Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davacının 19/11/2013 tarihli faturayla sıfır olarak dava konusu aracı satın aldığı, ancak öncesinden aracın 12/09/2013 tarihli faturayla dava dışı kişiye satıldığı ve adına tescil kaydı yapıldığını, davalı ...Ş. ve dava dışı aracı satın alan kişi tarafından Trafik Tescil Müdürlüğüne hitaben yazılan dilekçelerde; aracın boya kontrollerinin yaptırıldığı, fabrika değerlerinin üzerinde olması nedeniyle teslim almadan iade edildiği, ayıplı mal kapsamında kaydının kapatılmasının talep edildiği, dilekçe üzerine Trafik Tescil Müdürlüğü tarafından 17/09/2013 tarihinde tescil kaydının ayıplı mal kapsamında kapatıldığı, 22/11/2013 tarihinde ise yine ayıplı mal nedeniyle plakasının iptal edildiği görülmektedir....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 17/05/2018 NUMARASI : 2016/1993 ESAS, 2018/511 KARAR DAVA KONUSU : Sözleşmeden Dönme ve Bedel İadesi KARAR : Taraflar arasındaki sözleşmeden dönme ve bedel iadesi davasında; kararda yazılı nedenlerden dolayı pasif husumet yokluğundan usulden reddine yönelik verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresinde istinaf yoluna başvurulduğundan, dosya içeriğine göre incelemenin duruşmalı yapılmasına gerek görülmediğinden, dosyanın tevdi edildiği Dairemiz Üye Hakimi Filiz Güngör tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, yapılan müzakerede de ön inceleme ve usule ilişkin eksikliğin bulunmadığının anlaşılması üzerine, işin esasına geçilmek suretiyle dosya üzerinden heyetçe yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda; GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin bayisi Maslak Otomotiv San. Ve Tic....
Satıcının aldığı bedeli ve tüketiciyi borç altına sokan her türlü belgeyi iade ettiği tarihten itibaren, tüketici on gün içinde edinimlerini iade eder. " şeklinde düzenlenmiştir. 6098 s.TBK.nun 125.m.sinde satıcı borçlunun taşınmaz devir ve teslimi suretiyle borcun ifası edimini sözleşmede kararlaştırılan sürede yerine getirememesi nedeniyle temerrüde düşmesi halinde taşınmaz alıcısı/alacaklıya tanınnan seçimlik haklar;"Temerrüde düşen borçlu, verilen süre içinde, borcunu ifa etmemişse veya süre verilmesini gerektirmeyen bir durum söz konusu ise alacaklı, her zaman borcun ifasını ve gecikme sebebiyle tazminat isteme hakkına sahiptir. Alacaklı, ayrıca borcun ifasından ve gecikme tazminatı isteme hakkından vazgeçtiğini hemen bildirerek, borcun ifa edilmemesinden doğan zararın giderilmesini isteyebilir veya sözleşmeden dönebilir. Sözleşmeden dönme hâlinde taraflar, karşılıklı olarak ifa yükümlülüğünden kurtulurlar ve daha önce ifa ettikleri edimleri geri isteyebilirler....
Mahkemece, davanın kabulü ile taşınmaz mal satış vaadi ve borçlanma ve tüketici kredisi sözleşmesinin iptali ile 30.500.00.TL' nın davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı bu davada gayrımenkul satış vaadi ve borçlanma sözleşmesinin iptalini talep etmesine rağmen mahkemece, hüküm kısmında "...taşınmaz mal satış vaadi ve borçlanma ve tüketici kredisi sözleşmesinin iptali..." ne karar verildiği yine mahkemece davalı şirket haricinde başka davalı olmamasına rağmen gerekçe bölümünde "...davalı banka 4822 sayılı yasanın 10. maddesi kapsamında yüklenici ile birlikte müteselsilen sorumludur." cümlesi ile "...Davacı sözleşmeden dönme isteminin haklılığını kanıtladığından davanın kabulü ile haricen düzenlenen...
Maddesi uyarınca sözleşmeden dönme hakkını kullanıp, 30.000 TL ile teslim tarihi olan 1.1.2015 tarihindteki gayrimenkulün değeri hesaplanarak, davacının ödediği bedel ile birlikte ortalaması alınarak, davacının uğradığı zararın 4.3.2014 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek reeskont faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından şahsına hiçbir ödeme yapılmadığını, aradan geçen uzun süreye rağmen ödeme yapılmayınca sözleşmeden caydığını düşündüğünü, sözleşmenin alt kısmına bazı yazılar sıkıştırmak suretiyle ödeme yapmış gibi göstererek dava açtığını, bu konuda C.Savcılığına şikayette bulunacağını, davacının bu nedenle uğradığı zarar için tazminat talep etmekte olduğunu, sözleşme şartlarını yerine getirmeyen kendisi olduğunu ve uğradığı zararın olmadığını, yerinde olmayan davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....
Davacı vekili katılma yolu ile temyizinde; davanın itirazın iptali olmasına rağmen Mahkemece hatalı olarak tapu iptali ve tescil kararı da verildiğini, davacı ve davalının tescile ilişkin herhangi bir talebi olmadığından tescil yönündeki kararın kanuna aykırı olduğunu, Mahkeme aksi kanaatte ise; tapu iptal ve tesciline karar verebilmesi için kanunda öngörülen 10 günlük sürenin dikkate alınması gerektiğini, kanunda sözleşmeden dönme halinde karşılıklı edimlerin belirlenmesinde, önce bedelin tüketiciye iadesi, daha sonra tüketicinin 10 gün içerisinde edimini iade etmesininin gerektiğinin belirtildiğini, tescil hakkının ancak bedelin müvekkile iadesinden sonra doğacağını, asıl ve birleşen dava yönünden ayrı ayrı her bir davalı yönünden yargılama giderlerine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın düzeltilerek onanmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1....
Maddesine göre bağlı kredi sayılamayacağını, davacının ilgili yasal mevzuat ile kendisine tanınan sözleşmeden dönme / cayma hakkını kullanmadığı ve teslim tarihi geçmeden dava ikame edildiği hususunun yerel mahkeme tarafından gözardı edildiğini, 6502 sayılı TKHK'nin “Sözleşmeden Dönme” başlıklı 45. Maddesi ve Ön Ödemeli Konut Satışları Hakkında Yönetmelik’in 9. maddesinin 7....
Maddesine göre bağlı kredi sayılamayacağını, davacının ilgili yasal mevzuat ile kendisine tanınan sözleşmeden dönme / cayma hakkını kullanmadığı ve teslim tarihi geçmeden dava ikame edildiği hususunun yerel mahkeme tarafından gözardı edildiğini, 6502 sayılı TKHK'nin “Sözleşmeden Dönme” başlıklı 45. Maddesi ve Ön Ödemeli Konut Satışları Hakkında Yönetmelik’in 9. maddesinin 7....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Araç mülkiyetinin tespiti ve tescili Dava, sahte belgeye istinaden yapılan araç satışı nedeniyle araç kaydının iptali ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemenin de nitelendirmesi bu yöndedir. Bu durumda hükmün temyiz inceleme görevi Yargıtay 4. Hukuk Dairesine ait bulunduğundan ancak bu daire tarafından görevsizlik kararı verildiğinden görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Yargıtay Başkanlar Kuruluna sunulmak üzere Yargıtay Birinci Başkanlığı'na gönderilmesine, 22.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Noterliği’nin 16.06.2003 tarihli ihtarnamesi ile neden göstererek sözleşmeyi feshettiğini (sözleşmeden döndüğünü) açıklamıştır. Davalı arsa sahipleri ise yüklenicinin gönderdiği bu ihtarnameden sonra, yükleniciye gönderdikleri 15.08.2003 tarihli ihtarnamede “derhal inşaatın yapılıp yasal ve mukaveledeki sürede teslim edilmesini” istemişlerdir. Eldeki temyize konu davada da sözleşme uyarınca kendilerine verilecek 4 adet dükkânın teslim edilmemesi nedeniyle kira tazminatı talebinde bulunmuşlardır. Görüldüğü gibi fesih konusunda tarafların iradeleri birleşmemiştir. Kat karşılığı inşaat sözleşmelerinde taraflardan birinin sözleşmeden dönme iradesinin karşı tarafça kabul edilmesi, başka bir anlatımla dönme iradelerinin birleşmesi veya mahkemeye açılacak fesih davası üzerine mahkemece sözleşmeden dönmeye hükmedilmesi gerekir. Somut olayda sözleşmeden neden göstererek dönmek isteyen yüklenicinin mahkeme kararına ihtiyacı vardır....