İstinaf Mahkemesince iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalının gerek 13.11.2009 tarihli ihtarında gerekse diğer yazılı beyanlarında, mülkiyetinin davacıya ait olduğunu kabul ettiği hususun, davacıya kurduğu sistemin mülkiyeti olup, sistemin yazılım ve kaynak kodlarının mülkiyetinin de davacıya ait olduğunu kabul ettiğine dair hiçbir beyanının olmadığı, kaldı ki aynı taraflar arasında "sözleşme gereği kurulan sistemin mülkiyetinin ve kullanımının davacıya ait olduğunun tespiti suretiyle muarazanın giderilmesi, sözleşme sona erdiği halde teslim edilmeyen yazılım kaynak kodlarının, donanımın ve teknik dokümantasyonun teslimi" istemiyle Ankara 15....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Davacı ile davalılardan ... arasında araç satımına dair sözleşme bulunmakta olup, uyuşmazlık satış bedeli ödenmemesine rağmen sözleşme uyarınca verilen vekaletname ile ... tarafından aracın üçüncü kişiye, sonrasında ise davalı ...'a resmi satış sözlemesi ile satıldığı iddiasıyla; araç mülkiyetinin tespiti, tescil işleminin iptali ve aracın davacıya iadesi istemine ilişkindir. Davanın açıklanan bu niteliğine göre, temyiz inceleme görevi Yüksek Yargıtay 4. Hukuk Dairesinindir....
sahibi gibi tanıtan kişiyi tanıdığına dair dosya kapsamında delil bulunmadığından iyi niyetli kabul edileceği, ancak verilen sürede davacı tarafından davalının ödediği bedelin yatırılmadığı, bu nedenle araç kaydı ve tescil talebinin dinlenemeyeceği, davacının araç kiralama sözleşmesine göre aylık 400 TL üzerinden kira kaybını davalı alıcı Zeynep ve davalı noterden talep edebileceği gerekçesiyle; araç bedeli, sözleşme, araç kaydı iptali ve tescil taleplerinin reddine, kira alacağı talebinin kısmen kabulü ile 4.000 TL kira alacağının 17.12.2012 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı ... ve birleşen davada davalıdan müşterek ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin taleplerin reddine, Türkiye Noterler Birliği aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir....
Ancak böyle bir satış ve devir işlemi araç üzerindeki mülkiyet hakkını devre elverişlidir. Bu devrin yöntemince aracın kayıtlı olduğu tescil müdürlüğüne bildirilmemesi yüzünden aracın tescil kaydında bir değişiklik yapılmaması satışa konu aracın mülkiyetinin geçişini engellemez ise de, anılan yasa maddesinde belirtilen türden resmi bir satış ve devir işlemi yapılmaksızın, satış işlemine dayalı olarak işleten sıfatının ve araç üzerindeki mülkiyet hakkının devredildiğinin kabulü mümkün değildir. . uyuşmazlıkta . . . .. Maddesinin uygulanmasıda mümkün değildir....
Ölünceye kadar bakım sözleşmeleri taraflara karşılıklı hak ve borç yükleyen sözleşmelerden olup burada bakım borcuna karşılık bir taşınmazın mülkiyetinin devri kararlaştırılır. Kuşkusuz bakım alacaklısının ölümünden sonra onun mirasçıları mülkiyeti geçirme borcu ile yükümlüdür. Bu yükümlülüğün yerine getirilmemesi halinde bakım borçlusu sözleşmeye dayanılarak tapu iptali ve tescil isteminde bulunabilir. Kaynağını Borçlar Kanununun 511 ve sonraki maddelerinden alan ölünceye kadar bakma sözleşmelerinin yasanın 512. maddesi hükmü gereğince ve 10.12.1952 tarih 1952/4-5 sayılı içtihadı birleştirme kararı uyarınca ileride tapulu bir taşınmazın mülkiyetinin nakli taahhüt edildiğinden bu gibi sözleşmeler ancak sulh hakimleriyle noterler ve tapu sicil müdürlükleri tarafından yapılabilir. Aksi halde sözleşme geçersiz olacağından bu sözleşmeye dayanılarak bakım alacaklısının mirasçılarından mülkiyet nakli isteminde bulunamaz....
kati satış sözleşmesinin iptalini ve aracın mülkiyetinin müvekkili şirkete ait olduğunun tespitini, aracın mülkiyetinin davalı tarafından 3. kişiye devri halinde yapılan satışın geçersizliğinin tespiti ile aracın tespit edilecek rayiç değerinin fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000.- TL'lik kısmının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....
