Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Alınan bilirkişi raporunda eserin onarım bedeli belirlenmiş ise de, onarım ile kullanılıp kullanılamayacağı açıkça belirlenmediğinden, bu husus da ek rapor alınarak, eserin kullanılamayacak kadar ayıplı olmadığının tespit edilmesi halinde onarım bedeli belirlenerek bu miktara hükmedilmesi, eserin kabule zorlanamayacak kadar ayıplı olduğunun tespiti halinde ise sözleşmeden dönme hakkının kullanımının kabulü ile şimdiki gibi eserin iadesi ve bedele hükmedilmesi gerekirken, yanlış değerlendirme ile sözleşmeden dönme talebinin kabulü ile bedelin iadesine karar verilmesi doğru olmadığından, verilen kararın temyiz eden davalı lehine bozulması gerekmiştir....

    Mahkemece, bu şekilde terditli şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. Bununla birlikte; 6502 sayılı yasanın 11. maddesinde, malın ayıplı olması durumda tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir. Bu seçimlik haklarda tüketici; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Açıklandığı şekilde tüketici seçimlik haklarından herhangi birisini kullanabilecektir. Öğretide ve uygulamada da kabul edildiği üzere tüketicinin seçimlik haklarını tek yanlı ve varması gereken bir irade açıklamasıyla kullanması gerekmektedir. Tüketici bu haklardan hangisini seçtiğini, bir kez bildirmekle, seçim hakkını kullanmış olur ve artık tercihini değiştiremez. Çünkü, satıcı kayıtsız şartsız, bildirilen tercihi yerine getirmek zorundadır....

      TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 11/10/2018 NUMARASI : 2018/172 ESAS, 2018/757 KARAR DAVA KONUSU : Sözleşmenin İptali ve Bedel İadesi KARAR : Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali ve bedel iadesi davasında; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen karara karşı davalı Kuşadası Otel İşl. Tur. İnş. Tic....

      Bir taşıt aracı arızalarında alıcısına hemen sözleşmeden dönme hakkı verilmesi işin tabiatına aykırıdır. En fazla ücretsiz onarım talep edilebilir. Ancak onarımların istenen sonucu vermemesi, aracın sürekli aynı arızayı tekrarlaması ve bu arıza-tamir sürecinin maldan yararlanmayı önemli ölçüde ortadan kaldırması halinde alıcının kullanacağı başka haklar devreye girer. Bunların başında malı iade ederek sözleşmeden dönme, yani bedel iadesi gelir. Alıcı malın misliyle değiştirilmesini veya ayıp oranında bedel indirimi yapılmasını da isteyebilir. Burada asıl olan hakların makul ölçüde ve dürüstlük kuralına uygun biçimde kullanılmasıdır. Somut olayda davacı taraf öncelikle aracın onarılmasını talep etmiş, araç bir kaç kez onarılmasına rağmen arıza tekrarlamıştır....

        Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Öncelikle görev itirazlarının olduğunu, Dava Konusu Araçta İddia Edilen Arızaların Hiçbiri Üretim Kaynaklı Ayıp Olmayıp, Ufak Nitelikte ve Basit Bir Onarım İle Giderilmiş Olan Arızalar olduğunu, davacının, dava konusu araçta muhtelif zamanlarda arızalar verdiğini ve beklenen faydanın sağlanamadığından söz ettiğini, ancak, iddia edilen arızaları önemsiz nitelikte, kullanıcı kaynaklı ve kullanımı etkilemeyen ve ücretsiz onarım hakkı kullanılmak suretiyle giderilmiş olan arızalar olduğunu, bunun da ötesinde arızaların üretim kaynaklı mı yoksa kullanım kaynaklı mı olduğunun ayırt edilebileceği herhangi bir belge ya da bulgu mevcut olmadığı, bir aracın ayıplı olduğunun ve misli ile değişiminin veya bedel iadesinin talep edilmesi için, malın ayıplı olması, ayıbın önemli ve sürekli olması ve maldan yararlanmamanın süreklilik arz etmesi gerektiği, dolayısıyla, muhataba ait araç ile ilgili olarak, belirtilen koşullar var olmadığından muhatabın araç değişim...

        Sözleşmenin feshinde davalı yüklenici şirketin bir kusuru bulunmadığına göre, davalı yüklenici şirket sözleşmenin 8. maddesinde belirtilen dönme cezasını mahsup etmekte haklıdır. Sözleşmenin 8. maddesinde inşaat başlamadan önce sözleşmeden dönen iş sahibinin %10 oranında ceza ödemesi kararlaştırılmıştır. Aynı maddede inşaatın başlamasından sonra dönme halinde oran %30'a çıkarılmıştır. Bu olayda ruhsat alınmadan ve inşaat başlamadan önce davacı iş sahibi sözleşmeden döndüğüne göre %10 oranında dönme cezasıyla sorumludur. Bu durumda taraflar arasındaki sözleşmenin bedel karşılığı yapılmış olması, bu nitelikteki sözleşmenin tek taraflı irade beyanıyla feshinin mümkün olması dikkate alındığında, dava dilekçesinin davalı şirkete tebliğ edildiği tarihte sözleşmenin feshedildiği açıktır. Davacı iş sahibi ödediği iş bedelini geri istemekte haklıdır....

          Ancak sözleşmenin haksız yere feshedildiğini iddia ve ispat eden taraf varsa menfi zararını ve istisnaen müsbet zararlarını talep edebilir. Eser sözleşmesi iki taraflı bir sözleşme olduğu için her iki taraf hem alacaklı, hem de borçlu olabilir. Sözleşmeden dönülmesi halinde tasfiye sonucu her iki taraf da alacaklı çıkabilir. Bu durum da takas-mahsup veya karşı davayla alacak talebinde bulunulmuş ise karşılıklı olacak ve borçlar mahsuplaştırılarak sadeleştirme yapılır veya karşı davada hükmedilmek suretiyle sonuca gidilir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Araç mülkiyetinin tespiti ve tescili Dava, sahte belgeye istinaden yapılan araç satışı nedeniyle araç kaydının iptali ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemenin de nitelendirmesi bu yöndedir. Bu durumda hükmün temyiz inceleme görevi Yargıtay 4. Hukuk Dairesine ait bulunduğundan ancak bu daire tarafından görevsizlik kararı verildiğinden görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Yargıtay Başkanlar Kuruluna sunulmak üzere Yargıtay Birinci Başkanlığı'na gönderilmesine, 22.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              Somut olayda da dava konusu araç bedeli ile ayıp nedeniyle doğan değer kaybı dikkate alındığında, davacının seçimlik haklarından ayıpsız misli ile değişim ya da bedel iadesini içeren sözleşmeden dönme hakkını kullanmasının TMK’nin 2 ve TBK’nin 227/4 maddeleri gözetilerek hakkaniyete ve taraflar arasındaki hak ve menfaatler dengesine aykırı olmadığı değerlendirilerek hüküm kurulması gerekirken Bölge Adliye Mahkemesince yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. 2-Bozma nedenine göre davalıların temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir....

                Davalı vekili sözleşmeden dönme nedeniyle tazminata hükmedilmesi gerektiğini iddia etmiş ise de yüklenicinin sözleşmeden herhangi bir gerekçe göstermeden dönmediği aksine tapu iptal ve tescil ile sözleşmenin ifasını talep ettiği ancak davalının edimini yerine getirmeyip taşınmazı teslim edememesi nedeniyle sözleşmenin mahkemece feshedildiği değerlendirilerek taraflar arasındaki sözleşmenin 45.maddesi uyarınca tazminata hükmedilmesine yer olmadığı kanısına varılmıştır. Sözleşmenin geç ifasından dolayı uğranılan müspet zararın sözleşme akiti olan davalı yüklenici ile birlikte bağlı kredi temin eden diğer davalıdan da alınmasına ilişkin itirazların ise kredinin niteliği, bankanın sözleşmenin ifasından sorumlu olmaması ve bağlı kredinin özelliği ile sözleşmede bankanın taraf olmaması değerlendirilerek reddi gerekmiştir....

                UYAP Entegrasyonu