WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

denmekle, müvekkili şirketin davacı-yükleniciden kaynaklanan eksik ve ayıplı ifa nedeniyle sözleşmeden döndüğünü açıkça bildirmiş olduğunu, Sözleşmeden dönme hakkının, tek taraflı ulaşması gerekli ve bozucu yenilik doğuran bir hak olduğunu, karşı tarafın kabulüne bağlı olmadığını dolayısıyla müvekkili şirketin keşide ettiği ihtarnameyle sözleşmeden döndüğünü ve müvekkili şirketin bu hakkını kullanmasıyla taraflar arasında yürürlükte bir sözleşmenin kalmadığının sabit olduğunu, mahkemece de bilineceği gibi, sözleşmeden dönmenin geriye etkili olarak hüküm ve sonuç doğuracağını, müvekkili şirketin ihtarnamesinde sözleşmeyi feshettiği ibaresini kullanması sebebiyle, feshin ileriye etkili sonuçlar doğuracağı akla gelebilirse de sözleşmenin devam eden dönemsel edimler içeren bir sözleşme olmayıp bir sefer ifasıyla sona erecek olduğunun ve bu tip sözleşmelerde feshin değil dönmenin söz konusu olacağının göz önüne alınması gerektiğini ve müvekkilin bu beyanın sözleşmeden dönme teşkil edeceğine...

Dava paslanmaz tepsi satışından kaynaklı, davalı tarafından yapılan ödemeler sonucunda borcun ifa edilip edilmediği, ödeme günü kur farkından oluşan farktan davalının sorumlu olup olmadığını ilişkin olup, taraflar arasındaki uyuşmazlığın paslanmaz tepsi satımına ilişkin olduğu ve aralarında sözleşme ilişkisi bulunduğu görüldüğünden mahkememizce davacı tarafın taleplerinin taraflar arasındaki sözleşmeden kaynaklandığı, dolayısıyla yetki hususu da incelenirken sözleşmeden kaynaklanan davalarda yetkili mahkemenin düzenlendiği HMK m.10 hükmü dikkate alınarak incelenmiştir. HMK m.10 özel yetki kuralı olup sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesidir. Söz konusu davada yetki kurallarının (HMK m. 6) ve sözleşmeden doğan ilişkin özel yetki kurallarının (HMK m. 10) birlikte uygulanacağı açıktır....

    .-2016/12349 K. sayılı ilamıyla; “...mahkemece; davalı tarafın sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüğünün maddede belirtilen para ve eşyayı ödünç olarak vermekle sınırlı olduğu, bu bağlamda sözleşme nedeniyle davalının sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüğün parasal değerinin gerekirse uzman bilirkişiden rapor aldırılması suretiyle belirlenmesi ve sonrasında davalı tarafından yapılan ödemeler değerlendirilerek yükümlülüğün ifa edilip edilmediğinin tespit edilmesi, bu yöntemle ulaşılacak sonuca göre uyuşmazlığın esası hakkında hüküm tesis edilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.” gerekçesiyle karar bozulmuştur....

      TBK'nın 227/1-1 bendine göre ayıp halinde alıcının seçimlik haklarından sözleşmeden dönme halinde satılanı geri vermesi gerektiği,------- dava konusu ---kendilerinde bulunduğunu belirttiği, böylece satıma konu malların alıcı davacı tarafından davalıya iade edilmiş olduğu, davacı alıcının sözleşmeden dönme hakkını kullanmasının mümkün olduğu, dosya içinde aldırılan bilirkişi raporunda davaya konu satış sözleşmesinde belirtilen ---ayıplı olduğunu belirtilmiştir. Davacı tarafça ayıplı olduğu belirtilen ve davaya konu satış sözleşmesi ile sözleşme --- inceleme yapılmış, bunların ayıplı olduğu tespit edilmiş, TBK'nın 227. Maddesinde öngörülen alıcının kullanabileceği seçimlik hakları ile sözleşmeden dönme hakkının kullanılmasının durumun haklı gösterdiği anlaşılmıştır....

