Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı-karşı davalı erkeğin genel boşanma sebebine (TMK m.166/1) dayalı bir talebi bulunmamaktadır. Münhasıran özel boşanma sebebine dayalı olarak açılan boşanma davasında genel boşanma sebebine (TMK m.166/1) dayalı olarak karar verilmesi mümkün değildir. Zira, hakim tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır (HMK m.26/1). Mahkemece deliller (bu nedene dayalı boşanma talebi bulunmadığı halde) Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi çerçevesinde değerlendirilmiş, Türk Medeni Kanununun 161. maddede yer alan sebep yönünden bir değerlendirme yapılmamıştır. Erkeğin boşanma davası öncelikle zina nedenine dayalı olduğundan toplanan delillerin özel boşanma sebebi olan zina çerçevesinde değerlendirilerek sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekirken, bu hususun nazara alınmaması doğru bulunmamıştır....

    ün TMKnun 405. maddesi gereği kısıtlanmasını veya TMKnun 429. maddesi gereği kendisine yasal danışman atanmasını istemiş; mahkemece, ...'ün akıl sağlığının yerinde olduğu ve akıl zayıflığının bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 405. maddesi kapsamında akıl hastalığı veya akıl zayıflığı sebebiyle vesayet altına alınma ve Türk Medeni Kanununun 429. maddesi kapsmaında yasal danışman atanması istemine ilişkindir. 1. Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine, takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2....

      Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı erkek; 08.11.2013 tarihinde evlilik birliğinin sarsılması hukuki nedenine dayalı olarak (TMK m. 166/1) açtığı boşanma davasını 08.04.2014 günlü dilekçesi ile zina (TMK m.161), onur kırıcı davranış (TMK m.162) ve haysiyetsiz hayat sürme (TMK m. 163) hukuki sebeplerine göre boşanma kararı verilmesi talebiyle ıslah etmiştir (HMK m.l76). Davacı erkek ıslah talebiyle,ilgili olarak her hangi bir harç yatırmamıştır. Eksik harç tamamlanmadıkça müteakip işlemler yapılamaz. Mahkemece, davacıya maktu ıslah harcını ikmal etmesi için süre verilmesi (Harçlar Kanunu m. 30-32) gerekirken, maktu harç eksikliğinin tamamlattırılması yönünde işlem yapılmadan, yargılamaya devamla yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir....

        Mahkemece davacı-karşı davalı erkeğin evlilik birliğinin temelinden sarsılması (TMK m. 166/1) hukuki sebebine dayalı boşanma talebi hakkında karar verilmiş ve fakat haysiyetsiz hayat sürme (TMK m. 163) hukuki sebebine dayalı talebi yönünden olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiştir. Mahkeme, tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olup, her bir talep hakkında ayrı ayrı verilen hükmü, kararın sonuç kısmında göstermesi gerekir [(HMK m. 26 HMK m. 297(2)]....

          Erkeğin birleşen davasında TMK'nın 163. Madde koşullarının oluşmadığı tespiti ile, TMK'nın 163. Maddesine dayalı davanın reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Karar, davalı-davacı erkek vekili tarafından, birleşen davalarının reddine, asıl davanın kabulüne, manevi tazminat taleplerinin reddine, kadın lehine hükmedilen tazminata ve kadın lehine verilen nafakaya yönelik olarak istinaf edilmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava TMK 'nun 166/1 maddesi gereğince açılmış şiddetli geçimsizlik nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davası, erkeğin birleşen davası ise haysiyetsiz hayat sürme (TMK 163 m.) nedeni ile ve TMK 'nun 166/1 maddesi gereğince şiddetli geçimsizlik nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasıdır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk ( Aile ) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle * terk hukuki nedenine ( TMK. md. 164 ) dayalı bir dava bulunmamasına , Türk Medeni Kanunu madde 163 koşullarının da gerçekleşmemiş olmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.05.03.2007...

            Kabule göre de; Hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. (HMK m.26) Davacı kadın dava dilekçesinde ve ön inceleme duruşmasında davasının TMK'nın 163. maddesine dayalı boşanma davası olduğunu ifade etmiş, mahkemece de dava konusu TMK'nın 163. maddesi gereğince boşanma olarak belirlenmiştir. Talep sadece TMK'nın 163. maddesi gereğince boşanmaya ilişkin olmasına rağmen gerekçeli kararda TMK'nın 166/1. ve TMK'nın 163. maddesi gereğince boşanmaya karar verilmesinin doğru olmadığı anlaşılmıştır. Davalı erkeğin 28/06/2017 tarihinde tutuklanarak cezaevinde girdiği, herhangi bir geliri ve malvarlığının olmadığı anlaşılmasına rağmen davalının cezaevinde bulunduğu sürede de nafaka ile yükümlü tutulması doğru değildir....

            Dava dilekçesi incelendiğinde davacı tarafın küçük düşürücü suç şleme, pek kötü veya onur kırıcı davranış ve evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeni le tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi ise ; davacı tarafın tanık deliline daynmasına rağmen tanık bildirmediği ,davalı hakkındaki ceza dosyalarındaki suç tarihinin tarafların evlilik tarihinden önce olduğu bu nedenle küçük düşürücü suç işlemeye dayanarak dava açamayacığı gerekçesi le davanın reddine karar vermiştir. Oysa ki davacı taraf davalının küçük düşürücü suç işlemesi, pek kötü veya onur kırıcı davranış yanında iş bu durumlar nedeni ile evlilik birliğinin temelden sarsılması nedenine de dayanarak dava açmıştır. Mahkemece bu konuda bir inceleme, araştırma yapılmamıştır....

            (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, davalının haysiyetsiz hayat sürdüğü iddiasıyla açılmıştır.Davalı kadının haysiyetsiz hayat sürdüğüne ilişkin yeterli ve inandırıcı delil getirilememiştir.Tanık beyanlarındaki olayların haysiyetsiz hayat olarak değerlendirilmesi mümkün değildir. Türk Medeni Kanununun 163. madde koşulları oluşmamıştır. Geçimsizlik nedenine dayalı bir davada bulunmamaktadır.Gerçekleşen bu durum karşısında davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde kabulü bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 11.10.2006...

              Dava, TMKnun 713/2 fıkrasında öngörülen “..maliki yirmi yıl önce ölmüş..” ve tapu kütüğünün hukuki değerinin bu nedenle yitirmiş hukuiki sebebine dayalı olarak TMKnun 713/1 ve 2. fıkraları gereğince açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davasıdır. Mahkemece, tapulu taşınmazların satışlarının resmi şekilde yapılmadığı, davalıları zilyet olduğu ve olayda on yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. TMKnun 713/2.fıkrasına dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davalarında harici satışların diğer zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarında gerçekleşmesi halinde, sadece satın alanın taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin başlangıç tarihi bakımından önem taşımaktadır. Bunun dışında bu tür harici satışların hukuki bir değer taşımayacağı ve hukuki bir sonuç doğuramayacağı, sadece harici satış sözleşmelerin kişisel hak doğuracağı hususu mahkemenin de değindiği gibi doğrudur....

                UYAP Entegrasyonu