Davacı boşanma kararının kesinleşmesinden sonra temyize konu davayı açmış ve davalıdan maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası talebinde bulunmuştur. Evliliğin boşanma sebebiyle sona ermesinden doğan dava hakları, boşanma hükmünün kesinleşmesinin üzerinden bir yıl geçmekle zamanaşımına uğrar. TMK.md.178) Davacının maddi ve manevi tazminat talebi, boşanma kararının kesinleşmesinden sonra Türk Medeni Kanununun 178. maddesi uyarınca talep edilmiştir. Evliliğin boşanma sebebiyle sona ermesinden sonra açılan, boşanmanın fer'i niteliğindeki tazminat taleplerinin değerlendirilmesinde esas alınacak kusur boşanma davasında belirlenen ve boşanma sebebi olarak kabul edilmiş olan kusurdur. Davacının, boşanma davasında dayanmadığı yeni vakıalara dayanması, bunlara ilişkin delil göstermesi, bu delillerin toplanması ve boşanma sebebi olarak boşanma kararında kabul edilmeyen, davalının kusurlu davranışlarına dayanarak boşanmadan sonra nafaka ve tazminata hükmedilmesi mümkün değildir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma-Ziynet Eşyası İadesi Taraflar arasındaki "boşanma" ve "karşı boşanma" davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Hükmü temyiz eden, davacı-karşı davalı vekili Avukat ... , 25.3.2013 tarihli dilekçe ile hükmün boşanmaya ilişkin bölümüne yönelik temyiz talebinden vazgeçtiğini bildirmiş ise de, bu avukatın dosyada mevut olan 29.2.2012 tarihli 2053 yevmiye numaralı vekaletnamesinde "davadan ve temyizden feragat etmeye" ilişkin yetkisinin bulunmadığı görülmektedir. Bu feragate geçerlik tanınabilmesi için özel yetkiyi ihtiva eden vekaletnamenin dosyaya ibraz edilmesi veya asilin bu feragate yazılı icazetinin alınması zorunludur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı erkek tarafından kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, tazminatlar, velayet ve nafakalar yönünden; davalı-davacı kadın tarafından ise erkeğin kabul edilen davası, kendi davasında zina ve pek kötü muamele ve onur kırıcı davranış sebebiyle hüküm kurulmaması, yoksulluk nafakasının reddi ve tazminat ile nafakaların miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davalı-birleşen davacı kadın dava dilekçesinde zina sebebi ile (TMK. md. 161) olmadığı takdirde pek kötü muamele ve onur kırıcı davranış sebebi ile (TMK. md.162) bu da olmadığı takdirde evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine (TMK. md. 166/1) dayalı olarak boşanmaya karar verilmesini talep ederek, terditli dava açmıştır....
GEREKÇE Ele geçen sahte para miktarı, meydana gelen zararın ağırlığı ve suç işleme kastının yoğunluğu gözetilerek temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi suretiyle sanık hakkında eksik ceza tayini aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Tekerrüre esas adli sicil kaydı bulunan sanık hakkında, 5237 sayılı Kanun'un 58. maddesinde düzenlenen hükümlerin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. 1.Dosya kapsamında yer alan, mağdur beyanları, 18.10.2015 tarihinde düzenlenen teşhis tutanakları, rızaen teslim tutanakları ile T.C. Merkez Bankasının 02.11.2015 tarihli raporu dikkate alındığında, sanığın, sahte olarak üretilmiş paraları piyasaya sürdüğü anlaşılmakla, suç işleme kastının bulunmadığına yönelik temyiz sebebi yerinde görülmemiştir. Mahkemece, sanık hakkında kurulan hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır. 2....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 24/03/2021 NUMARASI : 2020/158 ESAS - 2021/255 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma KARAR : Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükme karşı davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulduğu, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere mahkememize gönderildiği ve istinaf isteminin süresi içerisinde yapıldığı anlaşılmakla, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların evlilik birliğinin sarsılması, suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme nedeniyle boşanmalarına, müşterek çocukların velayetlerinin müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. SAVUNMA; Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini, boşanmaya karar verilmesi halinde müşterek çocuklar Şeref ve Eraycan'ın velayetlerinin müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep etmitşir....
tüm özellikler birlikte değerlendirilip, sanığın eylemlerini bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirip gerçekleştirmediği ve hakkında TCK.nun 43. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarının tartışılarak belirlenmesi bakımından; İncelemeye konu bu dosyaya ilişkin suç tarihinin 07.02.2014, iddianame düzenleme tarihinin 07.03.2014 olduğu, Aynı gün incelemesi yapılan Dairemizin 2016/19169 Esas numarasında kayıtlı İzmir 1....
Ancak; Sanık ile mağdure evli iken, mağdurenin Almanya'da yaşayan ... isimli kişi ile ilişkisinin olduğu, boşanma davası öncesi ve sonrası sanığın bu ilişkiden haberdar olmadığı, ancak boşanma kararı verilmesinden sonra, ... isimli kişinin, sanığın boşandığı eşi olan mağdure ile ilişkisi olduğuna ilişkin bilgileri cep telefonunda söylediği ve ilişki görüntülerini sanığa gönderdiği, sanığın bu ilişkiden haberdar olur olmaz olayın meydana getirdiği üzüntü ile durumunu mağdureye ilettiği ve dava konusu şantaj eylemini gerçekleştirdiğinin anlaşılması karşısında, olayın çıkış sebebi ve gelişmesi değerlendirilerek,sanık hakkında TCK'nın 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükmünün uygulanma imkanının tartışılmaması, Kanuna aykırı, sanık ...'...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma- Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Asıl boşanma dava dosyasında davacı ... vekili Av. ...'nın verdiği vekaletnamede baro pulu bulunmamaktadır. Avukatlık Kanununun 4667 sayılı Yasayla değişik 27. maddesi uyarınca bu vekaletnameler işleme dayanak yapılamaz. Eksikliğin tamamlanması için 10 günlük kesin mehil verildiğinin sözü geçen vekile tebliği; eksiklik tamamlanmadığı taktirde bu vekile yapılan tebligatlar geçersiz olduğundan tebligatlar asıla yapılarak işlemin yenilenmesi, 2-Vekaletname aslının veya onanmış örneğinin her dosya için ayrı ayrı verilmesi zorunludur. (HUMK. Md. 67/4) Asıl boşanma dosyası içinde davalı ... vekili Av. ...'ya ait vekaletname bulunmamaktadır....
Temyiz sebebi ancak hükmün hukuki yönüne ilişkin olabilir” şeklinde düzenlendiği de gözetilerek suça sürüklenen çocuğun ve müdafinin temyiz isteminin suça sürüklenen çocuğun suç işleme kastı ile hareket etmediği, hakkında lehe hükümlerin uygulanmadığı ve katılan kurum vekili hakkında vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğine ilişkin olduğu belirlenerek anılan sebeplere yönelik yapılan incelemede; Suça sürüklenen çocuk hakkında kurulan hükümde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla ilk derece mahkemesinin kararı kaldırılarak yeniden kurulan karar hukuka uygun bulunduğundan, suça sürüklenen çocuğun ve müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, 5271 sayılı CMK'nın 302/1. maddesi uyarınca, usul ve yasaya uygun olan İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesi’nin kararına yönelik TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ ile HÜKMÜN ONANMASINA, 30.06.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi....
ın kasten yaralama suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin, cezayı azaltıcı haksız tahrik ve takdiri indirim sebebinin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde eleştiri sebebi dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin yasal savunmaya, haksız tahrikin derecesine, sanığın suç işleme kastı bulunmadığına, eksik incelemeye; katılan vekilinin ceza miktarına yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi (ONANMASINA), 15/11/2012 gününde oybirliği ile karar verildi....