Taraflar arasında düzenlenen --- tarihli sözleşmenin bedeli sözleşmede ---- denk gelen kısmının barter olarak davacıya verileceği ----düzenlenmiştir. --- bağımsız----- verileceği kabul edilmiştir. Bahsi geçen bağımsız bölümlerden ----- davacıya devri yapılmış ve her bir taşınmaz için düzenlenen ----bedelli faturalar davacı tarafından cari hesap borcundan düşülmüş ve bu şekilde cari hesap alacağı-----olarak belirlenmiştir. --- sözleşmede bedeli karşılığı olarak kararlaştırılan --- devri nedeniyle toplam ---hesaptan düşümü yapılarak bakiye ------borç bakiyesinin kaldığı defterlerde kayıtlıdır. Davacı devri yapılmayan taşınmazların bedeli kadar cari hesap alacağı dışında ------daha cari hesap alacağı olduğunu belirterek dava açmış, devri yapılmayan taşınmazlar yönünden davası tazminat davası haline gelmiştir....
Taraflar arasında düzenlenen --- tarihli sözleşmenin bedeli sözleşmede ---- denk gelen kısmının barter olarak davacıya verileceği ----düzenlenmiştir. --- bağımsız----- verileceği kabul edilmiştir. Bahsi geçen bağımsız bölümlerden ----- davacıya devri yapılmış ve her bir taşınmaz için düzenlenen ----bedelli faturalar davacı tarafından cari hesap borcundan düşülmüş ve bu şekilde cari hesap alacağı-----olarak belirlenmiştir. --- sözleşmede bedeli karşılığı olarak kararlaştırılan --- devri nedeniyle toplam ---hesaptan düşümü yapılarak bakiye ------borç bakiyesinin kaldığı defterlerde kayıtlıdır. Davacı devri yapılmayan taşınmazların bedeli kadar cari hesap alacağı dışında ------daha cari hesap alacağı olduğunu belirterek dava açmış, devri yapılmayan taşınmazlar yönünden davası tazminat davası haline gelmiştir....
Sözleşmenin devri başlıklı TBK m.205'te "Sözleşmenin devri, sözleşmeyi devralan ile devreden ve sözleşmede kalan taraf arasında yapılan ve devredenin bu sözleşmeden doğan taraf olma sıfatı ile birlikte bütün hak -- anlaşmadır." düzenlenmiş olup somut olayda davacı, davalılar ile -- tarihli taşınmaz satım vaadi sözleşmesini akdettikten sonra,--- düzenleme şeklinde sözleşme ile, sözleşmeden kaynaklanan borçlarını ve haklarını dava dışı olan-- devretmiş olup davacı, bu sözleşmeyle, taşınmaz satım vaadi sözleşmesi'ni devrettiğinden, TBK madde 205 gereği sözleşmenin devri durumu gerçekleşmiş olup dolayısıyla da sözleşmeden kaynaklanan bütün hak ve borçları devretmiş ve sözleşmenin tarafı olmaktan çıkmıştır....
Asıl olanın sözleşmeyi ayakta tutmak olduğunu, müvekkili şirketin üzerine düşen edimlerini yerine getirdiği sabit olmakla açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisinin usul, yasaya ve hakkaniyete aykırı olup kararın kaldırılması gerektiğini, sözleşmenin tapu pay devrini içerdiğini, mahkemenin huzurunda görülen davada tapu devri işleminin gerçekleştiğinin ortada olduğunu, tapu devri ile birlikte sözleşmenin geçerlilik kazandığını, bu durumda mahkemenin gayrimenkul satış sözleşmesinin feshine ilişkin koşulların oluşup oluşmadığı hususunda bir inceleme yapması gerektiğini, ifa edilmiş edimleri yerine getirilmiş bir sözleşmenin artık resmi şekilde yapılmamış olduğundan bahisle geçersiz kabul edilmesinin M.K. 2 deki iyi niyet kuralına ve hukukun genel ilkelerine aykırı olduğunu, (Yargıtay 13....
Arsa payı devri karşılığı inşaat sözleşmelerinin Türk Medeni Kanunu’nun 706, Borçlar Kanunu’nun 213, Tapu Kanunu’nun 26, Noter Kanunu’nun 60. maddesi uyarınca düzenleme şeklinde noter tarafından yapılması zorunludur. Bu husus sözleşmenin geçerlilik şartıdır. Düzenleme şeklinde noterler tarafından yapılmayan sözleşmelerde, inşaat büyük oranda tamamlanmışsa veya arsa sahibi tarafından yükleniciye tapuda pay devri yapılmışsa adî yazılı olarak yapılan sözleşmenin dahi bağlayıcı olacağı, Daire’mizin yerleşmiş uygulamasına göre kabul edilmektedir. Somut olayda taraflar arasındaki 04.03.1996 tarihli sözleşmenin adî yazılı olarak yapıldığı anlaşılmaktadır. Sözleşme adî yazılı yapılmış olması nedeniyle zorunlu şekil şartına uygun değildir. Bu haliyle sözleşme geçerli kabul edilemez. Ancak, yukarıda açıklanan sözleşmenin tarafları bağlayıcı olma şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği de mahkemece araştırılmamıştır....
