Başka işyerindeki çalışmaları Kuruma bildirilen ve primi yatırılan sigortalılar ile kendi adına ve hesabına bağımsız çalışan ve primleri kendilerince ödenen sigortalıların asgari işçilik incelemesine konu işyerinde geçen çalışmaları nedeniyle yeniden prim tahsil edilmesi mükerrer sigortalılığa ve prim tahsiline yol açacaktır. Bu nedenledir ki faturaya konu işçiliklerin incelemede dikkate alınması zorunludur. Asgari işçilik uygulamasında yalnızca malzemeli işçilik ve salt işçilik faturaları ve fatura bedelinin de KDV hariç kısmı dikkate alınır. Malzemeli işçilik bedeli içeren faturalar "inşaat maliyetinden" veya "istihkak bedelinden", salt işçilik bedeli içeren faturalar ise yaklaşık maliyete asgari işçilik oranı uygulandıktan sonra bulunan asgari işçilik tutarından düşülür. Asgari işçilik incelemesinde dikkate alınacak faturada mutlaka işçilik faaliyeti bulunmalıdır....
Yukarıda yer alan açıklamalar ışığında somut olayda Kuruma bildirilmesi gereken eksik işçilik miktarının Kurum müfettişince doğru hesaplandığı anlaşılmakla davanın tümden reddi gerekirken yerinde olmayan gerekçe ile yazılı biçimde davanın kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Kabule göre de; a) Yukarıda sıra numaraları belirtilen (7) adet fatura toplamının 401.283,30 TL olmasına rağmen bilirkişi raporunda 371.991,43 TL olarak kabulü, b) Hükümde yazılı 10.476,99 TL nin eksik işçilik miktarı olmasına karşın hüküm fıkrasında prim asıl alacağı olarak nitelendirilmesi, bu miktar üzerinden % 34,50 prim oranına göre prim ve gecikme zammının (gecikme cezası dahil) hesaplanarak davacıya istirdatı gereken miktarın buna göre belirlenmesi gerekirken eksik işçilik ile prim kavramlarının karıştırılması sonucu istirdatı gereken alacağın hatalı hesaplanması da doğru görülmemiştir....
Davacı şirket tarafından prim borcunun ödenmesine ilişkin 22.1.2010 tarihli ödeme belgesi ile, 5.115, 93 TL eksik işçilik nedeniyle prim tahakkukuna ilişkin dayanak belgeler (eksik işçilik tespiti tutanağı) ve tebliğine ilişkin belgeler ile itiraz vaki olmuşsa ilgili tüm belgeler Kurumdan, ayrıca davacı tarafından devir alınan.....infisah ve ticaret sicilinden terkinine ilişkin belgeler ......celbedilerek gönderilmek üzere, dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, temyiz itirazlarının bu noksanlıklar giderilip dosya geldikten sonra incelenmesine 04.07.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi. .......
Mahkemenin gerekçesinde belirtildiği üzere, 506 sayılı Yasanın 79.maddesindeki yetkiye dayanılarak otel işletmesinde yeterli işçilik bildirilmediği gerekçesiyle prim tahakkuku olanağı bulunmamaktadır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 06/07/2018 NUMARASI : 2016/438 ESAS, 2018/434 KARAR DAVA KONUSU : İş (SSK'ca Belirlenen Eksik İşçilik Prim Tutarına İtiraza İlişkin) KARAR : Davalı T3 vekili cevap dilekçesinde özetle: Eksik prim borçlarının 5510 sayılı yasaya göre 10 yıllık zaman aşımına tabi olduğunu, prim borçlarına ve Hizmet Tespiti davalarına ilişkin 506 sayılı kanunda zaman aşımının 5 yıl olarak uygulandığını, 5510 sayılı yasanın 86. maddesinde ve 506 sayılı yasada eksik bildirime ilişkin dava zaman aşımının 5 yıl olduğunun belitildiğini tüm bu zaman aşımlarının tek tek göz önüne bulundurulmasını, Davacının dava dilekçesinde Erbaa Belediyesinin düzenlemiş oldugu bordrolar ile SGK ya yapılan bildirimler arasında fark olduğunu belirttiğini arada iddia edildigi gibi işçi aleyhine herhangi bir fark bulunmamakta olduğunu, işçinin almış oldugu sosyal yardımların bir kısmının 506 sayılı ve 5510 sayılı yasaya göre prime esas kazanca dahil olmadığını, işçilerin günlük yevmiyelerinin...
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 06/07/2018 NUMARASI : 2016/438 ESAS, 2018/434 KARAR DAVA KONUSU : İş (SSK'ca Belirlenen Eksik İşçilik Prim Tutarına İtiraza İlişkin) KARAR : Davalı T3 vekili cevap dilekçesinde özetle: Eksik prim borçlarının 5510 sayılı yasaya göre 10 yıllık zaman aşımına tabi olduğunu, prim borçlarına ve Hizmet Tespiti davalarına ilişkin 506 sayılı kanunda zaman aşımının 5 yıl olarak uygulandığını, 5510 sayılı yasanın 86. maddesinde ve 506 sayılı yasada eksik bildirime ilişkin dava zaman aşımının 5 yıl olduğunun belitildiğini tüm bu zaman aşımlarının tek tek göz önüne bulundurulmasını, Davacının dava dilekçesinde Erbaa Belediyesinin düzenlemiş oldugu bordrolar ile SGK ya yapılan bildirimler arasında fark olduğunu belirttiğini arada iddia edildigi gibi işçi aleyhine herhangi bir fark bulunmamakta olduğunu, işçinin almış oldugu sosyal yardımların bir kısmının 506 sayılı ve 5510 sayılı yasaya göre prime esas kazanca dahil olmadığını, işçilerin günlük yevmiyelerinin...
