WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Noterliği'nde 26.11.2019 tanzim tarihli, Düzenleme Şeklinde Mülkiyetin Saklı Tutulması Kaydıyla Yapılan Sözleşme ile, müvekkiline ait ... plakalı vinç monteli kamyonun mülkiyetinin, ... tarafından sözleşmeye konu taşınırın bedeli için sözleşmede bilgileri yer alan müvekkili adına düzenlenen 26.11.2019 tanzim tarihi, 15.03.2020 vadeli, 30.000,00 TL bedelli senedin vadesinde ödenmesi karşılığında aracın mülkiyetinin devredileceği hususunda aralarında anlaştıklarını, Senet bedeli ödenmeden, senedin arkasına isim yazılmadan veya imza atılmadan, ciro edilmeden, düzenlendiği haliyle senedin kaybolduğunu, senedin bu haliyle işleme konulmasının mümkün olmadığını, hasbelkader senedin işleme konulması halinde de müvekkili adına isim yazılması ve imza atılması gerekeceğini ki; bu durumun senedi işlevsiz hale getireceğini, senedin bedelinin ödenmemesi nedeniyle sözleşmeyi ihtarname ile feshederek sözleşme konusu aracın ... tarafından taraflarına teslim edilmesini istediklerini ancak teslim edilmemesi...

    gerçek değeri açısından da yerel mahkemece hatalı yoruma gidildiğini ve araştırma yapılmadığını, ispat yükünün anlamsız şekilde ters çevrilerek müvekkili ve diğer davalılara yüklendiğini, ödeme iddiasının davacı tarafından ispatlanması gerektiğini, o dönemdeki Talat Arıkan'ın vekiline yapılan ödemelerin satış vaadi sözleşmesi kaynaklı olduğunun davacı soyut iddiası dışında hiçbir yazılı belge ve delille veya tanık beyanı ile ortaya konmadığını, ayrıca satış vaadi sözleşmesinin tarihi itibariyle bilindiği gibi müvekkillerinin murisi Talat Arıkan’ın miras hisselerini devrederken veya bu amaçla vekalet verirken hukuki işlem ehliyetinin bulunması, satış vaadi sözleşmesi ile aynı günlü ve tarihli doktor raporunun bulunması gerektiğini, ancak satış vaadi sözleşmesi ve ekinden bu anlaşılmadığı gibi bedelin ödendiğinin de anlaşılmadığını, sözleşme tarihi 2001 iken Talat Arıkan'ın vefat tarihinin 2010 olduğunu, 2010 vefat tarihinden sonra yine 7 yıl...

    Davalıya gönderilen ihtarname ile 22.02.2023 22.03.2023 , 24.04.2023, 22.05.2023 vade tarihli kira bedellerinin ödenmediği, davalıya 60 günlük süre içerisinde bu borcunu ödemesinin, sözleşme hükümlerinin yerine getirilmemesi nedeniyle 01.06.2023 tarihi itibariyle hesabın kat edildiği ve 188.987,21-TL borcun 24 saat içerisinde ödenmesi gerektiği hususu davacıya bildirilmiştir. Bilirkişi incelemesi ile davalının davacıya 92.391,30-TL ödeme yaptığı, bakiye 97.567,18-TL borcunun bulunduğu, ödemelerin 2023 yılı 7.ayından itibaren yapıldığı, ihtar tarihi ile dava tarihi arasında herhangi bir ödeme yapılmadığı, ödemelerin dava tarihinden sonra gerçekleştirildiği tespit edilmiştir. Davalı sözleşmeye konu iki kira bedelinin üçünü ödememiş aynı zamanda üst üste iki kira bedelini ödememiş durumda olup, taraflar arasındaki sözleşmenin 22.maddesi ve yukarıda belirtilen kanunun 31.maddesi uyarınca, davacının sözleşmeyi tek taraflı olarak feshetmesi mümkündür....

      ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/06/2021 NUMARASI : 2020/587(E) 2021/157 (K) DAVA KONUSU : Araç Mülkiyetinin Tes KARAR : Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının noterde düzenlenen mülkiyetin saklı tutulması kaydıyla satış sözleşmesi ile mülkiyet hakkını saklı tutarak davalıya satıp teslim ettiği 34 XX 197 plakalı araca ilişkin taksitin davalı tarafından ödenmediğini, davacının sözleşmenin akdedilmesinden sonra davalının korsan taksicilik yaparken yakalanması sonucu aracın 30.06.2020 tarihinde trafikten men edilerek muhafaza altına alındığını öğrendiğini, 34 XX 197 plakalı aracın mülkiyetinin davacıya ait olduğunun tespiti ve trafikten men kararı dahil her türlü idari yaptırım kararlarından, idari para cezalarından, çekici ve yediemin ücretleri vs. tüm borç ve kısıtlamalardan bağımsız olarak davacı...

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece "....Somut olayda; Davacı ile davalı arasında 10/04/2013 tarihinde Gayrimenkul Satış Vaadi ve Borçlanma Sözleşmesi imzalandığı, işbu sözleşme ile Kadıköy Tapu Müdürlüğünün cevabi yazısına göre tapuda Davacı T1 adına kayıtlı olduğu ve davacıya fiilen de teslim olunduğu anlaşılan dava konusu İstanbul İli, Kadıköy İlçesi, Tuğlacıbaşı Mah. 3401 Ada, 283 Pafta, 3 Parselde kayıtlı A Blok, 236 nolu bağımsız bağımsız bölümde kayıtlı taşınmazın bedelinin davacı tarafından ödendiği ve davacıya fiilen teslim ile 10/08/2018 tarihinde tapu devrinin yapıldığı, ancak tapu kaydı üzerinde bulunan hacizler nedeniyle, gayrimenkulün sözleşme tarihi olan 10/04/2013 tarihi itibariyle mülkiyetinin davacıya ait olduğunun tespiti, dava konusu gayrimenkul üzerine diğer davalı Şekerbank tarafından konulan ihtiyati haciz ve diğer hacizlerin kaldırılması, taşınmaz üzerindeki hacizlerin bedelinin taşınmazın değerinden fazla olması sebebi ile ilk iki talebin kabul görmemesi...

      Yazılım Temin ve Garanti Hizmetleri Ek Sözleşmesi”nin “Yapılacak İşler Listesi” başlığı altındaki 13 maddede listelenmiş iş kalemlerinin bazılarını gerçekleştirecek geliştirmelerin yapılmadığının tespit edildiği, bazı iş kalemleri için ise yazılımın sağlaması gereken teknik detayları belirleyen dokümanların yokluğu nedeniyle tespit yapılamadığı, 26.08.2010 tarihli sözleşme ve 08.03.2012 tarihli ek sözleşmenin hukuken tek sözleşme olduğunun değerlendirilmesi, yazılımın bir bütün olduğunun gözetilmesi şeklinde görevlendirme kararı çerçevesinde kullanım amacı itibariyle davalı yüklenici tarafından yapılan yazılımın kabul edilebilir nitelikte olmadığı, çünkü 3 adet temel modülün geliştirilmediği, bu nedenle davacının davalıya yapmış olduğu ödemeler toplamı 298.750,00 TL'den, davalıya ait teminat mektubunun paraya çevrilmesi sonucu, 21.500,00 TL tutarın düşülmesi sonucunda, davacının davalıdan 277.250,00 TL alacaklı olacağı hususlarının belirlendiği anlaşılmaktadır....

        Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulü ile çekişmeli taşınmazın fen bilirkişilerinin 13.03.2013 havale tarihli krokili raporlarında 67/A ile belirtilen 1.289,18 metrekare alanın davacıya ait olduğunun tespitine, karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili ve D.. D.. Genel Müdürlüğü vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, aşağıda yazılı bakiye nispi temyiz karar harcının temyiz eden davalı D.. D.. Genel Müdürlüğünden alınmasına, 19.11.2015 gününde oybirliği ile karar verildi....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, sözleşme tarihi itibariyle mülkiyetin davacıya ait olduğunun tespiti, ihtiyati haciz ve hacizlerin kaldırılması, olmadığı taktirde rayiç değerinin tahsili istemine ilişkindir. Dava dosyası içerisinde mevcut dava konusu mesken niteliğindeki taşınmaza ait tapu kaydı ile tüm bilgi ve belgelerden dava konusu taşınmazın mesken nitelikte olduğu, davalı Emay Şirketi tarafından 21/09/2018 tarihinde davacıya satış sureti ile tapuda devredildiği anlaşılmaktadır. 6502 Sayılı Kanunun 8. maddesinde ayıplı mal tanımlanmış olup 11. maddesinde ayıplı mal halinde tüketicinin seçimlik hakları ve ayıplı maldan sorumluluk düzenlenmiştir. Buna göre tüketici aldığı malın ayıplı olduğu iddiasında ise ayıbın giderilmesini ve giderilmemesi halinde de sözleşmeden dönme hakkını kullanabilir. Eldeki davada da aynen bu şekilde davacı tüketici davayı sözleşmenin tarafı olan davalı satıcı-yüklenici Emay İnşaat...AŞ....

          Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; davacı tarafça, taraflar arasında imzalanan sözleşme uyarınca davalı tarafından malların teslim alınmadığı ve sözleşme bedelinin ödenmediği belirtilerek bakiye satış bedelinin ve cezai şartın tahsilinin talep edildiği; davalı tarafça, sözleşme altındaki imza ve sözleşme ilişkisi inkar edilerek davanın reddinin savunulduğu anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; sözleşme altındaki imzanın davalı yana ait olup olmadığı, taraflar arasında sözleşme ilişkisinin kurulup kurulmadığı, davalı yanın temerrüde düşüp düşmediği, davacının bakiye alacağının bulunup bulunmadığı ve cezai şart alacağının koşullarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır. Davacı tarafça, taraflarca imzalandığı belirtilen 16/08/2017 tarihli sözleşme dosyaya ibraz edilmiş, davalı tarafından ise sözleşme altındaki imza inkar edilmiştir....

            Davacı vekili, müvekkilinin mülkiyeti davalıya ait 29 parsel No'lu taşınmazı icra marifeti ile yapılan satış sonucunda 26.05.2008 tarihinde satın almasına karşın, davalının ihalenin feshi davası açması sonucu taşınmaza zilyet olamadığını, söz konusu davanın ret ile sonuçlanıp 10.09.2011 tarihinde kesinleştiğini, bu şekilde mülkiyetin ihalenin yapıldığı 26.05.2008 tarihi itibariyle davacıya intikal etmiş sayılması gerektiğini, taşınmazın da 25.10.2011 tarihinde davacı adına tescil edildiğini, bu süre zarfında taşınmaz üzerindeki binada bulunan dört kiracının kira paralarının davalı tarafından tahsil edildiğini, oysa davalının mülkiyetin intikaline engel olduğu kırkbir ay boyunca kira paralarını tahsil etmesinin hukuki sebebinin bulunmadığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları sakları kalmak kaydıyla 26.05.2008 tarihinden dava tarihine kadar geçen sürede davalı tarafından tahsil edilen şimdilik 10.000 TL'nin tahsilini talep etmiştir....

              UYAP Entegrasyonu