Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Temyiz sebebi ancak hükmün hukuki yönüne ilişkin olabilir." ve aynı Kanunun 301. maddesinin "Yargıtay, yalnız temyiz başvurusunda belirtilen hususlar ile temyiz istemi usule ilişkin noksanlardan kaynaklanmışsa, temyiz başvurusunda bunu belirten olaylar hakkında incelemeler yapar.'' şeklinde düzenlendiği de gözetilerek, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz isteminin suça sürüklenen çocuğun suç işleme kastının olmadığına, mahkumiyet hükmünün hukuka aykırı olduğuna, suça sürüklenen çocuk ...’nin temyiz isteminin beraatini talep ettiğine, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz isteminin ise suç işleme kastının olmadığına, mahkumiyet hükmünün hukuka aykırı olduğuna, lehe olan hükümlerin uygulanmadığına yönelik olduğu belirlenerek anılan sebeplere yönelik yapılan incelemede; Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine göre, suça sürüklenen çocuklar hakkında nitelikli hırsızlığa teşebbüs suçundan kurulan hükümlerde ileri sürülen temyiz sebepleri yönünden bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla...

    Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadının karşı davasının bulunduğu, erkeğin işlediği suçun tarihinin karşı dava tarihinden önce olması nedeniyle kadının ıslah ile bu vakıaya dayanıp suç işleme nedeniyle boşanma talep edebileceğini, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların İlk Derece Mahkemesince kabul eden ve gerçekleşen kusurlarına ilave olarak kadının erkeğin kardeşi ile geçinemediği ve erkeğin de suç işlediği ve bu durumda tarafların eşit kusurlu oldukları gerekçesi ile; tarafların kusura yönelik başvurularının kabulü ile eşit kusurlu olduklarının tespitine, kadının suç işleme hukuki sebebine dayalı davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 163 üncü maddesi uyarınca boşanmalarına, erkeğin tazminat taleplerinin reddine, karşılıklı boşanma davaları yönünden sair istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....

      hakkında nitelikli yağma ve silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçlarından kurulan hükümlerde ileri sürülen temyiz sebebi yönünden bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, 5271 sayılı CMK'nın 302/1. maddesi uyarınca, sanık ... müdafiinin yerinde görülmeyen TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ ile tebliğnameye uygun olarak HÜKÜMLERİN ONANMASINA, CMK’nın 304/1. maddesi uyarınca dosyanın ... 3. Ağır Ceza Mahkemesine, kararımızın bir örneğinin de ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesine gönderilmesine, 05.10.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi....

        GEREKÇE : Davanın konusu, TMK 166/1. maddesi gereğince açılmış boşanma davasıdır. Davacı taraf 23/08/2019 havale tarihli dilekçesi ile, boşanma davasından önce evlilik akdinin iptali davası açacağını, bu sebeple bu davasından vazgeçtiğini, boşanma dava dilekçesinin işleme konulmamasını, davanın sonlandırılmasını talep ettiği, bu hali ile dilekçe incelendiğinde; davacının HMK 124.maddesi uyarınca davasını geri aldığı, daha sonra 06/09/2019 havale tarihli dilekçesi ile boşanma davasından vazgeçtiğine ilişkin dilekçenin işleme konulmasından vazgeçtiğini, boşanma davasının devamını talep ettiği görülmüştür....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez (HMK m. 26/1). Davacı kadın dava dilekçesinde küçük düşürücü suç haysiyetsiz hayat sürme sebebine (TMK m. 163) dayalı olarak boşanmaya karar verilmesini talep etmiş, mahkemece evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1) hukuksal sebebine dayalı olarak boşanma kararı verilmiştir. O halde mahkemece, davacı kadının boşanma davasında, delillerin özel boşanma (TMK 163) sebebi yönünden değerlendirilerek ve bu hukuki sebebe dayalı olarak karar verilmesi gerekirken, evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1) sebebi ile tarafların boşanmalarına karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir....

          Davacı kadın vekili tarafından yerel mahkeme kararına karşı kusur tespitinin hatalı olduğu, ayrıca TMK 166/1- 2. maddeleri gereğince de boşanma talepleri olmasına rağmen bu konuda karar verilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğu yönünde istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmakla; davacı kadının dava dilekçesinde evlilik birliğinin temelinden sarsılması (TMK 166/1- 2) ve suç işleme sebebiyle (TMK 163) boşanma talebinde bulunmasına rağmen yerel mahkemece davacının suç işleme sebebiyle boşanma talebinin kabulüne karar verilmesine rağmen, TMK 166/1- 2. maddesi gereğince de evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma talebi konusunda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, davacının esasa dair diğer istinaf sebepleri ile, davalının tüm istinaf sebeplerinin şimdilik incelenmeksizin yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, yukarıda belirtilen açıklamalar ışığında işlem yapılmak...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından tazminat miktarları, yoksulluk nafakası miktarı ve tedbir nafakası yönünden; davalı erkek tarafından ise tamamına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dava, Türk Medeni Kanununun 163. maddesinde yer alan suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme hukuksal sebebine dayalı boşanma istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanununun 163. maddesi hükmüne göre boşanma kararı verebilmek için suç teşkil eden eylemin evlendikten sonra işlenmiş olması gerekir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden tarafların davalının işlediği suç tarihinden sonra evlendikleri anlaşılmaktadır....

            Bu genel açıklamalar sonrası uyuşmazlığın çözümü için "özel bir boşanma sebebi" olarak kanunda sayılan "hayata kast, pek kötü muamele veya onur kırıcı davranış" başlıklı TMK'nın 162. maddesinin incelenmesi gerekmektedir. Hükme göre; “Eşlerden her biri diğeri tarafından hayatına kastedilmesi veya kendisine pek kötü davranılması ya da ağır derecede onur kırıcı bir davranışta bulunulması sebebiyle boşanma davası açabilir. Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her halde bu sebebin doğumunun üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer. Affeden tarafın dava hakkı yoktur”. Görüldüğü üzere, hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranışın gerçekleşmesi ile hâkim tarafından evlilik birliğinin çekilmez hâle gelip gelmediği şartını araştırmaya gerek kalmaksızın, boşanma kararı verilebilecektir. Başka bir deyişle TMK'nın 162. maddesi mutlak bir boşanma sebebi olup bu maddenin üç ayrı boşanma sebebi saydığı söylenebilir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek mirasçıları tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece davacı kadının suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme hukuki nedenine(TMK.163. md.) dayalı boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir. Nüfus kaydına göre davalı ...’ın boşanma kararı verilmesinden sonra hüküm henüz kesinleşmeden 02.02.2014 tarihinde öldüğü anlaşılmaktadır. Bu halde evlilik ölümle sona ermiş, davacı tarafından açılan boşanma davası konusuz kalmıştır. Davalı erkek mirasçıları tarafından dosyaya sunulan temyiz dilekçesinde Türk Medeni Kanunu'nun 181/2. maddesi gereğince kusur belirlemesi yönünden davaya devam edeceklerini beyan etmişlerdir....

                İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 17/02/2021 NUMARASI : 2018/544E - 2021/83K DAVA KONUSU : İş (Kurum İşleminin İptali İstemli) KARAR : Yukarıda mahkemesi ile esas ve karar numarası yazılı dosya üzerinden verilen karara karşı istinaf başvurusunda bulunulmakla yapılan inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının babası Karip Şahin üzerinden 343220282 ES-SSK-Bağ numarası ile yetim aylığı almakta iken; müvekkilin aylığının Ekim 2018 tarihi itibariyle kesildiğini, aylık kesme işlemi ve sebebi ile ilgili müvekkile bilgi verilmediği gibi kendisine herhangi bir karar da tebliğ edilmediğini, bunun üzerine davacının davalı Kurum Antalya T3 gittiğini; kendisine muvazaalı boşanma sebebi ile aylığının kesildiği bilgisinin sözlü olarak verildiğini, daha sonra Antalya Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü' nün 10.10.2018 tarihli ve 59330193/13359319 sayılı yazısı ile muvazaalı boşanma sebebi ile yetim aylığının kesildiğini, bu sebeple zorunlu Genel Sağlık Sigortalısı...

                UYAP Entegrasyonu