Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra müdürlüğünün ... esas sayılı dosyasına yaptığı haksız ve kötüniyetli itirazının iptaline, %20' den az olmamak üzere icar inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalıya dava dilekçesi tebliğ edilmiş cevap dilekçesi sunmamıştır. Dava; itirazın iptali davasıdır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık; istihbarat bilgisi sağlanması hizmetinin ifa edilip edilmediği, davacının sözleşmeden dönme nedeni ile bakiye kontör bedelinin iadesini talep edip edemeyeceği hususlarındadır. Dosya içerisine, Antalya ... İcra müdürlüğünün ... sayılı dosyası celp edilmiştir....

    Sözleşmeden dönme, sözleşmeyi sona erdiren ve tarafların iradelerine bağlı sebeplerden birisidir. Bedel karşılığı eser sözleşmelerinde dönme beyanı tek taraflı bozucu yenilik doğuran bir irade beyanı olduğundan, karşı tarafa ulaşması ile hukuki sonuçlarını doğurur ------Fesih veya dönme sözcüğü kullanılmasa da iş bedelinin geri istenmesi gibi dönme iradesini gösteren beyanlarda bulunulmuş ise sözleşmeden dönme iradesinin bildirildiğinin kabulü gerekir-------- Dönme halinde sona erme geriye etkili sonuç doğuracağından taraflar sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre aldıklarını karşı tarafa iade etmekle yükümlüdür....

      Sözleşmeden dönme, sözleşmeyi sona erdiren ve tarafların iradelerine bağlı sebeplerden birisidir. Bedel karşılığı eser sözleşmelerinde dönme beyanı tek taraflı bozucu yenilik doğuran bir irade beyanı olduğundan, karşı tarafa ulaşması ile hukuki sonuçlarını doğurur ------Fesih veya dönme sözcüğü kullanılmasa da iş bedelinin geri istenmesi gibi dönme iradesini gösteren beyanlarda bulunulmuş ise sözleşmeden dönme iradesinin bildirildiğinin kabulü gerekir-------- Dönme halinde sona erme geriye etkili sonuç doğuracağından taraflar sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre aldıklarını karşı tarafa iade etmekle yükümlüdür....

        (Tekinalp (Toroy/Çamoğlu) Ortaklıklar Hukuku m:767 ve 767A) Yargıtay uygulaması da bu yöndedir. (11. H.D. 13/02/2001 tarih 765/1011 ve 11. H.D. 06/01/2014 tarih 2480/72) Bu kapsamıyla taraflar arasında yazılı sözleşme yapılmış olmakla sözleşmenin geçerlilik şartlarına haiz olduğu ve sözleşmenin yapılması ile de payların davalı ...'a geçmiş olduğu görülmektedir. 6098 sayılı Borçlar Kanunu m.235/2'nin "Satılan zilyetliği satış bedeli ödenmeden alıcıya devredilmiş ise, alıcının temerrüdü sebebiyle satıcının dönme hakkını kullanarak satılanı geri alması bu hakkın sözleşmede açıkça saklı tutulmasına bağlıdır." şeklindeki hükmü gereği davacının davalı ... ile yapmış olduğu hisse devir ve temlik sözleşmesinden dönebilmesi için sözleşme ile sözleşmeden dönme hakkının korunmuş olması gerekmektedir. Bu yönüyle davacı ile davalı ... arasında akdedilen 19/12/2019 tarihli sözleşme incelendiğinde davacının sözleşme ile sözleşmeden geri dönme hakkını saklı tutmamış olduğu görülmektedir....

          araç bedelinin tarafına yasal faiziyle ile birlikte ödenmesini, dava masraflarının da davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          olunmadığının tespitini de içinde barındırması ve sözleşmeden dönme hakkından yararlandırıldığında bu durumun doğal sonucu olarak kira bedelleri yönünden borçlu olunmadığının tespitinin de yapılmış olacağı gerekçesi ile; kira sözleşmesinden dönme istemi için bir yıllık kira bedeli esas alınarak harçlandırma işleminin yapılıp harcın yatırılmış olması dolayısı ile; eksik harç yatırıldığı ve eksik harcın tamamlanmadığı gerekçesi ile "dosyanın işlemden kaldırılması" ilişkin kararının kaldırılmasına ve davanın esasına girilerek yargılamaya devam olunması için dosyanın karar veren mahkemeye gönderilmesine, yine birinci talebin sözleşmeden dönme istemi, ikinci talebin de kira bedelleri yönünden borçlu olunmadığının tespiti istemi olarak 2 ayrı talep olarak nitelendirilecek olsa dahi; sözleşmeden dönme istemli birinci talep için bir yıllık kira bedeli esas alınarak dava açılırken harçlandırma işlemi yapıldığından ve 15.708,57- TL nisbi harç yartırılmış olduğundan en azından "sözleşmeden dönme...

