Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aile mahkemesinin 2022/554 E. sayılı dosyası üzerinden zina özel nedenine dayalı boşanma davası açtığını ve birleştirme talebinde bulunduğunu bildirmiştir. Türk Medeni Kanunu'nun 166/1 maddesine dayanan işbu boşanma davalarında, ilk derece mahkemesince verilen karar boşanma yönünden kesinleşmediği gibi boşanma davalarında tarafların kusurlarının belirlenmesi, boşanmanın eki niteliğinde bulunan tazminatlar, yoksulluk nafakası ve velayet gibi taleplerin sağlıklı değerlendirilerek doğru karar verilebilmesi, bu davaların birlikte görülmesi ve delillerin birlikte değerlendirilmesiyle mümkündür. Yukarıdaki açıklamalar kapsamında aralarında bağlantı bulunduğu anlaşılan, kadın tarafından açılan zina nedenine dayalı boşanma davasının işbu dosyalar ile birleştirilerek, deliller birlikte değerlendirilip, gerçekleşecek sonucu uyarınca bir karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir....

    Davalı-karşı davacı erkek vekili, cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının davasının reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) nedenine dayalı olarak boşanmalarına, davalı-karşı davacı erkek yararına 100.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. İlk derece mahkemesince; kadının zina nedenine dayalı boşanma davasının reddine, evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı boşanma davasının kabulü ile tarafların TMK'nın 166/1. Maddesi uyarınca boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuk için aylık 450,00 TL iştirak nafakasına, davacı-karşı davalı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, davacı-karşı davalı kadın yararına 15.000,00 TL maddi ve 15.000,00 TL manevi tazminata, ziynet alacağı talebinin tefrikine, davalı-karşı davacı erkeğin karşı davasının ve tedbir nafakasının kaldırılması talebinin reddine hükmedilmiştir....

    HÜKÜM : 1- Davacı-davalı kadının, erkeğin kabul edilen birleşen davası, kusur tespiti ile reddedilen TMK'nun 163 maddesine dayalı boşanma davası yönünden istinaf başvuru talebi ile Davalı- davacı erkeğin, kadının kabul edilen davası, kusur tespiti, kadın lehine hükmedilen tedbir nafakası ve tazminatlar ile reddedilen tazminat talepleri yönünden istinaf başvuru talebinin İİlk derece mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b-1 bendi uyarınca AYRI AYRI ESASTAN REDDİNE, 2- Davacı-davalı kadının TMK'nun 162 maddesine dayalı boşanma hükmü verilmesine yönelik talebi , hükmedilen tedbir nafakası miktarı ile reddedilen yoksulluk nafakası talebine yönelik istinaf başvuru talebinin Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1- b-2 maddesi gereğince KABULÜ ile Kayseri 6.Aile Mahkemesinin 2020/609 Esas ve 2021/701 Karar sayılı ilamının 1 nolu bendindeki "TMK'nun 162....

    Genel boşanma sebebi 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi ile düzenleme altına alınan evlilik birliğinin temelinden sarsılması durumudur. Özel boşanma sebepleri ise kendi içinde mutlak özel boşanma sebepleri (zina-TMK md. 161, hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış-TMK md.162, suç işleme-TMK md.163 ve son olarak terk-TMK md.164) ve nispi özel boşanma sebepleri (haysiyetsiz hayat sürme-TMK md.163 ve akıl hastalığı TMK md.163) şeklinde ayrıma tabidir. Bu ayrımların asıl önemi; hâkimin, somut olayda evliliğin çekilmez hâle gelip gelmediğini incelemesinin gerekip gerekmediği noktasında kendini gösterir. Kanun koyucu özel mutlak boşanma sebepleri konusunda belirli bir olayın gerçekleşmesi şartını aramıştır. Özel mutlak boşanma sebebine dayalı bir davada “kanunun aradığı belli şart” gerçekleştiği takdirde artık hâkim, genel boşanma ve özel nispi boşanma sebebine dayalı davaların aksine “evliliğin çekilmez hâle gelip gelmediğini” incelemeksizin boşanma kararı vermek zorundadır....

      Mahkemece verilen hükme karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, istinaf dilekçesinde özetle; boşanma, çocuk için hükmolunan iştirak nafakası, şahsi ilişki yönlerinden istinaf yoluna başvurmadıklarını , erkeğin kusurunun ispat edilemediğini, kadın tanıklarının görgüye dayalı olmadığını, kadının rızası ile bir süre erkeğin ailesi ile yaşadıklarını, inşaat bitince kendi evlerine taşındıklarını, davalının uyuşturucu madde kullandığının kabul edilerek kusur yüklenmesinin doğru olmadığını, suç tarihinin 28/05/2018 olup boşanma davasının ise 09/10/2019 tarihinde açıldığını, kadının kusurlu olduğunu, kadın lehine tazminat şartları oluşmayıp miktarlarının fahiş olduğunu belirterek kusur durumu, velayet, kadın lehine hükmolunan maddi- manevi tazminat yönlerinden istinaf yoluna başvurmuştur. GEREKÇE: Dava ; boşanma ve fer'ilerine ilişkindir. HMK.nun 355.maddesine göre; inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....

      ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/02/2020 NUMARASI : 2016/404 ESAS, 2020/135 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Zilyetliğe Dayalı) KARAR : GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İstanbul 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/404 Esas sayılı dosyasında verilen 05/20/2020 tarihli davanın kabulüne ilişkin karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiştir. Yapılan ön inceleme sonunda; dava inançlı işleme (nam-ı müstear) hukuksal nedenine dayalı olarak, dava konusu taşınmazın tapusunun iptali ile tescili ile terditli taşınmaz için ödenen bedel ve masrafların tazmini istemine ilişkindir....

      Sadece eşi evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemek maksadıyla kendisini terk eden veya haklı bir sebep olmadan ortak konuta dönmeyen değil, eşi tarafından terke zorlanan veya ortak konuta dönmesi engellenen eş de terk edilen eş kavramına girmektedir. O halde terke zorlayan veya eve dönmeyi engelleyen eşin terk nedeniyle boşanma davası açma hakkı bulunmamaktadır. (HGK.4.11.2009, E.2009/2-402K.2009/484) Somut olay değerlendirildiğinde, mahkemenin de kabulünde olduğu üzere, davacı-davalı erkek, eşine hakaret ve küfür edip, şiddet uygulayıp, eşini ve ortak çocukları evden kovmuştur. Yukarıda belirtilen Türk Medeni Kanununun 164. maddesi hükmü dikkate alındığında davacı-davalı erkek eşin gerçekte iddia ettiği gibi terk edilen değil, terk eden eş olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda davacı-davalı erkeğin terk hukuki nedenine dayalı dava açma hakkı bulunmadığından, davasının reddine karar verilecek yerde kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır....

        Aile Mahkemesinin 2018/1059 Esas sayılı dosyasında davalı kocanın davacı kadının annesine telefonla tehdit mesajları gönderdiği, bu konuda tanık Özgenur'un iddiayı doğrular beyanlarının bulunduğu, böylece evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebebiyet verdiği" gerekçesiyle erkeğin; evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) ve zina (TMK md. 161) nedenlerine dayalı boşanma davaları, erkeğin birleşen; zina (TMK md. 161) nedenine dayalı boşanma davası ile kadının birleşen; evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) nedenine dayalı boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, erkeğin birleşen; evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) nedenine dayalı boşanma davasının ispat edilemediğinden reddine karar verilmiş ise de, toplanan delillerden; kadının birleşen davaya (Antalya 12....

        Davacı-karşı davalı kadın asıl davada zina (TMK m. 161) ve haysiyetsiz hayat sürme (TMK m. 163) sebebi ile, birleşen davada ise pek kötü veya onur kırıcı davranış sebebi (TMK ml62) ile boşanma talep etmiş, mahkemece kadının özel boşanma sebebine dayalı boşanma taleplerinin reddine karar vermiştir. Mahkeme hükmünün gerekçe bölümünde, zina ve haysiyetsiz hayat sürme sebebine dayalı boşanma taleplerinin koşulları oluşmadığından reddine karar verildiği belirtilmiş ise de koşullara ilişkin bir açıklama yapılmamış, gerekçede tartışılmamış,bu sebeple Yargıtay denetimine elverişli olarak karar gerekçeli olarak açıklanmamıştır. Onur kırıcı davranış sebebine dayalı boşanma talebinin reddine ilişkin ise hiçbir gerekçe oluşturulmamıştır. Mahkemece yukarıda açıklanan yön üzerinde durulmadan gerekçesiz şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olduğundan, hükmün bozulması gerekmiştir....

          Dava, TMK 162, 163 ve 166/1.maddelere dayalı boşanma davasıdır. İlk derece mahkemesince davacının davasının TMK 163 ve 166.maddeler gereği suç işlemesi ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir. Somut olayda, davalı taraf yasal süre içerisinde davaya cevap vermemiştir. Bu haliyle münkir erkeğin beyan dilekçesindeki iddialarının dikkate alınarak kadına kusur yüklenmemesi, delillerinin değerlendirilmemesi ve toplanmaması HMK 141.madde kapsamında usul, yasa ve dosya kapsamına uygundur. Yargılama sırasında tutuklu olan davalının duruşmalara katılma talebinin reddine ilişkin mahkemece kurulan ara kararlar da usul, yasa ve dosya kapsamına uygundur....

          UYAP Entegrasyonu