Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Başka bir ifade ile zina, hayata kast, pek kötü davranma veya ağır derecede onur kırıcı davranışla karşılaşan eş, dilerse bu özel sebeplerden birine ya da bir kaçına, dilerse genel boşanma sebebine dayanarak boşanma davası açabileceği gibi, özel ve genel nitelikte sebeplerinden ikisine birlikte dayanarak da boşanma talep edebilir. Bu son halde, kanundaki özel boşanma sebebi ispatlanmış ise, af veya dava hakkının düşmesi gibi bir durum da söz konusu değilse, özel sebebe dayanılarak boşanma kararı verilmek gerekir. Davacı-karşı davalı (koca)'nın; birden fazla kadınla cinsel ilişkide bulunduğu, bu kadınlarla yatlarda ve barlarda sık sık birlikte olduğu; yapılan soruşturma ve toplanan delillerden anlaşılmaktadır. Mahkemece de bu hususlar sabit kabul edilmiştir. Gerçekleşen bu eylemler “zina” niteliğindedir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Görevi yaptırmamak için direnme HÜKÜM : Mahkumiyet KARAR Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Fuhuş HÜKÜM : Mahkumiyet KARAR Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi....

        davranışlarını ispatlama amacını taşıyan eyleminde, hukuka aykırı hareket etme bilinciyle davranmadığı gözetildiğinde atılı suçların yasal unsurlarının oluşmaması nedeniyle CMK’nın 223/2-a maddesi gereğince beraat kararı verilmesi gerekirken, sanığın suç işleme kastının bulunmadığı gerekçelerine dayalı olarak hükmün esasını teşkil eden kısa kararda ve gerekçeli kararın hüküm fıkrasında CMK’nın 232/6 maddesi aykırı olarak kanun maddesi de gösterilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılama gerektirmeyen bu hususta aynı Kanun'un 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hüküm fıkrasının (1) numaralı bendinin, “Yapılan yargılama sonunda, sanığa yüklenen fiillerin kanunda suç olarak tanımlanmamış...

          Eldeki davada mahkemece, karşılıklı açılan boşanma davalarından erkek tarafından açılan boşanma davasının reddine, kadın tarafından açılan boşanma davasının ise kabulüne karar verilmiş, davalı-karşı davacı kadının karşı boşanma davasında talep ettiği yoksulluk nafakası talebi hakkında kısa ve gerekçeli kararda olumlu olumsuz bir hüküm kurulmadığı halde gerekçe kısmında davalı-davacı kadın lehine yoksulluk nafakasına karar verildiği belirtilmek sureti ile gerekçe ile hüküm kısmında çelişkiye düşülmüştür. Açıklanan sebeple, gerekçe ile hüküm arasında oluşan çelişki tek başına bozma sebebi oluşturduğundan, hükmün münhasıran bu sebeple bozulması gerekmiştir....

            Bu suçun işlenmesi için failin mührün yetkili merci tarafından konulduğunu, bu mührün eşyanın varlığını sürdürme veya koruma amacı güttüğünü ve yaptığı hareketin mührü kaldırma veya konuluş amacına aykırı hareket etmeye yönelik olduğunu bilmesi ve bu hareketi istemesi bir başka ifade ile genel kast yeterli olduğundan suç işleme saiki önemli değildir....

              tarihinde oy birliği ile karar verildi....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik HÜKÜM : Mahkumiyet Sanığın 05.12.2009 tarihli çeki verdikten sonraki bir tarihte de 20.12.2009 tarihli ikinci çeki verdiğinin savunması ve katılan anlatımları ile sabit olduğundan; eylemlerinin bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi nedeni ile zincirleme olarak işlenmiş resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturduğu gözetilmemesi aleyhe temyiz olmadığından bozma sebebi yapılmamıştır. Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin tahkikat neticelerine uygun olarak tecelli eden kanaat ve takdirine, tetkik olunan dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine; Ancak: T.C....

                  Davacı kadın dava dilekçesinde hayata kast, pek kötü muamele veya onur kırıcı davranış sebebine (TMK m. 162) dayalı olarak boşanmaya karar verilmesini talep etmiş, mahkemece evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/2) hukuksal sebebine dayalı olarak boşanma kararı verilmiştir. Özel boşanma sebebine dayalı olarak açılan davada genel boşanma sebebiyle (TMK m.166/2) boşanma kararı verilemez....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Evlenmenin İptali - Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-davalı erkeğin evliliğin iptali davası ( TMK m. 150) ve akıl hastalığı sebebi ile boşanma (TMK m. 165) davasına yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2- Davacı-davalı erkek tarafından öncelikle evliliğin iptali ( TMK m. 150) olmadığı taktirde akıl hastalığı sebebi ile boşanma ( TMK m. 165) , bunun da kabul edilmemesi halinde evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebi ile ( TMK m.l66/1) boşanmaya karar verilmesi talep edilmiş, kadın tarafından da birleşen dava ile evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı...

                      UYAP Entegrasyonu