Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı-birleşen dosya davalısı tarafından bakiye iş bedelinin tahsili talep edilmiş, davalı-birleşen dosya davacısı tarafından ise davaya cevap dilekçesinde ayıplı ifa iddiasında bulunulmuş, birleşen dosya da ise ayıplı ifa nedeniyle semenin iadesi talep edilmiştir.TBK’nın 475. maddesi gereğince eserdeki ayıp sebebiyle yüklenicinin sorumlu olduğu hallerde, iş sahibi seçimlik haklardan birisini kullanabilir. Bu seçimlik haklar da yine aynı maddede, sözleşmeden dönme ve bedelin iadesini isteme hakkı, eseri alıkoyup bedelde indirim isteme, eserin ücretsiz onarılmasını isteme hakkı olarak sayılmıştır. Birleşen dosya da davacının ayıplı ifa nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedelin iadesi talebinin bulunduğu dikkate alınarak değerlendirme yapılması gerekmektedir. Asıl davada ayıplı ifaya ilişkin itiraz ve birleşen dosyadaki talep dikkate alındığında, eserin ayıplı olup olmadığı ve süresinde ayıp ihbarında bulunulup bulunulmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir....

    Aksi hâlde tüketici diğer seçimlik haklarını kullanmakta serbesttir. (5) Tüketicinin sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim hakkını seçtiği durumlarda, ödemiş olduğu bedelin tümü veya bedelden yapılan indirim tutarı derhâl tüketiciye iade edilir. (6) Seçimlik hakların kullanılması nedeniyle ortaya çıkan tüm masraflar, tüketicinin seçtiği hakkı yerine getiren tarafça karşılanır. Tüketici bu seçimlik haklarından biri ile birlikte 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu hükümleri uyarınca tazminat da talep edebilir.2 şeklinde düzenlenmiştir. 6502 sayılı yasa m.11/a'da: "(1) Malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda tüketici; a) Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme," hükmüne yer verilmiştir....

    Sözleşmeden dönülmesi durumunda satıcı, sözleşme bedelinin yüzde ikisine kadar tazminat talep edebilir. Satıcı, yükümlülüklerini hiç ya da gereği gibi yerine getirmezse tüketiciden herhangi bir bedel talep edemez. Sözleşmeden dönülmesi durumunda, tüketiciye iade edilmesi gereken tutar ve tüketiciyi borç altına sokan her türlü belge, dönme bildiriminin satıcıya ulaştığı tarihten itibaren en geç doksan gün içinde tüketiciye geri verilir. Satıcının aldığı bedeli ve tüketiciyi borç altına sokan her türlü belgeyi iade ettiği tarihten itibaren, tüketici on gün içinde edinimlerini iade eder." düzenlemesini içermektedir. Davacının fesih iradesini dava açarak kullanabileceği gibi, dava açmadan önce de kullanabileceği muhakkaktır. Somut olayda davacının fesih iradesini dava açmadan önce "sözleşme yükümlülüklerinin yerine getirilmediğinden" bahisle keşide ettiği ihtarname ile karşı tarafa yönelttiği görülmektedir....

    Somut olayda, davacı, 27.12.2010 tarihinde satın aldığı aracının kilometresi ile oynanmış ve hasarlı olması nedeniyle ayıplı olduğunu iddia ederek satış bedelinin iadesi ya da ayıplı araç satılması nedeniyle 4.000,00 TL. nin davalıdan tahsili için eldeki davayı açmıştır. Davalı bedel iadesi şartlarının oluşmadığını savunmuştur. Mahkemece, dava konusu ayıbın sadece aracın km'sinin indirilmesinden kaynaklandığı, sözleşmeden dönme yerine semenin indirilmesinin hakkaniyete daha uygun olduğu ve buna göre davacının zararının 1.500,00 TL olduğu, davacının diğer taleplerinin yerinde olmadığı gerekçesiyle sözleşmeden dönerek bedelin iadesi talebininin reddine karar verilmiştir. Alınan bilirkişi raporunda dava konusu aracın kilometresinin indirilmiş olması nedeniyle gizli ayıplı olarak satıldığı tespit edilmiştir. Satıcı ayıpların varlığını bilmese bile bundan davacıya karşı sorumludur. Davalı satıcının ayıba karşı tekeffül borcu bulunmaktadır....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının seçimlik hakkını sözleşmeden dönerek bedel iadesi olarak kullandığını, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunda, sözleşmeden dönme halinde tüketiciye tanınan haklar içerisinde menfi zarar (kaçırılan fırsatlar) düzenlenmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....

      Noterliği 22.02.2018 Tarih ve 07947 Yevmiyeli İhtarname keşide ederek "ödeme güçlüğü çekmem nedeniyle bu taşınmazı almaktan vazgeçiyorum" diyerek anılan sözleşmeden dönme bildiriminde bulunduğunu, müvekkilimin uhdesindeki senetlerle birlikte ödediği 42.997- TL'nin iadesini talep ettiğini, sözleşmeden dönme bildiriminin ardından 21.06.2018 tarihinde davacı alıcı ile davalı satıcı arasında Fesih ve İbraname imzalanarak tarafların ibralaşmış olup; müvekkilinin uhdesindeki senetlerin davacı alıcıya iade edildiğini, daha önce ödemiş olduğu toplam 44.938TL'nin ise 6502 Sayılı Kanunun 45/1 "Ön ödemeli konut satışında sözleşme tarihinden itibaren yirmidört aya kadar tüketicinin herhangi bir gerekçe göstermeden sözleşmeden dönme hakkı vardır....

      Çekişme; uyarlama koşullarının oluşup oluşmadığı ve oluştu ise davacıya ödenecek alacak miktarının tespiti noktalarında toplanmaktadır. 6098 sayılı TBK'nın 138/1 fıkrasına göre; "Sözleşmenin yapıldığı sırada taraflarca öngörülmeyen ve öngörülmesi de beklenmeyen olağanüstü bir durum, borçludan kaynaklanmayan bir sebeple ortaya çıkar ve sözleşmenin yapıldığı sırada mevcut olguları, kendisinden ifanın istenmesini dürüstlük kurallarına aykırı düşecek derecede borçlu aleyhine değiştirir ve borçlu da borcunu henüz ifa etmemiş veya ifanın aşırı ölçüde güçleşmesinden doğan haklarını saklı tutarak ifa etmiş olursa borçlu, hâkimden sözleşmenin yeni koşullara uyarlanmasını isteme, bu mümkün olmadığı takdirde sözleşmeden dönme hakkına sahiptir. Sürekli edimli sözleşmelerde borçlu, kural olarak dönme hakkının yerine fesih hakkını kullanır." Yine aynı kanunun 480.maddesine göre "Bedel götürü olarak belirlenmişse yüklenici, eseri o bedelle meydana getirmekle yükümlüdür....

        Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dosyada mübrez tüm belgelerle ve davacının ikrarlarında klinik psikoloji modülüne kayıt olunduğu ve bu modülde eğitim alındığının açık şekilde ortada olduğunu, davacıların davalı üniversiteye kayıt olurken "YÖK" ile belirlenmiş programlara göre kayıtlarını kendi açık iradeleri ile yaptıklarını, yüksek yargı kararlarına uygun araştırma ve tespitler yapılmadan hüküm kurulduğunu, yerel mahkeme tarafından haklı nedenle sözleşmeden dönülmesi ve bu nedenle bedel iadesi talebinin kabul edilmesinin tamamen hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin klinik psikoloji eğitimini eksiksiz ve ayıpsız olarak ifa ettiğini, aksini kanıtlayan bir delil bulunmadığını, yerel mahkemenin sunulan delilleri ve yüksek mahkeme kararlarını dikkate almayarak hüküm kurduğunu, taraflar arasındaki taahhütname koşullarının göz önüne alınmadığını, davacı T3'in imzaladığı taahhütnamenin 3. maddesinde "kayıt iptaline kayıt sildirmelerde ve/veya yatay geçişte kayıt tamamlandıktan sonra...

        Araçtaki ayıp nedeni ile tüketicinin seçimlik hakları da aynı Yasa'nın 11. maddesinde belirtilmiş olup davacı seçimlik haklarından satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme hakkını kullanmıştır. 6502 sayılı yasanın 11/6 maddesi uyarınca da alıcının seçimlik haklarını kullanması nedeni ile ortaya çıkan tüm masraflar tüketicinin seçtiği hakkı yerine getiren tarafça karşılanır. Tüketici bu seçimlik haklarından biri ile birlikte 11/01/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu hükümleri uyarınca tazminat da talep edebilir. Belirtilen yasal düzenlemeler ve somut olaya göre; davacı araçtaki gizli ayıp nedeni ile davacının seçimlik hakkını sözleşmeden dönme ve bedel iadesi şeklinde kullanmış, ayrıca aracın tamirden çıkartılması için yapılan masraflar, çekici masrafları, noter ihtarname masrafları ve aracın can ve mal güvenliğini tehlikeye atmış olması sebebi ile 10.000,00 TL maddi tazminat talep etmiştir....

        Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; karar, davacı tarafça temyiz edilmiştir. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 4822 sayılı Kanunla değişik "Ayıplı mal" başlıklı 4. maddesinde; "Ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda ya da reklam ve ilanlarında yer alan veya satıcı tarafından bildirilen veya standardında veya teknik düzenlemesinde tesbit edilen nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan ya da tahsis veya kullanım amacı bakımından değerini veya tüketicinin ondan beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mallar, ayıplı mal olarak kabul edilir. Tüketici, malın teslimi gününden itibaren otuz gün içinde ayıbı satıcıya bildirmekle yükümlüdür. Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir....

          UYAP Entegrasyonu