Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece, davacı-davalı kadın tarafından açılan suç işleme (TMK m. 163) ve evlilik birliğinin sarsılması sebeplerine dayalı boşanma davalarının ayrı ayrı reddine, davalı-davacı erkeğin birleşen pek kötü veya onur kırıcı davranış sebebine dayalı boşanma davasının ise kabulüne karar verilmiş,hüküm davacı-davalı kadın tarafından temyiz edilmiştir. Dosyanm incelenmesinde davalı-davacı erkeğin ablası tarafından erkeğin kısıtlanması amacıyla ...Sulh Hukuk Mahkemesi'ne vesayet davası açıldığı,bu davanın yetkisizlik kararı ile ... 2.Sulh Hukuk Mahkemesi'nde görülmeye devam edildiği anlaşılmıştır. Tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları dava şartlarından (HMK m. 114/1-d) olup, bu husus kamu düzeniyle ilgilidir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 5607 sayılı Yasaya muhalefet HÜKÜM : Hükümlülük,zoralım Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü; Kaçakçılık suçunda kamu zararının "eşyanın ithalinde öngörülen gümrük vergileri ve diğer eş etkili vergiler ile mali yükler" toplam tutarı olan gümrük vergileri olduğu ve sanık tarafından giderilmediği cihetle adli sicil kaydı bulunmayan sanık hakkında ‘‘Sanığın geçmişteki hali, suç işleme hususundaki eğilimi ve sabıkalı olması’’ gerekçe gösterilerek hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi bozma sebebi yapılmamıştır. Yapılan duruşmaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, gösterilen gerekçeye ve takdire göre sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 22/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi SUÇ : Güveni kötüye kullanma HÜKÜM : Beraat Güveni kötüye kullanma suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığın katılanın sahibi olduğu ...Oto Kiralama Şirketinden 2 günlüğüne... plakalı 2008 model ... marka otoyu kiraladığı, ancak kira süresinin bitiminde aracı iade etmediği, sanığın kiraladığı aracı arkadaşına verdiği arkadaşının kaza yapması sebebi ile aracı tamir ettirmeye çalıştığı bu sebeple iade edemediği savunmasında bulunduğu somut olayda; sanık savunması, katılanın aracın bir kısmının tamir edildiği yönündeki beyanı ile tüm dosya kapsamından, sanığın suç kastı ile hareket ettiğinin sabit olmadığı gerekçesine dayanan mahkemenin beraat yönünde kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir....

        Hükme dayanak yapılan 3713 sayılı Kanunun 2/2. maddesindeki “ve örgüt mensupları gibi cezalandırılır” ibaresi hükümden sonra yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanunun 74. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış ise de; anılan maddenin yürürlükten kaldırılmasına ilişkin madde gerekçesi ile suç tarihinde ve halen yürürlükte olan ve genel hüküm niteliğinde bulunan 5237 sayılı TCK'nın 220/6. maddesi hükmü karşısında ve suça sürüklenen çocuk hakkında ceza hükmü tesis edilirken temel cezanın belirlenmesinden sonra TCK'nın 220/6. madde ve fıkrasının uygulanması gerekirken TCK'nın 31/3. madde ve fıkrasının uygulanması sonuca etkili görülmediğinden bozma sebebi sayılmamıştır....

          Asliye Hukuk ile ... 1. Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, 14.04.2016 tarihli dilekçe ile eski eşi olan davalıdan 13.01.2016 tarihinde boşandıklarını, boşanma davası açılmadan önce ve dava sırasında davalının başka erkeklerle görüştüğünü, sadakat yükümlüğünü yerine getirmediğini belirterek manevi tazminat istemiyle asliye hukuk mahkemesinde dava açmıştır. ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi, davacı, boşanma davası açmadan önce davalının kendisini aldattığını boşanma davası sırasında öğrendiğini iddia ettiği, bu durumun boşanma sebebi olduğu ve boşanma davası sırasında da boşanma sebebi olarak ileri sürüldüğünü, TMK'nın 174. maddesi uyarınca tazminat istendiği, davaya bakma görevinin aile mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. ... 1....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜMLER : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Maliki aynı şahıs olsa bile, suçun işlendiği yerler farklı ise; artık aynı suç işleme kararından söz edilemeyeceğinden fiil sayısınca suçun işlendiğini kabul etmek gerekecektir. Olayımızda iki ayrı suç oluşmasına rağmen tek bir ceza verilip zincirleme suç hükümlerinin uygulanması suretiyle eksik ceza tayin edilmiş ise de, önceki 23.12.2014 tarihli hükmü aleyhe temyiz eden bulunmaması sebebiyle kazanılmış hak oluştuğundan bu husus bozma sebebi yapılmamıştır....

