WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk ( Aile ) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle * terk hukuki nedenine ( TMK. md. 164 ) dayalı bir dava bulunmamasına , Türk Medeni Kanunu madde 163 koşullarının da gerçekleşmemiş olmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.05.03.2007...

    Kabule göre de; Hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. (HMK m.26) Davacı kadın dava dilekçesinde ve ön inceleme duruşmasında davasının TMK'nın 163. maddesine dayalı boşanma davası olduğunu ifade etmiş, mahkemece de dava konusu TMK'nın 163. maddesi gereğince boşanma olarak belirlenmiştir. Talep sadece TMK'nın 163. maddesi gereğince boşanmaya ilişkin olmasına rağmen gerekçeli kararda TMK'nın 166/1. ve TMK'nın 163. maddesi gereğince boşanmaya karar verilmesinin doğru olmadığı anlaşılmıştır. Davalı erkeğin 28/06/2017 tarihinde tutuklanarak cezaevinde girdiği, herhangi bir geliri ve malvarlığının olmadığı anlaşılmasına rağmen davalının cezaevinde bulunduğu sürede de nafaka ile yükümlü tutulması doğru değildir....

    Dava, TMKnun 713/2 fıkrasında öngörülen “..maliki yirmi yıl önce ölmüş..” ve tapu kütüğünün hukuki değerinin bu nedenle yitirmiş hukuiki sebebine dayalı olarak TMKnun 713/1 ve 2. fıkraları gereğince açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davasıdır. Mahkemece, tapulu taşınmazların satışlarının resmi şekilde yapılmadığı, davalıları zilyet olduğu ve olayda on yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. TMKnun 713/2.fıkrasına dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davalarında harici satışların diğer zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarında gerçekleşmesi halinde, sadece satın alanın taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin başlangıç tarihi bakımından önem taşımaktadır. Bunun dışında bu tür harici satışların hukuki bir değer taşımayacağı ve hukuki bir sonuç doğuramayacağı, sadece harici satış sözleşmelerin kişisel hak doğuracağı hususu mahkemenin de değindiği gibi doğrudur....

      Dava dilekçesi incelendiğinde davacı tarafın küçük düşürücü suç şleme, pek kötü veya onur kırıcı davranış ve evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeni le tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi ise ; davacı tarafın tanık deliline daynmasına rağmen tanık bildirmediği ,davalı hakkındaki ceza dosyalarındaki suç tarihinin tarafların evlilik tarihinden önce olduğu bu nedenle küçük düşürücü suç işlemeye dayanarak dava açamayacığı gerekçesi le davanın reddine karar vermiştir. Oysa ki davacı taraf davalının küçük düşürücü suç işlemesi, pek kötü veya onur kırıcı davranış yanında iş bu durumlar nedeni ile evlilik birliğinin temelden sarsılması nedenine de dayanarak dava açmıştır. Mahkemece bu konuda bir inceleme, araştırma yapılmamıştır....

      (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, davalının haysiyetsiz hayat sürdüğü iddiasıyla açılmıştır.Davalı kadının haysiyetsiz hayat sürdüğüne ilişkin yeterli ve inandırıcı delil getirilememiştir.Tanık beyanlarındaki olayların haysiyetsiz hayat olarak değerlendirilmesi mümkün değildir. Türk Medeni Kanununun 163. madde koşulları oluşmamıştır. Geçimsizlik nedenine dayalı bir davada bulunmamaktadır.Gerçekleşen bu durum karşısında davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde kabulü bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 11.10.2006...

        Davalı-karşı davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacı tarafın açmış olduğu boşanma davasının hukuki dayanaktan yoksun ve mesnetsiz olduğunu, davacının davayı özel boşanma sebeplerinden olan TMK 163.maddesi uyarınca suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme sebebine dayanarak açtığını, davacının dava dilekçesinde belirttiği olayların 2014 yılında meydana geldiğini ve hiçbir şikayet veya soruşturmaya konu olmadan tüm bu kişilerin zararının giderildiğini, taraflar arasında bu konunun konuşulduğunu ve ortak karar ile evliliği devam ettirme konusunda hemfikir olduklarını, affeden tarafın dava hakkının olmadığını, davacı tarafın suç işleme sebebiyle boşanma, mümkün görülmediği taktirde ise evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma olarak gösterdiğini, davacının davasının hukuka uygun olmayıp reddinin gerektiğini, davacının evlendiği ilk günden beri davalıya müvekkiline karşı ilgisiz davrandığını, saatlerce bilgisayar başında vakit geçirdiğini, birgün davacının...

        birinci fıkrasına dayalı olarak açtığı boşanma davaları hakkında esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....

          GEREKÇE : Dava; TMK.nun 163.maddesinde düzenlenen haysiyetsiz hayat sürme nedeni ile boşanma davasıdır. HMK'nun 355. maddesine göre; inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir. Mahkemece; davacının dayandığı iddiaları ispat edemediği, aksine taraflar arasındaki uyuşmazlıkta ve fiili ayrılıkta davacı kocanın tam kusurlu olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. 1- Olayları açıklamak taraflara hukuki nitelendirme ise hakime aittir. (HMK'nun 33. madde) Davacının dava dilekçesindeki açıklamalarından; talebinin TMK'nun 166/1- 2 maddesine dayalı boşanma davası olmayıp, TMK'nun 163.maddesinde yer alan haysiyetsiz hayat sürme nedenine dayalı özel boşanma davası olduğu anlaşılmaktadır....

          Davacı-karşı davalı kadın asıl davada zina (TMK m. 161) ve haysiyetsiz hayat sürme (TMK m. 163) sebebi ile, birleşen davada ise pek kötü veya onur kırıcı davranış sebebi (TMK m.162) ile boşanma talep etmiş, mahkemece kadının özel boşanma sebebine dayalı boşanma taleplerinin reddine karar vermiştir. Mahkeme hükmünün gerekçe bölümünde, zina ve haysiyetsiz hayat sürme sebebine dayalı boşanma taleplerinin koşulları oluşmadığından reddine karar verildiği belirtilmiş ise de koşullara ilişkin bir açıklama yapılmamış, gerekçede tartışılmamış, bu sebeple Yargıtay denetimine elverişli olarak karar gerekçeli olarak açıklanmamıştır. Onur kırıcı davranış sebebine dayalı boşanma talebinin reddine ilişkin ise hiçbir gerekçe oluşturulmamıştır. Mahkemece yukarıda açıklanan yön üzerinde durulmadan gerekçesiz şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olduğundan, hükmün bozulması gerekmiştir." şeklindeki gerekçe ile bozulmasına karar verilmiştir....

            Sayılı 21.06.2018 tarihli kararı ile; davacının küçük düşürücü suç işleme nedeniyle açtığı boşanma davasının kabulü ile tarafların TMK'nun 163. maddesi gereğince boşanmalarına, davacının şiddetli geçimsizlik nedeniyle açtığı boşanma davasının reddine karar verilmiştir....

            UYAP Entegrasyonu