Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Kamu malına zarar verme HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Sanığın aynı suç işleme kararı kapsamında, kısa zaman aralıklarıyla karayolu üzerindeki farklı mevkilerde yer alan beş ayrı üst geçide yazı yazmış olması karşısında, sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nın 43/1. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz olmadığından bozma sebebi yapılmamıştır. Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA, 16.12.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Bu açıklamalar ışığında somut olayda, sanık ...' in henüz aralarında ayrılık ya da boşanma kararı olmayan eşinin yanında kalan kızı mağdur ... ile vakit geçirmek için okulunun önüne gittiği, kızını alıp dışarı çıkarmak istediği sırada okul yetkililerinin mağdurun annesinin talimatı bulunduğunu söyleyerek sanığa engel oldukları ve kolluk görevlilerine ihbarda bulundukları, olay yerine gelen polis memurlarına sanığın, mağdurun kendi kızı olduğunu söylediği ve velayet yetkisinin kendisinden alındığına dair belge bulunmadığı halde kendisine engel olmaya çalışan polis memurlarına müdahale ettiğinin anlaşılması karşısında sanığın sahip olduğu velayet hakkını kullanma çerçevesinde atılı eylemi gerçekleştirdiğinden, olayda 5237 sayılı TCK'nın 26. maddesi uyarınca hakkın kullanılması niteliğinde hukuka uygunluk sebebi olduğundan atılı suçtan sanık hakkında ceza tayin edilemeyeceği gözetilmeksizin yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması, Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazı bu itibarla yerinde...

      Davacı istinaf dilekçesinde özetle; bir araya geldikten sonra tekrar anlaşamama sebebi ile 7 Aile Mahkemesine istinaf nedenlerini sunduğunu, boşanma davasının işleme alınmasını talep ettiğini beyan etmiştir. Davalı istinafa cevap vermemiştir. Davacı kadının 09/06/2020 tarihli dilekçesindeki beyanı davalıya yönelik açtığı davadan feragat niteliğindedir. Feragat beyanı açıklandığı andan itibaren kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur (HMK m.311/l). Feragat beyanının iptalini gerektiren irade bozukluğu da iddia ve ispat edilmemiştir. Bu sebeple dosya karara çıkarıldıktan sonra ilk derece mahkemesine ibraz edilen dilekçe ve istinaf dilekçesi ile feragatten dönülemez. Bu husus gözetilerek, davacının vaki feragati nedeni ile davanın reddine dair verilen karar usul ve yasaya uygun olduğundan davacının istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

      Davacı vekili 13.09.2021 tarihli dilekçesi ile; karardan dönülüp dosyanın yeniden işleme konulmasını talep etmiş, mahkemece 14.09.2021 tarihli ek karar ile; talebin reddine hükmolunmuştur. Davacı vekili verilen ek karar ve gerekçeli kararı; iradelerinin feragat yönünde olmadığı, davanın yeniden işleme konulabilmesi için davadan vazgeçildiği, evlilik birliğinin sağlanamaması nedeni ile davanın yeniden işleme alınması gerektiği gerekçesiyle istinaf etmiş, usul ve yasaya aykırı gerekçeli karar ve 14.09.2021 tarihli ek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı istinaf başvurusuna cevap vermemiştir. Dava; evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanma ve fer'ileri istemine ilişkindir. HMK'nun 123 üncü maddesinde düzenlenen; davanın geri alınması, ileride tekrar dava açabilme hakkını saklı tutarak davanın geri alınmasıdır. Davanın geri alınması durumunda, geri alınan dava ileride tekrar açılabilir....

      Ağır Ceza Mahkemesi Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma Hüküm : Mahkûmiyet Dosya incelendi. GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Sanık ...'in bir suç işleme kararının icrası kapsamında birden çok kişiye uyuşturucu sattığının sübut bulması karşısında, hakkında TCK'nın 43/1. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz olmadığından bozma sebebi yapılmamıştır. Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile eleştiri dışında yaptırımların doğru olarak belirlendiği anlaşıldığından, sanıklar müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 23/05/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Davacının zina ve haysiyetsiz hayat sürme sebebine dayalı boşanma davalarının ayrı ayrı REDDİNE, Davacının küçük düşürücü suç işleme ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayalı boşanma davasının KABULÜ ile tarafların TMK nın 163. maddesi gereğince suç işleme ve TMK nın 166/1 maddesi gereğince şiddetli geçimsizlik nedeniyle BOŞANMALARINA, Tarafların çocukları 17/02/2006 doğumlu Mehmet Kutay Gümüş ve 01/12/2007 doğumlu Mehmet Koray Gümüş'ün velayetinin T.M.K.'...

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Davacı vekili Av. ...’nın verdiği vekaletnamede baro pulu bulunmamaktadır. Avukatlık Kanununun 4667 sayılı Yasayla değişik 27. maddesi uyarınca bu vekaletnameler işleme dayanak yapılamaz. Eksikliğin tamamlanması için 10 günlük kesin mehil verildiğinin sözü geçen vekile tebliği; eksiklik tamamlanmadığı taktirde bu vekile yapılan tebligatlar geçersiz olduğundan tebligatlar asıla yapılarak işlemin yenilenmesi, 2-Davalıya karar ve temyiz dilekçesi Tebligat Kanununun 21. maddesine göre tebliğ edilmiş ise de her iki tebliğ mazbatasında, muhatabın adreste bulunmama sebebi gösterilmediği gibi komşu isim ve imzasının da olmadığı ve tebliğ memurunun adı ve soyadının da yazılı olmadığı görülmektedir....

          yersizdir. 2-Davacı-karşı davalı kadın tarafından Türk Medeni Kanunu'nun 162, 163. ve 166/1. maddesinde düzenlenen hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış, suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenlerine dayalı boşanma davası açılmış, davalı-karşı davacı erkek, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak karşı boşanma davası açmıştır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Fuhuş HÜKÜM : Mahkûmiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığın, mağdureyi aynı suç işleme kararı altında değişik zamanlarda birden fazla kez fuhuşa aracılık ettiği anlaşılmakla, sanık hakkında TCK.nın 43. maddesinin uygulanmaması aleyhe temyiz olmadığından bozma sebebi sayılmamıştır. Delillerle iddia ve savunma, duruşma göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş sübutu kabul olunan fiilin eleştiri dışında unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatı yapılmış bulunduğundan, sanık müdafiin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 05.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçundan kurulan mahkumiyet hükmünde öncelikle temel ceza tayin edilip sonrasında TCK'nın 220. maddesi 6. fıkra 2. cümle ile indirim uygulandıktan sonra devamında 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi gereğince artırım yapılması gerekirken yazılı şekilde uygulama yapılması sonuç ceza değişmediğinden; yargılama giderleri konusunda verilen kararda, yapılan yargılama giderlerinin ve meblağının belirtilmeyerek esasen bu konuda bir karar verilmemiş olması, aleyhe temyiz olmadığından, bozma sebebi yapılmamıştır....

                UYAP Entegrasyonu