WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Mahkemesinin 09/11/2021 tarih, 2021/187 Esas ve 2021/553 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 2- Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353. maddesinin 1. fıkrası (b) bendinin 2. maddesi uyarınca yeniden karar verilmesi gerekmekle, 2.1- Davacının ayıptan doğan haklardan sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinin KABULÜ İLE; Yenimahalle 1....

Davacı, bağımsız bölümün süresinde teslim edilmemesi nedeni ile sözleşmeden dönme, ödenen bedelin iadesi, konut kredi sözleşmesinin feshi, ödenen taksitlerin faizi ile iadesi ve kira kaybının tahsili istemi ile eldeki davayı açmıştır. 19/12/2014 tarihli celsede davacı vekili; öncelikli taleplerinin sözleşmeden dönme olduğunu, aksi halde yoksun kalınan kira bedelinin tahsilini istediklerini bildirmiştir. Mahkemece, davacının sözleşmeden dönme hakkını süresinde kullanmadığı, davaya konu taşınmaz ve çevresi incelendiğinde davalı müteahhidin inşaatı bırakarak terk ettiği devam etmediği; bu durumda davacının davayı süresinde açtığı kabul edilse bile sözleşmeyi feshetmesinde hukuki yararının olmadığı gerekçesiyle davacının sözleşme feshinedair talebinin reddine ancak yoksun kalınan kira kaybının istenebileceği gerekçesi ile diğer taleplerin reddine, yoksun kalınan kira kaybının davalılardan tahsiline karar verilmiştir....

    Somut olayda, davacı sözleşmeden dönerek değişim veya bedel iadesi tercihinde bulunmuş ve davasını bu şekilde açmıştır.Hal böyle olunca mahkemece, davacının bu talebi doğrultusunda bir karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ:Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının diğer temyiz itirazlarının reddine,ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın davacı yararına BOZULMASINA, 1100,00 TL duruşma avukatlık parasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, 25/03/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Tapuda devrin yapılması sözleşmeden doğan hakların devredildiği anlamına gelmeyeceğinden davacı mirasçılarının sözleşmeye dayanarak sözleşmeden doğan haklarını talep edebileceklerinin kabulü gerekir. Muris ... sözleşmeden doğan haklarını temlik etmemiştir. Sözleşmede tapuya şerh edilmiştir. Diğer yandan eser sözleşmesi karşılıklı olarak feshedilmiş olmadıkça sözleşmeden sonra yapılan ve tapuda satış gösterilen işlemlerin satım olarak değil eser sözleşmesinin ifası amacıyla gerçekleştirildiği kabul edilmelidir. Davalı kooperatif sözleşmenin karşılıklı olarak anlaşma yoluyla veya bir mahkeme kararına istinaden feshedildiğine dair bir delil sunmamıştır. Genel Kurul Kararına dayanılarak satın alınıp bedelinin ödendiğini belirtmiştir. Ancak bu konuda da bir belge ibraz etmemiştir....

        Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, aracın ayıplı olmasından kaynaklı sözleşmeden dönme ve bedel iadesi istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un (6502 sayılı Kanun) Bağlı krediler başlıklı 30 uncu maddesinin 4 üncü fıkrası "Bağlı kredilerde, mal veya hizmet hiç ya da gereği gibi teslim veya ifa edilmez ise satıcı, sağlayıcı ve kredi veren, tüketicinin satış sözleşmesinden dönme veya bedelden indirim hakkını kullanması hâlinde müteselsilen sorumludur. Tüketicinin bedelden indirim hakkını kullanması hâlinde bağlı kredi de bu oranda indirilir ve ödeme planı buna göre değiştirilir. Tüketicinin sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, o güne kadar yapmış olduğu ödemenin iadesi hususunda satıcı, sağlayıcı ve kredi veren müteselsilen sorumludur....

          -K A R A R- Davacı-karşı davalı vekili, taraflar arasında 04.05.1990 tarihli harici ön sözleşme yapıldığını, sözleşmeden sonra taşınmazın müvekkiline devredildiğini, ancak davalı tarafça açılan dava sonucunda tapu iptal ve tescil kararı verildiğini, bu durumda davacı tarafından 1990 yılında o tarihteki para birimine göre ödenen 60.000.000,00 TL'nin müvekkiline iadesi gerektiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 10.000,00 TL'nin 04.05.1990 tarihinden itibaren ticari faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            -KARAR- 1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Sözleşmeden cayma halinde satış bedeline hangi tarihten faiz yürütülmesi gerektiği meselesine gelince, gerek Dairemiz gerekse Hukuk Genel Kurulu 22.6.2005 tarih ve 2005/4-309 Esas, 205/391 Karar inaçlarına göre; sözleşmeden cayma ve bedel iadesi durumunda satıcının kullanma bedeli olarak bir talepte bulunamayacağı benimsenmiştir. Ayrıca sözleşmeden cayma durumunda, araç ayıplı dahi olsa alıcının tasarrufunda bulunduğu sürece satıcı veya sağlayıcının faiz ile sorumlu olmayacağı kabul edilmektedir....

              Dosya kapsamında mevcut deliller dikkate alındığında davacının, yüklenici şirketi temsile yetkili olmadığı anlaşılmış olup imzaladığı sözleşmeden şahsen sorumlu olduğu sabittir. Ne var ki, davalı taraf temyiz dilekçesi ile, davacının aynı zamanda sözleşmeden dönmekle verdiği peşinatın iadesi istemi ile takip başlattığını, bu takibe kendilerinin itiraz etmediğini savunmuştur. Hal böyle olunca, buna ilişkin takip dosyasının getirtilerek, davacının sözleşmeden dönerek menfi zararının tahsilini istemesi halinde aynı zamanda sözleşmenin devamı ile istenebilecek olan müspet zararları isteyemeyeceği dikkate alınmalıdır. Somut olayda kira tazminatı ve cezai şartın sözleşmenin devamı ile istenebilecek müspet zarar niteliğinde olduğu dikkate alınarak sonucuna göre hüküm tesisi gerekirken, eksik incelemeye dayalı verilen karar usul ve yasaya aykırı olup, bozma sebebidir....

                Hukuk Dairesine işlemsiz iadesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Karara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın YARGITAY 3. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, 25.02.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi - K A R A R - Davacı vekilince açılan, sözleşmeden dönme- bedel iadesi davası sonucunda mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş olup, verilen kararın taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine Dairemizce 2021/321 Esas, 2021/1375 Karar sayılı ilamı ile yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. Bu kez Dairemiz kararına karşı davalı vekilince karar düzeltme talebinde bulunulmuştur. Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre HUMK’nın 440. maddesinde sayılan nedenlerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteğinin REDDİNE, alınması gereken karar düzeltme harcı peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, takdiren 660,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine, 05.04.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu