Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 08/05/2015 tarih ve 2013/168-2015/319 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili ile katılma yoluyla davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkili ile davalı bankaya devredilen Anadolu Bankası A.Ş. arasında imzalanan emeklilik gelir sözleşmesine göre davalı tarafından ödenen 270.000 TL’nın hiçbir ekonomik değer ifade etmediğini, bu nedenle sözleşmenin feshi için ihtarname düzenlendiğini, edimler arasındaki açık dengesizlik nedeniyle sözleşmenin taraflar arasında devamının beklenemeyeceğini ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile müvekkilinin ödediği 12.600 DM’nın 24.08.1981 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faiziyle...

    Gayrimenkul ve ... olan sözleşmenin geçersiz olduğunun tespitine, 17.432,62 EURO nun dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir 2-Davacı, davalı şirket ile devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını hiç kullanmadığını ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile ödemiş olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı şirket ise cevap vermemiştir....

      Sözleşmenin feshi halinde alacaklı ancak menfi zararının tazminini isteyebilecektir. Öğreti ve uygulamada menfi zarar, “uyulacağına ve yerine getirileceğine inanılan bir sözleşmenin hüküm ifade etmemesi ve yerine getirilmemesi yüzünden güvenin boşa çıkması nedeniyle uğranılan zarar” olarak kabul edilmektedir....

        Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile kardeşlerine ait olan binada GSM baz istasyonu kurulmak üzere davalı ile 1.11.1998 tarihinde 5 yıl süreli kira sözleşmesi yapıldığını, daha sonra müvekkilinin taşınmazın tamamını 23.7.1999 tarihinde iktisap ettiğini, sözleşmenin 15.maddesinde 1 ay önceden fesih ihbarında bulunmadıkça sözleşmenin 1 kira yılı daha uzayacağının kararlaştırıldığını, müvekkilinin de bu maddeye dayanarak sözleşmenin bitiminden 4 ay önce 7.7.2006 tarihinde ihbar göndererek sözleşmenin yenilenmeyeceğini bildirdiğini, ihbarda belirtilen 1.11.2005-1.11.2006 yılına ait kira parasının ödenmediğini ve baz istasyonunun sökülmediğini ileri sürerek söz konusu baz istasyonunun tüm tesisat ve malzemeleri ile birlikte tahliyesine ve ödenmemiş 17.516,809 TL kira parası ile 1.620,305 TL faiz olmak üzere toplam 19.137,114 TL nin tahsiline karar verilmesini istemiş, 17.12.2008 tarihli ıslah dilekçesi ile de istenilen faizin ticari temerrüt faizi olması gerekeceği, bu miktarında 4.157,97...

          Sözleşmede fesih halinde dahi ödeneceğinin kararlaştırılmaması sebebiyle geriye etkili fesih halinde gecikme tazminatı ve eksik iş bedeli istenemeyeceğinden davacıya davasının sözleşmenin feshi mi, yoksa eksik işler bedeli ile gecikme tazminatı alacaklarına yönelik mi olduğunun açıklattırılması davanın gecikme tazminatı ve eksik iş bedeline ait olduğunun bildirilmesi halinde fesih isteminin reddedilerek diğer alacak kalemlerinin hüküm altına alınması, davanın sözleşmenin feshine ilişkin olduğunun beyan edilmesi halinde, davacı arsa sahibince inşaatın devamı ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmadığı ve davalı yüklenici tarafından davadan sonra ve hatta kararın tebliğe çıkartılmasından önce inşaata devam edilerek tamamlandığı iddia edildiğinden yüklenici tarafından arsa sahibi aleyhine açılan Kuşadası 2....

            Anılan hüküm gereğince davacının talepleri arasında bulunan sözleşmenin feshi konusunda mahkemece olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekmektedir. Ancak bu yönde bir karar ittihaz olunmamıştır. Mahkemece, bu hususta olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle temyiz edilen hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada yer olmadığına, 18.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Islah dilekçesi ile de sözleşmenin haksız feshi nedeniyle çalıştırılmayan süredeki maaş ve uçuş tazminatları karşılığı şimdilik 100 TL'nin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, işyerinde iş arkadaşları ve işvereni hakkında asılsız iddia ve dedikoduları nedeniyle iş arkadaşları tarafından yapılan şikayetler değerlendirilerek iş akdinin haklı olarak feshedildiğini savunmuştur. Mahkemece iş akdinin haklı olarak feshedildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir....

                Hal böyle iken mahkemece, sözleşmenin feshi ve ödenen bedelin iadesine karar verilmesi gerekirken,yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi, usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 24.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Davalı vekili, davalı ile davacı arasında bayilik sözleşmesi bulunduğunu, sözleşmenin 17.maddesi uyarınca 01/01/2013 tarihi ile 31/12/2013 arasında geçerli olduğunu ve bitime 15 gün öncesine kadar sözleşmenin uzatıldığına ya da yenilendiğine dair bir anlaşma yapılmadıkça sözleşmenin kendiliğinden sona erdiğini, sözleşme süresince davacının sözleşmeye aykırı davranışlarının olduğunu, bu hususun 20/08/2013 tarihli ihtarname ile davacıya bildirildiğini, sözleşmenin süresi bittiği için sona erdiğini, sözleşmenin feshedilmediğini, davacının zarara uğradığı iddialarının dayanaksız olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir....

                    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin 14/03/2014 tarihli ve 2011/490 Esas, 2014/107 Karar sayılı kararı ile; sözleşmenin feshi durumunda haklı olan tarafın maruz kaldığı tüm zararlarını karşılamak üzere cezai şart ödeneceğinin kabul edildiği, sözleşme konusu işe hiç başlanamadığı, davalı ... Belediyesince sözleşmenin feshi kararı alındığı, geriye doğru fesih nedeniyle müsbet zararı oluşturan kira istenemeyeceğinden, asıl davanın ve birleşen davanın kısmen kabulü, kısmen reddi ile asıl ve birleşen davada kira bedeline yönelik davanın reddine, birleşen davada 90.000 TL cayma tazminatının aktin feshi tarihi olan 12.6.2008 tarihinden işleyecek yasal faiziyle beraber davalıdan alınıp davacı ... 'e ödenmesine, Asıl davada; 410.000.00 TL cayma tazminatının 131.579 TLsinin davacı ...'e, 278.421 TL sinin de davacı ... 'e ödenmesine, her iki davacıya verilecek bu bedellere; aktin feshi tarihinden işleyecek yasal faiz yürütülmesine karar verilmiştir. V....

                      UYAP Entegrasyonu