Her ne kadar davalı tarafça 25/03/2013 tarihli sözleşmenin yapılması ile 24/03/2013 tarihli sözleşmenin hükümsüz hale geldiği ileri sürülmüş ise de, 25/03/2013 tarihli sözleşmenin hisse devrine ilişkin olduğu, 24/03/2013 tarihli sözleşmenin ise tasfiyeyi amaçladığı, hisse devri sözleşmesinin sonraki aşama ile ilgili olduğu anlaşıldığından davalı tarafın 24/03/2013 tarihli sözleşmenin hükümsüz hale geldiği yönündeki savunma yerinde görülmemiştir. Mahkemece davacının alacağını şirketteki kar payına dayadırdığı kabul edilerek karar verilmiş ise de, davacı alacağını sözleşmenin 9. Maddesinde belirtilen ve öncelikli olarak ödenmesi kararlaştırılan bedelden hissesine düşen kısma dayandırmaktadır. Diğer taraftan bu bedel tasfiye sonucu ortaya çıkacak alacak veya borç durumundan, ortaklara devri kararlaştırılan araçlardan bağımsız olarak kararlaştırılmıştır. Bu nedenle mahkemece alacağın tamamına hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur....
Anonim Şirketi ortak girişiminin olduğunu, sözleşmenin konusunun ... ili Yenimahalle ilçesi, Akyatak mevkiinde ballı kuyumcu tapulama alanı içindeki 60340-1, 60342-1, 60243-1, 60344-2, 60345-1, 60346-1,60348-2,60349-1, 60350-1,60351-4, 60352-1, 60352-2, 60352-3, 60353-1, 60354-1, 60354-2, 60355-1, 60356-1 ve 60356-2 parsellerden oluşan toplam 610.960 m2 inşaat alanında arsa payı karşılığı konut yapma işi olarak belirlendiğini, sözleşmenin tarafı olan ortak girişimin tüm haklarını...'a devrettiğini, sözleşmenin diğer tarafı ...'ın bunu kabul ettiğini, buna ilişkin ... 6. Noterliği'nin 14/12/2006 tarihli ve 19440 yevmiye numaralı mutabakat metni imzalandığını, sözleşmenin devri sonrasında... ile TURYAP arasında bir sözleşme imzalandığını, sözleşme ile...'ın bahse konu işin %66 hissesini TURYAP'a devrettiğini, ...'...
Ancak bu yükümlülüklerden devreden işverenin sorumluluğu devir tarihinden itibaren iki yıl ile sınırlıdır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 428. maddesinde de işyerinin devri konusunda bu hükümlere paralel bir düzenleme getirilmiştir. ( ..., S.: İş Hukuku Yenilenmiş 3. Baskı 2015 Yılı s. 213) Sözleşmeden doğan borç ilişkisi tarafları arasında bir hukuki durum yarattığı için, kimler arasında meydana gelmiş ise onlar arasında varlığını sürdürür. Bu nedenle kural olarak borç ilişkisi özellikle de sözleşme, karşı tarafın rızası olmaksızın devredilemez. Ancak sözleşmenin karşı tarafın rızası olmaksızın devredilemeyeceği yönündeki kural mutlak değildir. Sözleşmedeki taraf değişikliği kanun gereği ise kendiliğinden ve başka bir işleme gerek olmadan gerçekleşiyorsa sözleşmenin kanuni devri sözkonusu olurken; kanuna bağlı olmaksızın taraf iradelerinden kaynaklanıyorsa sözleşmenin irade devri sözkonusu olacaktır. ( ... İştar; İş Sözleşmesinin İradi Devri 2014 yılı s. 5 vd.)...
Şti arasındaki hukuki ilişkinin bir kira ilişkisi olmadığı, sözleşmenin ticari işletmenin devri niteliğinde olduğu, bu işletmenin devrinin gizli yapıldığı ve ilan edilmediği, dolayısıyla adı geçen davalıların işletmenin devri nedeniyle birlikte sorumlu oldukları, diğer davalı ...'e husumet düşmediği, davacının dava tarihi itibari ile alacak miktarının 155.254,00 TL olup, 163.676,85 TL işlemiş faiz alacağı bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne 155.254,00TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte (26/08/2011 tarihli raporda hesaplanan faiziyle birlikte) davalılar ... Isı Sistemleri Ltd. Şti ile ... Turizm Tekstil Ltd. Şti'nden müştereken ve müteselsilen tahsiline, davalı ... açısından açılan davanın husumet yokluğu sebebiyle reddine karar verilmiş, hüküm davalı ... Turizm Tekstil Ltd. Şti vekilince temyiz edilmiş olup Dairemizin 01/02/2016 tarih 2015/14873 Esas 2016/1225 Karar sayılı ilamı ile “Davacı, davalılardan ......
