Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tüketici Mahkemesince, somut olayda sözleşmenin feshi ve ödenen bedellerin iadesinin talep edildiği anlaşılmakla sözleşmenin feshi durumunda davacı üzerinde yer alan tapunun davalıya iadesi gerektiğinden bu durumda iadesi gereken taşınmazın Yalova İlinde bulunduğu, taşınmazın aynına ilişkin davalara taşınmazın bulunduğu yer mahkemelerinin yetkili olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Yalova 2. Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla ) Mahkemesince, davalı taraflarca süresinde ve usulüne uygun şekilde yapılmış bir yetkisizlik itirazı bulunmadığı, dava konusu ihtilafın ve davacı talebinin taraflar arasında düzenlenen devremülk sözleşmesinin iptali, ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olduğu, taşınmaz aynına ilişkin olmadığı, davanın hukuki niteliği gereği kesin yetki kuralı teşkil etmeyen ve süresi içerisinde ileri sürülmeyen yetki itirazı üzerine mahkemece kendiliğinden yetkisizlik kararı verilemeyeceği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir....

    Davacı tarafça, teminatın iadesi, ödenmeyen 8 günlük hakediş bedeli ve sözleşmenin haksız feshi dolayısıyla eldeki dava açılmış, yargılama aşamasında teminat mektuplarının iadesi dolayısıyla teminat mektupları ile ilgili bir talepleri bulunmadığı yönünde davacı vekili tarafından beyanda bulunmuştur. Öncelikle, sözleşmenin davacı şirketin kusuru olmadan feshedilmesi nedeniyle davacının uğradığı zararın niteliği ve miktarı üzerinde durulması gerekir. Sözleşmeden kaynaklanan zarar, müspet zarar olabileceği gibi menfi zarar da olabilir. Bu tür bir zarar ayrımı, sözleşme sorumluluğunda söz konusu olmaktadır. Genel olarak menfi zarar, sözleşmenin kurulmamasından veya geçerli olmamasından; müspet zarar ise sözleşmenin ifa edilmemesinden doğan zararı ifade eder....

    Davalı, sözleşmenin 29.1. maddesinin somut hadise bakımından uygulanmasının mümkün olmadığını, idari yargı kararı sonucu yasa gereği sözleşmenin feshi yoluna gidildiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini dilemiştir. Mahkemece; davanın kabulüne, 32.543,26 TL alacağın 18.07.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı yana verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir. Davacı taraf eldeki dava ile taraflar arasında imza edilen sözleşmenin 29.1.maddesine dayalı olarak alacak talebinde bulunmuştur....

      Mahkemece, davalının finansal kiralama bedellerini ödememesi nedeniyle temerrüde düştüğü, malların mülkiyetinin davacıda olması nedeniyle akdin feshi sonucunda davacıya iadesi gerektiği belirtilerek davanın kabulüne karar verilmiş, kararı davalı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 13.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        KARAR Davacı, davalı şirket elemanlarınca aldatıcı vaad ve taahhütler ile psikolojik baskı uygulayarak 5.8.2005 tarihinde 4.185 EURO bedel ile 99 yıllığına devre tatil sözleşmesi imzalandığını, kendisine cayma bildirim belgesi verilmediğini, tatil hakkını kullanma imkanının kalmadığını, sözleşmenin haksız şartlar içerdiğini, bu nedenlerle fesih koşullarının oluştuğunu, ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile ödediği sözleşme bedelinin faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davacının tesisi görerek sozleşmeyi imzaladığını, kapıdan satışın söz konusu olmadığını süresinde cayma hakkını kullanmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, cayma hakkının süresinde kullanılmadığı, uzun süre sonra fesih hakkının kullanılmasının iyiniyet kuralı ile bağdaşmayacağı, tatil hakkını da kullandığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....

          Davalılar cevap dilekçesinde, mecurun 1992 yılından beri kiraya verildiğini ve belediye tarafından işletme ruhsatında sorun yaşanmadığını, uygun bir mehil verilmeden sözleşmenin feshi yoluna gidilemeyeceğini, kaçak eklentinin yıkılması sonrasında belediyeden ruhsat alınabileceğini, yıkmak istediklerini ancak davacıların buna engel olduğunu, tahliyenin gerçekleşmediğini anahtar tesliminin yapılmadığını sözleşmenin hala ayakta olduğunu belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, tahliye ve anahtar tesliminin kanıtlanamadığı, 12.01.2007 tarihinde anahtarın notere teslim edildiğini, kira sözleşmesinin dava tarihi itibariyle ayakta olduğunu, ayıp için mehil verilmediğini ve sözleşmenin feshinin ileriye dönük olup geçmişe yönelik olamayacağı belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir. ./.....

