Ne var ki kamu düzeni ile yakından ilgili olan soybağının reddi davalarında, Türk Medeni Kanunu'nun 284. maddesinde belirtilen koşullar saklı kalmak kaydıyla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu uygulanır....
Dava, TMK 286.madde gereğince koca tarafından ana ve çocuk aleyhine açılan soybağının reddi davasıdır. İlk derece mahkemesince, davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiş, davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Dosya kapsamına göre, davacı Kadir ve davalı Nermin 1979 yılında evlenmiş, 26.06.1995 tarihinde kesinleşen ilam ile boşanmışlardır. 04.08.1995 tarihinde dünyaya gelen Ozan Önder TMK 285.madde gereğince evliliğin sona ermesinden başlayarak 300 gün içinde doğmuş olmakla babası olarak Kadir Kılınç nüfusuna kaydedilmiştir. Davacı erkek, çocuğun kendisinden olmadığını, Mayıs 2018'de öğrendiğini belirterek TMK 286 ve devamı maddeleri gereğince, ana ve çocuk aleyhine soybağının reddi davası açmıştır. Davacı erkeğin, davası TMK 289.madde gereğince hak düşürücü süre dolmadan süresinde açılmıştır. Erkeğin, sırf şüphe nedeniyle daha önceden dava açmamış olması hak düşürücü sürenin geçtiğine delalet kabul edilemez....
Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın soybağının düzeltilmesi niteliğinde olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Aile Mahkemesi ise, çocuğun ana ile soybağı doğum ile kurulduğundan anne ile çocuk arasındaki nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davaların soybağının düzeltilmesi olarak nitelendirilemeyeceğini belirterek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda, davalılar ..... ve ......'nin gerçekte annelerinin ... olduğu halde nüfus kaydına babalarının resmi nikahlı eski eşi davacı ...'in çocukları olarak kaydettirmesi nedeniyle nüfus kaydının düzeltilmesi talep edilmiştir. Anne ile çocuk arasında görülen ve nüfustaki anne adının düzeltilmesi talebini içeren eldeki davanın Türk Medeni Kanununda düzenlenen soybağının düzeltilmesi davası olarak nitelendirilemeyeceği, davanın nüfusta kayıt düzeltimi davası olduğu anlaşılmakla, uyuşmazlığın 3. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi (Aile Mah.Sıfatıyla) Dava dilekçesinde, soybağının reddi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının gerçek babasının davalı ..... olmadığını beyan ederek soybağının reddine karar verilmesini talep etmiş, mahkemece davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 293. maddesinde; " Eşler, evlilik dışında doğmuş olan ortak çocuklarını, evlenme sırasında veya evlenmeden sonra, yerleşim yerlerindeki veya evlenmenin yapıldığı yerdeki nüfus memuruna bildirmek zorundadırlar....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Dava dilekçesinde, soybağının reddi ve babalığın tespiti istenilmiştir. Mahkemece davanın soybağının reddi yönünden kabulüne, babalığın tespiti hakkında tefrik kararı verilmiş, hüküm davalılardan ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı kayyım, küçük ... adına açtığı davada; evlilik içi doğum nedeniyle çocuğun davalılardan ... üzerine kaydedildiğini belirterek gerçek baba ... olduğundan ... ile olan soybağının reddine, ...'...
Buna göre, dava bu haliyle, davacının babasının ... olmadığı iddiası bakımından 4721 sayılı TMK'nin 286. maddesi kapsamında soybağının reddi, biyolojik babasının ... olduğu iddiası yönünden ise aynı Kanun'un 301. maddesi kapsamında babalığın tespiti istemine ilişkindir. Davacının ... ile olan soybağı ilişkisi geçersiz kılınmadıkça babalık davasının dinlenmesi mümkün olmadığından, eldeki davaya soybağının reddi olarak bakılarak, davada taraf teşkili sağlanıp, iddia ile ilgili olarak DNA raporu da aldırılıp sonucuna göre bir karar verilmesi, babalığın tespiti talebinin eldeki dosyadan tefriki ile başka bir esasa kaydedilerek soybağının reddi davasının sonucu beklenip bir karar verilmesi gerekirken, davanın nüfus davası olduğundan bahisle mahkemenin görevsizliğine karar verilmesi, doğru görülmemiştir....
O halde, ergin olmayan çocuğun, doğumla veya kan bağına dayanan soybağının yahut da yapay soybağının (evlat edinme) kurulmasıyla kazandığı soyadının; velayet hakkına sahip olan ebeveyn ya da çocuk vesayet altında ise vasisinin talebiyle değiştirilip değiştirilemeyeceği sorunu, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 321. maddesi hükmü ve soybağının hükümleri esas alınarak çözülecektir. Bu hüküm ve soybağının hüküm ve sonuçlarına ilişkin diğer düzenlemeler, TMK’nın "Aile Hukuku" başlığını taşıyan ikinci kitabında, "Hısımlık" başlıklı ikinci kısmının "Soybağının Hükümleri" başlıklı ikinci ayırımında yer almaktadır...." gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. İstanbul Anadolu 10. Aile Mahkemesi ise, "......
Mahkemece davanın soybağının reddi olarak nitelendirilip hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle reddine karar verilmiştir. 1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 33. maddesi uyarınca olayları açıklamak taraflara hukuki niteleme hakime aittir. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36.maddesinde; "Nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davaları, düzeltmeyi isteyen şahıslar ile ilgili resmî dairenin göstereceği lüzum üzerine Cumhuriyet savcıları tarafından yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılır. Kayıt düzeltme davaları (..) nüfus müdürü veya görevlendireceği nüfus memuru huzuru ile görülür ve karara bağlanır." 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 301.maddesinde; "Çocuk ile baba arasındaki soybağının mahkemece belirlenmesini ana ve çocuk isteyebilirler. Dava babaya, baba ölmüşse mirasçılarına karşı açılır....
İHBAR OLUNANLAR :1-Cumhuriyet Başsavcılığı 2-Hazine DAVA TÜRÜ :Soybağının Reddi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava soybağının reddine ilişkindir (TMK m. 289). Soybağının reddi davalarında davanın Hazine ve Cumhuriyet savcılığına ihbarına gerek bulunmamaktadır. Bu durumda; menfaatine aykırı bir sonucu içermeyen, soybağının reddine ilişkin kararı temyiz etmekte Hazinenin bir hukuki yararı da bulunmadığından; temyiz talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda gösterilen sebeple temyiz talebinin REDDİNE oybirliğiyle karar verildi. 26.11.2012 (Per.)...
İşte bu noktada, nüfus kütüğünde yer alan doğru olmayan kayıtlar, ilgilileri veya Cumhuriyet savcısı tarafından açılacak olan kayıt düzeltme davası ile gerçek durumuna uygun hale getirilebilir ki, bu dava uygulamada nüfus kaydının düzeltilmesi davası olarak adlandırılmakta olup zamanaşımı ve hak düşürücü süreye bağlı olmayan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, her türlü kanıta başvurulabilir (YHGK, 11.02.1998, 2-87/77 sayılı kararı). Soybağının reddi davası ile kayıt düzeltme davası, sonuçları (hane dışına çıkarmak) bakımından benzerlik göstermekte ise de, içerik ve yargılama kuralları açısından kendi özel hükümlerine bağlıdır. Soybağının reddinde, kişisel duruma ilişkin nüfus kaydında yer alan bilgi doğru olarak meydana gelmiş ve kütüğe tescil edilmiştir. Ancak bu doğru daha sonra soybağının reddi davası ile teknik anlamda bir yanlışlığa dönüştürülmüştür....