İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı şirketin işçilerine ödediği ancak SPEK miktarına dahil edilmeyen bir SPEK tutarının söz konusu olmadığını, varlığı yönünden henüz kesinlik kazanmayan ücret, fazla çalışma ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücretlerine ilişkin alacakların varlığı ve ödenmesi gerektiği kabul edilse dahi, söz konusu ödemenin yapıldığı ayın SPEK tutarına dahil edilebileceği bu nedenle; bu aşamada 2015/01-12 – 2016/01-12-2017/01. ayları SPEK tutarlarında bir eksiklikten söz edilmesinin mümkün olamayacağını, bu nedenle davalı Kurumun 20.02.2020 tarihli işleminin iptali ile davacı şirketin ... sicil sayılı işyerine ilişkin bu belgede yazılı 7.750,00 TL prim borcu olmadığı kanaatine varılmakla davanın kabulüne karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....
Düzenlenen raporda da açıklandığı üzere, davacının yazılı belgelerle saptanan ücretlerine göre kuruma yapılan SPEK bildirimlerinin eksik olduğu" gerekçesiyle; "Davacının davasının kabulü ile Davacının davalıya ait 500041 sicilli iş yerinde 13.03.2008-21.12.2009 dönemi hizmet akdine tabi olarak çalışması sebebiyle kuruma yapılan spek bildirimlerinin eksik olduğunun tespiti ile Mart 2008 için bildirilen 385,32 TL ye ek 2.119.26 TL, Nisan, Mayıs, Haziran 2008 için bildirilen aylık 608,40 TL ye ek olarak her bir ay için 3.346,20 TL, Temmuz, Ağustos, Eylül, Ekim, Kasım, Aralık 2008 için bildirilen aylık 638,70 TL'ye ek olarak her bir ay için 3.513,00 TL 2009 yılı Ocak, Şubat, Mart, Nisan, Mayıs, Haziran ayları için bildirilen 666,00'şar TL ye ek olarak 3.663,00'er TL Temmuz, Ağustos, Eylül, Ekim, Kasım 2009 ayları için bildirilen 693,00'er TL'ye ek olarak 3.811,50'şer TL Aralık 2009 için bildirilen 646,80 TL'ye ek olarak 3.557.40 TL ilavesi ile spek tutarlarının bu şekilde...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile "davacının davasının kısmen kabulü ile, davacının davalıya ait iş yerinde geçen çalışması bakımından 2012 yılı 7 nci ay Kuruma bildirilmesi gereken fark SPEK tutarının 5.580,45 TL olduğunun tespitine, (yapılan 532,95 TL SPEK bildiriminin eklenmek kaydı ile 7.ay SPEK tutarının 6.713,40 TL olması gerektiğinin tespitine) Artan kısma ilişkin isteğin reddine," karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ... davalılar vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur. B.İstinaf Sebepleri 1.Davalı ......
Bu nedenle yapılacak hesaplamalarda, hizmet tespit davasında tarih aralıkları belirtilerek ücret miktarı belirlenen dönemler için hizmet tespiti davasında belirlenen o ücret kabul edilerek hesaplamalar yapılmalıdır.”denilmektedir. Anılan Yargıtay içtihadı ışığında somut olay incelendiğinde hizmet tespiti davasında tespit edilip kesinleşen SPEK işçilik alacakları davası yönünden bağlayıcı niteliktedir. Bu nedenle davacının istinaf itirazının reddi gerekmiştir. Bu itibarla sonuç olarak; ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleri ile dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla HMK'nın 353/1- b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 23/01/2020 NUMARASI : 2016/846 2020/23 DAVA KONUSU : Hizmet ve Spek Tespiti KARAR : Taraflar arasındaki hizmet ve spek tespiti davasının yapılan yargılaması sonunda mahkemece verilen karara karşı davalı T5 vekili ve davalı T3 tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemizce dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda gereği görüşülüp düşünüldü....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 06/09/2021 NUMARASI : 2018/386 2021/219 DAVA KONUSU : Spek tespiti KARAR : Taraflar arasındaki spek tespiti davasının yapılan yargılaması sonunda mahkemece verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemizce dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda gereği görüşülüp düşünüldü....
Apartmanı Yönetim Kurulu Başkanlığı nezdinde 10/07/2008-08/10/2012 tarihleri arasında hükümde yazıldığı şekilde ( ayda 15 günlük çalışma esası ) geçen hizmetlerine ilişkin sigortalılığa esas alınan prim kazancının (SPEK) hükmün infazı sırasında Kurum’a bildirimi dava dışı işyerlerince yapılmış olan (SPEK)le birlikte uygulanabilmesinin mümkün olduğunun anlaşılmasına göre, davacı ve davalı taraf vekillerinin yerinde olmayan tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harçlarının temyiz edenlere yükletilmesine 02/07/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....
maaş tutarları ile kuruma bildirilen SPEK tutarları arasında fark bulunmadığı, bordolarda tahakkuk eden net maaş tutarları ile davacıya ait banka hesabına yatan maaş tutarları arasında fark bulunmadığı yönünde tespitte bulunulduğunu, taraflar arasında imzalanan iş sözleşmesine göre fark SPEK tutarı tespit edilmediğini, muadil ücrete göre hesaplama yapılamasının herhangi bir dayanağının bulunmadığını belirterek kararı temyiz etmiştir. 2....
Eldeki davada ise, mahkemece bozma sonrası yapılan yargılamada, davacının prime esas kazancının tespiti istemine uygun şekilde, “davacının 2010 yılı Eylül ayına ait SPEK tutarının 3.130,82 TL olduğunun tespitine” dair karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, tespit davalarındaki yöntem dışına çıkılarak ve infazda tereddüt uyandırabilecek şekilde, davacı hakkında tespiti yapılan prime esas kazançtan her iki davalının sorumlu olduğuna dair karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedeni olduğu gibi, uyulan bozma ilamı ile oluşan usulü kazanılmış hak çerçevesinde, sigorta primine esas kazancın tespiti ile yaşlılık aylığının miktarının tespiti istemi bakımından, mahkemece kısmen kabul kararı verilmesi karşısında, davalılar lehine maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi gereğinin gözetilmemesi de isabetsizdir....
Eldeki davada ise, mahkemece bozma sonrası yapılan yargılamada, davacının prime esas kazancının tespiti istemine uygun şekilde, “davacının 2009 Temmuz ayına ait SPEK tutarının 3.404,11 TL olduğunun tespitine” dair karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, tespit davalarındaki yöntem dışına çıkılarak ve infazda tereddüt uyandırabilecek şekilde, davacı hakkında tespiti yapılan prime esas kazançtan her iki davalının sorumlu olduğuna dair karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedeni olduğu gibi, uyulan bozma ilamı ile oluşan usulü kazanılmış hak çerçevesinde, sigorta primine esas kazancın tespiti ile yaşlılık aylığının miktarının tespiti istemi bakımından, mahkemece kısmen kabul kararı verilmesi karşısında, davalılar lehine maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi gereğinin gözetilmemesi de isabetsizdir....