Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Fesih veya dönme sözcüğü kullanılmasa da iş parasının geri istenmesi gibi dönme iradesini gösteren beyanlarda bulunulmuş ise sözleşmeden dönme iradesinin bildirildiğinin kabulü gerekir (Yargıtay HGK---Bu halde karşı tarafın dönme-feshin haksız olduğunun tespiti ile sözleşmenin aynen ifasını talep etmesi mümkün değildir (Yargıtay ---. H.D. ---) ---Bölge Adliye Mahkemesi ----- Hukuk Dairesi ---Esas ve --- Karar)....

    Alıcı ayıbı ihbar etmek suretiyle satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme, imkan varsa satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme haklarına sahiptir. Somut olayda, davacı, 27.12.2010 tarihinde satın aldığı aracının kilometresi ile oynanmış ve hasarlı olması nedeniyle ayıplı olduğunu iddia ederek satış bedelinin iadesi ya da ayıplı araç satılması nedeniyle 4.000,00 TL. nin davalıdan tahsili için eldeki davayı açmıştır. Davalı bedel iadesi şartlarının oluşmadığını savunmuştur....

      dönme ve ödenen satış bedelinin iadesi talebinin yerinde olduğu anlaşıldığından, davacının talebi gibi davanın kabulü ile, davaya konu ... ......

        Somut olayda davacı alıcı ile davalı satıcı arasında yapılan satım sözleşmesine konu mobilyaların davacı alıcı tarafından teslim alınmadığı ve davacının sözleşmeden döndüğü, dönme beyanı yukarıda izah edildiği üzere bozucu yenilik doğuran bir hak olması nedeniyle sözleşme ilişkisinin geçmişe etkili olarak ortadan kalkacağı, bu bağlamda davalı satıcının aldığı satış bedelini davacıya iade etmesi gerektiği kabul edilmelidir. Bununla birlikte sözleşmeden dönme nedeniyle davacı alıcının kusurlu olduğunun iddia edilmesi halinde davalı satıcının zamanaşımı süresi içerisinde tazmin talebinde bulunabileceği ve fakat eldeki davada bu yönde bir talebin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca davacı alıcının sözleşmeden dönme nedeniyle ödediği satış bedelinin iadesini isteyebileceğinden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur....

        Davacı, bağımsız bölümün süresinde teslim edilmemesi nedeni ile sözleşmeden dönme, ödenen bedelin iadesi, konut kredi sözleşmesinin feshi, ödenen taksitlerin faizi ile iadesi, konuttaki ipotek şerhinin kaldırılması ve kira kaybının tahsili istemi ile eldeki davayı açmıştır. 23/12/2014 tarihli celsede davacı vekili; öncelikli taleplerinin sözleşmeden dönme olduğunu, aksi halde yoksun kalınan kira bedelinin tahsilini istediklerini bildirmiştir. Mahkemece, teslimden itibaren süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığından sözleşmeden dönme hakkının kullanılamayacağı, ancak yoksun kalınan kira kaybının istenebileceği gerekçesi ile diğer taleplerin reddine, yoksun kalınan kira kaybının davalılardan tahsiline karar verilmiştir....

          Satılan ürünün ayıplı olması halinde tüketici 4077 Sayılı Yasanın 4.ncü maddesi gereğince, bedel iadesi içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi yada ücretsiz onarım isteme hakkına sahiptir. Tüketici bu haklardan istediğini kullanabilir. Somut olayda davacı sözleşmeden dönme ve bedel iadesi hakkını kullanmıştır. Ne varki bedel iadesini isteyen tüketici satışa konu ayıplı malı da iade yükümlülüğündedir. Ayıplı malı iade edilmeden bedel iadesi istenemez. Tüketici ayıplı malı iade ettiği anda ödediği bedel için temerrüt faizi isteyebilir. Somut olayda ayıplı mal iade edilmediği halde ayıp ihbarının yapıldığı tarihten itibaren satış bedeline faiz yürütülmesi doğru değildir. Öte yandan satış bedelinin bir kısmının ... bu dava açıldıktan sonra ödendiği dosya içeriği ile sabittir....

