"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava terk hukuki sebebine dayalı boşanma davasıdır (TMK m. 164). Türk Medeni Kanunun 164. maddesi gereğince boşanma davası açma hakkı, terk edilen eşe aittir. Eşini ortak konutu terk etmeye zorlayan veya haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönmesini engelleyen eş de terk etmiş sayılır ve bunun sonucu olarak terk hukuki nedenine dayalı boşanma davası açamaz. ( TMK m. 164/1). Davacı erkek davalı kadına fiziksel şiddet uygulamış, bu sebeple ceza almış, kadın da evi terk etmek zorunda kalmıştır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Asıl dava haysiyetsiz hayat sürme ve evlilik birliğinin sarsılması hukuki nedenine, karşı dava ise evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma talebine ilişkindir. Davacı-karşı davalı taraf; haysiyetsiz hayat sürme nedenine dayalı olarak açılan boşanma davasının reddedilmesi, karşı davanın kabul edilmesi, kusur belirlemesi, velayet düzenlemesi, hükmedilen tazminat miktarlarının az olması yönünden davalı-karşı davacı taraf; asıl davanın kabul edilmesi, kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası talebinin reddi, erkek lehine tazminatlara hükmedilmesi ve hükmedilen tazminat miktarlarının yüksek olması yönünden süresinde istinaf başvurusunda bulunmuştur....
Suç kastından daha geniş bir anlamı içeren suç işleme kararı, suç kastından daha önce gelen genel bir karar ve niyeti ifade etmektedir. Önce suç işleme kararı verilmekte ve bundan sonra bu genel kararın icrası farklı zamanlardaki suçlarla gerçekleştirilmektedir. Kararın gerçekleştirilmesi için gerekli suçların her birinde ayrı suç kastları, bir başka deyişle bir suç için gerekli olan maddi ve manevi unsurlar ayrı ayrı yer almaktadır. Böylece suç işleme kararı denilen genel plân, niyet veya karar, zinciri oluşturan ve her biri birbirinden bağımsız olan suçları birbirine bağlayan ortak bir zemini oluşturur. Suç işleme kararının yenilenip yenilenmediği, birden çok suçun aynı karara dayanıp dayanmadığı, aynı zamanda suçlar arasındaki süre ile de ilgilidir. İşlenen suçların arasında kısa zaman aralıklarının olması suç işleme kararında birlik olduğuna; uzun zaman aralıklarının olması ise suç işleme kararında birlik olmadığına karine teşkil edebilecektir....
Davalı-karşı davacının TMK 162 maddesinden kaynaklı pek kötü veya onur kırıcı davranış nedenine dayalı boşanma talebi yönünden ise, davacı-karşı davalının davalı kocaya karşı, yasada belirtilen hayatına kastetmesi veya kendisine pek kötü davdanılması ya da ağır derecede onur kırıcı bir davranışta bulunulması eylemlerinin olmadığı, ayrıca tarafların 2017 yılından bu yana ayrı yaşadıkları, TMK 162 maddesine göre boşanma kararı verilebilmesi için davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak 6 ay ve her halde bu sebebin doğumunun üzerinden 5 yıl geçmekle dava hakkının düşeceği belirtilmiş olup, davalı-karşı davacı kocanın gerek daha önce açtığı ve retle sonuçlanan Antalya 2.Aile Mahkemesinin 2017/466 esas-2018/1103 karar sayılı dosyasında bu talebinin bulunmadığı, gerekse daha sonra bu nedenlere dayalı bir boşanma davası açmadığı anlaşıldığından, pek kötü veya onur kırıcı davranış nedenine dayalı boşanma davasının da reddine karar verilmiştir....