Genel ilke bu olmakla birlikte, yasal karinenin aksi kanıtlanabileceği gibi Kurumun prim alacağının esasını teşkil eden müfettiş raporuna yönelik itirazlarda, müfettiş raporundaki saptamaların gerçeğe uygun olup olmadığının mahkemece araştırılması, özel ve teknik bilgiyi gerektiren asgari işçilik uygulamasına dair uyuşmazlıklarda HMK.'nın 266. maddesine göre bilirkişi incelemesi yapılması gerekir. Yine 506 sayılı Yasa'nın 130. maddesinde belirtildiği üzere; işin yürütülmesi için gerekli olan asgari işçilik miktarının belirlenmesi titiz bir araştırma ve inceleme gerektirdiği gibi Kurumun eksik işçiliğe dayalı re'sen prim ve gecikme zammı tahakkuku işlemine karşı itiraz ve dava yolu öngörüldüğüne göre, mahkemenin önüne gelen uyuşmazlığı yeterli ve gerekli bir araştırma ile tereddüte yer bırakmayacak biçimde sağlıklı bir çözüme kavuşturması gerekir....
nın bu iş yerinde çalışmadığına ilişkin olarak iş yerinde kurumca yapılan tefti ve inceleme sonucu düzenlenen 25.10.2007 tarihli müfettiş raporunun aksinin eş değer belge ile ispat edilemediği, bu çalışmalarının iptali sonucu kurumca eksik işçilik bildirimi yapıldığına ilişkin olarak düzenlenen rapor ve kurum işlemlerinin yerinde olduğu, ancak davacı tarafından bu sigortalılara ilişkin olarak ödenen prim tutarlarının eksik işçilik nedeniyle hesaplanan primden mahsubunun gerektiği, 19.01.2015 tarihli bilirkişi Yusuf Tola ve arkadaşlarınca tanzim edilen bilirkişi raporununda ki hesaplama ve değerlendirmelerin dosyadaki kayıtlara uygun olduğu da kabul edilip hükme esas alınmış ve fark prim alacağının 454,28 TL olduğu, davacının bu miktar kadar davalı kuruma bu iş yerinde dosyası üzerinden prim ödemesi yapması gerektiği kabul edilip, Davacının davasının kısmen kabul, kısmen reddi ile, 1-Davacının bina inşaatında çalıştırdığı işçilerin silinen günleri ile ilgili işlemin iptaline dair davasının...
Öte yandan, Kuruma, yeterli işçilik bildirilmiş olup olmadığının araştırılmasında dikkate alınacak asgari işçilik oranlarının saptanması amacıyla oluşturulan Asgari İşçilik Tespit Komisyonu tarafından belirlenmiş olan asgari işçilik değerleri, malzeme, işçilik, kar ve işin yürütülmesinde etken diğer unsurların, konuya ilişkin düzenlemeler ışığındaki hesaplamaya dayalı olarak belirli orandaki ifadesi olup; Kurum tarafından uygulanan işçilik oranının ihale konusu işin sıralanan unsurları yönünden uygunluk göstermediğinin ileri sürülmesi olanağı da bulunduğundan, böylesi durumlarda, ihaleye ilişkin tüm belgeler getirtilerek, istihkakı oluşturan kalemler, kar payı, ihale indirimi, işin yapımında kullanılan teknoloji, genel ve yöresel rayiçler ile özellikle yapılan işin, asgari işçilik tespitine dayanak alınan verilerden uzaklaşan yönlerini ortaya koymak ve işin yapımında ileri teknoloji kullanılması nedeniyle o iş için Kurumca belirlenen asgari işçilik oranından daha düşük işçilik oranı gerçekleştiği...
Bu durumda mahkemece yapılması gereken iş, sigorta müdürlüğünce mahkeme ve iş sahibine bildirilen prim ve gecikme zammı miktarlarının farklı olması sebebiyle çelişkiyi giderecek şekilde eksik prim ve gecikme zammı miktarlarının yeniden ilgili birimden araştırılıp saptanması, mevcut bilirkişiler uzman olmadıklarını açıkladıklarından sosyal sigortalar mevzuatı konusunda uzman teknik kişilerden oluşturulacak yeni bir bilirkişi kurulundan davacının taşeron olarak faaliyette bulunduğu dönemle ilgili, beyan ettiği işçilik miktarları ile aynı dönem için idarece tahakkuk ettirilen eksik işçilik miktarları ve buna tekabül eden eksik prim borcu ile dava tarihine kadar gecikme zammı konusunda rapor alınıp, bulunacak miktarın hakediş bedelinden mahsubu suretiyle davanın sonuçlandırılması olmalıdır. Belirtilen hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ve yanlış değerlendirme sonucu davanın reddi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur....