Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı, bağımsız bölümün süresinde teslim edilmemesi nedeni ile sözleşmeden dönme, ödenen bedelin iadesi, konut kredi sözleşmesinin feshi, ödenen taksitlerin faizi ile iadesi, konuttaki ipotek şerhinin kaldırılması ve kira kaybının tahsili istemi ile eldeki davayı açmıştır. 15.01.2015 tarihli celsede davacı vekili; öncelikli taleplerinin sözleşmeden dönme olduğunu, aksi halde yoksun kalınan kira bedelinin tahsilini istediklerini bildirmiştir. Mahkemece, teslimden itibaren süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığından sözleşmeden dönme hakkının kullanılamayacağı, ancak yoksun kalınan kira kaybının istenebileceği gerekçesi ile diğer taleplerin reddine, yoksun kalınan kira kaybının davalılardan tahsiline karar verilmiştir....

    Mahkemece, alınan her iki bilirkişi raporuyla cihazlarda açık ya da gizli ayıp bulunmadığı ve kusurun cihazların çalışması konusunda gerekli dikkat ve özeni göstermeyen ve periyodik bakımlarını yaptırmayan davacı tarafa ait olduğu, davacının isteminin bedel iadesi olması karşısında davanın yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme yetersiz olup, alınan bilirkişi raporları da hüküm tesisine elverişli değildir. Davacı iş sahibi eserin ayıplı olduğundan bahisle sözleşmeden dönerek 2 ayrı cihaza ödenen iş bedelinin iadesini istemiştir. Sözleşmenin imzalandığı tarihte yürürlükte bulunan mülga 818 sayılı BK'nın 360. maddesi uyarınca eserin ayıplı olması halinde iş sahibinin hakları sayılmış olup, sözleşmeden dönerek bedelin iadesi, bedel indirimi ya da ücretsiz onarım talep edebilir....

      İptali ve iadesi talep edilen mektubu sözleşmeden doğacak olan borçların teminatı olarak verilmiş olup sözleşmenin dava tarihinde yürürlükte olduğu ve akdi ilişkinin devam ettiği anlaşıldığından teminatın iadesi ve iptali talep edilemez. Bu durumda mahkemece erken açılan davanın reddi gerekirken..." Hükmüne yer verilmiştir. İş bu davada da sözleşmeler yürürlükte ve geçerli olduğundan verilen 2 adet kesin teminat mektubunun iadesi talep edilemeyecek olup erken açılan davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

        TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 19/03/2021 NUMARASI : 2018/646 ESAS, 2021/188 KARAR DAVA KONUSU : T KARAR : Taraflar arasındaki davada; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulduğundan, Dairemiz Başkanı Necip Baş tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, yapılan müzakerede dosya üzerinden heyetçe yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda; GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı yüklenici-satıcı tarafından davacıya teslimi gerçekleştirilen ayıplı taşınmaz nedeniyle sözleşmeden dönme, ayıplı dairenin davalıya iadesi ve taşınmaz satış bedelinin güncel değeri ile davacının mahrum kaldığı kira gelirinin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....

          de semeresiz kaldığını ileri sürerek fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydı ile, iadesi gereken malzeme bedelinden şimdilik 50.000,00 TL nin temerrüt tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 08.05.2013 havale tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini 35.791,88 TL arttırılarak 85.791,88 TL nin tahsilini istemiştir....

            Mahkemece, davanın kabulüne, aracın davalıya iadesi ile fatura bedeli olan 64.966,00 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre tarafların aşağıdaki bentlerin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, davalıdan satın aldığı aracın sürekli arızalandığından bahisle sözleşmeden dönerek aracın fatura bedelinin aracın iade tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tarafına iadesi istemiyle eldeki davayı açmıştır. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş ise de, davacının faiz talebi hakkında herhangi bir karar verilmemiştir....

              Bu nedenle sözleşmeden dönme halinde birlikte ifa kuralı geçerli olduğundan birlikte ifa kuralı gereği mal bedelinin davacıya iadesine karar verilirken aynı zamanda ayıplı malın davalı-satıcıya iadesi yönünde de hüküm kurulması gerekir. O halde Mahkemece davacının ayıp nedeniyle sözleşmeden dönme ve ayıplı malın bedelinin iadesine karar verildiği de gözetilerek, birlikte ifa kuralına aykırılık teşkil etmeyecek ve infazı kabil biçimde hüküm tesisi gerekirken bu husus gözetilmeksizin yazılı şekilde ayıplı malın davalıya iadesi yönünde karar verilmemesi doğru görülmemiştir. HMK'nın 353/(1)-b-2. maddesinde yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında hüküm verilebileceği düzenlenmiştir....

              dönme hakkı kapsamında ayıplı ürünlerin iadesi ve bedelinin ödenmesi amacıyla Düzce 2....

              Asliye Ticaret Hakimliğince verilen 19.07.2005 gün ve 2003/254-2005/515 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Davada temyize gelinen husus, shwroom satış vaadi sözleşmesi nedeniyle ödenen satış parasının iadesi istemine ilişkindir. Aynı sözleşmeden doğan bir başka uyuşmazlık, Yüksek 19.Hukuk Dairesi’nce incelenip, sonuçlandırılmıştır. Bu durumda, ticarî satıma ilişkin uyuşmazlığın halli Yüksek 19.Hukuk Dairesi’ne ait ise de, adı geçen Daire’ce de görevsizlik kararı verilmiş bulunduğundan, selbî görev uyuşmazlığının halli için dosyanın Yüksek Yargıtay Birinci Başkanlığı’na gönderilmesi gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenle dosyanın Yüksek Yargıtay Birinci Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 28.03.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Sonradan fesh edilen taşınmaz satım ihalesi nedeniyle irat kaydedilen teminatın iadesi istemine ilişkin uyuşmazlık hakkında mahkemece verilen ilk hüküm, Dairemizce ihalenin feshedilmiş bile olsa geçerli olduğu, sözleşmeden doğan bir hukuki ilişki bulunması nedeniyle tarafların sebepsiz zenginleşmeye dayanarak bir talepte bulunamayacağı, bu nedenle hukuki nitelendirmede yanlışlık yapıldığı gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyan mahkemece yeniden yapılan yargılama sonucunda uyuşmazlığın değişen hukuki niteliği gözetilerek hüküm tesis edilmiştir. Davanın, bu niteliğine göre; temyiz inceleme görevi Yüksek Yargıtay 13.Hukuk Dairesinindir....

                  UYAP Entegrasyonu