              Temyiz sebebi ancak hükmün hukuki yönüne ilişkin olabilir.'' ve aynı Kanunun 301. maddesinin ''Yargıtay, yalnız temyiz başvurusunda belirtilen hususlar ile temyiz istemi usule ilişkin noksanlardan kaynaklanmışsa, temyiz başvurusunda bunu belirten olaylar hakkında incelemeler yapar.'' şeklinde düzenlendiği de gözetilerek sanık ... müdafiinin temyiz isteminin, atılı suçun vasıf ve mahiyetinin oluşmadığına, sanığın suç işleme kastıyla hareket etmediğine, suçu işlemeyen sanığın müştekilerin zararlarını giderdiğine; sanık .... müdafiinin temyiz isteminin atılı suçun unsurlarının oluşmadığına, müdahil tarafın yanlı ve soyut beyanlarına dayanıldığına, çelişkili beyanların olduğuna, sanığın suçu işlememesine rağmen zararı giderdiğine; sanık .... müdafiinin temyiz isteminin sanığın beraat etmesi gerektiğine, lehe hükümlerin uygulanmamasına; sanık... müdafiinin temyiz isteminin, atılı suçun unsurlarının oluşmadığına, sanığın suç işleme kastının olmadığına, sanığın zararı giderdiğine yönelik olduğu...

                İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 08/12/2021 NUMARASI : 2021/520 ESAS - 2021/802 KARAR DAVA KONUSU : İş (Kurum İşleminin İptali İstemli) KARAR : Yukarıda mahkemesi ile esas ve karar numarası yazılı dosya üzerinden verilen karara karşı istinaf başvurusunda bulunulmakla yapılan inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının babası Karip Şahin üzerinden 343220282 ES-SSK-Bağ numarası ile yetim aylığı almakta iken; müvekkilin aylığının Ekim 2018 tarihi itibariyle kesildiğini, aylık kesme işlemi ve sebebi ile ilgili müvekkile bilgi verilmediği gibi kendisine herhangi bir karar da tebliğ edilmediğini, bunun üzerine davacının davalı Kurum Antalya T3 gittiğini; kendisine muvazaalı boşanma sebebi ile aylığının kesildiği bilgisinin sözlü olarak verildiğini, daha sonra Antalya Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü' nün 10.10.2018 tarihli ve 59330193/13359319 sayılı yazısı ile muvazaalı boşanma sebebi ile yetim aylığının kesildiğini, bu sebeple zorunlu Genel...

                Davacı boşanma kararının kesinleşmesinden sonra temyize konu davayı açmış ve davalıdan maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası talebinde bulunmuştur. Evliliğin boşanma sebebiyle sona ermesinden doğan dava hakları, boşanma hükmünün kesinleşmesinin üzerinden bir yıl geçmekle zamanaşımına uğrar. TMK.md.178) Davacının maddi ve manevi tazminat talebi, boşanma kararının kesinleşmesinden sonra Türk Medeni Kanununun 178. maddesi uyarınca talep edilmiştir. Evliliğin boşanma sebebiyle sona ermesinden sonra açılan, boşanmanın fer'i niteliğindeki tazminat taleplerinin değerlendirilmesinde esas alınacak kusur boşanma davasında belirlenen ve boşanma sebebi olarak kabul edilmiş olan kusurdur. Davacının, boşanma davasında dayanmadığı yeni vakıalara dayanması, bunlara ilişkin delil göstermesi, bu delillerin toplanması ve boşanma sebebi olarak boşanma kararında kabul edilmeyen, davalının kusurlu davranışlarına dayanarak boşanmadan sonra nafaka ve tazminata hükmedilmesi mümkün değildir....

                  Somut olayda mahkemece yapılacak iş, davacı-karşı davalı erkeğin nisbi butlan davası yönünden, delillerin nisbi butlan sebebi ile (TMK m. 150/3) evliliğin iptali davası yönünden değerlendirilerek sonucu uyarınca karar verilmesi, davacı-karşı davalı erkek ve davalı-karşı davacı kadın tarafından açılan boşanma davalarının ise, erkeğin açtığı nisbi butlan sebebi ile evliliğin iptali davasının, boşanma davaları açısından bekletici sorun oluşturacağı gözetilerek, boşanma davalarının tefrik edilerek erkeğin açtığı nisbi butlan sebebi ile evliliğin iptali davasının sonucu beklendikten sonra boşanma davaları hakkında olumlu ya da olumsuz karar vermekten ibarettir. Bu yön nazara alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu