Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tüketici Mahkemesi'nin 2020/656 E. ve 2021/986 K. sayılı 04.06.2021 tarihli usul, yasay ve dosya kapsamıma aykırı ilamına itiraz ve istinaf, talebinin kabulü ile duruşma yapılmak suretiyle ilamın ortadan kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER : Tapu kaydı, 15.03.2019 tarihli dayanak sözleşme, keşif, bilirkişi kurulu raporu, banka dekontları, ihtarname, delil listeleri, sunulan ve toplanan deliller ile tüm dosya kapsamı, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, daire satış sözleşmesinden (yüklenicinin temlikinden) kaynaklanan tapu iptali ve tescil, gecikme tazminatı istemine ilişkindir. Eser sözleşmelerinin bir türü olan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi, taraflara karşılıklı hak ve borçlar yüklemektedir. Yüklenici, finansman sağlayarak arsa malikinin taşınmazı üzerine bina yapma işini üstlenmekte, arsa maliki ise inşa edilecek binaya karşılık, bu binadaki bir kısım bağımsız bölümlerin mülkiyetini yükleniciye devretmeyi vaat etmektedir....

Ticaretin sözleşmeden dönme ve bedel iadesi taleplerini kabul etmediklerini belirterek müvekkilinin dava konusu mobilyaları davalıya teslime hazır olduklarını, sözleşmeden dönme ve 8.300,00-TL bedelin ticari faizi ile birlikte iadesine karar verilerek, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir....

    Yeniden ---sözleşmeden dönme hakkını kullanabilir. Vaktinden önce açılmış davadır bu nedenle davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

      Fesih veya dönme sözcüğü kullanılmasa da satım bedelinin geri istenmesi gibi dönme iradesini gösteren beyanlarda bulunulmuş ise sözleşmeden dönme iradesinin bildirildiğinin kabulü gerekir --- Bu halde karşı tarafın dönme-feshin haksız olduğunun tespiti ile sözleşmenin aynen ifasını talep etmesi mümkün değildir --- Mahkememizce yapılan değerlendirmede, davanın belirtildiği gibi taraflar arasındaki satım sözleşmesinden kaynaklı olarak satım bedelini ödeyen alıcının, karşılığında satıcının satım konusu malı teslim etmemesi nedeniyle sözleşmeden dönmüş olmasından dolayı satım bedelinin iadesi alacağına dayalı başlattığı takibe vaki itirazın iptali davası olduğu, davacı alacaklının hukuki ilişkiyi, hukuki ilişki kapsamında ödeme yaptığını, hukuki ilişkinin geçerli bir suretle sona erdiğini ve sözleşmeden dönme nedeniyle iade alacağının varlığını, davalı borçlunun ise sözleşmeye konu edimini (satım konusunu teslim borcunu) yerine getirdiğini ispatlamakla yükümlü olduğu, taraflar arasında hukuki...

        Yine 07.06.1939 tarih ve 1936/31 Esas, 1939/47 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına göre de; taşınmazın haricen satışına ve satışının vaadine ilişkin muameleler kanunen muteber (geçerli) bulunmamış ise de, satıcının bu işle görevli memur önünde ferağın icrasını ve aksi taktirde almış olduğu bedelin geri verileceğini taahhüt etmiş ve alıcı ile aralarında kararlaştırılmış bulunan bedeli bu şartla satıcıya vereceğini taahhüt etmiş (üstlenmiş) ise bu gibi uyuşmazlıklar Borçlar Kanunu'nun 125.maddesine göre 10 yıllık zamanaşımına bağlıdır. Zamanaşımı süresinin başlangıcı ferağdan cayma (dönme) ve imtina tarihidir. Açıklanan bu İçtihadı Birleştirme Kararları uyarınca eldeki tapu iptali ve tescil davasının kesinleştiği tarihten itibaren davacının artık kayden tapuyu almadığı yönünde ümidini kestiği bu tarih göz önünde bulundurularak zamanaşımının başlangıç tarihini tapu iptali ve tescil davasının kararını kesinleştiği tarih olarak esas alınmalıdır....

          Dairemizin ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun yerleşik karar ve içtihatları uyarınca sözleşme kapsamında ödenen bedelin iadesi talep edilmiş olmakla sözleşmeden dönüldüğünün kabulü gerektiği, seçimlik hak kullanıldıktan sonra bundan dönülmesi ve sözleşmeden dönen davacının tapu iptâl ve tescil talebinde bulunması mümkün olmadığından davanın reddine karar verilmesi yerine yanlış değerlendirme sonucu davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, temyiz eden davalı yararına bozulması uygun bulunmuştur..." denilerek, sözleşmenin geçmişe etkili olarak sona erdirme iradesinin sözleşmeden dönme olduğu ifade edilmiştir. 818 sayılı Borçlar Kanununda hemen hiçbir yerinde "dönme" sözcüğü kullanılmayarak, bütün dönme hükümleri "fesih" kelimesiyle çevrilmişti....

          Dairemizin ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun yerleşik karar ve içtihatları uyarınca sözleşme kapsamında ödenen bedelin iadesi talep edilmiş olmakla sözleşmeden dönüldüğünün kabulü gerektiği, seçimlik hak kullanıldıktan sonra bundan dönülmesi ve sözleşmeden dönen davacının tapu iptâl ve tescil talebinde bulunması mümkün olmadığından davanın reddine karar verilmesi yerine yanlış değerlendirme sonucu davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, temyiz eden davalı yararına bozulması uygun bulunmuştur..." denilerek, sözleşmenin geçmişe etkili olarak sona erdirme iradesinin sözleşmeden dönme olduğu ifade edilmiştir. 818 sayılı Borçlar Kanununda hemen hiçbir yerinde "dönme" sözcüğü kullanılmayarak, bütün dönme hükümleri "fesih" kelimesiyle çevrilmişti....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki malın ayıplı olmasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliğine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin yetkilisinin özel kullanımı için, davalıdan ..marka 2.el araç satın alındığını, daha sonra aracın kaydına ... ve İstanbul ... Cumhuriyet Başsavcılıklarının vergi kaçakçılığına ilişkin soruşturma dosyalarından iki ayrı ihtiyati tedbir şerhi konulduğunu, açılan kamu davasında aracın müsaderesinin istendiğini ileri sürerek, satın alınan araç hukuken ayıplı olduğu için sözleşmeden dönme hakkı kullanılmak sureti ile aracın davalıya iadesine, satış bedelinin ve 25.000 TL maddi, 25.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            Satıcı, alıcıya aynı malın ayıpsız bir benzerini hemen vererek ve uğradığı zararın tamamını gidererek seçimlik haklarını kullanmasını önleyebilir. Alıcının, sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir. Satılanın değerindeki eksiklik satış bedeline çok yakın ise alıcı, ancak sözleşmeden dönme veya satılanın ayıpsız bir benzeriyle değiştirilmesini isteme haklarından birini kullanabilir.” Aracın ayıplı olup olmadığı, ayıplıysa TBK'nun 227. Maddesi kapsamında hangi seçimlik hakkın kullanılmasının uygun olacağı konusunda rapor düzenlenmek üzere dosyanın bilirkişilere teslim edildiği, bilirkişiler tarafından düzenlenen raporda; dava konusu aracın önemli derecede yenisiyle değiştirilmesini haklı kılacak derecede gizli ayıplı olduğu belirtilmiş olup raporda ayrıca davacının onarıma izin vermemesi sonucu ses ve sarsıntı probleminin giderilemediği de belirtilmiştir....

              Alacaklı, ayrıca borcun ifasından ve gecikme tazminatı isteme hakkından vazgeçtiğini hemen bildirerek, borcun ifa edilmemesinden doğan zararın giderilmesini isteyebilir veya sözleşmeden ./.. .... dönebilir. Sözleşmeden dönme hâlinde taraflar, karşılıklı olarak ifa yükümlülüğünden kurtulurlar ve daha önce ifa ettikleri edimleri geri isteyebilirler. Bu durumda borçlu, temerrüde düşmekte kusuru olmadığını ispat edemezse alacaklı, sözleşmenin hükümsüz kalması sebebiyle uğradığı zararın giderilmesini de isteyebilir...” hükmü bulunmaktadır. Bu hükümde borçlunun temerrüdü halinde alacaklının hakları düzenlenmiş olup, buna göre borçlunun temerrüdü halinde alacaklı sözleşmeden dönme yolunu tercih etmiş ise, sözleşmenin hükümsüzlüğü nedeniyle doğan zararını (menfi zarar) isteyemez....

                UYAP Entegrasyonu