Mahkemece, davacının sözleşmeden caymış olması nedeniyle fesih bildirimi haklı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. 6502 Sayılı Kanun’un 50/9. maddesinde “Devre tatile konu taşınmazın ön ödemeli satılması durumunda, devir veya teslim tarihine kadar tüketicinin herhangi bir gerekçe göstermeden sözleşmeden dönme hakkı vardır. Sözleşmeden dönülmesi durumunda satıcı, sözleşme bedelinin yüzde ikisine kadar tazminat talep edebilir. Satıcı, yükümlülüklerini hiç ya da gereği gibi yerine getirmezse tüketiciden herhangi bir bedel talep edemez. Sözleşmeden dönülmesi durumunda, tüketiciye iade edilmesi gereken tutar ve tüketiciyi borç altına sokan her türlü belge, dönme bildiriminin satıcıya ulaştığı tarihten itibaren en geç doksan gün içinde tüketiciye geri verilir....
komisyonları ve davalıların sözleşmeden cayması ile kendisine ödemeleri gereken komisyon ücretine mahsuben 30.000,00 TL olmak üzere toplam: 33.007,00 TL'nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
, davacının hukuki ve mali sonuçlarına katlanarak sözleşmeden dönme iradesini ortaya koymuş olması karşısında sözleşmeden dönmenin sonuçlarına göre yorum yapılması gerektiği, davalının sözleşmeden dönme yönündeki davacı iradesine karşı, karşı dava veya takas/mahsup yönünde bir talepte bulunmadığı, alıcı temerrüdü yönündeki talebin dava niteliğinde bulunmadığı, davacının satın almaktan vazgeçtiği konut için ödediği bedeli talep etmekte haklı olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne, davalının icra takibine itirazının iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmiştir....
Davalı vekili, müvekkili tarafından 2011 yılı Mayıs ayından itibaren davacıdan talep edilen mal ihtiyacının zamanında yapılmayan ödemeler olduğu bahanesi karşılanmadığını, müvekkilinin haklı olarak sözleşmeden cayma hakkını kullandığını, başka bir firmadan temin yolunu seçtiğini, davacının müvekkilini temerrüde düşürmediğini, fesih koşullarının gerçekleşmediğini, davacının feshinde haksız olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
Davacı bu hakkını, sözleşmeden dönme, ödediği bedelin iadesi şeklinde kullandığından ve dava konusu mobilyaların ayıplı olduğu anlaşılmakla, ayıplı malın iadesi ile satış bedelinin tahsiline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle kararın davacı yararına BOZULMASINA, 7.3.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
- KARAR - Davacılar vekili, taraflar arasında imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince, tapu kaydının davalıya devredildiğini, ancak davalı yüklenicinin, inşaata başlamadığı gibi borçları nedeniyle, tapu kaydına ipotek ve çok sayıda haciz şerhi tesis edildiğini, bu sebeplerle sözleşmeden döndüklerini ileri sürerek, sözleşmenin feshini ve tapu kaydının iptali ile davacılar adına tescilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, bürokratik engeller nedeniyle inşaata başlanamadığını, gerekli başvuruların yapıldığını savunarak, davanın reddini, dava reddedilmez ise, davalının yaptığı masrafların ve kâr kaybının tahsilini talep etmiştir. Mahkemece, makul süre geçmesine rağmen inşaata başlanılmadığı, ifraz, kamuya terk ve cins değişikliği işlemlerinin yapılmadığı ve davalının borçları nedeniyle taşınmazın tapu kaydına yüksek meblağlı ipotek ve hacizler tesis edildiği, davacıların sözleşmeden dönmekte haklı oldukları gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir....
DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 25/04/2022 KARAR TARİHİ : 21/12/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 21/12/2022 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde;Fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, taraflar arasında 09/03/2021 tarihli imzalanan sözleşmeden kaynaklı olarak davalı yan tarafından edimin hiç ve gereği gibi ifa edilmemesi nedeniyle uğranılan zararın şimdilik 100.000 TL yönünden tazmini talepli belirsiz alacak dava dilekçesi sunmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; İncelenen dosya kapsamına göre; Davacı vekilinin UYAP sisteminden gönderdiği 16/12/2022 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiklerini bildirmiş, davacı vekilinin vekaletnamesinde davadan feragat yetkisinin de bulunduğu görülmüştür. Dava açıldıktan sonra davadan feragat edilebilir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/1017 Esas KARAR NO : 2023/284 DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 22/12/2022 KARAR TARİHİ : 06/04/2023 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davanın konusu davacı ile davalı şirket arasında akdedilen 03/11/2020 tarihli Hazır Beton Satış Sözleşmesi ilişkin müspet zararların tazmini istemine ilişkin olduğunu, davalı tarafından-----Asliye Ticaret Mahkemesi ------ Esas sayılı dava ile aynı sözleşmeden kaynaklı alacak davası açılmış olup işbu dava ile huzurdaki davanın bağlantılı olması sebebiyle; usul ekonomisi, adil yargılanma hakkı ve kararların yeknesaklığı ilkeleri gereğince huzurdaki davanın ----Asliye Ticaret Mahkemesi ------ Esas sayılı dava ile birleştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davalı-karşı davacı vekili, davanın zamanaşımı geçtikten sonra açıldığını, sözleşmede cayan tarafın cezai şart ödemesinin kararlaştırıldığını, davacı tarafın sözleşmeden döndüğünü, müvekkilin dört adet yazlık villasını alamadığını ve zarara uğradığını ileri sürerek, asıl davanın reddine, karşı davalarının kabulüne ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 2.000,00 TL'nin davacı-karşı davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
-KARAR- 1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Sözleşmeden cayma halinde satış bedeline hangi tarihten faiz yürütülmesi gerektiği meselesine gelince, gerek Dairemiz gerekse Hukuk Genel Kurulu 22.6.2005 tarih ve 2005/4-309 Esas, 205/391 Karar inaçlarına göre; sözleşmeden cayma ve bedel iadesi durumunda satıcının kullanma bedeli olarak bir talepte bulunamayacağı benimsenmiştir. Ayrıca sözleşmeden cayma durumunda, araç ayıplı dahi olsa alıcının tasarrufunda bulunduğu sürece satıcı veya sağlayıcının faiz ile sorumlu olmayacağı kabul edilmektedir....