            Dosya finansal kiralama sözleşme uyarınca ödemelerin yapılıp yapılmadığı bakiye borcun bulunup bulunmadığı yönüyle davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi için bilirkişiye tevdi edilmiş ve 30.10.2020 tarihli raporda özetle; taraflar arasında 03.04.2017 tarihli ve ... nolu, ilk taksit ödemesinin 18.05.2017 tarihli, 58.661 Eur + Kdv tutarlı, 49 ay kira ödemeli olan sözleşmenin akdedildiği, kiralanan malların zilyetliklerinin kiracı davalıya devredildiği, usulüne uygun ödeme ihtarının yapıldığı ve ihtarın 21.11.2018 tebliğ olduğunu, 60 günlük mehilin 21.01.2019 tarihinde dolduğunu ve böylelikle 6361 sayılı yasanın 31/1 maddesi ile taarflar arasındaki akdedilen sözleşmenin 22. Maddesinin ihlal edildiği ve sözleşmenin 21.01.2019 temerrüt tarihi itibarıyla sözleşmenin feshedilmiş sayılması gerektiğini, 6361 sayılı yasanın 32-33. Maddeleri ile sözleşmenin 44....

              Dosya finansal kiralama sözleşme uyarınca ödemelerin yapılıp yapılmadığı bakiye borcun bulunup bulunmadığı yönüyle davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi için bilirkişiye tevdi edilmiş ve 30.10.2020 tarihli raporda özetle; taraflar arasında 03.04.2017 tarihli ve ... nolu, ilk taksit ödemesinin 18.05.2017 tarihli, 58.661 Eur + Kdv tutarlı, 49 ay kira ödemeli olan sözleşmenin akdedildiği, kiralanan malların zilyetliklerinin kiracı davalıya devredildiği, usulüne uygun ödeme ihtarının yapıldığı ve ihtarın 21.11.2018 tebliğ olduğunu, 60 günlük mehilin 21.01.2019 tarihinde dolduğunu ve böylelikle 6361 sayılı yasanın 31/1 maddesi ile taarflar arasındaki akdedilen sözleşmenin 22. Maddesinin ihlal edildiği ve sözleşmenin 21.01.2019 temerrüt tarihi itibarıyla sözleşmenin feshedilmiş sayılması gerektiğini, 6361 sayılı yasanın 32-33. Maddeleri ile sözleşmenin 44....

                hükmünden istifa edilmemiş olması o kağıdın bir hususu ispat ve belli edebilecek belge olma vasfını ortadan kaldırmayacağı gibi kağıda konu muamelenin feshedilmiş olmasının vergilendirmeyi etkilemeyeceğini, konu ile ilgili 15/05/2013 tarihli genelgede fındık satışına ilişkin ihalenin feshi ve sözleşmenin iptali nedeni ile sözleşme konusu ihale kararına ve sözleşmeye ilişkin olarak tahsil edildiği belirtilen damga vergisinin iadesinin mümkün olmadığı şeklinde açıklama bulunduğunu, kurum tarafından sözleşmenin feshi sonrasında iadesi mümkün bütün alacakların iade edildiğini, damga vergisi ve harçların kurum kasasına girmediğini, maliye hazinesine gittiğini, bu bedeller ödendikten sonra ödemeye konu muamelelerin feshedilmiş olmasının vergilendirmeyi etkilemeyeceğini, sözleşmenin feshinde müvekkiline atfedilecek bir kusurunun bulunmadığını, Maliye Bakanlığı'na davacıların yatırdığı masrafların iadesi ile müvekkilinin sorumlu olmadığını, ayrıca sözleşmenin feshi sebebi ile davacı şirketin uğradığı...

                Hal böyle iken mahkemece, sözleşmenin feshi ve ödenen bedelin iadesine karar verilmesi gerekirken,yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi, usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 24.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu