Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı, davalıdan internet üzerinden verilen siparişle ürünü almış, ürünü teslim aldığı gün ürünün bozuk olması nedeniyle ürünü iade etmiş ve bedelin iadesini talep etmiş, ürün teslim alınmayıp bedel iade edilmedigi için cayma hakkını kullanarak sözleşmenin feshi ve bedelin iadesi için eldeki davayı açmıştır.Davacının mesafeli sözleşmeden aldığı ürünle ilgili olarak süresinde sözleşmeden caydığı ve ürünü iade ettiği anlaşılmaktadır.Mesafeli sözleşmelere dair yönetmeliğin 8/1 maddesinde "Tüketicinin cayma hakkını kullanması halinde satıcı veya saglayıcı, cayma bildiriminin kendisine ulaştığı tarihten itibaren en geç on gün içerisinde almış olduğu toplam bedeli ve tüketiciyi borç altına sokan her türlü belgeyi tüketiciye hiçbir masraf yüklemeksizin iade etmek ve 20 gün içerisinde de malı geri almakla yükümlüdür" şeklinde düzenleme getirilmiştir. Bu düzenleme karşısında iade edilen ürünü geri alma yükümlülüğü davalı taraftadır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak davasına dair karar, davacı ve davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava,kira sözleşmesinin tek taraflı feshedilmesi nedeni ile sözleşmenin aynen ifası, olmadığı takdirde tazminat ve alacak istemine ilişkindir....

      Bedel iadesinin yapılmaması üzerine açılan davada yargılama uzamış ve müvekkil zararını tazmin edememiştir. Bu süreç içerisinde davalının talep ettiği vekaletnameyi gönderen müvekkilin sözleşmeden vazgeçmediği iredesinde olduğu kabul edilemez. Zira imüvekkilin iradesi gerek ihtarname ile gerekse huzurdaki davanın ikamesi ve takibi ile açıkça sözleşmenin feshi ve bedel iadesi yönünde olduğu tartışmasızdır. Huzurdaki davanın tarafları arasında tarihsiz ve yasal şartları taşımayan bir devremülk sözleşmesi imzalanmış ve buna istaneden davalı tarafa ödeme yapılmış ise de yasal şartları taşımayan ve müvekkilin zararına olan iş bu sözleşmenin feshedildiği ve ödenen bedelin iadesi gerektiği ihtarname ile davalı yana bildirilmiştir....

      -TL ödeme yaptığını, tüm dünyayı etkileyen Covid 19 salgını nedeni ile evlenecek çift ve davetlilerin düğüne iştirak etmesi imkansız hale geldiğinden sözleşmenin feshi ile ilgili olarak mayıs ayının başında davalı şirket yetkilileri ile görüşmeye başlandığını, davalı bünyesinde çalışan ... ile müvekkili ... whatsapp üzerinden yazıştıklarını, düğün iptali konusunda taleplerini değerlendirmek üzere mutabık kaldıklarını, 19.05.2020 tarihinde muhatap yetkililerinin şirket elektronik posta adreslerine gönderilen elektronik posta ile içinde bulunulan durum ve fiili imkansızlık net bir şekilde anlatıldığını, sözleşmenin feshi bildirimi ve paranın iadesi taleplerini içeren elektronik postalarına 01.06.2020 tarihinde şirket avukatının konuyla ilgileneceği ve taraflarına yardımcı olunacağı şeklinde cevap verilmesine rağmen ne yazık ki 09.06.2020 tarihinde olumsuz cevap verildiğini, bunun üzerine davalıya ...yoğlu 16....

        Davalı vekili, davacının sözleşmede belirlenen peşinatı geç ödediğini, öte yandan hem ihraç kayıtlı satış ile ilgili gümrük çıkış beyannamelerini düzenlememesi hem de kur farkından doğan borcunu ödememesi nedeniyle temerrüde düştüğünü, sözleşmenin taraflarca yürümeyeceğinin anlaşılması üzerine alacak ve borçların sıfırlandığını, davacının alacağının bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporları doğrultusunda, yanlar arasında akdedilen sözleşmenin davalı tarafından feshedildiği, davalı yanca sözleşmenin haklı nedenle feshedildiği ispat edilememiş ise de, davacının sözleşmenin feshi nedeniyle zarara uğradığını ispat edemediği, kur farkından doğan bir alacağının belirlenemediği gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

          aidatların ve mahrum kalmış oldukları yıllık kira bedellerinin iadesi ile en yüksek faizin uygulanmasını talep ve dava etmiştir....

          de işe başladığını ve 28/11/2013 tarihinde davalıya bu durumu bildirip bedel iadesi talep ettiğini, kendisinden ikametgah istendiğini, davalı şirket tarafından sözleşme süresinin dolduğundan dolayı para iadesi yapılamayacağının söylendiğini belirtmesi üzerine sözleşmenin iptalini ve bedel iadesini talep etmiştir. Davalı, sözleşmenin 29/03/2010 tarihinde başlaması gerekirken satış personelinin inisiyatifi ve davacının da kabulü ile 10/04/2010 tarihinde aktif olacağının yazı ve imza ile onaylandığını ve sözleşmenin o tarihten itibaren başladığını, davacının şirkete yaptığı başvurunun sözleşme süresinin bitiminden çok sonraki bir tarih olduğunu ve miktar yönünden il hakem heyetinin görevli olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....

            Bu haliyle bedel iadesi talep eden davacının sözleşme ile kararlaştırılan tarih olan garantili üyelik sözleşmenin 11. Maddesi uyarınca bedel iadesi talebinin açıkça sözleşmenin sona erdiği tarihten itibaren 15 günlük süreyi beklemeksizin iade talebinde bulunduğu, açıkça kararlaştırılmış olmasına rağmen "..." adresinden farklı bir mail adresine bedel iadesi talebinin iletildiği görülmüştür. Bu haliyle bedel iade talebinin sözleşme ile kararlaştırılan yol izlenmeksizin ve süresinden önce olduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır....

              Davalı vekili 04/03/2021 tarihli istinaf dilekçesinde; zorunlu dava şartı olan arabuluculuk sürecinin tamamlanmadan karar verildiğini, taşınmazın %75 oranında tamamlanmış olmasına rağmen sözleşmenin tümden geçersiz olacak şekilde değerlendirilmesinin kabul edilemeyeceğini, taşınmazın tapu devrinin 17/08/2018 tarihinde yapıldığını, bu tarihten dava tarihine kadar herhangi bir ihtar ve ihbarda bulunulmadığını, devri yapılan taşınmazdaki ayıpların gizli ayıp niteliğinde olmadığını, mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: 6100 sayılı HMK'nun 355/1 maddesi uyarınca, istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Dava, gayrimenkul satış sözleşmesinin feshi, bedel iadesi ve cezai şart alacağı tahsiline ilişkindir. İlk derece mahkemesince, sözleşmenin feshi ve bedel iadesi talebinin kabulüne, cezai şart alacağı talebinin reddine karar verilmiş, karar taraf vekilleri tarafından istinaf edilmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki asıl davada sözleşmenin feshi nedeniyle menfi tespit, istirdat ve zarar tazmini, birleşen davada sözleşmenin tasfiyesi ve iadesi, bedel davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hüküm asıl davada davacı birleşen davada davalı vekilince duruşmasız, asıl davada davalı birleşen davada davacı vekilince duruşmalı temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. 14.12.2022 gününde duruşmalı temyiz talebinde bulunan asıl davada davalı - birleşen davada davacı vekili Avukat ... ile temyiz talebinde bulunan asıl davada davacı - birleşen davada davalı vekili Avukat ...'ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....

                UYAP Entegrasyonu