WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Soybağının Reddi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı (ana) tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, koca tarafından açılan soybağının reddi (TMK. md. 286/1) isteğine ilişkindir. Ana ve çocuğa ve baba olduğu iddia edilen kişiye karşı açılmıştır. Dava sebebiyle yasal temsilci ile küçüğün menfaati çatıştığına göre, çocuğa Türk Medeni Kanununun 426/2. maddesi gereğince kayyım atanması ve davanın kayyım huzuru ile görülmesi gerekir. Davada çocuğa kayyım tayini yoluna gidilmemiş, çocuğun temsili sağlanmamıştır....

    Davacının dava dilekçesindeki açıklamaları hukuksal olarak nitelendirildiğinde davanın Türk Medeni Kanununun 286. maddesi uyarınca açılmış "soybağının reddi davası" niteliğinde olduğu kabul edilmelidir. Baba olduğunu iddia eden kişiye, Türk Medeni Kanununun 291. maddesindeki durumların gerçekleşmesi dışında soybağının reddi davası açma hakkı tanınmamıştır. Davacı ... gerçek baba (biyolojik baba) olduğunu iddia ederek bu davayı açmıştır. Çocuğun nüfusta babası olarak gözüken davalı ... ... sağ olup, ayırt etme gücünü yitirmemiş ve gaipliğine de karar verilmiş değildir. Bu durumda Türk Medeni Kanununun 291. maddesi gözetildiğinde davacı ... yönünden dava açma koşulları oluşmuş değildir. Mahkemece hatalı hukuksal niteleme ile davanın "babalık tespiti" olarak değerlendirilerek reddine karar verilmiş olması doğru değil ise de, verilen ret kararı yukarıda açıklanan sebeple sonucu bakımından doğru olduğundan; ret hükmünün bu gerekçeyle onanmasına karar vermek gerekmiştir....

      Bu itibarla; 1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 77 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca işlem yapılarak a) Soybağının reddi davası açmak ve açılan davayı takip etmek kişiye sıkı sıkıya bağlı bir hakkın kullanımı niteliğinde olup, 6100 sayılı Kanun'un 74 üncü maddesi gereğince vekâletnamenin soybağının reddi davası ile ilgili özel yetki içermesi gerektiğinden; özel yetkiyi içeren vekâletnamenin aslı veya onaylı örneğinin dosyaya sunulması için davacı vekili ile kararı temyiz eden davalı vekiline kesin süre verilmesi, b) Vekâletname sunulmaz ise vekil tarafından verilen temyiz dilekçesinin, 6100 sayılı Kanun’un 77 nci maddesinin birinci fıkrasının son cümlesi gereğince yetkisiz vekil tarafından yapılmış temyize muvafakat verdiğini açıkça belirtmediği takdirde kararı temyiz etmemiş sayılacağı şerhini içeren davetiye ile davalılara tebliğ edilmesi, 2....

        Soybağının reddi davası ile TMK m. 285 uyarınca kurulan babalık karinesi çürütülerek, çocuk ile babası arasındaki soybağı ilişkisi ortadan kaldırılır. Soybağının reddi davasında sicilde meydana gelen yanlış bir kaydın düzeltilmesi söz konusu olmayıp; babalık karinesinin çürütülmesi söz konusudur. Oysa ki, çocuğun biyolojik annesi ve biyolojik babası haricindeki kişilerin nüfus siciline kaydedilmesi halinde çocuğun, sicilde anne olarak kayıtlı bulunduğu kişi ile arasında soybağı ilişkisinin bulunmadığı tespit edildiğinde, çocuk ile sicilde babası olarak kayıtlı bulunduğu kişi arasında “anne ile evlilik” yolu ile babalık karinesi de kurulmamış olur. Bu nedenle; babalık karinesinden faydalanmadan nüfus siciline kaydedilen çocukla koca arasında soybağının kurulması söz konusu olmadığından bu durumda açılacak dava soybağının reddi davası olmayıp sicildeki kaydın düzeltilmesi davasıdır....

        KARAR Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkili ... ile ... arasındaki soybağının kaldırılmasına karar verilmesini istemiş, mahkemece davanın reddine dair verilen karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinden, mahkemece 14.01.2016 tarihli oturumun (2) numaralı ara kararı ile 2.000,00 TL gider avansının yatırılması için davacı tarafa iki hafta kesin süre verildiği, kesin süre içinde gider avansının yatırılmadığı gerekçesiyle 07.04.2016 tarihli duruşma ile davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Dava, soybağının reddi davası olup kamu düzenine ilişkin olan bu tür davalarda, hakim maddi olguları re’sen araştırır ve kanıtları serbestçe takdir eder....