Yevmiye numaralı ihtarnamesi ile önce taraflar arasındaki sözleşmenin varlığını hukuka aykırı şekilde reddetmiş, müvekkilinin göndermiş olduğu 200.000,00 Euro'yu iade etmemiş ve bir yandan herhangi bir hukuki dayanağı olmaksızın Sözleşme 9. Maddesinde düzenlenen ceza bedelini talep ettiğini, aradan aylar geçtikten sonra davalı tarafından gönderilen 31.10.2022 tarihli ... Noterliği ... Yevmiye numaralı ihtarnamesi ile bu kez Sözleşmenin varlığı ve hisse devri için gerekli ön hazırlık işlemlerini gereği gibi yerine getirmediğinin kabul edildiğini ve müvekkilinin ön ödemesi 01.11.2022 tarihinde müvekkiline iade edildiğini, yukarıda açıklandığı üzere müvekkili tarafından davalıya gönderilen 24.06.2022 tarihli ... Yevmiye Numaralı ihtarname ile borçlu temerrüdünün oluştuğu, sözleşmenin feshedildiği, edimlerin iadesinin istendiği sabit ve hisse devir işlemlerinin gerçekleşmeyeceği herhangi bir şüpheye yer olmayacak kadar açık bir şekilde bildirilmiştir....
bir sözleşme olarak düzenlendiği, sözleşme adının işletmenin devri olarak yer almasının bu sözleşmeyi diğer kanuni şartlarını yerine getirmeden işletmenin devri sözleşmesi yapmayacağı, aldırılan bilirkişi raporlarının da bu kanaati desteklediği ve hükme esas alınabileceği gerekçesi ile davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın kabulü ile, işletmenin devri sözleşmesinin geçersiz olduğunun tespiti ile sözleşmenin iptaline karar verilmiştir....
Bu durumda bu tespit doğrultusunda sözleşmenin iadeye ilişkin hükümlerinin değerlendirilmesi gerekmektedir. Mahkememizce İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi'nin kararı ile taraflar arasındaki sözleşmenin 1.c.7, 2.a.11 ve 2.c.1 maddelerindeki yapılacak tüm masraflardan ... şirketlerinin sorumlu oldukları, 1.c.7 maddesindeki bu harcama ve yükümlülüklerden bahisle mal sahiplerinden hiçbir şekilde alacak isteminde bulunulamayacağı ile hükümleri dikkate alınarak davacının bu yöndeki sözleşmenin ifasının imkansız hale gelmesi nedeniyle davalıdan tahsili isteminin reddi gerektiği kanaatine varılmıştır. Ayrıca taşınmazların devri için davalı ve diğer taşınmaz maliklerinin emlak vergisi borçlarının ödendiğine ilişkin davacı taraf iddiaları yönünden davacılar vekilinin bildirdiği taşınmazlar ile ilgili ... Tapu Müdürlüğü ve ......
Pazarlama A.Ş. arasında imzalanan 05/02/2007 tarihli Franchising sözleşmesine konu 2008/75302 numaralı “... ...” markasını devralması nedeniyle franchise sözleşmesinin tarafı olarak devri davalı tarafa bildirdiği 02/05/2011 tarihinden itibaren franchising bedeli talep edebileceği belirtilerek yapılan denetime elverişli hesaplama sonucunda davacının dava konusu takip tarihi itibariyle davalıdan KDV hariç 41.421,83-TL asıl alacak ile 17.482,08-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 58.903,91-TL alacak talep edebileceği mütalaa edilmiştir. Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiş, davacı vekili ek rapor alınmasını talep etmiş ise de; dosyamıza sunulan bilirkişi raporu denetime elverişli görülmekle ek rapor alınmasına gerek görülmemiştir. Davalı vekilinin dava dışı ve dava konusu sözleşmede devreden konumundaki ......
Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin içeriğine göre sözleşmenin tapu devrini içeren bir devre mülk sözleşmesi olduğu, bu sözleşmenin devre tatil sözleşmesi olarak nitelendirilemeyeceği anlaşılmaktadır. Devre mülk hakkı 634 sayılı KMK’nun 57 vd. maddelerinde düzenlenen taşınmazın müşterek mülkiyet payına bağlı bir hak olup, bu hak gayrimenkul hisse devri vaadi de içerdiğinden devrin anılan yasa hükmü ile TMK'nun 706, TBK'nun 237, Tapu Kanunu'nun 26. ve Noterlik Kanunu'nun 89. maddeleri gereğince resmi şekilde yapılması zorunlu olup, haricen düzenlenen satış sözleşmeleri geçersizdir. Geçersiz sözleşmenin bulunması halinde taraflar birbirlerine verdiklerinin iadesini her zaman talep edebilirler. Ancak taraflar arasında haricen düzenlenen sözleşme sonucunda tapuda devir işlemi yapılmış ise, geçersiz sözleşme geçerli hale gelecektir. Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin istikrar kazanan içtihatları da bu yöndedir....
İnşaat A.Ş. arasında yapılan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiği, davacının daire farkı nedeniyle aracını davalı şirkete devrettiği, sözleşmenin ifa edilmediği, tarafların 08.05.2010 tarihli protokol ile arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesini feshederek aldıklarını geri vermeyi kararlaştırdıklarından bedelsiz devredilen araç bedelinin sözleşmenin feshi nedeniyle iadesi gerektiği, gerçek kişi davalıların şirket adına hareket etmeleri nedeniyle pasif dava ehliyetlerinin bulunmadığı gerekçesiyle davalılar ... ve ...'e yönelik davanın reddine, diğer davalıya yönelik davanın kabulü ile ....500,00 TL'nin faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Kararı, davalılar vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılar vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....