Dava, TMK'nın 163. maddesinde düzenlenen haysiyetsiz hayat sürme nedenine dayalı boşanma ve fer'ilerine ilişkindir. Yargıtay bozma ilamı ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Dairemizin 28.11.2020 tarih, 2019/2123 Esas, 2020/1958 Karar sayılı ilamı Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 12.04.2021 tarih, 2021/1557 Esas ve 2021/2929 Karar sayılı ilamında bozmaya konu yaptığı; "Davacı erkek tarafından açılan boşanma davasının yapılan yargılaması sonucunda, ilk derece mahkemesince 24.06.2019 tarihinde erkeğin birleşen davasının kabulü ile boşanmanın ferileri yönünden karar verilmiş, verilen karar davalı kadın tarafından istinaf edilmekle, bölge adliye mahkemesince, 11.12.2020 tarihinde kadının istinaf talebi kabul edilmekle ilk derece mahkemesi kararı kaldırılmış, erkeğin davasının reddine karar verilmiştir. Verilen karara karşı davalı erkek 18.01.2021 tarihinde temyiz talebinde bulunmuştur. Davacı kadın, 17.02.2021 tarihinde vefat etmiştir....
TMK.nun 163. maddesinde" Eşlerden biri küçük düşürücü bir suç işler veya haysiyetsiz bir hayat sürer ve bu sebeplerden ötürü onunla birlikte yaşaması diğer eşten beklenemezse, bu eş her zaman boşanma davası açabilir." denilmektedir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından boşanma ve ferileri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın tarafından açılan hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davalarının yapılan yargılaması sonunda; ilk derece mahkemesince kadının TMK m.162’ye dayalı davasının reddine, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın ferilerine hükmedilmiş ve hükme karşı davalı erkek tarafından boşanma(TMK m.166/1) ve ferileri yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Bölge adliye mahkemesi, istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermiş ve hüküm davalı tarafça boşanma(TMK m.166/1) ve ferileri yönünden temyiz edilmiştir....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-davalı kadın, zina (TMK m.161), haysiyetsiz hayat sürme (TMK m.163) ve evlilik birliğinin sarsılması sebeplerine (TMK m.166/1) dayalı olarak boşanma talebinde bulunmuş mahkemece kadının zina (TMK 166) ve haysiyetsiz hayat sürme (TMK m.163) sebebine dayalı boşanma taleplerinin reddine, Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi uyarınca ise davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden, mahkemece uyulan Dairemizin 2015/5549 esas ve 2015/22799 karar sayılı 01.12.2015 tarihli ilamı ve mahkemenin de kabulünde olduğu üzere; davalı-davacı erkeğin sadakatsizlik eyleminin sabit olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda davacı-davalı kadının zinaya dayalı boşanma davasını ispatladığının kabulü gerekir....
Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunun 163. maddesi gereğince davacı kesin süre içerisinde delil ikame etmediğinden, delil ikamesi hakkını kaybetmiştir. O halde ispat edilmeyen davanın reddi gerekirken kabulü isabetsizdir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir. TEMYİZ EDEN : Davalı vekili HUKUK GENEL KURULU KARARI Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü: Dava, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuksal nedenine dayalı boşanma isteğine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne ve tarafların boşanmalarına karar verilmiştir. Özel Dairenin bozma ilamına karşı mahkemece direnilmiştir. Davalı vekiline direnme kararı 22.12.2000 tarihinden tebliğ edilmiş, davalı vekili 2.1.2001 havale tarihli dilekçeyle temyiz talebinde bulunmuştur....
Davalının, davanın zina hukuki sebebi nedeniyle kabulüne, kusur tespitine dair istinaf başvurusu yönünden; TMK.nun 161/1. maddesinde "Eşlerden biri zina ederse, diğer eş boşanma davası açabilir." TMK.nun 163. maddesinde "Eşlerden biri küçük düşürücü bir suç işler veya haysiyetsiz bir hayat sürer ve bu sebeplerden ötürü onunla birlikte yaşaması diğer eşten beklenemezse, bu eş her zaman boşanma davası açabilir." TMK.nun 166/1. maddesinde; "Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenemeyecek derecede temelinden sarsılmış olarsa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir." denilmektedir....