Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

olan mobilyalar yönünden sözleşmenin feshi ile bedel iadesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu kabul olunarak, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulüne karar verilmiştir....

Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, 01.01.2008 başlangıç tarihli hasılat kira sözleşmesinin feshi ve bu sözleşmenin 6. maddesi hükmüyle davalıya teslim edilen tesisler ile menkul eşyanın iadesi istemleriyle açılmıştır. Davalı kiracı sözleşmedeki tüm edimlerin yerine getirildiğini, teminat mektubu konusunda karşılıklı görüşmeler yapıldığını açılan davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava kabul edilmiştir. Hükmü, davalı temyiz etmiştir. Yukarıda sözü edildiği üzere davadaki istemin dayanağı 01.01.2008 başlangıç tarihli hasılat kira sözleşmesidir. Davada bu sözleşmenin feshi ile diğer bazı isteklerde bulunulmuştur. HUMK.nun 8/II. fıkrası 1. bendi uyarınca kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, sözleşmenin bozulması ya da tespit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminatı davaları ve bunlara karşılık olarak açılan davaları görmeye sulh mahkemeleri görevlidir....

    Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe; Derdest dava taraflar arasındaki satımdan kaynaklanan ayıba karşı tekeffül iddiasıyla açılmış sözleşmenin feshi ve bedel iadesi davasıdır. Davada, mahkemenin görevli olup olmadığının incelenmesi HMK.nun 114/c bendi gereğince dava şartlarından olup; mahkemece re'sen incelenmesi gerekir. Ticaret Mahkemelerinin görevi TTK.nun 4. ve 5.maddelerinde gösterilmiş olup, bu maddelerde belirtilen dava ve işlere bakmaya görevlidir. Ticari davalar mutlak ve nispi ticari dava olarak ikiye ayrılır. Buna göre ya tarafların her ikisinin de tacir olup uyuşmazlığın ticari işletmeleri ile ilgili bulunması (nispi ticari dava) yahut uyuşmazlığın ticaret kanununda düzenlenen işlerden (mutlak ticari dava) kaynaklanması gerekmektedir. Uyuşmazlığa konu hukuksal ilişki satım sözleşmesi olup TTK'da düzenlenmemiş, TBK'da düzenlenmiştir. Dava mutlak ticari dava değildir....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davacının davalı yüklenici aleyhine temlik (satış) sözleşmesi gereğince ödenen bedelin iadesi için ilamsız icra takibi yaptığı, takibin kesinleştiği, yapılan bu icra takibi dikkate alındığında, artık davacının seçimlik hakkını sözleşmenin feshi ile ödediği bedelin iadesi yönünde kullandığının kabulü gerektiği, bu aşamadan sonra davacının kullanmış olduğu seçimlik haktan dönerek bir diğer seçimlik hak olan tapu iptâl ve tescil talebinde bulunmasının mümkün olmaması gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....

        Tüketici Mahkemesi'nce, sözleşmenin feshi talepli davada, feshedilen sözleşmenin sonucu olarak tapunun eski hale getirilmesi gerekeceği, kurulacak hükmün taşınmazın aynına yönelik hükümleri de içereceği, taşınmazın aynına ilişkin davalarda taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinin HMK'nın 12/1. maddesi uyarınca kesin yetkili olduğu ve iadesi gereken taşınmazın da Yalova ilinde olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Yalova 4. Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesi’nce ise, davanın taşınmazın aynına ilişkin olmadığı bu sebeple kesin yetkinin de söz konusu olmayacağı gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Devremülk hakkı Kat Mülkiyeti Kanunu'nda düzenlenen taşınmazın müşterek mülkiyet payına bağlı bir haktır....

          Tüketici Mahkemesi'nce, sözleşmenin feshi talepli davada, feshedilen sözleşmenin sonucu olarak tapunun eski hale getirilmesi gerekeceği, kurulacak hükmün taşınmazın aynına yönelik hükümleri de içereceği, taşınmazın aynına ilişkin davalarda taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinin HMK'nın 12/1. maddesi uyarınca kesin yetkili olduğu ve iadesi gereken taşınmazın da Yalova ilinde olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Yalova 4. Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesi’nce ise, davanın taşınmazın aynına ilişkin olmadığı bu sebeple kesin yetkinin de söz konusu olmayacağı gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Devremülk hakkı Kat Mülkiyeti Kanununda düzenlenen taşınmazın müşterek mülkiyet payına bağlı bir haktır....

            Bu tip satışlar, tecrübe ve muayene koşullu satışlardan olduğundan, cayma hakkı ancak hizmetin ifasından sonra, başka bir ifade ile tatil hakkı kullanıldıktan sonra işlemeye başlayacak olup, bu süre içinde sözleşme askıdadır. Davacının sözleşmeye uygun kullanımı bulunmadığına göre, bu durumda cayma hakkını kullanma süresi henüz başlamamış olup, davacının cayma hakkını kullanması mümkündür. Mahkemece sözleşmenin feshi ile ödenen bedelin iadesi ile senetlerin iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenle temyiz edilen kararın davacı yararına BOZULMASINA, 4.7.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl davada davacı tarafça feshedilen sözleşme sonrası intifa süresinin kullanılmayan dönemine rastlayan süreler yönünden sabit yatırım bedelinin talep edildiği ancak bilirkişice yapılan tespitte Petrol Ofisine ait herhangi bir sabit yatırımlara rastlanılmadığı, dolayısı ile (Kanopi, reklam panoları, cephe kaplamaları v.b) bu imalatların değerlendirilmesinin hesaplanmadığı anlaşılmakla, asıl davada davacının sabit yatırım bedelinin iadesi yönündeki talep ve davası yerinde olmadığından reddine karar verilmesi gerektiği, karşı davada ise karşı davacı şirketin bayilik teminatı olarak ödediği tutarın sözleşmenin feshi sonrasında iadesi gereken bedel açısından mahkemece teminat olarak verilen şeyin aynen iadesine karar verilebileceği şeklindeki bozma ilamı dikkate alınarak 30,00TL olduğu, asıl davada davacının davasının tüm davalılar yönünden ayrı ayrı reddine, karşı davada karşı davacı şirketin...

                Davacı, davalı şirket elemanlarınca aldatıcı vaad ve taahhütler ile psikolojik baskı uygulayarak devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını hiç kullanmadığını ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile ödemiş olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı şirket ise kapıdan satış yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını ve cayma hakkını süresinde kullanmadığını savunmuştur....

                  Davacı, davalı şirket elemanlarınca psikolojik baskı uygulayarak devre tatil sözleşmesi imzaladığını, ancak tatil hakkını hiç kullanmadığını ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile ödemiş olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı şirket ise cayma hakkını süresinde kullanmadığını savunmuştur. Mahkemece, cayma hakkının süresinde kullanılmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. 4822 Sayılı Yasa ile değişik 4077 Sayılı TKHK'nun 8/1 maddesinde, “kapıdan satış, işyeri, fuar, panayır gibi satış mekânları dışında önceden mutabakat olmaksızın yapılan tecrübe ve muayene koşullu satışlardır.” şeklinde tanımlanmış olup davacının, davalı şirketin temsilcileri tarafından gezi amaçlı götürüldüğü sırada daha önceden düşünmediği ve devre tatil satın almak için de gitmediği halde, yapılan tanıtımlar üzerine hazırlıksız bulunduğu bir sırada imzalamış olduğu sözleşmenin, kapıdan satış şeklinde yapıldığının kabulü gerekir....

                    UYAP Entegrasyonu