Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosyanın incelenmesinde; Bölge Adliye Mahkemesince dava konusu otomobilin iadesi yönünde Türk Borçlar Kanunu’nun 97. maddesi uyarınca karşılıklı borç yükleyen bir sözleşmenin ifası isteminde bulunan tarafın, sözleşmenin koşullarına ve özelliklerine göre daha sonra ifa etme hakkı olmadıkça, kendi borcunu ifa etmiş ya da ifasını önermiş olması gerekeceği ve bu hükmün ayıplı malın bedelinin iadesi sırasında uygulanmasının zorunlu olduğu, ayıp nedeniyle tüketici sözleşmeye konu malı geri verirken satıcının da aynı zamanda satış bedelini iade etmesi gerektiği, aksi halde TBK'nın 97. maddesi uyarınca ödemezlik def'inde bulunulabileceği, bu nedenle sözleşmeden dönme halinde birlikte ifa kuralı geçerli olduğundan birlikte ifa kuralı gereği mal bedelinin davacıya iadesine karar verilirken aynı zamanda ayıplı malın davalı-satıcıya iadesi yönünde de hüküm kurulması gerektiği gerekçesiyle hüküm kurulmuş ise de, dava konusu otomobilin bedelinin tamamının davacı tüketici tarafından ödenip ödenmediği...

    DELİLLER VE GEREKÇE:Eldeki dava, ... sözleşmesine konu malın aynen iadesi isteminden ibarettir. Davacı tarafından sunulan ... sözleşmesi, ihtarname, cari hesap ekstresi, ekspertiz raporu ve fatura incelenmiştir....

      . maddesi uyarınca cihazın iadesi ile bedelinin faizi ile birlikte iadesini talep ettiğini, bu hususta davalı şirkete 21.02.2018 tarihli Noter ihtarnamesi keşide edildiğini ancak ihtarname gereğinin davalı tarafından yerine getirilmediğini beyan ederek; davaya konu ayıplı malın davalı şirkete iadesi ve satış bedeli ile birlikte yapmış olduğu masrafların faizi ile birlikte taraflarına ödenmesini talep ve dava etmiştir....

        O halde mahkemece, yeniden araç üzerinde üniversitelerin otomotiv anabilim dalında konusunda uzman üç kişilik bilirkişi heyetinden, davacının itirazlarını da karşılayacak şekilde, açıklayıcı, taraf ve yargı denetimine elverişli rapor alınarak, davacının seçimlik haklarından sözleşmeden dönerek bedelin iadesi hakkını kullanmasının tarafların hak ve menfaatleri gözetilerek aşırı bir dengesizliğe neden olup olmayacağı da değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna göre yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. 2-Bozma nedenine göre davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir....

          Madde hükmü uyarınca konutun geri verilerek bedel iadesi talep edildiği ve satış bedelinin iade edildiği davacının bu bedeli ihtirazi kayıtla aldığı anlaşılmıştır. Yapılan sözleşme ve ödeme miktarı konusunda taraflar arasında ihtilaf yoktur. Sorun sözleşme 5. Madde hükmü uyarınca bedel iadesi talep edildiğinde bunun denkleştirici adalet ilkelerine göre uyarlanmasının talep edilip edilemeyeceği konusundadır. Taraflar arasında yapılan sözleşme, tam iki tarafa borç yükleyen ve karşılıklı edimleri içeren sözleşme niteliğindedir. Sözleşme nin 3. maddesi uyarınca teslim süresi açıkça 24 ay olarak kararlaştırılmıştır. Aynı sözleşmenin 5. Madde hükmü uyarınca mülkiyetin davacıya devredileceği tarihe kadar alıcı isterse bedel iadesi talep edebileceği, paranın faizsiz iade edileceği kararlaştırılmıştır. Davacı taraf sözleşmede yaşanan gecikme nedeniyle bu hakkını kullanarak bedel iadesi talep etmiş ve satış bedelini ihtirazi kayıtla geri almıştır....

            Dava, ayıplı araç satışından kaynaklı sözleşmeden dönme ve bedel iadesi isteğine ilişkindir....

            İlk Derece Mahkemesince; "Sözleşmenin feshi ve sözleşme nedeniyle ödenen bedelin iadesi yönünden davanın konusuz kaldığı anlaşılmakla karar verilmesine yer olmadığına, maddi tazminat talebi yönünden ispatlanamayan davanın reddine," karar verilmiştir. Bu karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir....

            DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, tacirler arası satıma konu aracın ayıplı olduğu iddiasına dayalı misliyle değişim veya bedel iadesi istemine ilişkindir....

              Hukuk Dairesi tarafından temyiz inceleme görevinin Dairemize ait olduğu gerekçesiyle gönderilen dava dosyası üzerinde, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun (2797 sayılı Kanun) 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; dava konusu uyuşmazlığın niteliği ve temyizin kapsamının, taraflar arasında akdedilen "su satış senedinden" doğan su hakkının kallandırılmaması nedeniyle sözleşmeden dönülmesi ve ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 25.01.2023 tarihli ve 1 sayılı kararı uyarınca özel sulara ilişkin davalar sonucu veren hüküm ve kararı inceleme görevi Yargıtay 7. Hukuk Dairesine aittir. Bu durumda, 2797 sayılı Kanun’un 60 ıncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca gerekli incelemesini yapacak Dairenin Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu tarafından belirlenmesi gerekir....

                Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 26/04/2018 tarihinde verilen dilekçeyle gizli ayıp iddiasıyla sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 14/09/2017 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davalı vekili tarafından talep edilmiştir. Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince istinaf talebinin esastan reddine dair verilen kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü....

                  UYAP Entegrasyonu