          İşte bu noktada, nüfus kütüğünde yer alan doğru olmayan kayıtlar, ilgilileri veya Cumhuriyet savcısı tarafından açılacak olan kayıt düzeltme davası ile gerçek durumuna uygun hale getirilebilir ki, bu dava uygulamada nüfus kaydının düzeltilmesi davası olarak adlandırılmakta olup zamanaşımı ve hak düşürücü süreye bağlı olmayan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, her türlü kanıta başvurulabilir (YHGK'nin 11.02.1998 tarihli ve 2-87/77 sayılı kararı) Soybağının reddi davası ile kayıt düzeltme davası, sonuçları (hane dışına çıkarmak) bakımından benzerlik göstermekte ise de, içerik ve yargılama kuralları açısından kendi özel hükümlerine bağlıdır. Soybağının reddinde, kişisel duruma ilişkin nüfus kaydında yer alan bilgi doğru olarak meydana gelmiş ve kütüğe tescil edilmiştir. Ancak bu doğru daha sonra soybağının reddi davası ile teknik anlamda bir yanlışlığa dönüştürülmüştür....

            T6 istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Muğla Aile Mahkemesi'nde görülen soybağının reddi davasında Müdürlüklerine 11.11.2016 tarihinde ihbar edilmiş olduğunu, Adli Tıp Kurumu raporunda her ne kadar davacı T1 T8 biyolojik babası olmadığı tespit edilmiş ise de, kanunun hak düşürücü süreleri düzenleyen hükmü gereğince kocanın davasını en geç baba olmadığını veya ananın gebe kaldığı sırada başka bir erkek ile cinsel ilişkide bulunuğunu öğrendiği tarihten itibaren bir yıl içinde dava açmayı örgördüğünden ve karı koca arasında açılan boşanma davası ile çok önceden ilişkinin biliniyor olması nedeniyle süresinde açılmayan davanın reddinin gerektiğini, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, babalık (soybağının reddi) davası olup, davada aile ve asliye hukuk mahkemelerince karşılıklı olarak görevsizlik kararları verilmiş, mahkemece dosya merci tayini için gönderilmiştir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay....Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek ...Hukuk Dairesine gönderilmesine, 23.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, davalı annenin beyanı, DNA incelemesine esas adli tıp kurumu raporu göz önüne alındığında, Razva Miraç ile Umut'un babasının davacı olmadığı, bu nedenle mahkemenin hak düşürücü süre içerisinde açılan soybağının reddi davasının kabulüne karar vermesinde herhangi bir isabetsizlik olmadığı görülmüştür. Kocanın açtığı soybağının reddi davası,ana ve çocuğa karşı açılır.Bu nedenle mahkemece gerçek baba olduğu iddia edilen T4'ın ve nüfus müdürlüğü'nün davaya dahil edilmesi hatalı olmuş ise de; bu yönde istinaf olmadığından bu husus eleştirilmekle yetinilmiştir. Davayı açan, davasını ispatla yükümlü olup, buna rağmen mahkemece Adli Tıp kurumu masraflarının davalıdan alınmasına yönelik ara karar kurulması hatalı olduğu gibi, yine aynı şekilde davalı tarafa çocuklara kayyım atanması için süre ve yetki verilmesi de hatalı olmuştur....

                İşte bu noktada, nüfus kütüğünde yer alan doğru olmayan kayıtlar, ilgilileri veya Cumhuriyet savcısı tarafından açılacak olan kayıt düzeltme davası ile gerçek durumuna uygun hale getirilebilir ki, bu dava uygulamada nüfus kaydının düzeltilmesi davası olarak adlandırılmakta olup zamanaşımı ve hak düşürücü süreye bağlı olmayan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, her türlü kanıta başvurulabilir (YHGK'nin 11.02.1998 tarihli ve 2- 87/77 sayılı kararı). Soybağının reddi davası ile kayıt düzeltme davası, sonuçları (hane dışına çıkarmak) bakımından benzerlik göstermekte ise de içerik ve yargılama kuralları açısından kendi özel hükümlerine bağlıdır. Soybağının reddinde, kişisel duruma ilişkin nüfus kaydında yer alan bilgi doğru olarak meydana gelmiş ve kütüğe tescil edilmiştir. Ancak bu doğru daha sonra soybağının reddi davası ile teknik anlamda bir yanlışlığa dönüştürülmüştür....

                UYAP Entegrasyonu