci fıkrasında sözleşmenin sona erme tarihinden bir önceki ay TÜİK tarafından yayınlanan ÜFE oranında veya taşınmazın çevresindeki gelişmeler dikkate alınarak tespit edilen rayiç bedel üzerinden artış yapılır denildiğini, 15.12.2017 tarihli ek sözleşmenin 3.4 maddesinde her yıl kira bedeli TÜİK-Yİ- ÜFE oranı ve çevresel rayice göre belirlenecektir şeklinde ifade edildiğini, bu hükümleri uyarınca kiralanan taşınmaza ilişkin kira bedelinin çevresel gelişmeler dikkate alınarak artış yapıldığını, bu hususun davacı kuruma bildirildiğini, davacı kuruma bildirilen 2020 yılına ilişkin kira bedelinin kabul edildiğini ve ödeme yaparak kiracılık ilişkisinin devamını sağlandığını, zira davacı kurumun söz konusu bedeli kabul etmeyip ödemeseydi 27.02.2002 tarihli sözleşmenin 11 ve 12. madde hükümleri gereğince sözleşme feshi...

      -KARAR- Dava, sözleşme uyarınca verilen avansın sözleşmenin haksız feshi nedeniyle iadesi istemli takibe vaki itirazın iptaline ilişkindir. Davalılar vekili, davacının sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmeyerek zamanında ödeme yapmaması nedeniyle 27.10.2009 tarihli ihtarname ile sözleşmenin feshedildiğini, müvekkili ... Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin maddi zarara uğradığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, sözleşmenin feshi ile tarafların aldıklarını iade etme borcu altına girdikleri, bu nedenle davacının ... Gıda Ltd. Şti.’ne yaptığı ödemenin iadesi gerektiği, diğer davalı ... Gıda A.Ş.’nin ise sözleşmede kefil sıfatıyla sorumlu olduğunun yazılı olmamasına ve sorumluluk sınırının sözleşmede belli olmamasına göre geçerli bir kefalet sözleşmesinin bulunduğunun kabul edilemeyeceği gerekçesiyle ... Gıda San. ve Tic. Ltd....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 19.08.2004 gününde verilen dilekçe ile alacak akdin feshi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 26.06.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ve davalı vekilleri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne davalının duruşma isteminin pul yokluğundan reddine dair karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, 15.08.2002 başlangıç tarihli altı yıl süreli işletme kirası sözleşmesinin tahammül edilemez hale gelmesinden ötürü feshi ve buna bağlı olarak alacak istemlerine ilişkindir. Davalı, davanın reddini savunmuştur....

          Mahkemece, taraflar arasında akaryakıt bayilik sözleşmesi ve protokol  imzalandığı, protokole göre, bayinin sözleşme konusu istasyonu, TP marka ve logosu altında işletmesi ve istasyon üzerinde TP lehine intifa hakkı tesis etmesi karşılığında bayiye bedel ödeneceğinin kararlaştırıldığı, buna göre davalı şirkete 3.186.000,00 USD  ödeme yapıldığı, Rekabet Kurulunun 2002/2 sayılı tebliği ile rekabet yasağı süresinin 5 yılı aşmaması gerektiğinin belirlendiği, taraflar arasında sözleşmenin yenilenmemesi nedeniyle geçersiz hale gelen süre için hesaplanan 2.028.828,98 USD bedelin iadesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 2.028.828,98 USD’nin davalıdan faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

            Somut olayda taraflar ilişkinin alım-satım olduğunu ileri sürmüş iseler de; BK’nın 355. maddesi hükmünce davalı yüklenici iş sahibinin vermeyi taahhüt ettiği bir bedel karşılığında bir şey imâlini (güvenlik sistemi temin, montaj, kullanım için eğitim işlerini) üstlendiğinden taraflar arasındaki ilişki alım-satım değil eser sözleşmesi ilişkisidir. Eser sözleşmelerinde yüklenicinin asıl borcu edimini sözleşme ve ekleri, fen ve tekniği ile varsa projesi ve ruhsatı ile iş sahibinin ondan beklediği amaca uygun olarak tamamlayıp teslim etmektir. Ayıp, sözleşmede kararlaştırılan vasıfların veya lüzumlu vasıflardan bir ya da bir kaçının eserde bulunmaması halidir. Ayıbın niteliğine göre BK’nın 360. maddesi uyarınca iş sahibinin, eseri kabulden kaçınma (sözleşmenin feshi), bedel indirimi, ayıpların giderilmesi ve ayıp nedeniyle tazminat isteme hakkı vardır....

              Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; sözleşmenin 4. maddesi gereğince, sözleşmenin 1 yıl süreyle geçerli olduğu, sözleşmenin bitiminden 1 ay önce taraflardan birinin sözleşmenin yenilenmeyeceğini karşı tarafa bildirmemesi halinde aynı koşullarda sözleşmenin uzamış sayılacağı, aynı maddenin 2. ve 3. paragraflarında davacının sözleşmeyi süresinden evvel feshetme hakkının olmadığının, davalının dilediği zaman ihbarda bulunmaksızın tek taraflı olarak sözleşmeyi feshedebileceğinin, davacının bankadan tazminat, bedel vb. talep edemeyeceğinin düzenlendiği, sözleşmenin davacı aleyhine hükümler içermesine rağmen bu durumu kabul eden tacir davacının sözleşme serbestisi ilkesi ile sözleşme hükmü nazara alındığında tazminat, bedel vb herhangi bir talepte bulunamayacağı gerekçesiyle; davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....

                talep ve dava etmiştir....

                  "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı ile 13.10.2012 tarihinde devre mülk satış vaadi sözleşmesi imzaladıklarını, hisse devri yapılmadığını ve bağımsız bölümü henüz kullanmadığını, sözleşmenin feshi ile ödediği bedelin tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, mahkemenin kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir....

                    UYAP Entegrasyonu