            Mahkemece; araçtaki ayıbın niteliği gözetildiğinde, davacının seçimlik haklarından sözleşmeden dönme ve bedel iadesi hakkını kullanmasının iyiniyet kurallarına aykırı olduğu, tarafların hak ve menfaatleri değerlendirildiğinde aracın satış bedelinin iadesinin aşırı dengesizliğe neden olacağı, araçtaki ayıp nedeniyle seçimlik haklarından olan “bedel indirimi” uygulanmasının hakkaniyete daha uygun olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile değer kaybı olarak tespit edilen 5.000,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 227/4. maddesi hükmünde “Alıcının, sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir.” düzenlemesi kanun koyucu tarafından öngörülmüş olup bu hüküm ile yasa koyucu temel hukuk prensibi olarak iyiniyet kurallarının hayata geçirilmesini hedeflemekte ve her ne kadar seçimlik hakları yasa ile sayılmış ve bu seçimlik hakların...

            Davacının bu ayıplara sahip bir araca, ortalama 170.000 km olan bir aracın bedelinin ödenerek aracı kabul etmesinin kendisinden beklenilemeyeceği sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinde haklı olduğu sabittir. Davacı seçimlik hakkını ayıplı malı veren satıcıya karşı kullanabileceğinden davalının savunması kabul edilmemiştir. Davacı,, ayrıca araca yaptığı 3.000- TL tamir ve onarım bedelini de talep etmektedir....

            sözleşmenin kurulması üzerinden hayli süre geçmiş olması sebebiyle müvekkili şirketin sözleşme konusu makinenin tesliminden herhangi bir yararının da kalmadığını, tüm bu hususlar değerlendirildiğinde kanuna uygun olarak sözleşmeden dönüldüğünün açık olduğunu, Sözleşmeden dönülmesi neticesinde alınanların geri verilmesi hususunun söz konusu olduğunu, dönme ile birlikte tarafların edimlerinin değiştiğini, TBK'nun 124 maddesi uyarınca sözleşmeden dönme hâlinde tarafların, karşılıklı olarak ifa yükümlülüğünden kurtulduklarını ve daha önce ifa ettikleri edimleri geri isteyebileceklerini, davalının temerrüt halinde olması sebebiyle sözleşmeden dönüldüğünü, dönme ile birlikte davalının borçlandığı edimi ifa yükümlülüğünden kurtulduğunu, fakat dönme ile birlikte daha önce almış olduğu parayı geri verme borcunun ortaya çıktığını, sözleşmeden dönmenin sözleşmenin geçerliliğine dokunmayıp onu bir tasfiye ilişkisi haline getirdiğini, dönme ile sadece sözleşmenin konusunun değiştiğini, akdi verme...

              ayrıca sözleşmenin kurulması üzerinden hayli süre geçmiş olması sebebiyle müvekkili şirketin sözleşme konusu makinenin tesliminden herhangi bir yararının da kalmadığını, tüm bu hususlar değerlendirildiğinde kanuna uygun olarak sözleşmeden dönüldüğünün açık olduğunu, Sözleşmeden dönülmesi neticesinde alınanların geri verilmesi hususunun söz konusu olduğunu, dönme ile birlikte tarafların edimlerinin değiştiğini, TBK'nun 124 maddesi uyarınca sözleşmeden dönme hâlinde tarafların, karşılıklı olarak ifa yükümlülüğünden kurtulduklarını ve daha önce ifa ettikleri edimleri geri isteyebileceklerini, davalının temerrüt halinde olması sebebiyle sözleşmeden dönüldüğünü, dönme ile birlikte davalının borçlandığı edimi ifa yükümlülüğünden kurtulduğunu, fakat dönme ile birlikte daha önce almış olduğu parayı geri verme borcunun ortaya çıktığını, sözleşmeden dönmenin sözleşmenin geçerliliğine dokunmayıp onu bir tasfiye ilişkisi haline getirdiğini, dönme ile sadece sözleşmenin konusunun değiştiğini, akdi...

              UYAP Entegrasyonu