"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi GELDİĞİ TARİH : 09.05.2016 Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, taraflar arasında akdedilen tarihsiz sözleşmeden dönme ve sözleşme kapsamında ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir. Davacıları farklı benzer dosyalarda Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu, incelemenin Yargıtay 13. Hukuk Dairesi tarafından yapılmasına karar vermiştir. (örn. HİİK 09.07.2015 tarih, .....Karar sayılı ilamları) Davacı, davalı birliğin üyeside değildir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 13. Hukuk Dairesinindir. Ancak 11.04.2015 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 2797 Sayılı Yargıtay Kanunu'nun 6644 sayılı Kanun ile değiştirilen 60. maddesinin üçüncü fıkrası gereğince dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesine, 24.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davada, davalıya ait taşınmazın harici satış sözleşmesi gereği satın alındığı halde resmi satış gerçekleşmediği ileri sürülerek taşınmazın bedeli karşılığında davalıya ödenen 2000,00 TL’nin iadesi istenilmiştir. Davalı, zamanaşımı nedeniyle davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, sebepsiz zenginleşme hükümleri gereği bir yıl olan zamanaşımı süresinin geçtiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm, süresinde davacı tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık tapulu taşınmazın harici satışından kaynaklanmaktadır. Sözleşme, BK 213, TMK 706, Tapu Kanunu 26.maddeleri hükmü gereğince resmi şekilde yapılmadığından geçersizdir. Ancak, geçersiz sözleşmeden kaynaklansa dahi, sözleşmeden ... uyuşmazlıkta BK. 125.maddesinde öngörülen 10 yıllık zamanaşımı uygulanır. Harici satışın yapıldığı 15.05.2000 tarihinden davanın açıldığı 14.05.2010 tarihine kadar 10 yıllık zamanaşımı süresi dolmamıştır....
Şti. vekili, davacının TBK kapsamında sahip olduğu seçimlik haklardan hangisini kullanmak istediğinin belli olmadığını, bedel iadesi talebinin satıcının muhatap olması gereken bir talep olduğunu, dolayısıyla fatura bedelinin iadesi talebi kapsamında müvekkilinin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, davacının bedelin tarafına iadesi talebini satıcı firmaya yöneltmesi gerektiğini, hukuk düzeninde müteselsil sorumluluğun ancak ve ancak hukuki işlemden veya kanundan kaynaklanabileceğini, müvekkilinin davacı ile satıcı arasında imzalanan satış sözleşmesinin tarafı olmadığını, söz konusu satış sözleşmesi yapıldığı sırada müvekkili bakımından herhangi bir müteselsil sorumluluğun kararlaştırılmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir....
Davacı, taraflar arasında mal satım anlaşması uyarınca mal bedelinin davalıya ödendiğini, ancak davalının kararlaştırılan sürede malı teslim etmediğini ve temerrüde düştüğünü, bu nedenle sözleşmeden dönerek ödenen tutarın iadesi istemiyle icra takibi başlattığını, davalının ise kendisi hakkında dayanağı bulunmayan bir faturaya dayalı olarak icra takibi başlattığını ileri sürerek söz konusu icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespitini istemiş, davalı ise, davacının siparişe konu ürünün özelliklerini değiştirmiş olması nedeniyle tesliminin ileri bir tarihe ertelendiğini, davacı için özel olarak üretilen ürünler teslime hazır halde olmasına rağmen davacının haksız olarak sözleşmeden döndüğünü, kendisi tarafından başlatılan icra takibinin ürünün sipariş özelliklerinin değiştirilmesinden kaynaklanan bakiye alacak farkına ilişkin olduğunu, takipte haklı olduğunu savunmuştur....
numaralı sözleşmeden doğan toplam 134.496,77 TL borcunun olduğunu, herhangi bir ödeme yapılmadığını, ... numaralı sözleşmeden doğan toplam 639.947,04 TL borcunun olduğunu, davacı finansal kiralama şirketinin defterinde kayıtlı bulunan 693.000 TL nin tahsil edilmiş olduğunu, finansal kiralama sözleşmelerine konu malların iadesi ve alacak davasında tarafları arasında akdededilen sözlemelerin davacı finansal kiralama şirketi tarafından keşide edilerek davalı yana gönderilen ve tebliğ edilen ihtarnameler sonucunda davalı şirketi temerrüdğü düştüğünü, davalı borçlunun tüm sözleşmeler yönüyle edimlerine yerine getirmediğii, finansal kilamaya konu malları teslim alındığı şekilde kiralayan iade ve teslim edilmesi borcu ile sözleşme fesih şartlarının gerçekleştiğini, malların iadesi ayenn teslimi ve iadesi mümkün değilse mal bedelinin tahsilinin gerçekleştirilmesi gerektiğini, " mütalaa etmiştir. Davalının adil yargılanma hakkının ihlal edilmemesi adına dava dilekçesi ile bilirkişi raporu ......
dönmüş ve parasının iadesini talep ettiği, davacı tarafından davalı ya ---- ihtarname ile siparişlerin ayıplı olduğu, siparişlerin bu şekilde kabul edilmeyeceği açık olduğumdan sözleşmeden dönüldüğü ve kupaları eslime hazır olmakla birlikte ödemenin iadesi talebinde bulunulduğu, ancak davalı tarafından ihtarnameye dönüş yapıldığı iddia edilmişse de buna ilişkin davacıya ulaşmış herhangi bir cevabım bulunmadı beyan edilerek, yukarıda açıklanan nedenlerle davanın kabulüne, davalı tarafın sözleşmeye aykırı davranışı ve ayıplı ifası nedeniyle ----- sözleşme bedelinin faizi ile birlikte müvekkile iadesi ne ürün teslimlerinin gecikme nedeniyle doğan temerrüt faizinin tespit edilerek müvekkile ödenmesine, açık kusur nedeniyle ayıplı ürünlere ilişkin yaptığı ihtarname noter giderleri ve diğer gider ve zararlar dikkate alınarak -----maddi tazminatın ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin pandemi nedeniyle devlet tarafından alınan kararlar ve yayınlanan genelgeler nedeniyle fuarı ertelemek zorunda kaldığını, belirlenen tarihte yurt dışından misafirlerin pandemi nedeniyle katılamayacak olmaları nedeniyle fuar katılımcıları tarafından ertelenmesinin talep edildiğini, müvekkili şirketin fuar tarihini değiştirme hakkının bulunduğunu, fuar tarihinin değiştirilmesi katılımcılara sözleşmeyi fesih ve ödenen bedelin iadesi hakkını vermediğini belirterek davanın reddini istemiştir. Dava, sözleşmeden dönülmesi nedeniyle ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin pandemi nedeniyle devlet tarafından alınan kararlar ve yayınlanan genelgeler nedeniyle fuarı ertelemek zorunda kaldığını, belirlenen tarihte yurt dışından misafirlerin pandemi nedeniyle katılamayacak olmaları nedeniyle fuar katılımcıları tarafından ertelenmesinin talep edildiğini, müvekkili şirketin fuar tarihini değiştirme hakkının bulunduğunu, fuar tarihinin değiştirilmesi katılımcılara sözleşmeyi fesih ve ödenen bedelin iadesi hakkını vermediğini belirterek davanın reddini istemiştir. Dava, sözleşmeden dönülmesi nedeniyle ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir....
Davacı, bağımsız bölümün süresinde teslim edilmemesi nedeni ile sözleşmeden dönme, ödenen bedelin iadesi, konut kredi sözleşmesinin feshi, ödenen taksitlerin faizi ile iadesi, konuttaki ipotek şerhinin kaldırılması ve kira kaybının tahsili istemi ile eldeki davayı açmıştır. 15.01.2015 tarihli celsede davacı vekili; öncelikli taleplerinin sözleşmeden dönme olduğunu, aksi halde yoksun kalınan kira bedelinin tahsilini istediklerini bildirmiştir. Mahkemece, teslimden itibaren süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığından sözleşmeden dönme hakkının kullanılamayacağı, ancak yoksun kalınan kira kaybının istenebileceği gerekçesi ile diğer taleplerin reddine, yoksun kalınan kira kaybının davalılardan tahsiline karar verilmiştir....
Davacı, bağımsız bölümün süresinde teslim edilmemesi nedeni ile sözleşmeden dönme, ödenen bedelin iadesi, konut kredi sözleşmesinin feshi, ödenen taksitlerin faizi ile iadesi, konuttaki ipotek şerhinin kaldırılması ve kira kaybının tahsili istemi ile eldeki davayı açmıştır. 15.01.2015 tarihli celsede davacı vekili; öncelikli taleplerinin sözleşmeden dönme olduğunu, aksi halde yoksun kalınan kira bedelinin tahsilini istediklerini bildirmiştir. Mahkemece, teslimden itibaren süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığından sözleşmeden dönme hakkının kullanılamayacağı, ancak yoksun kalınan kira kaybının istenebileceği gerekçesi ile diğer taleplerin reddine, yoksun kalınan kira kaybının davalılardan tahsiline karar verilmiştir....