WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu talebin yerine getirilmemesi durumunda satıcı, üretici ve ithalatçımüteselsilen sorumludur. (2) Malın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması halinde tüketici, sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim haklarından birini kullanabilir....

Satıcı, alıcıya aynı malın ayıpsız bir benzerini hemen vererek ve uğradığı zararın tamamını gidererek seçimlik haklarını kullanmasını önleyebilir. Alıcının, sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir....

    Somut dosyada, davacı tarafça 17.05.2021 tarihli noter sözleşmesiyle 34 XX 639 plakalı aracın davalı T3’dan 119.000 TL satış bedeliyle satın aldığı, araç satın alınmadan evvel diğer davalı firmadan Ekspertiz Raporu alındığı, oysa satış öncesi aracın ayıplı olması nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi, olmadığı takdirde tazminat istemiyle eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır. Davacı tarafça terditli talepte bulunularak eldeki dava açılmış olup davacının asli talebi ayıp nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesine ilişkin olup asli talep yönünden dava değeri (119.000 TL ) dava tarihi itibariyle hakem heyeti görevini aşmakta olduğundan mahkemenin görev sınırı dahilindedir....

    Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, aracın ayıplı olup onarımın ekonomik olmayacağı, davacının sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinin yerinde olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, aracın davalıya iadesi ile araç bedeli olan 30.546,90 TL nin davalıdan iade tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava konusu araç üzerinde dava dışı ...lehine tesis edilen rehin bulunduğu ve eldeki davanın dain ve mürtehin konumundaki bankadan koşulsuz muvafakat alınmadan açıldığı anlaşılmakla, bu durumda mahkemece, davacı vekiline kesin süre verilerek sonucuna göre işlem yapılması gerekirken bu yönler gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

      , kullanım bedelinin hakkaniyet gereği araç bedelinden mahsubu gerektiğini, terditli talebin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir....

        Davacı’nın dava dilekçesindeki talebi aracın ayıpsız misli ile değişimi, bu mümkün olmadığı takdirde araç bedelinin iadesi ve bunun da mümkün olmaması halinde ayıp oranında bedel indirimine hükmedilmesi yönündedir. Ne var ki, ilk derece mahkemesince HMK.nun 31.maddesinde düzenlenen Hakimin davayı aydınlatma ödevi kapsamında, davacıya bu talebi hakkında değişim hakkını mı, ya da sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedel indirimi hakkını mı kullanacağı hususu açıklattırılmamış ve hükmün 1.fıkrasında ayıp oranında bedel indirimine hükmedilmiş; daha sonra Bölge Adliye Mahkemesinde bu karar kaldırılarak ayıpsız misli ile değişimi yönünde hüküm kurulmuştur....

          BORÇLAR KANUNU [ Madde 161 ] "İçtihat Metni" Davacı vekili tarafından, davalılar, aleyhine 18/09/1996-24/01/1997 tarihlerinde ve verilen dilekçe ile kişisel hakka davalı tapu iptali ve tescil veya tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; tapu iptali ve tescil isteğinin reddine, tazminat isteğinin kabulüne dair verilen 17/11/1998 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: Davacı, eser sözleşmesi uyarınca yapmakta Olduğu binadan 4. kat 2 nolu bağımsız bölümü yükleniciden satın aldığını, binanın tamamlanma oranına göre tescil olanağının doğduğunu ileri sürerek, arsa sahiplerine karşı tapu iptali ve tescil isteminde bulunmuştur....

            ye satış sözleşmesinin gabin nedeniyle iptali istemiyle dava açtığı ve bu davanın reddedilerek kesinleştiği, davacının, söz konusu davayı açmakla satış işlemlerinin esasen geçerli olduğunu kabul ettiği ve yine davacı kooperatif ile ilk alıcı ..... tarafından davalı .... aleyhine satış bedeli taksitlerinin geç ödenmesi nedeniyle akdi faiz, temerrüt faizi ve munzam zarar istemli olarak başka bir mahkemede daha dava açıldığı, bu davada davacılar vekilinin sözleşmeden dönme iradelerinin bulunmadığını açıkladığı, hal böyle olunca, taşınmazların satışına ilişkin tüm işlemlerin usulüne uygun olduğu, davalıların tapuda güven ilkesine dayalı olarak taşınmazları satın aldıkları, tapu kaydının iptalini gerektirir bir hukuki olgu bulunmadığı gerekçesiyle, asıl ve birleşen davaların reddine karar verilmiştir. Kararı, asıl ve birleşen davalarda davacı kooperatif vekili temyiz etmiştir....

              KARAR Davacı, 16.02.1974 tarihinde noterde düzenlenen mülkiyeti muhafaza kaydı ile satış mukavelenamesi ile davalıların murisi.....' dan bir araç satın aldığını sonradan aracı davalıların murisine iade etmesine, verdiği senetleri geri almasına ve aracın davalıların murisi tarafından başkasına satılmasına rağmen aracın trafik tescil işlemleri iptal edilmediğinden araç tescil kaydının kendi adına kaldığını, araca ait motorlu taşıtlar vergisinin ödenmemiş olduğunu öğrendiğini ileri sürerek mülkiyeti muhafaza kaydı ile satın alınan araç üzerinde davacının malik olmadığının tespiti ile mülkiyeti muhafaza kaydının iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalılar, resmi olarak araç kaydı üzerine olan davacının aracın iade edildiğini kesin delillerle ispat etmesi gerektiğini, zamanaşımının söz konusu olduğunu savunarak davanın reddini dilemişlerdir....

                Eser sözleşmeleri yönünden ise (tapu devrini içeren sözleşmeler hariç) mahkeme kararına gerek olmaksızın tek taraflı irade beyanı ile sözleşmeden dönme her zaman mümkündür. Dosyadaki delil ve belgeler, bilirkişi raporları, defter kayıtları ve sözleşme hükümlerine göre davacı yüklenicinin peşin ödenen ve ihtilaf konusu olmayan iş bedelinden davalı yanca süresi içerisinde bitirilmeyip eksik bırakılan işlerden dolayı alacaklı olup, alacağın muaccel olduğu ve ihtara rağmen davalı taşeron tarafından ödenmediğinden davalının temerrüde düştüğü ve davacının TBK'nın 475. maddesinde sayılan seçimlik haklardan “sözleşmeden dönme” hakkını kullandığı, dosya kapsamına göre davacının sözleşmeden dönmekte haklı olduğu anlaşılmaktadır. Sözleşmeden dönme-fesih halinde davacı yüklenici ispat ettiği ölçüde eksik iş bedelini davalı taşerondan talep etme hakkına sahiptir. Kaldı ki sözleşmenin 15....

                  UYAP Entegrasyonu