"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi K A R A R 1) Davaya konu 18.12.2008 tarihli 104606/AİRE/07 sayılı asgari işçilik inceleme raporuna istinaden davacı adına Ek Prim Tahakkuk Belgesi ve Ek Bildirge Belgesi düzenlenip düzenlenmediğini, düzenlenmiş ise Kurum müfettişince yapılan asgari işçilik incelemesi sonucunda belirlenen prim tahakkukunun davacıya tebliğine dair tebliğ belgesinin onaylı bir örneği, 2) Davacının tebliğ edilen prim, idari para cezası ve gecikme zammı borcuna karşı itirazı olup olmadığı araştırılarak var ise itiraz dilekçesi, Prim Tahakkuk İtiraz Komisyonu kararı ile bu kararın davacıya tebliğine ilişkin tebliğ belgesinin onaylı bir örneği, Kurumdan istenerek alınacak yanıt ve belge eklendikten sonra gönderilmek üzere dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 12/03/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Maddesinde belirtilen prosedür uyarınca eksik işçilik bildiriminde bulunulduğu yönünde bildirim yapılıp yapılmadığı, eksik işçilik bildiriminde bulunulduğundan bahisle prim borcu tahakkuk ettirilip ettirilmediği, ettirilmiş ise prim borcunun tebliğine ilişkin belgeler ile itirazın reddine ilişkin kararın tebliğine ilişkin belgeler celbedilmeli, sonucuna göre karar verilmelidir. Kurumca eksik işçilik bildiriminde bulunulduğu yönünde, anılan prosedür gereği işlem yapılmamış ise; bu durumda davacının iş bu davayı açmasında hukuki yararı bulunup bulunmadığının hususunun irdelenmesi gerekir. Hukuki yarar, davanın konusuna ilişkin dava şartlarından olup, davacının dava açmakta hukuken korunmaya değer bir yararının bulunması gerekir. Davada; davacının, hukuki yararının bulunup bulunmadığı, mahkemece, re'sen araştırılacak hususlardandır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 114/h maddesinde, hukuki yarar açıkça dava şartları içerisinde sayılmıştır....
Mahkemece "özetle işçilik bildirimi ile ilgili tüm verileri dikkate alarak gerçek biçimde işçilik oranını ve miktarını bilirkişilere tespit ettirerek çıkacak sonuca göre karar verilmesi" yönündeki yargıtay bozma ilamına uyulması sonucunda 08/04/2011 tarihli 3 kişilik bilirkişi heyeti raporu ile eksik işçilik bildiriminden davacının 8.408,48 TL prim borcu olduğunun bildirildiği, davacı itirazı ile de 15/02/2012 tarihli eksik işçilik bildiriminin olmadığı yönündeki mali müşavir raporu nazara alınarak davacının prim borcu olmadığı ve buna bağlı olarak 2007/1-2 nolu ünite komisyon kararın iptaline karar verilmiş ise de verilen kararın bozma ilamına uymadığı, bozma ilamının gereğinin yerine getirilmediği görülmüştür. Bozma ilamında da açıklandığı üzere 368.541.00 TL faturanın USAŞ AŞ.'...
Eldeki davada ise, 08.07.2013-06.01.2014 tarihleri arasında yapılan ihaleli iş nedeniyle davalı kurumca yapılan asgari işçilik incelemesi sırasında, işe uygulanması gereken oranın %18,61 olarak esas alınıp belirlenen asgari işçilik miktarı üzerinden tahakkuk ettirilen prim ve gecikme zammı miktarının davacıya tebliğ edildiği, davacı tarafından süresinde Kuruma itiraz edildiği ve itirazın reddi üzerine süresinde İş Mahkemesine dava açıldığı, asgari işçilik komisyonu tarafından belirlenen asgari işçilik oranının nasıl belirlendiğine ve hangi kriterler dayanak yapılarak asgari işçilik oranının tespit edildiğinin dosya kapsamından belirlenemediği anlaşılmaktadır. Mahkemece, asgari işçilik oranları tebliğinin 91. maddesi (b) bendinde belirtilen makinalı (malzemeli) kapsamında işin yapıldığı kabul edilerek, asgari işçilik oranının %10 olduğu, eksik işçilik olmadığı değerlendirmesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir....