        Maddesi uyarınca davacı tarafından ödenen 500.000 TL avans ödemesinin sözleşmeden dönülmesi halinde istenemeyeceğinin açıkça kararlaştırıldığı, dolayısıyla avans olarak verilen bu bedel cayma akçesi olarak taraflarca açıkça kararlaştırılmıştır. Davacı, davalının kusuru nedeniyle sözleşmeden döndüğünü ispat edemediği için bedelin tamamen iadesini isteyemeyecektir. Ancak TBK'nun 51, 52 ve 525. maddeleri uyarınca hakkaniyet çerçevesinde değerlendirme yapmak zorunluluk arz etmektedir. Buna göre davalı tarafından verilen hizmetin kapsamı, sözleşmeden dönülmesi nedeniyle davalının uğrayacağı zararın boyutu ve cayma bedeli olarak kararlaştırılan miktarın fahişliği gözönünde bulundurularak hakkaniyet ölçüsünde cayma akçesinden 450.000 TL indirim yapılarak davacıya iade edilmesi gerektiği takdir ve sonucuna varılmıştır. Dolayısıyla bu miktar üzerinden icra takibine yapılan itirazın iptaline dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir....

          ya bu sözleşmenin özelliği gereğince inşaat yapımının bedeli olarak arsa payını devretmesi, sözleşmeden kaynaklanan hakların bu yükleniciye temliki sonucunu doğurmayacağından, anılan .... kişilere bu hakları ayrıca temlik etmedikçe, davacı sözleşmeye dayalı haklarını yüklenici bu davalıya ileri sürebileceği gibi, diğer davalı yüklenici ...'e (herhangi bir pay devri dahi yapılmamıştır) sözleşmeye dayalı istemlerini anılan .... kişilere bu haklarını ayrıca temlik etmedikçe ileri sürebilir. Davacının aktif dava ehliyeti bulunup bulunmadığının tespiti, davalı yüklenicilere değil, .... kişilere devir ve ayrıca sözleşmeden kaynaklanan hakların temlik edilip edilmemesine bağlıdır....

            Davacı, sıfır km satın aldığı araçtaki üretimden kaynaklanan boya hatası nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedeli iadesi istemi ile eldeki dava açmıştır. Satışa konu araç üzerinde yaptırılan hükme esas alınan bilirkişi raporu ile dava konusu otomobilin motor kaputu üzerindeki boya kalınlığı nedeni ile aracın 2.800,00.-TL değer kaybına uğrayacağı mütalaa edilmiştir. Mahkemece, bu bilirkişi raporu esas alınarak hüküm kurulmuş ise de; yalnızca lokal bir bölgede yer alan boya kalınlığının sözleşmenin feshi ile araç için ödenmiş olan bedelin iadesini gerektirip gerekmediği husunda yanılgıya düşülmüştür. 6502 sayılı yasanın 11/1. maddesinde, malın ayıplı olması durumda tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir. Bu seçimlik haklarda tüketici; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür....

              -TL zararın da davalı firmaca karşılanması gerekmekte olduğunu, davalı tarafın işi eksik teslim etmesine karşın müvekkil firmadan sözleşme bedelini talep ettiğini hatta müvekkil hakkında icra takibi başlattığını, ancak davalı tarafın sözleşmeden doğan edimlerini tam olarak ve zamanında yerine getirmediğinin açık ve net olduğunu, davalı tarafın müvekkil firmanın iyi niyetini kullanarak söz konusu mutabakattan sonra anlaşılan bedelin çok üstünde bir miktar üzerinden davaya konu icra takibini başlattığını belirterek davanın kabulü ile 24.02.2017 tarihli sözleşmeden doğan 30 günlük gecikme cezası olan 7.500,00 TL, 26.10.2016 tarihli sözleşmeden doğan 34 günlük gecikme cezası olan 8.500,00 TL gecikme cezasının, işin eksik teslimi nedeniyle başka firmaya yaptırılmasından doğan 3.000,00 TL ’nin davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 16/12/2021 KARAR TARİHİ : 20/12/2021 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirket tarafından yapılan Batman Bölgesi İçin Sürücülü Olarak Patlayıcılı Madde Taşımaya Uygun Kapalı Kasa 4*4 Pick Up Kiralama Hizmeti Alımına ilişkin ihaleye müvekkili ile davalı arasında sözleşme kiraladığını, sözleşmenin imzalanmasından iki aylık sürede müvekkilin işe başlaması çeşitli bahanelerle engellenip 13/10/2021 tarihinde sözleşmeden döndüğünün bildirildiğini, uyuşmazlık konusu sözleşme bedelinin 1.494.000 TL olduğunu, müvekkilinin öncelikle sözleşmenin ifası ile elde edecekleri kazançtan yoksun bırakıldığını, sözleşmeden doğan yükümlülüklerin ifası için kredi çekildiğini ve ödemelere başlanıldığını, sözleşmeden haksız dönülmesi sonrası müvekkilinin gereksiz yere borç yüküne mecbur bırakıldığını...

                  getirmezse sözleşmeden doğan hakların kullanılacağı ihtarını içeren ... 40....

                    UYAP Entegrasyonu