Arsa payı devri karşılığı inşaat sözleşmelerinin Türk Medeni Kanunu’nun 706, Borçlar Kanunu’nun 213, Tapu Kanunu’nun 26, Noter Kanunu’nun 60. maddesi uyarınca düzenleme şeklinde noter tarafından yapılması zorunludur. Bu husus sözleşmenin geçerlilik şartıdır. Düzenleme şeklinde noterler tarafından yapılmayan sözleşmelerde, inşaat büyük oranda tamamlanmışsa veya arsa sahibi tarafından yükleniciye tapuda pay devri yapılmışsa adî yazılı olarak yapılan sözleşmenin dahi bağlayıcı olacağı, Daire’mizin yerleşmiş uygulamasına göre kabul edilmektedir. Somut olayda taraflar arasındaki 04.03.1996 tarihli sözleşmenin adî yazılı olarak yapıldığı anlaşılmaktadır. Sözleşme adî yazılı yapılmış olması nedeniyle zorunlu şekil şartına uygun değildir. Bu haliyle sözleşme geçerli kabul edilemez. Ancak, yukarıda açıklanan sözleşmenin tarafları bağlayıcı olma şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği demahkemece araştırılmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi ve alacak hukukuna ilişkin davada İstanbul 4. Tüketici ile Küçükçekmece 1. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, 22.10.2002 günlü dilekçesinde, davalı yüklenicilerden noter senedi ile aldığı konutun bitirilmemesi nedeniyle sözleşmenin feshini ve ödediği parayı talep etmektedir....
Davacı bu davada, davalı ile yaptığı sözleşme uyarınca kendisine ait bina ve müştemilatların davalıya bedeli karşılığında devri sonucu eksik ödeme yapıldığını, taşınmazların değerinin eksik belirlendiğini belirterek sözleşmenin yapıldığı yıldaki birim fiyatların esas alınarak belirlenecek bedelin davalıdan tahsilini istemiştir. Mahkemece, davacıya ait yapının bulunduğu taşınmazın, tapuda davacı adına kaydının bulunmaması, davacı adına tapu tahsis belgesinin bulunması nedeniyle binanın kıymet taktiri raporunda belirlenen bedelinin tamamının istenemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Öncelikle belirtmek gerekir ki, davacı ile davalı arasında davacının arsasının davalıya devrine ilişkin sözleşme özel hukuk hükümlerine göre geçerli bir sözleşmedir. Bu sözleşme ile belirlenen bina ve müştemilatların analiz raporları taraflar arasında imzalanmış sözleşmenin eki hükmünde olup taraflar arasında ihtilaf konusu da yapılmadığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır....
Yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler ışığında somut olay değerlendirildiğinde; taraflar arasında imzalanan sözleşmenin resmi şekil şartına uygun olarak düzenlenmemesi nedeniyle hukuken geçersiz olduğu anlaşılmaktadır. Hukuken geçerli olmayan sözleşmenin taraflar için hak ve yükümlülükler doğurmayacağı açıktır. Buna rağmen sözleşme geçerli kabul edilerek cezai şartın tahsiline karar verilmesi Yargıtay'ın "geçersiz sözleşme nedeniyle cezai şarta hükmedilemez" yönündeki yerleşik içtihatlarına ve usul ile yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. 2-Bozma nedenine göre davalıların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir....
Öte yandan, bilindiği gibi sözleşmenin devri, sözleşmeyi devralan ile devreden ve sözleşmede kalan taraf arasında yapılan ve devredenin bu sözleşmeden doğan taraf olması sıfatı ile birlikte bütün hak ve borçlarının devralana geçiren bir anlaşmadır (TBK'nın 205/1. maddesi). Sözleşmeyi devralan ile devreden arasında yapılan ve sözleşmede kalan diğer tarafça önceden verilen izne dayanan veya sonradan onaylanan anlaşma da sözleşmenin devri hükümlerine tabidir (TBK'nın 205/2. maddesi). Sözleşmenin devrinde taraflardan biri aynı kalmakta, diğer taraf ise tümüyle sözleşmeden çıkmakta, sözleşmeden doğan hak ve borçlar da tümüyle devralana geçmekte, muaccel hale gelen ve ifa edilmemiş edimleri de kapsayan bütünsel bir değişim meydana gelmektedir. Bu değişim hem geçmişe hem de geleceğe etkili olan külli bir değişimdir. Diğer bir ifadeyle, sözleşmenin devri halinde devralan asıl sözleşmenin tarafı konumuna geçer ve asıl sözleşmenin tüm hükümleri kendisini bağlayıcı hale gelir....