Kurumca asgari işçilik uygulamasının bir türü olan genel denetim sonucu belirlenen eksik işçilik tutarı üzerinden tahakkuk ettirilen prim ve gecikme zammının öncelikle işverene tebliği ve itiraz hakkını kullanması için Kanun'da öngörülen bir aylık sürenin beklenmesi, işverenin itirazı halinde ise Komisyon kararının verilmesi beklenilmelidir. Kanunda belirtilen biçimde prim ve gecikme zammı işverene tebliğ edilmeden ve işverenin itirazı hakkında Komisonca bir karar verilmeden önce Kurumun ödeme emri göndermesi mümkün değildir. Somut olayda, Kurumun prim ve gecikme zammına ilişkin ödeme emrini 3.11.2009 tarihinde davacıya tebliğ ettiği ve eldeki davanın 7 günlük itiraz süresi içinde açıldığı anlaşılmakta ise de genel denetim sonucu tahakkuk ettirilen prim ve gecikme zammının davacıya tebliğ edilip edilmediği ve edilmiş ise davacının süresinde itirazı olup olmadığının mahkemece araştırılmadığı anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi Davacı, prim tahakkukuna ilişkin Kurum işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davacı vekili ve davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi. K A R A R Dava, davacının eksik işçilik bildiriminden dolayı davalı Kurumca tahakkuk ettirilen prim borcuyla ilgili olarak yapılan işlemin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulü ile, 22.10.2014 tarih 24211461-2060305-5172182 no.lu ... SGK merkezince tanzim edilen prim tahakkuk kararının iptaline karar verilmiştir....
Davacı şirket tarafından, re'sen prim tahakkuku için gerekli maddi ve hukuki koşullar oluşmadığından prim tahakkukuna ilişkin kurum işleminin iptali, davalı Kuruma borcunun bulunmadığının tespiti, gecikme zammı ile birlikte 12.09.2009 tarihinde ödenmiş 109.070,22 TL'nin yasal faizi ile davalı Kurumdan tahsiline karar verilmesinin istenildiği anlaşılmaktadır. ./... -2- Davacı şirketin ".....ı" isimli iş yeri ile ilgili olarak davalı Kurumca yapılan inceleme sonucunda 148.005.38 TL. eksik işçilik bildirimi tespit edilerek 2005/9. ay için resen prim tahakkuku yoluna gidilmiş ise de; Mahkemece, davacı şirketin 4.728.06 TL. eksik işçilik bildirimi karşılığında davalı Kuruma 1.678,46 TL. ek prim ve 1.805,81 TL. gecikme zammı borcu bulunduğu kanaatiyle, "2005/9 dönemine ait 50.863,45 TL. ek prim borcu ve 54.722,50 TL gecikme zammı bakımından borçlu olmadığının tespitine, 50.863,45 TL....
Davanın yasal dayanağı olan 506 sayılı Kanunun “Prim Belgeleri” başlığını taşıyan 79’uncu maddesinin 12’nci fıkrasında; bu Kanunun 83’üncü maddesinde belirtilen kurum ve kuruluşlar tarafından ihale yoluyla yaptırılan her türlü işlerden dolayı yeterli işçilik bildirmiş olup olmadığının Kurumca araştırılacağı, usul ve esasları yönetmelikle belirlenecek bu araştırma sonucunda yeterli işçiliğin bildirilmemiş olduğunun anlaşılması durumunda, bildirilmemiş olan işçilik tutarı üzerinden hesaplanan prim tutarının, gecikme zammı ile birlikte sigorta müfettişince inceleme yapılması istenilmeksizin işveren tarafından ödendiği takdirde, işyeri hakkında sigorta müfettişine inceleme yaptırılmayabileceği belirtilmiş; 16’ncı fıkrasında; Kuruma, yeterli işçilik bildirilmiş olup olmadığının araştırılmasına ilişkin yöntem, işin yürütümü için gerekli olan asgari işçilik tutarının tespitinde ve Kuruma yeterli işçilik bildirmiş olup olmadığının araştırılmasında dikkate alınacak asgari işçilik oranlarının saptanması...
K A R A R Davacı, eksik işçilik bildirimi sebebiyle davalı Kurum tarafından tahakkuk ettirilen prim ve gecikme zammına ilişkin takibin iptalini istemiştir. Mahkeme istemi kabul ederek, Kurumca düzenlenerek gönderilen ödeme emrinin iptaline karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, Kurumun eksik işçilik tespiti nedeni ile re'sen prim tahakkuku işleminin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. İncelemeye konu ilamda; “... davacıya tebliğ edilen ve davaya konu eksik işçilik tespiti nedeniyle resen prim tahakkuklarının ait olduğu yıllar itibariyle zamanaşımının dolduğu, zamanaşımının dolması nedeniyle davaya konu Kurumun fark prim tahakkukunun iptal edilmesi gerektiği” belirtilmiştir. Ancak, dosyanın tetkikinde, davaya konu noksan işçilik tutarının hangi dönemlere ilişkin olup, hangi dönemlere mal edildiği ve dönemler itibari ile miktar ve tutarının tespitinin mümkün olmadığı anlaşılmıştır....