          Davalı-karşı davacı vekili cevap ve karşı davasında, davalının aydınlatma armatürleri yaptığını, armatürlerin içerisine monte edilen komponentleri davacıdan satın aldığını, alınan komponentlerin arızalı olması sebebiyle müşterilerinden iade aldıklarını, durumu 09/10/2013 tarihinde davacı tarafa da bildirdiklerini, davacı tarafın ürünlerdeki ayıbı kabul ettiğini ve misli ile değiştirmeyi teklif ettiğini, davalının misli ile değiştirme teklifini reddederek sözleşmeden dönme hakkını kullandığını, konponentlerin tamamının ayıplı çıkması nedeniyle armatürlerin tamiri yoluna gidildiğini, bu nedenle davalının zararı oluştuğunu belirterek sözleşmeden dönme hakkını kullandıklarını ve ayıplı ürün bedeli olan 32.834,50-TL nin iadesi ve cari hesapta takas ve mahsubunu talep ettiklerini, ayıplı çıkan mallar nedeniyle oluşan zararları için de 15.000,00-TL maddi, 15.000 TL manevi tazminatın karşı dava olarak davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....

            Mahkemece, davacı ile davalı arasında 13.01.2013 tarihli "oto satış mukavelesi" imzalandığı, bu sözleşmede davalının satıcı olarak olarak belirtildiği ve sözleşme içeriğinden davalının aracı sattığının belirlendiği, davalının araç satışına aracılık ettiğini belirterek husumet itirazı reddedilmiştir. Satış tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 4077 sayılı TKHK.’nun 4. maddesinin 2. fıkrası hükmüne göre; tüketici, malın teslimi tarihinden itibaren otuz gün içerisinde açık ayıpları satıcıya bildirmekle yükümlüdür. Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Somut uyuşmazlıkta davacı, dava dilekçesinde davalı olarak “ ... Oto, Satış sorumlusu..... “ şeklinde belirtmiş olup yine yargılama sırasında verilen dilekçelerin bir kısmında da alacağın ......

              Noterliği'nde düzenlenen … tarihli ve … yevmiye numaralı araç satış sözleşmesinde de aracın tescilinin yapılacağı ilin İstanbul ili olarak belirlendiği, usulde parelellik ilkesi gereği araç tescilini yapan idarenin tescil kaydının silinmesi konusunda da yetkili olduğu ve dava konusu tescil kaydının silinmesi işleminin İstanbul ilinde bulunan trafik tescil kuruluşu tarafından yapılacağı, bu nedenle İstanbul ilinde bulunan trafik tescil kuruluşunun bulunduğu yer olan İstanbul ilinin idari yargı yetkisi yönünden bağlı olduğu İstanbul İdare Mahkemesinin yetkili olduğundan davanın yetki yönünden reddine dair Ankara 14....

                aleyhine açılan tapu iptali ve tescil mümkün olmadığı takdirde alacak davasının yapılan yargılaması sonunda mahkemece kimsenin kendi kusuruna dayalı olarak muvazaaya dayalı tapu iptali ve tescil davası açamayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamalar ve davacı vekilinin 16.6.2010 tarihli yargılama oturumundaki beyanına göre dava; Borçlar Kanunu 244.maddesine göre bağıştan dönme (rücu) hukuki sebebine dayalı olarak açılmış olan dava konusu 375 ada 1 parseldeki davalı adına kayıtlı 1/2 paya ait tapu kaydının iptali ile davacı adına tescil, mümkün olmazsa yarı payın bedelinin tahsili isteğine ilişkindir. Bu durumda uyuşmazlığın çözüm yeri HMK'nun 1 ve devamı maddeleri (önceki HUMK.nun 1 ve devamı maddeleri) uyarınca genel mahkemelerdir. Davacının mal rejiminin tasfiyesine dayalı herhangi bir talebi bulunmamaktadır. Görev kamu düzeniyle ilgili olup, mahkemece kendiliğinden gözetilir....

                  UYAP Entegrasyonu