İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalının 01.03.2018 tarihinde uyuşturucu madde ticareti yapma suçunu işlediği, bu suçtan kaynaklı olarak 06.02.2019 tarihli karar ile mahkumiyet hükmü kurulduğu ve kararın 24.05.2021 tarihinde kesinleştiği, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 163 üncü maddesi hükmüne göre boşanma kararı verebilmek için suç teşkil eden eylemin evlendikten sonra işlenmiş olması gerektiği yapılan yargılama ve toplanan delillerden tarafların davalının işlediği suç tarihinden sonra evlendikleri gibi aynı suç nedeniyle birlikte yargılandıkları, 4721 sayılı Kanun'un 163 üncü maddesine ilişkin şartların oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....
2020/204 Esas-2020/495 Karar sayılı dosyasından açılan suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme nedeniyle boşanma davası ile ilgili olarak da, erkeğin kadına yönelik tehdit eylemi nedeniyle Antalya 19....
Mahkemece delillerin bu çerçevede değerlendirilip sonucuna göre karar vermek gerekirken; evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı olarak açılmış bir boşanma davası olmadığı halde; yazılı şekilde Türk Medeni Kanununun 166/1-3 maddesi hükmüne göre değerlendirme yapılmak suretiyle boşanma kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuş ise de, taraflar boşanma kararını temyiz etmediklerinden, bozma sebebi yapılmamış, yanlışlığa işaret edilmekle yetinilmiştir. 2-Davalı kadının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle kadın tarafından ........
TMK.163. maddesi hükmüne göre boşanma kararı verilebilmesi için tek başına küçük düşürücü suç işlenmesi yeterli olmayıp bu sebeple onunla birlikte yaşaması diğer eşten beklenemez derecede çekilmez hale gelmiş olması koşulunun da gerçekleşmesi gerekmektedir....
Yapılan yargılama sonucunda mahkemece zina hukuki nedenine yönelik boşanma talebinin zaman aşımına uğradığı gerekçesiyle reddine karar verilmiş ise de davalı erkeğin halihazırda gayri resmi eşiyle birlikte yaşamaya devam ettiğinin anlaşılması karşısında zina eyleminin temadi ettiğinin kabulünün gerekeceği, bu anlamda kadın tarafından zina hukuki nedenine dayalı davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yerinde olmayan gerekçeyle reddine karar verilmesi doğru görülmemiş ancak istinaf edenin sıfatı dikkate alınmak suretiyle bu husus kaldırma konusu yapılmamış yanlışlığa değinilmekle yetinilmiştir....
Özel boşanma sebepleri ise kendi içinde mutlak özel boşanma sebepleri (zina md. 161; hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış md. 162, suç işleme md. 163 ve son olarak terk md. 164) ve nispi özel boşanma sebepleri (haysiyetsiz hayat sürme md. 163 ve akıl hastalığı md. 163) şeklinde ayrıma tâbidir. Bu ayrımların asıl önemi; hâkimin, somut olayda evliliğin çekilmez hâle gelip gelmediğini incelemesinin gerekip gerekmediği noktasında kendini gösterir. 3. Kanun koyucu özel mutlak boşanma sebepleri konusunda belirli bir olayın gerçekleşmesi şartını aramıştır. Özel mutlak boşanma sebebine dayalı bir davada "kanunun aradığı belli şart" gerçekleştiği takdirde artık hâkim, genel boşanma ve özel nispi boşanma sebebine dayalı davaların aksine "evliliğin çekilmez hâle gelip gelmediğini" incelemeksizin boşanma kararı vermek zorundadır. Zira kanun koyucu; özel mutlak boşanma sebeplerinden birinin varlığı hâlinde, ortak hayatın çekilmez hâle geldiğini kabul etmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkeme hükmüne karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, Davalı vasi vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilin cezalandırıldığı suçun tarihi 2008 yılı olduğunu, eşlerin suç teşkil eden eylemin meydana gelmesinden sonra evlendiklerini ve bu halde işlenen suç nedeniyle diğer eş bakımından birlikte yaşamanın beklenemez hale gelmesi koşulunun gerçekleşmemesi nedeniyle, TMK 163. maddesi gereğince boşanma kararı verilemeyeceğini, yerel mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken hukuka aykırı bir değerlendirme ile davanın kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu bu nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Davanın konusu suç işleme sebebiyle TMK 163 maddesi gereğince, olmadığı takdirde evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılmış boşanma davası olduğu anlaşılmıştır....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ceza Dairesi Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat Davacının haksız gözaltı nedenine dayalı tazminat talebinin kısmen kabulüne, uzun yargılanma nedenine dayalı tazminat talebinin reddine ilişkin hükümlere yönelik, ... Bölge Adliye Mahkemesi 16....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından, TMK m.162 ve m.163 hukuki sebebine dayalı davasının reddi, erkeğin davasının kabulü ve kusur belirlemesi yönünden; davalı-davacı erkek tarafından ise kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafakalar, kadın lehine hükmedilen tazminatlar ve kendi tazminat taleplerinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava; kadın tarafından açılan Türk Medeni Kanunu'nun 162,163 ve 166/1 inci maddesine dayalı boşanma davası, birleşen dava ise erkek tarafından açılan Türk Medeni Kanunu'nun 166/1 maddesine dayalı boşanma davasıdır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme nedenine dayalı boşanma ve TMK'nun 166/1 maddesine dayalı şiddetli geçimsizlik nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasıdır. Dairemizin 2021/2471 esas sırasına kayden yapılan inceleme sonucunda İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sırasında davalı vekili Av. Selim Yavuz'a özel yetkili vekaletname sunması için kesin süre verildiği, özel yetki içeren vekaletname sunulmadığı, buna rağmen kararın Av. Selim Yavuz'a tebliğe çıkarıldığı, davalı adına kararın Av. Selim Yavuz tarafından istinaf edildiği, bu itibarla verilen kesin süreye rağmen özel yetki içeren vekaletnameyi vermeyen davalı vekiline kararın tebliğ edilmesi nazara alınarak Davalı vekili Av....