Dava; kadastro tespiti sonrası kesinleşme öncesi zilyetliğin devri sözleşmelerine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Dava konusu taşınmaz kadastro tespitinden önce tapuya kayıtlı olmadığı gibi satış tarihinde de kadastro tespiti henüz kesinleşmediğinden tapuya kayıtlı olmayan taşınmazlardandır. Tapusuz taşınmazlar yerleşmiş Yargıtay ve Daire İçtihatlarına göre menkul hükmündedir. TMK'nin 763. maddesine göre taşınır mülkiyetinin nakli için zilyetliğin devri gerekir. Yani, taraflar arasında menkul hükmünde olan taşınmazın mülkiyetinin devri için satış sözleşmesi yapıldığında ve taşınmazın zilyetliği alıcıya devredildiğinde alıcı mülkiyet hakkını kazanır. Somut olayda, öncesi tapuya kayıtlı olmayan uyuşmazlık konusu taşınmaz yönünden satışına ilişkin sözleşme kadastro tespitinden sonra ancak tespitin kesinleşmesinden önce yapıldığından menkul hükmüne tabi olan taşınmazın mülkiyetinin devri için zilyetliğin alıcıya devredilmiş olması gereklidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 07.01.2006 tarihli araç kira sözleşmesi ve Taşeronluk sözleşmesine dayalı kiraya konu aracın mülkiyetinin devri, olmadığı takdirde araç bedeli olarak ödenen miktarın tazmini istemine ilişkindir. Asıl uyuşmazlık, araç kiralama sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, esasen tarafların temyiz itirazları da kira sözleşmesine yöneliktir. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre dosyanın temyiz incelemesi, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu 14. maddesi gereği, Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin görevine girmektedir. SONUÇ : Yukarıdaki açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yargıtay 6. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 30.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı dosyasında 40.000 TL alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibin kesinleştiğini, devir bedeli olan aracın mülkiyetinin müvekkiline devredilmediğini, şirketin borçları sebebiyle araç üzerinde yakalamalı haciz bulunma ihtimali bulunduğundan aracın trafik kaydına şerh konulması gerektiğini ileri sürerek, aracın mülkiyetinin müvekkiline devrinin sağlanması olmadığı takdirde aracın rayiç bedelinin davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili, savunmasında özetle; davaya konu aracın dava dışı ... A.Ş adına kayıtlı olması nedeniyle devir sözleşmesine konu aracın davacıya devrine ilişkin hükmün dava dışı ......
Türk Borçlar Kanunu'nun 183. vd. (818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 162. vd.) maddelerine göre alacaklı kanun, sözleşme veya işin niteliği engel olmadıkça alacağını borçlunun rızası aranmaksızın ...... bir kişiye devredilebilir ise de öngörülen ve devri mümkün olan hak bir alacağa ilişkindir. Eldeki davada yapılan temlikin, koşulların gerçekleşmesi halinde mülkiyetin devri sonucunu doğuracağı açıktır ki taşınmazların mülkiyetinin devrini öngörecek nitelikte yapılan temliknamenin yasal olduğunu söyleyebilme olanağı yoktur. Bu nedenle temlik alanın davada yasal açıdan sıfatının varlığı kabul edilemeyeceğinden adı geçen şirketin açıklanan bu gerekçelerle dilekçesinin reddine karar verildiken sonra davalının temyiz itirazlarının incelenmesinde, Dosyada bulunan bilgi ve belgelere, kararın dayandığı gerekçeye davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....