Mevcut uyuşmazlığın tüketici mahkemelerinde görülmesi için davaya konu sözleşmenin resmi şekilde düzenlenmesi gerekli olmayıp, şekil şartına uyulup uyulmadığı hususunun tüketici mahkemesince tartışılarak bir karara varılması gerektiğinden, 6502 sayılı Kanun kapsamındaki uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. Somut olayda, dava taraflar arasındaki devremülk sözleşmesinin cayma hakkı kullanıldığından bahisle sözleşmenin feshi ve verilenin iadesi istemine ilişkin olup, dava dilekçesi ve dosya kapsamından taşınmazın aynına ilişkin bir dava olmadığı anlaşılmaktadır. Sözleşmenin feshi ve verilenlerin iadesi istemine ilişkin davalarda yetki konusunda özel bir düzenleme bulunmadığına göre, yetkili mahkeme genel yetki kuralı gereği davalının yerleşim yeri mahkemesidir. HMK'nın 6/1. maddesi uyarınca "Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir."...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, 27.08.2014 tarihinde dava konusu otomobilin ikinci el olarak davalıların verdiği araçta lokal ufak boyaları haricinde herhangi bir hasar ya da darbesinin bulunmadığı bilgisine güvenilerek satın alındığını, takip eden gün aracın servisine götürüldüğünde aracın ağır hasarlı bir araç olup 28.622,00 TL harcanmasını gerektiren onarıma ihtiyaç duyduğunun öğrenildiğini, aracın gizli ayıplı olduğunu ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile araç için ödenmiş olan bedelin iadesine ya da araçta oluşan 24.000,00 TL bedel kaybının davalılardan tahsiline ve 5.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesini dilemiştir....
Mahkemece, satış bedelinin 52500 TL yerine 53500 TL olarak davalıdan tahsiline karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. 3-Davacı tarafından satın alınan dairenin 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un 4. maddesinde belirtildiği şekilde ayıplı mal olduğu, davacının sözleşmenin feshi ile ödediği satış bedelinin tahsilini istediği, mahkemenin de bu yöne ilişkin karar verdiği anlaşılmaktadır. Ancak anılan yasanın 4/2 maddesinde "bedel İadesi" nden söz edilmiş olup, bundan maksat daire alınırken kararlaştırılan ve ödenen toplam satış bedelidir. Somut olayda olduğu gibi, şayet daire tüketici kredisi kullanılarak alınmış ve tüketici bu nedenle kredi kullandığı bankaya bir faiz ödemiş ise, ödenen tüketici kredisi faizinin satış bedeli içinde değerlendirilmesi olanaksızdır. Dairenin tüketici kredisi ile alınması sadece tüketicinin tercihinde olan bir durumdur....
uğramış olduğu tüm zararların var olduğu yönünde hüküm kurulan davacı alacağına mahsubu gerektiğini belirterek kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.Davacı iş sahibi tarafından sözleşmenin feshi nedeniyle davalı yükleniciye ödenen avansın iadesi ve menfi zararların tahsili talebine ilişkin açılan davada, davalı feshin haksız olduğunu, avansın iade edilemiyeceğini savunmuş; mahkemece feshin haksız olduğu kabul edilerek davalı tarafından yapılan masraflar mahsup edilerek bakiye kısım için davanın kısmen kabulüne karar verilmesi üzerine davalı tarafça istinaf yoluna başvurulmuştur.Taraflar arasında 21/01/2016 tarihli eser sözleşmesi ve sözleşmenin eki niteliğinde 01/05/2016 tarihli ek protokol düzenlenmiş olup, davacı iş sahibi, davalı ise yüklenicidir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, iş sahibinin sözleşme konusu olan işin yapılacağı yerin yükleniciye teslim edilmemesi sebebiyle sözleşmenin feshi, menfi zararın tahsili ve teminat mektuplarının iadesi istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Davacılar : Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, iş sahibinin sözleşme konusu olan işin yapılacağı yerin yükleniciye teslim edilmemesi sebebiyle sözleşmenin feshi, menfi zararın tahsili ve teminat mektuplarının iadesi istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Davacılar : Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, iş sahibinin sözleşme konusu olan işin yapılacağı yerin yükleniciye teslim edilmemesi sebebiyle sözleşmenin feshi, menfi zararın tahsili ve teminat mektuplarının iadesi istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi-bedel iadesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, davalı ile 05.03.2011 tarihli 6.700,00 TL bedelli devre mülk satış sözleşmesi imzaladığını, bedelin tamamını ödediğini, tapuda devir işleminin gerçekleşmediğini belirterek 05.03.2011 tarihli 6.700,00 TL. bedelli devremülk sözleşmesinin iptalini ve 6.700,00 TL'nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile iadesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 10.390,00- TL bedel karşılığında devre mülk satış vaadi sözleşmesi imzalandığını, davacının bedeli 37 taksitte ödediğini, vadedilen gayrimenkul teslim edilemeyince 20/03/2014 tarihli sözleşme ile bu kez devre mülkün değiştirildiğini ve 30 gün içinde tamamlanacağı taahhüt edilmesine rağmen inşaatına dahi başlanılmadığından bahisle sözleşmenin feshi ve ödediği bedelin yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiş, 04/11/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile faiz türünü ticari temerrüt faizi olarak ıslah etmiştir....
Finansal kiralama konusu mal 6361 sayılı Kanun 18 ve 23. maddeleri gereğince kiralayan şirketin mülkiyetindedir. 6361 sayılı Kanun 24/1.maddesi hükmü gereğince de kiracı, sözleşme süresince finansal kiralama konusu malın zilyedi olup, malı sözleşmede öngörülen şart ve hükümlere göre özenle kullanmak zorundadır. 6361 sayılı Kanun 30.maddesi sözleşmenin sona ermesi, 31.maddesi sözleşmenin ihlali (finansal kiralama bedelini ödemede temerrüde düşme), 33.maddesinde de sözleşmenin feshinin sonuçları düzenlenmiş ve 23.maddesi hükmüne göre de sözleşmenin ihlali hallerinde aynı yasanın 24 ve 25.mad. gereğince ve 6361 sayılı Kanunun 33/1.maddesinde de sözleşmenin kiralayan tarafından feshi halinde (ve yine 30/2.maddede öngörülen “kiracının tasfiye sürecine girmesi gibi” hallere ilişkin olarak sözleşmenin kiracı tarafından feshi halinde de), kiracının finansal kiralama konusu mal yahut malları kiralayana geri vermek/ teslim etmekle yükümlü olduğu belirtilmiştir....